RÂŞİD/NÂŞİD, Kahvecibaşı-zâde Kilârî Râşid Bey

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hayatına dair bilinenler Tayyar-zâde Ata Bey (1876: 227-28)’in anlattıklarından ibarettir. Buna göre Enderun’da yetişti. Saray kilercisiydi. Kahvecibaşı-zâde Kilârî Râşid Bey olarak tanındı. Fakat Ata Bey (1876: 228)’deki örnek gazelde adı/mahlası Nâşid şeklinde geçmektedir. Mehmet Arslan (2010: 432) da (2010: 432) mahlastan hareketle Nâşid Bey demeyi tercih etmiştir. Bu kullanımlardan hangisinin doğru olduğuna dair kesin bir söz söylemek mümkün görünmemektedir. Sultan III. Selim devri (1789-1807) şairlerindendir. Vefat tarihi bilinmemektedir.

Eserlerine dair bir bilgi yoktur. Tayyar-zâde Ata Bey (1876: 227-28)’de bir gazeli ve bir beyti yer almaktadır.

Kaynakça

Arslan, Mehmet (hzl.) (2010). Tayyâr-zâde Atâ Osmanlı Tarihi, Târîh-i Enderûn. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 432-433.

Cunbur, Müjgân (2007). “Râşid”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 7. Ankara: AKM Yay. 294.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay. 317.

Tayyar-zâde Atâ Bey (1876). Atâ Tarihi (Enderun Tarihi). C. 4. İstanbul. 227-228.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİK
Yayın Tarihi: 04.11.2014
Güncelleme Tarihi: 17.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Süzünce çeşm-i mest-i nîm-hâb-ı fitne-engîzin

Esîr-i dâm-ı zülfi eylemez mi Çîn âhûsın

Safâsından fedâ eylerdi müşg-i nâfe-i Çîn’i

Getürseydi sabâ hâkâna bûy-ı mûy-ı hoş-bûsın

Döker zülf-i perîşânın arak-rîz olsa ruhsârı

Gülâb ile iden sîrâb bâg-ı hüsn-i şeb-bûsın

Bakın hâl-i siyâha levh-i pîşânî-i sâfında

Görür dîbâce-i metn-i cemâlin halka-i hûsın

Tatar-ı gamzesin pür-kîn idüp bir yahşi sûretle

Havâle eylemiş teshîre dehri çeşm-i câdûsın

Bugün ebleh-firîbâne edâlarla hele zâhid

Yine rûbâhveş ber-dûş itmiş delk-i sâlûsın

Zevâlin fehm idenler devlet-i yek-rûze-i çarhın

Virür mi dahme-i Efrâsiyâb’a seng-i nâmûsın

Olur ser-şâr-ı câm-ı gaflet-i eyyâm magrûrı

Bu bezm-i devletin hiç görmedik rind-i dehen-şûsın

Meşâm-ı cânı Râşid* yâsemen-zâr-ı cinân eyler

Eger bir kerre öpsek gerden-i sâf-ı semen-bûsın

(Tayyar-zâde Atâ Bey (1876). Atâ Tarihi (Enderun Tarihi). C. 4. İstanbul. 227-228.)

__________

Metinde (Atâ Bey 1876: 228) ve Mehmet Arslan (2010: 433)’da "Nâşid" şeklinde yazılıdır.