FITNAT HANIM, Zübeyde

(d. ?/? - ö. Zilhicce 1194/Aralık 1780)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Fıtnat Hanım’ın asıl adı Zübeyde’dir (Mehmed Zihnî 1294: 140; Naci 1308: 3416). Ayvansarayî’de ise ismi Hîbetullâh olarak geçer (1281: 23). Mahlası ise “Fıtnat”tır. İstanbul'da doğan şairin doğum tarihi bilinmemektedir. Bazı müelliflerin uzun bir ömür sürdüğünü belirtmelerine bakılırsa, XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinde doğduğu söylenebilir. Kaynaklarda, XVIII. yüzyıl kadın şairleri arasında Dîvân'ıyla, haklı şöhretle yer almış, zeki ve duygulu bir şair olarak geçen Fıtnat hakkında ilk bilgiyi veren Fatin’dir (1271: 330).

Fıtnat’ın babası, I. Mahmud devri şeyhülislamlarından Es’ad Efendi, annesi Mirzâzade Mehmed Efendi’nin kızı Hatice Hanım’dır (Müstakimzade H.1168: vr. 340a,b). Amcaları da şeyhülislamlık ve müderrislik gibi önemli görevlerde bulundu. Büyük amcası İshak Efendi, Türkçe, Farsça ve Arapça şiirler yazan, divan sahibi bir şairdi (Öner 1945: 2). Fıtnat’ın kardeşi Şerif Efendi ve onun oğlu Atâullah Mehmed Efendi de şair ve âlim olup şeyhülislamlık yapmışlardır. Bu durum, Fıtnat'ın yetişmesinde etkili oldu. Devrinin büyük âlimlerinden ders aldı, Arapça ve Farsça öğrendi. Aile çevresinden aldığı terbiye ile sosyal çevreden aldıklarını birleştirerek kısa sürede şiir ve edebiyat sahasındaki yeteneğini geliştirdi. Yazdığı ilk şiirlerini babasına ve hocalarına göstererek onların takdirlerini kazandı (Ertaylan 1983: 26). Şiirleri ve nükteli söyleyişleriyle aydınlar meclisinde adı anılmaya, onlardan hürmet görmeye başladı. Babasının musikişinaslarla yaptığı toplantılar, kendini geliştirmesi için uygun bir zemin oluşturdu. Aralarındaki mülatafa ve müşa'arelerinden, bu meclislerde Koca Râgıb Paşa ile aralarında bir samimiyet oluştuğu anlaşılmaktadır. Paşa, sadrazam olduğunda “Revnak-ı sadr-ı celîl oldı Mehemmed Pâşâ" (Çeçen 2008: 245) mısrasıyla tarih düşürerek onun sadrazam olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kocası, nakibü'l-eşraflık ve Rumeli kazaskerliği görevinde bulunan Derviş Mehmed Efendi ise sanat ve şiire uzak bir kimseydi (Mehmed Süreyya 1331: 334). Bir ara evi de yanan Fıtnat, bahtsızlığını ve layık olduğu aile hayatını yaşayamadığını, ziyaretine gelip lütuf ve ihsanda bulunan padişaha yazdığı “manzum arz-ı hâl”inde dile getirdi (Çeçen 2008: 229). Fıtnat Hanım, hayli ilerlemiş bir yaşta 1194/1780 yılında vefat etti (Fatin 1271: 330). Vefat tarihi, Müstakimzâde’de ay da belirtilerek Zilhicce 1194/Aralık 1780 olarak gösterilir (1168: 340a-b). Mezarının nerede olduğu ise kesin olarak bilinmemekte birlikte, büyükbabasının yaptırdığı Çarşamba’daki İsmail Efendi Camisi’nin mezarlığında defnedildiğini iddia edilmektedir. Mehmet Tahir ise kabrinin Eyüp Sultan’da olduğunu söyler (1333: 2/369).

Fıtnat Hanım'ın tek eseri, mürettep Dîvân’ıdır. Dîvân’ın İstanbul Kütüphanelerinde otuz kadar yazma ve matbu nüshası vardır. Dîvân’da toplam 6 na’t, 4 kaside, 48 tarih, 1 manzum arzuhâl, 59 gazel, 10 eksik gazel, 1 tahmis, 1 müseddes, 2 kıta, 1 rubai, 10 nazm, 25 müfred, 4 lugaz, 36 muamma, 4 şarkı vardır. Dîvân’ın tenkitli metni, Halil Çeçen tarafından doktora (1996), İmran Azaklı tarafından da yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır (1998).

Şiirlerindeki ahenkli ve duygulu söyleyişleriyle dikkat çeken Fıtnat, tabiat tasvirlerinde de başarılıdır. Şair asıl şahsiyetini ise daha çok gazellerinde göstermiştir. Şiiri, Nâbî ve Ragıb Paşa’yı taklit ederken hakîmane, Şeyhülislam Yahya'yı taklit ederken nükteli, Nedim'i taklit ederken şuhane ve âşıkanedir. Şiirlerinde kadınlığın samimiyeti ve hassasiyeti dile getirilmemiştir. Çoğu kadın şair gibi şiirlerinde erkek şairler gibi düşünmüş ve hissetmiştir. Bazı şiirlerine hikemiyet çeşnisi katmış, hatta darb-ı mesel niteliğinde mısralar söylemiştir. Şiirlerinde derinlik yoktur. Dîvân’ındaki tarih manzumelerinin çokluğundan anlaşılacağı üzere tarih düşürmede başarılıdır. Başarılı lugazlar yazan şairin, cemre hakkında yazdığı lugazı oldukça meşhur olmuştur meşhurdur (Çeçen 2008: 332). Dîvân’ında, âşıkane ve Nedim tarzında yazılmış dört şarkı vardır. Şarkılardan biri bestelenmiştir. “Olmada diller rübûde gamze-i câdûsına / Deşt-i hüsnün sayd olurlar şîrler âhûsına” beytiyle başlayan gazeli de Halim Ağa tarafından bestelenmiştir (Özgül 1947: 8). Fıtnat'ın, his ve heyecanları kuvvetli, lisana hâkim bir şairdir. Selis ve pürüzsüz şiirler yazabilmiş, manzumelerinde sade bir dil kullanmıştır. Atasözlerine de yer veren şairin cümleleri kısa ve özlüdür. Bu sadelik gazellerinde daha açık bir şekilde göze çarpmaktadır.

 

Kaynakça

Akün, Ömer Faruk (1996). “Fıtnat Hanım”. İslam Ansiklopedisi. C.13. İstanbul: TDV Yay. 47.

Atsız, Nihal (22 Ağustos 1941). “Koca Ragıp Paşa, Haşmet ve Fıtnat Hanım Arasındaki Şakalar”. Çınaraltı Mecmuası 3: 5-6.

Azaklı, İmran (1998). Zübeyde Fıtnat Hanım’ın Hayatı, Edebî Kişiliği ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Banarlı, Nihad Sami (1987). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. C. II. İstanbul: MEB Yay. 768-770.

Baysun, M. Cavid (1965). “Es’ad Efendi”. İslam Ansiklopedisi. C. IV. İstanbul: MEB Yay. 359-362.

Bursalı Mehmed Tahir (H.1333). Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul. 368-370.

Çeçen, Halil (1996). Fıtnat Hanım Hayatı, Sanatı ve Divanı [İnceleme Metin]. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.

Çeçen, Halil (2008). Fıtnat Hanım Hayatı, Sanatı ve Divanı (İnceleme Metin). Ankara: Bizim Büro Yay.

Doğan, Muhammed Nur (1995). “Esad Efendi, Ebûishakzade”. İslam Ansiklopedisi. C. 11. İstanbul: TDV Yay. 338-340.

Ertaylan, İsmail Hikmet (1983). Koca Ragıp Paşa ve Fıtnat. İstanbul.

Fatin Davud (1271). Hatimetü’l-Eş’ar. İstanbul. 330.

Fatma Aliye (1316). Namdaran-ı Zenan-ı İslamiyan. Malumat Mecmuası. 95.

Fındıklılı İsmet Efendi (1989). Tekmiletü’ş-Şakâik fi-Ehli’l-Hakâ’ik. İstanbul.

Gibb, E. J. W (1905). A History of Ottoman Poetry. C. IV. London.

H. Hüseyin Ayvansarayi (H.1281). Hadikatü’l-Cevâmi’. C.1. İstanbul.

İprişli, Mehmed (1994). “Dürri-zade Mustafa Efendi”. İslam Ansiklopedisi. C. 10. İstanbul: TDV Yay. 38.

Kocatürk, Vasfi Mahir (1970). Büyük Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara.

Mehmed Süreyya (H.1311). Sicill-i Osmani. C. IV. İstanbul.

Mehmed Zihni (H.1294). Meşahirü’n-Nisa. C. I. İstanbul.

Muallim Naci (H.1308). Esami. İstanbul.

Müstakimzade Süleyman Sadedin (2000). Mecelletü’n-Nisâb. Tıpkıbasım. Ankara: KB Yay. vr. 340a-b.

Öner, Melike (1945). Fıtnat Hanım’ın Hayatı ve Edebi Şahsiyeti. Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Özgül, Melahat (1947). Fıtnat Hanım’ın Hayatı, Şahsiyeti, Eseri, Gazel ve Şarkılarındaki Mazmunlar. Mezuniyet Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Şemseddin Sami (1996). Kamusu’l-A’lâm. (Tıpkıbasım). C. 5. Ankara. 3416.

Yöntem, Ali Canip (1918). “Zübeyde Fıtnat Hanım”. Yeni Mecmua 30: 73.

Yöntem, Ali Canip (1965). “Fıtnat Zübeyde”. İslam Ansiklopedisi. C. IV. İstanbul: MEB Yay. 626-627.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HALİL ÇEÇEN
Yayın Tarihi: 01.04.2015
Güncelleme Tarihi: 18.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Olmada diller rübûde gamze-i câdûsına

Deşt-i hüsnün sayd olurlar şîrler âhûsına

Reng ü bûda zülf-i cânâna müşâbih olmasa

Kim bakar gülzâr-ı dehrün sünbül ü şeb-bûsına

Sad hezârân fitne meftûn bir nigâh-ı şûhına

Bin dil-i Hârût beste her ham-ı gîsûsına

Çille-i sahtın çeker her dem kemân ebrûlarun

Âferîn erbâb-ı aşkun kuvvet-i bâzûsına

Cismi hâk it ol sehî kaddün yolında Fıtnatâ

Nâ’il olmaksa murâdun devlet-i pâ-bûsına 

(Çeçen, Halil (1996). Fıtnat Hanım Hayatı, Sanatı ve Divanı [İnceleme Metin]. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 317.)

Lügaz

Ol nedür kim üç birâder her zamân

Birbiri ardınca olmışlar revân

Yılda bir kerre gelürler âleme

Makdemiyle kesb-i feyz eyler cihân

Kimseler görmiş degüldür yüzlerin

İsmi vardur cismi ammâ kim nihân

Birisi oldı havâya münkalib

Birisi âb içre tutdı âşiyân

Gördi bulmış her birisi yerlerin

Biri dahı eyledi hâki mekân

Serleri üç pâları beş anlarun

Kıl tefekkür eyledüm sana beyân 

(Çeçen, Halil (1996). Fıtnat Hanım Hayatı, Sanatı ve Divanı [İnceleme Metin]. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 317. )

 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1İbrahim Yıldırımd. 23 Şubat 1950 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Edip Canseverd. 8 Ağustos 1928 - ö. 28 Mayıs 1986Doğum YeriGörüntüle
3Yavuz Türkd. 29 Ocak 1982 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4İbrahim Yıldırımd. 23 Şubat 1950 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Edip Canseverd. 8 Ağustos 1928 - ö. 28 Mayıs 1986Doğum YılıGörüntüle
6Yavuz Türkd. 29 Ocak 1982 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7İbrahim Yıldırımd. 23 Şubat 1950 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Edip Canseverd. 8 Ağustos 1928 - ö. 28 Mayıs 1986Ölüm YılıGörüntüle
9Yavuz Türkd. 29 Ocak 1982 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10İbrahim Yıldırımd. 23 Şubat 1950 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Edip Canseverd. 8 Ağustos 1928 - ö. 28 Mayıs 1986MeslekGörüntüle
12Yavuz Türkd. 29 Ocak 1982 - ö. ?MeslekGörüntüle
13İbrahim Yıldırımd. 23 Şubat 1950 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Edip Canseverd. 8 Ağustos 1928 - ö. 28 Mayıs 1986Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Yavuz Türkd. 29 Ocak 1982 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16İbrahim Yıldırımd. 23 Şubat 1950 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Edip Canseverd. 8 Ağustos 1928 - ö. 28 Mayıs 1986Madde AdıGörüntüle
18Yavuz Türkd. 29 Ocak 1982 - ö. ?Madde AdıGörüntüle