HASAN DEDE

(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Bilinen adı Şeyh Hasan Fakih Veled-i Yakup Fakih olan şairin kesin olarak doğum ve ölüm tarihi bilinmemekle birlikte 15.-16. yüzyıllarda yaşadağı düşünülmektedir. Nitekim Bektaşî şairlerinden sayılan Hasan Dede’nin bir nefesinde “Eşrefoğlu al haberi/ Bahçe biziz gül bizdedir/ Biz de Mevla’ın kuluyuz/ Yetmiş iki dil bizdedir.” (Gölpınarlı 1972: 258-259) dizeleri onun Eşrefoğlu Rumi ile çağdaş olduğunu yani 15. yüzyılda yaşadığını düşündürmektedir (Bezirci 1993 86-87). Bunlara ek olarak Abdülbaki Gölpınarlı bir sohbet meclisinde Eşrefoğlu’nun “Sanırlar Eşref oğlu Rumi’yem ne İznikiy/ Benem ol daim’ül bâkıy göründüm surete insan”, diye cezbeyle buyurunca Hasan Dede’nin, Eşrefoğlu’na “Eşrefoğlu al haberi” ile başlayan şiir ile karşılık verdiğini aktarır (Gölpınarlı 1972: 258-259). Şiirlerinde Hasan Dede mahlasını kullanan şairin, babası gibi fıkıh âlimi ve bunun yanı sıra bir tarikat büyüğü olduğu da ismine eklenen unvanlardan anlaşılmaktadır.

Hasan Dede’nin aslen Horasan erenlerinden olduğu bu köye Karaman’dan gelip yerleştidiği 1578 tarihli bir fermandan anlaşılmaktadır (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1981:131). O havalide yaşayan Aleviler içinde şeyh olarak bilinen Hasan Dede, Kanunî Sultan Süleyman zamanında aşiretlerden topladığı askerlerle I. Viyana Kuşatmasına katılmış bu savaşta gösterdiği başarılar üzerine iki çiftlik yer kendisine tımar olarak verildi. Beydili Aşiretini yanına alarak Tekesalan mevkine yerleşen Hasan Dede burada bir zaviye kurarak şeyh olmuş ve ismiyle anılan köyü kurdu. Mezarı köyündeki türbededir. Burası bugünkü Hasan Dede (eski adıyla Çukurcak) köyüdür (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedsi 1981:131). Diğer taraftan ise Kırıkkale yakınındaki Keskin’de yatan ve “ karpuzu büyük Hasan Dede” diye anılan azizin de Hasan Dede olduğu ifade edilir (Bezirci 1993 86-87). Doğum tarihi hakkındaki bilinmezlik ölüm tarihi için de geçerlidir.

Kul Hasan, Sefil Hasan, Aşık Hasan, Tamaşvarlı Hasan ile Hasan Dede’yi birbirine karıştırmamak gerekir. Hasan Dede daha çok nefesleriyle ün kazandı. (Bezirci 1993: 86-87). Bektaşî ayin-i cemlerinde okunan “Eşrefoğlu al haberi/ Bahçe biziz gül bizdedir” diye başlayanı çok tanınmıştır. Bu nefes, Kahire Betaşî dergâhı postnişini Hasan Dede Baba (ö.1757) tarafından sâbâ makamında bestelendi (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1981:131).

Hasan Dede’nin eldeki şiirleri sayıca azsa da kendisinin vahdet-i vüdut öğretisi minvalinde sade, açık bir söyleyişle şiirlerini dile getirdiği söylenebilir. Halk edebiyatının ana türü olan koşma tarzı şiirleri yine geleneğe uygun olarak kafiyelidir.

Kaynakça

Bezirci, Asım (1993). Türk Halk Şiiri. C.1. İstanbul: Say Yay.  

Ergün, Saadettin Nusret (1955). Bektaşi Şairleri ve Nefesleri. İstanbul: Maarif Kitaphanesi.

Gölpınarlı, Abdülbaki (1972). Türk Tasavvuf Şiiri Antolojisi. İstanbul: Milliyet Yay.

Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay.

Özkırımlı, Atilla (1985). Alevilik, Bektaşilik ve Edebiyatı. İstanbul: Cem Yay.

Sevengil, Refik Ahmet (1965). Yüzyıllar Boyunca Halk Şairleri. yyy.

"Hasan Dede" (1981). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi Deyimler/İsimler/Eserler/ Terimler. C. 4. İstanbul: Dergâh Yay. 131.

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ZEHRA SEMA DEMİR
Yayın Tarihi: 03.03.2015
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Nefes

Eşrefoğlu al haberi

Bahçe biziz gül bizdedir

Biz de Mevla’ın kuluyuz

Yetmiş iki dil bizdedir.

Erlik midir eri yormak

Irak yoldan haber sormak

Cennetteki o dört ırmak

Çoşkun akan sel bizdedir

Adem vardır cism-i semiz

Alır abdest olmaz temiz

Halkı dahleylemek nemiz

Bilcümle vebal bizdedir

Arı vardır uçup gezer

Teni tenden seçip gezer

Zahid bizden kaçıp gezer

Arı biziz bal bizdedir

Kimi sofu kimi hacı

Cümlemiz halka duacı

Resul-ü Ekrem’in tacı

Aba, hırka, şal bizdedir

Biz erenler gerçeğiyiz

Has bahçenin çiçeğiyiz

Hacı Bektaş köçeğiyiz

Edep erkan yol bizdedir

Kuldur Hasan Dedem kuldur

Manayı söyleyen dildir

Elif hakka doğru yoldur

Cim arasan dal bizdedir

Bezirci, Asım (1993). Türk Halk Şiiri. C. 1. İstanbul: Say Yay. 87.

Nefes

Aşk elinden nic’edeyim n’eyleyim

Medet helak oldum narın içinde

Neme sevineyim neme güleyim

Gonca güller kaldı harın içinde

Meyil etmez oldu bana talihim

Zahir oldu gizli haber batınım

Arşa direk oldu tütünüm

Vücudum kül oldu narın içinde

Dertlerim yalkındı bağrım deşildi

Yar ile sürdüğüm demler düş oldu

Ellere yaz bahar bana kış oldu

Gönül mekân tuttu karın içinde

Hasan Dedem dedi bir mekân eylem

Çağlayıp deryaya karışabilem

Yardan ayrılalı büküldü belim

Kaldı gayret ile narın içinde

Hey ağalar benim nem var ellerden

Benim ağladığın kendi halimdir

Bir güzeli bir hoyrata verecek

Ta ölünce o güzel zulümdür

Şurda bir dânâ ehl-i dil gelse

Her kişinin gönlündekini bilse

Bir kişinin sevdiğini el alsa

Ele bir gün ona hergün ölümdür

El ne bilsin âşıklığın halinden

Dermek ister yarin taze gülünden

Ayar ile müddeinin elinden

Benim ciğerciğim dilim dilimdir

Sabahleyin üstümüzden geçersin

Dertli gönüllerin derdin açarsın

Bu Hasan Dedem’den niçin kaçarsın

Demedin mi Hasan Dedem kulumdur?

Bezirci, Asım (1993). Türk Halk Şiiri. C. 1. İstanbul: Say Yay. 87.