RÂŞİD, İbrahim Râşid

(d. 1227/1812 - ö. 1313/1892)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl ismi İbrahim Râşid’dir. 1227/1812 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Sicill-i Osmânî’de “taşralı” olduğu kaydı vardır (Mehmed Süreyya 1308: 358). Oysa Râşid, Dîvân’ın dibacesinde İstanbul’da doğduğunu açıkça belirtmiştir (Çetin 2006: 3). Dîvân’ında doğum tarihini “cici tarih” ibaresiyle gösteren bir tarih beyti vardır (Çetin 2006: 3). Bu tarih manzumesini pek nezih bulmayan İbnü'l-Emin, “Söyledip böyle kaka tarihi/Ne kazandın a Efendi söyle” beyti ile eleştirmiştir (Baştuğ 2002: 1803). Çeşitli devlet hizmetlerinde bulunan Nu’man Ağa’nının oğludur. Dîvân dibacesinde yirmi üç yaşında babasını ve bir erkek kardeşini kaybettiğini söyleyen Râşid’in ibaresine göre babası ve erkek kardeşi 1246/1830 tarihinde vefat etmiştir (Çetin 2006: 4). Annesi Dîvân’daki bilgiye göre 1276/1859 tarihinde vefat eden Nesîbe Hanım’dır (Çetin 2006: 4). Cami derslerinde devam ederek “Mahrec-i Aklâm”da okuyan Râşid, Farsçayı ve şiir “kavâid”ini Ayntaplı Aynî Efendi’den öğrenmiştir. Hocası Aynî Efendi tarafından Mahmûd Nedîm Paşa ile tanıştırılan Râşid, Paşa’nın babası Necîb Paşa dairesine intisap etti ve 1251/1835 tarihinde deâvî nezaretine kisedar yardımcılığına atandı. 1257/1841 tarihinde Sadrazam Ra’ûf Paşa’ya takdim ettiği kasidesinin beğenilmesi üzerine “dîvân-ı de’âvî” kisedarlığı görevine getirilen Râşid, senenin sonunda görevinden azl edilerek Dahiliye kalemi hülefasına katıldı. “Dîvân-ı de’âvî” kisedarlığına görevine getirilme tarihi Fatîn Tezkiresi ve Sicill-i Osmânî’de 1256/1840 olarak verilmiştir (Çiftçi 2014: 157; Mehmed Süreyya 1308: 358). Kaptan-ı Derya Tahir Bey, Hâfız Ahmed Bey, Zarîfî Mustafa Bey ve Feyzullah Paşa’nın divan kâtipliği görevi ile Edirne, Belgrad ve Erzurum’a gitti (Çetin 2006: 3). 1273/1857 tarihinde meclis-i ticaret başkâtipliğine, 1288/1871 İkinci Meclis-i ticaret kitabetine, üç ay sonra divan-ı istinaf azalığına getirildi (İnal 2002: 1804; Çetin 2006: 5). 1299/1882 tarihinde emekliye ayrılan Râşid (İnal 2002: 1804), Mahmûd Nedîm Paşa’nın Dahiliye nazırı olduğu dönemde Kastamonu ve Trablusgarb vilayetlerinde kapı kethüdalığına tayin edildi (İnal 2002: 1805; Çetin 2006: 6). 11 Rebîülâhir 1310/2 Kasım 1892 tarihinde vefat eden Râşid, Merkez Efendi Kabristanına defnedildi.

Kaynaklarda kısa boylu, hoş sohbet (İnal 2002: 1805), müdebbir, âkil, kâtip, şair ve temiz kalpli olduğu (Mehmed Süreyya 1308: 358) belirtilen Râşid’in bugün elimizde bir Dîvân’ı ve Vak’a-i Haleb adlı bir risalesi vardır.

1. DîvânYakın ilgisini gördüğü Mahmûd Nedîm Paşa’nın adına ithaf etmek için Râşid şiirlerini 1251/1835'te Dîvânçe-i Âsâr-ı Aşk adıyla bir araya getirmiş, bu tarihten sonra yazdığı şiirleri de daha sonra Dîvân’a eklemiştir (İnal 2002: 1805; Çetin 2006: 34). Dîvân’da 5 kaside, 1 murabba, 2 tahmis, 1 tesbi’, 71 tarih manzumesi, 211 gazel, 8 kıt’a, 21 müfred yer almaktadır (Çetin 2006). Farsçayı Aynî Efendi’den öğrenen Râşid’in Dîvân’ında Farsça şiirleri de vardır. Yedi nüshası bulunan Râşid Dîvânı’nın en önemlisi müellif hattı olan Millet Kütüphanesi Ali Emiri Efendi Manzum Eserler No: 151’de kayıtlı nüshadır (Çetin 2006: 117).

2. Vak’a-i Haleb: 1276/1860 tarihinde Halep’te ortaya çıkan ihtilale dair 24 sayfalık bir risaledir (İnal 2002: 1806; Çetin 2006: 35). Sonunda Müderris Yahya Efendi’nin 41 beyitlik bir Zafer-nâme’si bulunan eser bazı divan nüshalarının arkasında bulunmaktadır (Çetin 2006: 35). Her iki eseri de damadı Ahmed Rifat Bey tarafından temize çekilmiştir (İnal 2002: 1806).

Fatîn Tezkiresi’nde mazmunları iyi bilen, üslubu renkli, şiirleri latif ve akıcı, nesri herkesçe beğenilen bir şahsiyet olarak değerlendirilen (Çiftçi 2014: 157) Râşid hakkında İbnü'l-Emin, şairin bir şiirinde Antakyalı Münîf ve Sâbit’i takdir ve taklid ederek onlar gibi şiir yazdığını söylediğini ancak Dîvân’ında Münîf ve Sâbit tarzında şiirlerinin bulunmadığını ifade etmiştir (Baştuğ 2002: 1805). Kendini orta derece bir şair olarak gören Râşid’in Dîvân’ına baktığımızda şiirlerinde atasözü, deyim, argo ve konuşma dilini çok kullandığı, bu yönüyle şiirde mahallileşme tarzına yaklaştığı görülmektedir (Çetin 2006: 13). Şiirde Ayntaplı Aynî Efendi’yi üstad olarak gören Râşid’in (Çetin 2006: 28), Dîvân’ında en çok geçen şair isimleri Nâbî, Sâbit, Münîf ve Nedîm’dir. İbrahim Râşid, bu dört şair arasında Münîf’i diğerlerinden daha iyi bir şair olarak değerlendirir ve onun gibi şiir yazmak istediğini söyler (Çetin 2006: 28-30). Münîf etkisinde kalan Râşid’in şiirlerine bakıldığında hikemi tarzda şiirler kaleme aldığı, bunun yanı sıra klasik üslupta şiirlerinin bulunduğu ve bazı beyitlerinde sebk-i Hindî üslubuna yaklaştığı görülür. Râşid’in şiirlerine; İrfan Paşa, Zîver Paşa, Ayntaplı Aynî Efendi, müderris Yahya Efendi gibi şairler nazire yazmıştır (Çetin 2006: 33).

Kaynakça

Baştuğ, İbrahim (hzl.) (2002). İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. IV. Ankara: AKM. Yay.

Çetin, Kamile (2006). Râşid (?-1310?-1892) Divanı İnceleme-Tenkitli Metin. Yüksek Lisans Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi.

Çiftçi, Ömer, (hzl) (yty). Hâtimetü’l-Eş’âr (Fatîn Tezkiresi). http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf?0 (erişim Tarihi: 11.07.2014).

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil TumanTuhfe-i Nâilî, Divan Şairleriin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİT BİLTEKİN
Yayın Tarihi: 26.08.2014
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Der-Sitâyiş-i Sadr-ı A’zam Ra’ûf Paşa

Fısk içün tekyeyi terk eyledi hanı tutdı

Şeyh şa’bânı kaçırdı ramazânı tutdı

Masraf-ı zâ’id içün merkebi satdı üç yüze

Kemerüm yok diyerek aldı kolanı tutdı

Bu yılan şerbetidür bâde degüldür diyerek

Bir yalan söyledi ebnâ-yı zamânı tutdı

Vecde haml eyleme hâlidür anun pek bayılur

Şu giden dil-beri gördi hafakânı tutdı

Çaldırur mı anı şeytâna ider belki külâh

Dîn ü îmân gibi sîne-kemânı tutdı

Halka yutdurdı ne dirsün bu kerâmetlerine

Ramazânı yedi (bu) gizlüce a’yânı tutdı

Lîk teşrif idicek sadrı Ra’ûfü’l-vüzerâ

Korkusundan anı gördüm ki tabanı tutdı

Şöyle vasf eyleyem ol Âsaf-ı zî-şânı

Miknet ü ma’deleti kevn ü mekânı tutdı

Sahh-ı âlîsi be-bâlâ-yı sutûr-ı fermân

Hem çü şeh-bâz niçe murg-ı ma’ânî tutdı

Gördüm inşâsını rü’yâda görüp hâce-i cihân

Hayretinden alup ağzında benânı tutdı

Gazel  

Açılup bir dem bu bâğ-ı dil bahâr olmaz mı hîç

Nahl-i ümmîdümde ya Rab berg ü bâr olmaz mı hîç

Sormaduk eslâfa bâzâr-ı sühanda her zamân

Elde ser-mâye zarardan başka kâr olmaz mı hîç

Dilde oldukça hayâlün dîde eşk-efşân olur

Nahl-i nâzum bâğ olur da âb-yâr olmaz mı hîç

Sînede nâr-ı tahassürdendür âh-ı âteşîn

Hâne sûzân olsa dûd-ı pür-şerâr olmaz mı hîç

Kaddini teşbîh iden şimşâda taksîr eylemiş

Tuysa dil-dâr artırup kâmet-çenâr olmaz mı hîç

Her ne dem âh eylesem dilden hurûş eyler sirişk

Rûzgâr esdükçe deryâ mevc-dâr olmaz mı hîç

Mû miyânında nedür sordum zarîfâne kemer

Genc olan yerde didi ol şûh mâr olmaz mı hîç

Ağlaram cânâ hayâl-i perçemünle dem-be-dem

Dîde dûd-âlûd olur da eşk-bâr olmaz mı hîç

Gûş idüp gülşende sûzişli figân-ı Râşid’i

Bülbülinden gonce ey gül şermsâr olmaz mı hîç

(Çetin, Kamile (2006). Râşid (?-1310?-1892) Divanı İnceleme-Tenkitli Metin. Yüksek Lisan Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi. 132, 191.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MEHMED BAHÂEDDÎN, Dâye-zâded. ? - ö. 1873Doğum YeriGörüntüle
2KERESTECİYAN, Bedrosd. 1840 - ö. 1909Doğum YeriGörüntüle
3DERVİŞ ESAD (ESAD BABA)d. 1755? - ö. 1825Doğum YeriGörüntüle
4FEHMÎ, Mustafâ Mazlûm Fehmî Paşad. 1812 - ö. 1861Doğum YılıGörüntüle
5DİDÂRÎd. 1810-1812? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6MUHİB, Diyarbakırlıd. 1812 - ö. 1842Doğum YılıGörüntüle
7HAVASÎ, Mahmudd. 1827 - ö. 1892Ölüm YılıGörüntüle
8ABBAS KEMÂL EFENDİ, Kerküklüd. ? - ö. 1892Ölüm YılıGörüntüle
9HÂMÎ, Abdu’l-Gaffârd. ? - ö. 1891-1892Ölüm YılıGörüntüle
10İBRÂHİM HÂSd. ? - ö. 1761-1762MeslekGörüntüle
11ŞUHÛDÎ, Şeyh Mehmed Efendid. ? - ö. 1612MeslekGörüntüle
12MEYLÎ, Ali Çelebid. ? - ö. 1657-58MeslekGörüntüle
13HULÛSÎ, Alaybeyi-zâde Mehmedd. ? - ö. 1889Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14RÂGIB, Ahmed Râgıb Efendi, Bursalıd. 1792-93 - ö. 1855-56Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15FEHÎM, İbrâhîm Fehîm Beyd. 1813 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16NAHîFî, Süleymand. 1665-66 - ö. 1738Madde AdıGörüntüle
17ŞERMÎ, Mehmed Emin Şermî Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18SÂDIK/SÂDIKÎ, Sadreddin-zâde Mehmed Sâdık Efendid. 17 Aralık 1630 - ö. Kasım-Aralık 1709Madde AdıGörüntüle