GAZİ/KUL GAZİ, Abdulgazi Kurt

(d. 1934 / ö. 03.12.2008)
istasyon şefi
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Abdulgazi Kurt, 1934'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Tuzla köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Ömer Bey, annesi Gülfidan Hanım'dır. Ömer Bey, demiryollarında çalışan bir işçi, annesi Gülfidan ise âşıklık istidadı olan bir ev hanımıdır. Abdulgazi'nin doğumuna yakın babaannesi Döne Hatun rüyasında Hz. Muhammed'in sahabelerinden Abdulvahhab Gazi'yi görür. Abdulvahhab Gazi Döne Hatun'a "Bir erkek torunun olacak. Adını Abdulvahhab Gazi koyun" der. Bu rüya üzerine babası Ömer Bey, çocuğunun adını küçük bir kısaltma ile Abdulgazi koyar (Topçu 2009: 19; Sakaoğlu vd. 2008). Abdulgazi'nin ikisi kız, beşi erkek altı kardeşi dünyaya gelir.

Abdulgazi içine kapanık, sessiz ve duygusal bir çocukluk geçirir. Kırılgan bir yapısı olduğundan üzüldüğü hususları içine atar ve gizli gizli ağlar. Babasının mesleği dolayısıyla öğrenim hayatı farklı şehirlerde geçer. İlkokula Sivas'ın Kayadibi bucağında başlar, Konya'da devam eder ve İzmir'in Buca ilçesinde ilkokulu tamamlar. Ortaokulu İzmir ve Kayseri'de; liseyi ise Kayseri ve Sivas'ta okur. Liseden sonra bir müddet Sivas Cer Atölyesinde çalışır. Bu sırada Nakşibendi tarikatının temsilcilerinden Bedrettin Efendi ile tanışır ve manevi anlamda ondan çok şey öğrenir. Askerlik vazifesini İstanbul'da Metris cezaevinde yapar. Vatani görevini tamamladıktan sonra Sivas'a döner ve TCDD'de işe girer. Ülkenin farklı yerlerinde hareket memuru, istasyon şefi ve dispeçer (tren trafiğini düzenleyen kişi) olarak görev yapar (Kaya 2009: 571; Yıldız 2003: 605).

Abdulgazi Kurt'un başından beş evlilik geçer. İlk evliliğini liseye giderken biraz da aile baskısıyla Fethiye Hanım ile gerçekleştirir. Abdulgazi'nin gönlü rüyasında görüp sevdiği Sarı Çiçek'e aittir. Bu sebeple bir yıl sonra Fethiye Hanım'la yollarını ayırır. İkinci evliliğini Şehrize Hanım'la yapar. Beş yıl kadar sonra Şehrize hastalanır. Bunun üzerine üçüncü evliliğini Döne Hanımla gerçekleştirir. Hem çocuklarının olmaması hem de akrabalarının çıkardığı dedikodular nedeniyle Döne Hanım'dan da ayrılır. Dördüncü evliliğini Esma Hanımla yapar. Esma Hanım ile 13 yıl evli kalır ve sonunda 1985 yılında ondan da boşanır. Beşinci ve son evliliğini Nimet Hanımla yapan Kurt'un hiçbir evliliğinden çocuğu olmaz. Rüyasında görüp sevdiği Sarı Çiçek'e kavuşamayan Abdulgazi Kurt, 3 Aralık 2008 tarihinde vefat eder (Topçu 2009: 24-26; Kaya 2009: 571).

Abdulgazi Kurt'un âşıklığa başlamasında gördüğü iki rüya etkili olur. İlk rüyasında kucağına bir yaşında sarışın bir kız çocuğu verirler. Kendisi 12 yaşındadır. Uyandığında gördüğü bebeğin etkisi altındadır. Aradan yıllar geçer ve Sivas'ın Akdeğirmen mahallesinde rüyasında gördüğü bebeği görür, ancak bir daha onu göremez. Adına Sarı Çiçek der. İkinci rüyasında Kayseri'de At Pazarı bölgesinde bulunan Hatıroğlu Camisine gider. Caminin imamı camekanlı bir dolaptan sarı renkli limonataya benzeyen iki şişe çıkarır. Şişeleri Abdulgazi'ye vererek birini içmesini, diğerini ise koklamasını ister. O da istenileni yapar. Bu rüyadan hareketle Kurt'un badeli bir âşık olduğu da söylenebilir (Topçu 2009: 26).

İlk şiirini 1946'da kaleme alır. Yıllar ilerledikçe şiir tekniğiyle ilgili bilgilerini geliştirir ve teknik açıdan başarılı şiirler üretir. Okumayı ve araştırmayı sever. Bu, şiirlerinin içerik bakımından zengin olmasına vesile olur. Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha gibi aşk hikâyelerini bilir ve şiirlerinde sık sık bu ve benzeri sergüzeştlere telmihte bulunur. Mevlana, Karacaoğlan, Fuzuli, Yunus Emre, Nabi, Yahya Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Âşık Veysel, Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova gibi sanatçılardan etkilenmiştir. Tarihî olaylara ve kişilere meraklıdır. Çelebi Mehmet, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Abdulhamit'e derin bir saygısı vardır. Divan şiiri, halk şiiri gibi ayrımlara karşıdır. Her iki edebiyat disiplininin temsilcilerinden de faydalanmaya çalışır (Topçu 2009: 39-40). Şiirlerinde Gazi ve Kul Gazi mahlaslarını kullanan âşık, bu mahlasları kendisi seçmiştir. Adındaki "abd" ifadesinin yerine Türkçe "kul" sözcüğünü tercih ettiğini belirtir. Sazı ve irticali olmayan Kul Gazi'nin klasik anlamda bir ustası da yoktur. Şiirlerinde hem beşeri hem de ilahi aşkın yanı sıra dinî, ahlaki ve toplumsal durum ve değerler işlenmiştir. Güzelleme ve dertlenme en çok kullandığı nazım türleridir. Şiirleri anlam yoğunluğu bakımından ileri seviyededir. Kul Gazi'nin şiirlerine teknik açından bakıldığında kullandığı nazım biriminin dörtlük ve ölçünün ise hece ölçüsü olduğu görülür. 11 ve 8'li hece kalıplarını tercih eden âşık, koşma, semai ve destan nazım şekillerini tercih etmiştir. Şiirleri tek ayaktan ziyade döner ayaklıdır.

Kul Gazi ile ilgili bugüne kadar bir bitirme tezi ve iki kitap hazırlanmıştır. Hüseyin Akkaya tarafından 1978 Atatürk Üniversitesi'nde hazırlanan lisans tezi Sivaslı Âşık Kul Gazi adını taşımaktadır (Akkaya 1978). Söz konusu tez Kul Gazi'yi bilim âlemine tanıtan ilk çalışmadır. Kul Gazi hakkında yapılan kitap hacmindeki ilk çalışma ise Saim Sakaoğlu imzalıdır ve Sarı Çiçek adını taşımaktadır (Sakaoğlu 1980). Eser, Kul Gazi'nin hayali maşukası Sarı Çiçek'e yazdığı şiirleri ihtiva eder ve bir bakıma halk hikâyesi niteliğindedir. Son çalışma Necaattin Topçu imzalıdır ve Ayın Şın Kaf ile Yanan Âşık Kul Gazi Hayatı ve Şiirleri adını taşımaktadır (Topçu 2009). Eserde Kul Gazi'nin hayatı kendi ağzından anlatılmış ve 76 şiire yer verilmiştir.

Kaynakça

Akkaya, Hüseyin (1978). Sivaslı Âşık Kul Gazi . Bitirme Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şâirleri III. Sivas: Önder Matbaacılık.

Sakaoğlu, Saim (1980). Sarı Çiçek. Erzurum: Ticaret Matbaası.

Sakaoğlu, Saim, Ali Berat Alptekin (2008). Türk Saz Şiiri Antolojisi (14-21. Yüzyıllar). Ankara: Akçağ Yay.

Topçu, Necaattin (2009). Ayın Şın Kaf ile Yanan Âşık Kul Gazi Hayatı ve Şiirleri. Sivas: Buruciye Yay.

Yıldız, Alim (2003). Sivaslı Şâirler Antolojisi. İstanbul: Sivaslılar Vakfı Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ UĞUR BAŞARAN
Yayın Tarihi: 17.12.2018
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Sıla GözleriSivas Belediyesi Kültür Yayınları / Sivas2000Şiir
Rüzgarda KekikKültür Bakanlığı Yayınları / Ankara1990Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ADEM ULUTAŞd. 06.04.1966 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2KUL SABRİ/GARİP ALİ/SABRİ, Alid. 1851 - ö. 1931Doğum YeriGörüntüle
3SADIK, Sadık Metind. 1944 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Recep Küpçüevd. 1934 - ö. 26 Nisan 1976Doğum YılıGörüntüle
5Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Doğum YılıGörüntüle
6KUL CEVRİ, Nejat Birdoğand. 1934 - ö. 2001Doğum YılıGörüntüle
7Recep Küpçüevd. 1934 - ö. 26 Nisan 1976Ölüm YılıGörüntüle
8Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Ölüm YılıGörüntüle
9KUL CEVRİ, Nejat Birdoğand. 1934 - ö. 2001Ölüm YılıGörüntüle
10Recep Küpçüevd. 1934 - ö. 26 Nisan 1976MeslekGörüntüle
11Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990MeslekGörüntüle
12KUL CEVRİ, Nejat Birdoğand. 1934 - ö. 2001MeslekGörüntüle
13Recep Küpçüevd. 1934 - ö. 26 Nisan 1976Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15KUL CEVRİ, Nejat Birdoğand. 1934 - ö. 2001Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Recep Küpçüevd. 1934 - ö. 26 Nisan 1976Madde AdıGörüntüle
17Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Madde AdıGörüntüle
18KUL CEVRİ, Nejat Birdoğand. 1934 - ö. 2001Madde AdıGörüntüle