BÜLENDÎ/Kûtehî

(d. ?/? - ö. 1039/1629-30)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Şairin asıl adı İbrahim’dir. Ailesi ve çevresi hakkında bilgi olmayan Bülendî'nin ne zaman ve nerede doğduğu da bilinmemektedir. Kimi kaynaklar, şairin Anadolu'da doğduğunu, eğitim ve öğretimini Edirne'de sürdürdüğünü belirtir. (Kazancıgil 1996: 122; Peremeci 2011: 243). Medrese tahsili görüp danişmend olan Bülendî, Gülşenî tarikatına intisap etmiştir. Bülendî, memuriyete heves etmemiş, Edirne yakınındaki Timurtaş Köyü'nün hatipliğine kanaat etmiş ve orada yaşamıştır. (Kazancıgil 1996: 122; Peremeci 2011: 243). Boyu kısa olduğundan önceleri Kûtehî, daha sonrala­rı Bülendî mahlasını kullanmıştır. (Peremeci 2011: 243). Bâdî Ahmed ve Abdurrah­man Hıbrî: "Eğerçi kaddi kütah idi. Amma tab'ı bülend, pür marifet, hoş sohbet hande-rû, latife gu idi" ifadeleriyle müştereken şairin kısa boylu, güler yüzlü, tatlı sözlü ve şen gönüllü olduğundan bahsederler. (Peremeci 2011: 243; Kazancıgil 2000: 445; Ergun 1936-1945: 870). Bir gece eşkıyalar evini basarak Bülendî'yi yaralar. Bülendî, aldığı yara­lar sonucu fazla yaşamaz ve bir kaç gün sonra vefat eder. (Kazancıgil 1996: 122; Peremeci 2011: 243). Şairin ölüm tarihi konusunda kaynaklarda farklı bilgiler yer alır. Riyâz-ı Belde-i Edirne'de 1030/1620-21 yılında; Enisü'l-Müsamirin'de 1039/1629-30 yılında öldürüldüğü kaydedilmektedir. (Kazancıgil 2000: 445).Doğru tarih, 1039 yılıdır. Bülendî'nin tezkirelerde yer alan şiirleri dışında herhangi bir eserinin olduğuna dair kaynaklarda bilgi mevcut değildir. Mir Hüseyin'in muammalarını şerheden Bülendî'nin "muammada nâm-dâr ve sâhib-i iştihâr" olduğu vurgulanırken, gazellerinden "bî-nazir", rübailerinden "dil-pezîr" şeklinde bahsedilir.

 

 

Kaynakça

Aydın, Şadi (2008). İran Kütüphaneleri Türkçe Yazmalar Katalogu. İstanbul: Timaş Yay.

Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.

Coşkun, Ali Osman (hzl.) (1985). Seyrekzâde Mehmet Âsım. Zeyl-i Zübdetül-Eş'âr. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Ergun, Saadettin Nüzhet (1936-1945). Türk Şairleri. C. I-IV. İstanbul: Bozkurt Matbaası.

Kazancıgil, Ratib (hzl.) (1996).  Hibrî, Abdurrahman.Enisü’l-Müsâmirîn Edirne Tarihi. Edirne: Türk Kütüphaneciler Derneği.

Kazancıgil, Ratip (hzl.). (2000) Ahmed Bâdî, Riyâz-ı Belde-i Edirne. İstanbul: Edirne Valiliği Yay.

Peremeci, Osman Nuri (2011). Edirne Tarihi. İstanbul: Bellek Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAK
Yayın Tarihi: 29.12.2013
Güncelleme Tarihi: 25.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Rübailer

Kâşâne-i şâh-ı dehre mihmân olmam

Mahlûk mürüvvetiyle şâdân olmam

Üftâde-i ka'r-ı çâh-ı Bâbil olsam

Minnet-keş-i rîsmân-ı nâ-dân olmam

(Ergun, Saadettin Nüzhet (1936-1945). Türk Şairleri. C. I-IV. İstanbul: Bozkurt Matbaası. 870.)

Hayfâ ki sevüp Bülendî’ya o şâhı

Arturdı dil-i belâ-keş âh u vâhı

Tarîk-i şeb anlama yaşım tugyânı

Söndürdü çıkup semâya şem-i mâhı 

(Ergun, Saadettin Nüzhet (1936-1945). Türk Şairleri. C. I-IV. İstanbul: Bozkurt Matbaası. 870).

Beyitler

Bak benim mir'ât-ı ruhsârım sıfâsına dime

Söyledirsin şimdi ben tûtî makâli dilberâ

(Peremeci, Osman Nuri (2011). Edirne Tarihi. İstanbul: Bellek Yay. 243).

Teng oldı o denlü gözüme giryeden âlem

Mihr-i ruhunı görmege kalmadı mecâlim

(Peremeci, Osman Nuri (2011). Edirne Tarihi. İstanbul: Bellek Yay. 243).