NİHÂLÎ, Mehmed Efendi

(d. ?/? - ö. 1186/1772-73)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Tezkirecilerin verdiği bilgilere göre nerede ve ne zaman doğduğu bilinmemektedir. 17. yüzyıl divan şairlerinden Nâbî’nin kız kardeşinin oğludur. Asıl adı Mehmed olan şair, Dîvân-ı Hümâyûn hâcegânlarındandır. 1186/1772-73 yılında ölmüştür (Önder 2006: 234; Oğraş 2001: 181; Mehmed Süreyya 1996: 1255).

Nihâlî’nin bilinen tek eseri Dîvânçe'sidir. Biri İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi (T.575/3) diğeri de Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesinde (688/2) olmak üzere iki adet yazma nüshası olan bu Dîvânçe’de 1 kaside, 4 tarih, 3 tahmis ve 55 gazel bulunmaktadır.

Es’ad Mehmed Efendi, tezkiresinde şaire ait “Şerh-i Kalâ’id” ve “Risâle-i Ta’rîb” adlı yirmişer kıtadan fazla şiirleri olduğunu söylese de (Oğraş 2001: 181) şimdilik bu şiirler tespit edilememiştir.

Nihâlî, Nâbî, Nahîfî, Neylî, Nüzhet, Hayrî ve Sermed gibi beğendiği şairlere çeşitli nazireler yazarak, daha çok hikemî şiir vadisini tercih ettiğini göstermiştir. Devrinde oldukça rağbet gören Mahallîleşme etkisine şiirlerinde pek rastlanmaz. Şairin şiirlerinde Arapça-Farsça kelime ve tamlamaların fazlalığı dikkat çeker. Atasözleri, deyimler, halk söyleyişleri ve toplumsal hayata dair unsurlar ise yok denecek kadar azdır (Kaplan 2011: 63-64).

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) ve Seyit Ali Kahraman (akt.) (1996). Mehmed SüreyyaSicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. IV. İstanbul: KB-Tarih Vakfı Ortak Yayını. 

Kaplan, Yunus (2011). “18. Yüzyıl Şairlerinden Nihâlî ve Dîvânçesi”. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi. (44:57)-110.

Oğraş, Rıza (hzl.) (2001). Es’ad Mehmed Efendi ve Bâğçe-i Safâ-Endûz’u, (İnceleme-Tenkitli Metin-Dizin). Burdur.

Önder, Murat (hzl.) (2006). Şefkat ve Tezkîre-i Şu’arâsı. Yüksek Lisans Tezi. Afyon: Afyon Kocatepe Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLAN
Yayın Tarihi: 08.04.2013
Güncelleme Tarihi: 14.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Dîvânçe

Tahmîs-i Gazel-i Nâbî Efendi  

 I

Gülsitân-ı ‘âlemün biz berg ü bârın görmüşüz

Her çemenzârun nice serv ü çenârın görmüşüz

Hem gülin hem goncasın hem hârzârın görmüşüz

Bâğ-ı dehrün hem hazânın hem bahârın görmüşüz

Biz neşâtun da gamun da rûzgârın görmüşüz

 II

Başka râhat var tevâzu’la safâ-yı bâlde

Gülle germ-i nahvet olma bezm-i câh u mâlde

Neş’e-yâb-ı feyz olam dirsen eger her hâlde

Çok da mağrûr olma kim mey-hâne-i ikbâlde

Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz

 III

Kibr ile âlûdegânun bakma hây u hûyına

Sedd olur âhir der-i maksûd bir gün rûyına

Kulle-i kâfı sipihr eylerse her bir mûyına

Tôp-ı âh-ı inkisâra pâydâr olmaz yine

Kişver-i câhın nice sengîn hisârın görmüşüz

 IV

Olsa da Dârâ gibi mülk-i cihân pîrâyesi

Evc-i devletde Hümâya hem-ser olsa sâyesi

Rüstemâsâ ‘arsa-i eflâke çıksa pâyesi

Bir hadeng-i cân-güdâz-ı âhdır ser-mâyesi

Biz bu meydânun nice çâpük-süvârın görmüşüz

  

 V

Pençe-i zûr-âzmây ile kemîne kuvveti

Sell-i seyf-i âh iderse sûz-ı dilden hırfeti

Hânmânı târ-mâr eyler sipâh-ı himmeti

Bir nefesde kaldırur bin bârgâh-ı devleti

Ehl-i derdün seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz

 VI

Hüzn ider dil-hâhı üzre olmadan ‘âlemde şâd

Meclisi ğamnâk ider sâkî-i devr-i neş’e-zâd

Germ-bâzârın Nihâlî serd ider dest-i kesâd

Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd

Biz bu bezmüñ Nâbiyâ çok bâde-hârın görmüşüz

(Kaplan, Yunus (2011). “18. Yüzyıl Şairlerinden Nihâlî ve Dîvânçesi”. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi. 44: 73-74).