ABBAS, Tufarganlı

(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 16. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Abbas, şiirlerinde Abbas'ın dışında, Tufarganlı Abbas, Gul Abbas, Şikeste Abbas, Bikes mahlaslarını da kullanmıştır. Abbas'ın doğum tarihi hakkında sözlü ve yazılı kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Bununla birlikte adı ve doğum yeri kendi şiirinde geçmektedir: "Men sene can dedim sen de mene can / Alış eşg oduna sen de menim kimi yan / Adım Aşıg Abbas yerim Tufargan / Gahdan ağla gahdan yada sal meni" (Ahundov 1983: 70). Âşık Abbas'ın ailesi hakkında da bilgi yoktur. Her ne kadar hayatı etrafında oluşan halk hikâyesinde ailesinin İran'ın Tufargan şehrinde yaşayan Hacı Aziz ve Selbinaz olduğundan söz ediliyorsa da bu bilgiler sağlıklı değildir.

Öğrenimi hakkındaki bilgiler tahminden öteye gitmemektedir. Şiirleri ve hayatı etrafında oluşan halk hikâyesinden Arapça ve Farsçayı bildiği söylenebilir. Yine sözlü kaynaklarda tespit edilen şiirlerden hareketle onun geraylı, tecnis ve koşmaların dışında aruz ölçüsüyle gazel, kaside ve rübai gibi dallarda da şiir yazdığı görülmektedir. Şiirleri ve "Tufarganlı Aşıg Abbas ve Gülgez Peri" hikâyesinde Şah Abbas (1587-1628)'tan övgü ile söz etmesine bakılırsa onun döneminde yaşadığı, hatta Şah Abbas'ın himayesini gördüğü söylenebilir. Tufarganlı Aşıg Abbas ve Gülgez Peri hikâyesinden yola çıkılırsa mesleğinin çiftçilik ve âşıklık olduğu sonucuna varılırsa da bu hususta da temkinli olunması gerekmektedir. Âşık Abbas’ın doğumundaki bilinmezlikler ölüm tarihi için de geçerlidir. Bununla birlikte sözlü rivayetlerden hareketle 17. yüzyılın ilk yarısında bugün İran sınırları içerisinde kalan Tufargan şehrinde öldüğü, mezarının da aynı yerde olduğu söylenebilir.

Tufarganlı Âşık Abbas’ın ‘eser’ ölçütünde bir çalışması yoktur. Şiirleri Azerbaycanlı araştırmacılar tarafından 20. yüzyılın başlarından itibaren cönk, mecmua ve sözlü kaynaklardan yararlanılarak yayımlanmıştır. Şiirleri Türkiyeli (Caferoğlu 1932: 97-104; Köprülü 1935: 16-18; Onk 1968: 4-13; Sakaoğlu-Alptekin-Şimşek 2000: 87-125; Akçay 1970; Makas 1982) ve Azerbaycanlı (Aşıglar 1960: 11-32; Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi 1960: 485-491; Ahundov 1983: 55-92; Azerbaycan Sovyet Ansiklopediyası 1976: 11; Halgın Söz Hezinesi 1985: 238-240; Efendiyev 1981: 187-191; Dadaşzade 1973; Sarybelli 19-21, Telli Saz Üstadları 1964: 11-14; Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri 1983: 55-92) araştırmacılar tarafından 1932 yılından itibaren kitap, makale, tez çalışması olarak yayımlanmıştır. Onun eseri denilebilecek en önemli çalışma ise hayatı etrafında oluşan "Tufarganlı Âşıg Abbas ve Gülgez Peri" hikâyesidir ki bu bilgiler de sağlıklı değildir. Hikâye kısaca şöyle özetlenebilir: Tufarganlı çiftçi bir ailenin çocuğu olan Abbas'a pirler rüyasında Tebriz Beylerbeyi'nin kızı Gülgez Peri'yi gösterirler. Bunun üzerine saz çalıp şiir söylemeye başlayan Abbas ailesinin rızasını alarak Tebriz'e gider. Ancak aynı kıza Beylerbeyi'nin başveziri de âşıktır. Pek çok zorluk , engel ve sınavı başaran Abbas, Türk halk hikâyelerinde adaletin de sembolü olan Şahoğlu Şah Abbas'ın da yardımıyla Gülgez Peri'ye kavuşur. Özetten de anlaşıldığı gibi Abbas'ın şiirleri arasında geçen Deli Becan, Mehemmed Han, gibi şahıs adlarının yanında Isfahan, Tebriz gibi yer adlarından söz etmesine bakılırsa halk hikâyesindeki bazı olaylar şiirlere de yansımıştır.

Tufarganlı Âşık Abbas’ın yüz kadar şiiri bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı, hayatı etrafında oluşan halk hikâyesinde de adı geçen, ömrünü verdiği Gülgez Peri için yazılmış/söylenmiş olan sevda şiirleridir. "Heber aldım Tebrizliden, Başına döndüyüm Perim, Başına döndüyüm Alagöz Peri, Başına döndüyüm gül üzlü cavan, Başına döndüyüm ay geşeng Peri, Başına döndüyüm ay Esmer Hanım, Başına döndüyüm gurban olduğum, Seninle gezerdik Tebriz'de bağı" vb. mısralarla başlayan şiirlerin tamamı Abbas'ın sevgilisi Gülgez Peri için yazılmıştır.

Bazı şiirlerinde gezip dolaştığı yerlerde gördüğü şehirleri (Tebriz, Tufargan, Derbent) de çeşitli yönleriyle anlatmıştır. Bunun en güzel örneği Türkiye’de 60 kadar yere ad olan Azerbaycan’da da bilinen Derbent şehri için söylenmiştir. Aşağıdaki dörtlükte Derbent’in Hazar Denizi’yle komşu ve meyve bahçeleriyle ünlü bir yerleşim merkezi olduğu anlatılmıştır: "Derbend dedikleri bağçadı bağdı / Alt yanı deryadı, üst yanı dağdı / Abbas deyer eceb meyvesi çağdı / Hesteye şefadı narı Derbend’in" (Ahundov 1983: 73). "Aradım Osman'ı, gezdim Ecem'i / Misr'i İstanbul'u Şam'ı görmüşem" mısralarından hareketle geniş bir coğrafyayı gezdiği düşünülürse de Mısır, Şam ve İstanbul'u gördüğüne temkinli yaklaşılması gerekmektedir. Abbas; Gülgez Peri sevdasının dışında baharın gelmesiyle şırıl şırıl akan suları, yeşillenen dağları, sümbülleri, nergiz ve menekşeleri pek çok şiirinde işlemiştir. Sosyal konularla da ilgilenmiştir. “Adam var ki…” diye başlayan şiirinde sözü edilen hususlar görülmektedir: "Adam var ki adamların nahşıdı /Adam var ki anlamazdı nahşıdı /Adam var ki heyvan ondan yahşıdı /Dindirersen heç insanı beyenmez" (Ahundov 1983: 68). Abbas'ın şiirlerinde bir tasavvuf şairinin şiiri kadar olmasa da "hac, Kâbe, mi'rac, namus, Allah " gibi kavramlara yer verilmiştir. Bu da onun dinî konulara yabancı olmadığını göstermesi bakımından önemlidir.

Abbas’ın yaşadığı dönemde Osmanlı-İran savaşları yüzünden yerinden yurdundan edilen insanlar, savaşların sonucunda artan ağır vergiler, talanlar, sürgünler, yakıp yıkılan şehirler anlatılmıştır. Şiirlerinde vatan sevgisinin ayrı bir yeri vardır. Bu tür şiirlerde halkın moral değerlerininin yükselmesine, birlik, beraberlik ruhunun oluşmasına önemli katkılar sağlamıştır. Azerbaycan'da Abbas'ın da örneklerini verdiği ve “ustadname” adıyla bilinen şiirlerde ahlaki ve terbiyevi konular ele almıştır. Bütün bunların yanında Abbas’ın hüznü ve şikâyeti konu alan şiirleri de az değildir. Şiirlerinde, ağlamak, karanlık, gece, leyl, harami vb. kavramları kullanması bu sebeptendir. Abbas'ın şiirlerinde nasihatin ayrı bir yeri vardır: "Özünden kiçiyi işe buyurma /Sözün yere düşer heç migdar olmaz /Her ne ki kâr görsen öz elinle gör /İnsan öz işinde cefakâr olmaz /Özünden böyüyün sahla yolunu /Düşen yerde soruş erz-i halını /Emenet sahla sen gonşu malını /Gonşu yoh isteyen özü var olmaz" (Ahundov 1983: 67; Araslı 1998: 55).

Birçok âşığın şiirinde olduğu gibi Abbas'ın şiirlerinde de zamandan şikâyet edilmiştir. Aslında Abbas'ın anlattıkları günümüz için de geçerlidir: "Ay ağalar (hezerat) bir zemane gelibdir /Ala garga şuh terlanı beyenmez /Oğullar atanı gızlar ananı /Gelinler de gaynananı beyenmez" (Araslı 1998: 54; Ahundov 1983: 68). Abbas'ın şiirlerinde işlediği bir başka konu birlik ve beraberlik ruhudur: "El bir olsa dağ oynadar yerinden /Söz bir olsa zerbi keren sındırar" (Araslı 1998: 54).

Abbas'ın şiirleri; "Duman gel get dağlardan, Gece gündüz gan ağlaram, Yene gelib bahar fesli, Heber aldım Tebrizliden, Durum dolanım başına, Başına döndüyüm Perim, Başına döndüyüm Alagöz Peri, Başına döndüyüm ay geşeng Peri, Başına döndüyüm, gurban olduğum, Başına döndüyüm ay Esmer Hanım, Bizden salam olsun arif olana, Ağlaya ağlaya düşdüm yollara" gibi sözkalıplarıyla başlamaktadır. Aynı husus Abbas'ın dışındaki Azerbaycan âşıklarında da görülmektedir. Söz sanatlarını yerli yerinde kullanması onun şiir gücünü oluşturan diğer unsurlardan birisidir. Abbas, Azerbaycan’ın dışında Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde sözlü ve yazılı kaynaklarda bilinmektedir.

 

Kaynakça

Ahundov, Ehliman (1983). Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri. Bakı: Elm Neşriyyatı.

Akçay, Zeynel (1970). Tufargannı Abbas. Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi

Alptekin, Ali Berat (2011). Halk Hikâyelerinin Motif Yapısı. Ankara: Akçağ Yay.

Araslı, Hemid (1998). Azerbaycan Edebiyyatı: Tarihi ve Problemleri. Bakı: Gençlik.

Aşıglar (1960). Bakı: Azerneşr.

Azerbaycan Edebiyatı Tarihi I (1960). Bakı: A.E.A. Neşriyat.

Caferoğlu Ahmet (1932). “XVI. Asır Saz Şairlerinden Tufargannı Abbas”. Azerbaycan Yurt Bilgisi Mart 1 (3): 97-104.

Çelik, Ali (2008). Türk Halk Şiiri Antolojisi. İstanbul: Timaş Yay.

Dadaşzade, Araz (1973). Abbas Tufarganlı. Bakı: Genclik.

Efendiyev, Paşa (1992). Azerbaycan Şifahi Halg Edebiyyatı. Bakı: Maarif Neşriyyatı.

Efendiyev, Paşa (1985). Halgın Söz Hazinesi. Bakı: Maarif Neşriyyatı.

Heyet, Cevad (1367/1988). Azerbaycan Şifahi Halg Edebiyatı. Tehran: Çap-ı Kâviyan.

Kafkasyalı, Ali (2002). İran Türk Edebiyatı Antolojisi II. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yay.

Köprülü, Fuad (1935). “Abbas Âşık Tufarganlı”. Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi. C. I. İstanbul: 16-18.

Köprülü, Fuad (1942), “Azeri Âşıklarından Tufarganlı Abbas”. Türk Amacı 1 (1): Temmuz 1-5.

Makas, Zeynelâbidin (1982). Tufarganlı Abbas ve Gülgez Peri Hikâyesi Üzerinde Bir Araştırma. Doktora tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Memmedov, Elhan (1988). Azerbaycan Edebiyyatı İncileri. Bakı: Yazıçı Neşriyyat.

Onk, Nizamettin (1968). “Şair Abbas”, Karseli. 4 (37) Ocak: 4-13.

Sakaoğlu, Saim-Ali Berat Alptekin-Esma Şimşek (1985). Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri. İstanbul: Halk Kültürü Yay.

Sakaoğlu, Saim-Ali Berat Alptekin-Esma Şimşek (2000). Azerbaycan Âşıkları ve Halk Şairleri Antolojisi I (16-18. Yüzyıllar). Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yay.

Sarybelli, Osman (1969). Azerbaijanian Poetry: Classic Modern. Moscow: Progress Publishers.

Telli Saz Üstadları (1964). Bakı: Azerbaycan Dövlet Neşriyyatı.

Yıldırım, Dursun (1984). “Azerbaycan Âşık Şairleri ve Şiirlerinden Örnekler”. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 22: 13-27.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. ALİ BERAT ALPTEKİN
Yayın Tarihi: 09.09.2013
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Semai

Yarım mene ve’de verdi

Dedi gel gez buralarda

Gara bağrım şan-şan oldu

Sızıldaşır yaralarda

 

Siyah zülfün belden aşır

Süsen sünbüle dolaşır

Gözellik sene yaraşır

Dur dolanag aralarda

 

Abbas ile hoş danışan

Ağ üzünde dane nişan

Keklik kimi gaggıldaşan

Gaggıldaşır haralarda

 

Ahundov, Ehliman (1983). Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri. Bakü: Elm Neşriyyatı.,56.

 

Koşma

Aradım Osman’ı gezdim Ecem’i

Misri, İstambul, Şam’ı görmüşem

Harda adı belli gözel varsa da

Arayıb ahtarıb hamı görmüşem

 

Fir’on’u Firdövsi Nemrud u Şeddad

Onlar da dünyada goydular bir ad

Yusifle Züleyha Şirinle Ferhad

Behram ile Gülendam’ı görmüşem

 

Mene yârın her sitemi gözeldi

Üreyimde derdi gemi gözeldi

Perim geşeng gözel nami gözeldi

Çar u naçar o Pernamı görmüşem

 

Abbasam sözlerim dilimde ezber

Hekk olub sinemde derdim bir defter

Şahım sizin olsun mescid ü menber

Men gözümle Müselman’ı görmüşem

 

Ahundov, Ehliman (1983). Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri. Bakü: Elm Neşriyyatı, 79.

 

Koşma

Başına döndüyüm ay Esmer hanım

Teşrif gılıb sen bu bağa hoş geldin

Süsenden sünbülden derib destine

Merhemet eyledin saya hoş geldin

 

Hicran keçdi könlüm natavan oldu

Gara bağrım lahta lahta gan oldu

Dağıldı gözeller perişan oldu

Elif geddim döndü yaya hoş geldin

 

Gözeller içinde besli bellisen

Şirin ihtilatlı lebi ballısan

Zenehdanı bir cüt goşa hallısan

Gatardan ayrılmış maya hoş geldin

 

Abbas deyer halay halay a dağlar

Tebib görse yaralarım gan ağlar

Esmer burdan getse boş galar bağlar

Sen verme ömrünü zaya hoş geldin

 

Ahundov, Ehliman (1983). Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri. Bakü: Elm Neşriyyatı, 80.

 

Gözel Göz Ala

Bir gözelsen şövgün düşüb cahana

Yohdur senin kimi gözel göz ala

Men aşigem Cahan’a

Canım gurban Cahan’a

Haggın eziz bendesi

Hoş gelmisen cahana

Yaradan yaradıb salmış cahana

Yohdu senin kimi gözel göz ala

 

Bağbansan bağa bah bah işini gör

Bağ besle bağ becer bag işini gör

Âşıg bah işini gör

Bağa bah işini gör

Ne yatdın kâmil ovçu

Maralın bahışını gör

Hele sen terlanın bahışını gör

İsteyir canımı gözel göz ala

 

Abbas deyer men gurbanam sene yar

Uzun boylu tuti dilli sene yar

Men aşigem sene yar

Sened verdim sene yar

Gerib aşıg gürbet el

Canım aldın sen ayar

Dolandım dünyanı neçe sene yar

Görmedim sen kimi gözel göz ala

 

Ahundov, Ehliman (1983). Azerbaycan Aşıgları ve El Şairleri. Bakü: Elm Neşriyyatı, 65.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ALİ RIZA ATACANd. 1914 - ö. 21.04.1990Doğum YeriGörüntüle
2YUSUF İSMAİLÎd. ? - ö. 1996Doğum YeriGörüntüle
3NASÎRÂ, Şeyh Nasîrâ Deded. ? - ö. 1639Doğum YeriGörüntüle
4ALİ RIZA ATACANd. 1914 - ö. 21.04.1990Doğum YılıGörüntüle
5YUSUF İSMAİLÎd. ? - ö. 1996Doğum YılıGörüntüle
6NASÎRÂ, Şeyh Nasîrâ Deded. ? - ö. 1639Doğum YılıGörüntüle
7ALİ RIZA ATACANd. 1914 - ö. 21.04.1990Ölüm YılıGörüntüle
8YUSUF İSMAİLÎd. ? - ö. 1996Ölüm YılıGörüntüle
9NASÎRÂ, Şeyh Nasîrâ Deded. ? - ö. 1639Ölüm YılıGörüntüle
10ALİ RIZA ATACANd. 1914 - ö. 21.04.1990Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11YUSUF İSMAİLÎd. ? - ö. 1996Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12NASÎRÂ, Şeyh Nasîrâ Deded. ? - ö. 1639Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13ALİ RIZA ATACANd. 1914 - ö. 21.04.1990Madde AdıGörüntüle
14YUSUF İSMAİLÎd. ? - ö. 1996Madde AdıGörüntüle
15NASÎRÂ, Şeyh Nasîrâ Deded. ? - ö. 1639Madde AdıGörüntüle