SÂGARÎ, Kazzâz Ali

(d. ?/? - ö. 930/1523/24)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Edirne’de doğan Sâgarî’nin asıl adı Beyânî’ye (Eyduran 2008: 81) göre Mustafa, diğer kaynaklara göre Ali’dir. Önceleri ipekçilik yaptığı için “Kazzâz Ali” sanıyla meşhur olmuştur. Âşık Çelebi, lakabının Sarı Asma olduğunu belirtir (Kılıç 2010: 937). İçkiye olan aşırı düşkünlüğünden dolayı Sâgarî mahlasını kullandı. Yaşadığı dönemde dükkânı ve evi, şairlerin uğrak yeriydi. Tabiatı hezele yatkın olan şair, musiki ve tambur çalma konusunda büyük hüner sahibiydi. Bekâr bir şekilde doksan yıl civarında uzun bir hayat süren Sâgarî, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerini görmüştür. 930/1523-24 yılında (Tuman 2001: 403) Edirne’de ölmüş ve buraya gömülmüştür.

Ölmeden önce kendi mezarını hazırlatmış, etrafına badem ve şeftali ağaçları diktirerek mezar taşına yazılması için aşağıdaki meşhur kıt’ayı söylemiştir:

Anuñ içün mezârum üstinde

Ben bu eşcârı böyle vaz’ itdüm

Ki gören sormadın bile hâlüm

Bu cihân içre n’eyledüm n’itdüm

Bir boyı serv ü gözi bâdâmuñ

Şeftâlûsına toymadum gitdüm 

Sâgarî, alfabetik sıraya göre tertip edilmiş hicivlerden oluşan mürettep Dîvân sahibidir (Eyduran 2009: 365). Latîfî, Sâgarî’nin daha çok Necâtî’nin gazellerini değiştirip hicve dönüştürdüğünü yani nakiza yaptığını söyler (Canım 2000: 293). Bugün için Dîvân’ının herhangi bir nüshası elde olmayan Sâgarî’nin, çeşitli şiir mecmualarında birçok şiirine rastlamak mümkündür.

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. 5.  İstanbul: KB-Tarih Vakfı Ortak Yay.

Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şu'arâ ve Tabsıratü'n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay.

Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkîretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KTB. Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi 10.10.2013].

Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. Ankara: KTB. Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi 10.10.2013].

İpekten, Halûk (vd.) (1998), Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.

İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Akçağ Yay.

Kaf-zâde Fâ’izî, Zübdetü’l-Eş’âr. Millet Kütüphanesi Ali Emiri Manzum 1325, vr. 55a.

Kazancıgil, Ratip (hzl.) (1996). Abdurrahman Hıbrî, Enîsü’l-Müsâmirîn, Edirne Tarihi, 1360-1650. İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği Yay.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ-İnceleme-Metin. C. 2. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Mecmû’a-i Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Koleksiyonu 479, vr. 41a-b.

Riyâzî. Riyâzu’ş-Şu’arâ. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, 06 Hk 1275. vr. 57b.

Sehî (1325). Tezkire-i Sehî. İstanbul.

Şemseddin Sâmî (1314). Kâmûsu’l-Âlâm. C. 4. İstanbul: Mihran Matbaası.

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLAN
Yayın Tarihi: 18.11.2013
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020

Eserlerinden Örnekler

GAZEL

Yârüme ‘arz itmege kim varsa ben dîvâneyi

Göricek benden beter Mecnûn olur cânâneyi

Âşinâñ olup beni yâd eyleye diyü saña

Dostum kan aglarum gördükçe her peykâneyi

Pâreler kendin hasedden dilberâ lîkin göñül

Her kaçan zülf-i perîşânuñda görsek şâneyi

Gün gibi eyvân-ı çarh olsun saña yir yir makâm

Ben gedâlar gibi miskin eyleyen vîrâneyi

Sâgarî deryâ-yı âteşde semender sandılar

Nâr-ı ‘aşk içre görenler bu dil-i vîrâneyi

(Mecmû’a-i Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Koleksiyonu 479, vr. 41a-b.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SEBKATÎ, I. Mahmudd. 2 Ağustos 1696 - ö. 13 Aralık 1754Doğum YeriGörüntüle
2MAHREM DEDEd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3FEYZÎ (ELÎFÎ), Elîfî-zâde Feyzullâh Efendid. ? - ö. 20 Haziran-19 Temmuz 1765Doğum YeriGörüntüle
4SEBKATÎ, I. Mahmudd. 2 Ağustos 1696 - ö. 13 Aralık 1754Doğum YılıGörüntüle
5MAHREM DEDEd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6FEYZÎ (ELÎFÎ), Elîfî-zâde Feyzullâh Efendid. ? - ö. 20 Haziran-19 Temmuz 1765Doğum YılıGörüntüle
7SEBKATÎ, I. Mahmudd. 2 Ağustos 1696 - ö. 13 Aralık 1754Ölüm YılıGörüntüle
8MAHREM DEDEd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9FEYZÎ (ELÎFÎ), Elîfî-zâde Feyzullâh Efendid. ? - ö. 20 Haziran-19 Temmuz 1765Ölüm YılıGörüntüle
10SEBKATÎ, I. Mahmudd. 2 Ağustos 1696 - ö. 13 Aralık 1754Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11MAHREM DEDEd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12FEYZÎ (ELÎFÎ), Elîfî-zâde Feyzullâh Efendid. ? - ö. 20 Haziran-19 Temmuz 1765Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13SEBKATÎ, I. Mahmudd. 2 Ağustos 1696 - ö. 13 Aralık 1754Madde AdıGörüntüle
14MAHREM DEDEd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15FEYZÎ (ELÎFÎ), Elîfî-zâde Feyzullâh Efendid. ? - ö. 20 Haziran-19 Temmuz 1765Madde AdıGörüntüle