SALACIOĞLU, Mustafa Celvetî

(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Türkiye Dışı)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mustafa olup Hanya /Girit’te doğmuştur. Şiirlerinde “Salacıoğlu, Salacı, Ferzend-i Salacı, Salacıdedeoğlu, Salacızâde” mahlaslarını kullanır. Babası Şeyh Ahmed Efendi h. 1170/ m. 1756’da öldüğünde henüz çocuk yaştadır. Bu sebeple doğum tarihi bu tarihten öncedir. Vefat tarihini Bursalı Mehmed Tahir h. 1220/m. 1805 olarak veriyorsa da Divân’ında h. 1240/m. 1825 senesini gösteren tarihler bulunduğundan, vefatının bu tarihten sonra olması icap eder. Celveti şeyhi Haşim Baba’dan hilafet alarak Girit’e gönderilen Salacıoğlu’nun burada sıkıntılı günler geçirdiği anlaşılmaktadır (Kurnaz vd. 2000: 3-6).

Bilinen üç eseri vardır. Tamamı Türkçe, manzum ve aruz vezniyle yazılmıştır.

1. Divân: 205 şiirden oluşmaktadır. Mürettep olup on nüshası tespit edilebilmiştir. Cemal Kurnaz, Mustafa Tatçı ve Yaşar Aydemir’den oluşan bir ekip tarafından neşredilmiştir (Kurnaz vd. 2000: 53-236).

2. Der Beyân-ı Şehâdet-i Nakşî Mustafa: Eser, Çıkrıkçı Şeyh olarak anılan Kandiyeli Şeyh Mustafa Efendi’nin tasavvufi kimliği ve h. 1170/ m. 1757’deki hazin vefatıyla ilgilidir. Başta mensur kısa bir açıklama vardır (Kurnaz vd. 2000: 9-11).

3. Nâmiyye (Nâmî-nâme): Şairin müridi ve manevi oğlu olan Nâmî adlı biri için yazdığı tasavvufi içerikli, öğretici bir mesnevidir. Mesnevide sebeb-i teliften sonra şeriat, seyr ü sülûk, tecerrüd, mahviyyet, insanın yaratılışının başlangıcı ve nihayeti gibi konular işlenmiştir (Kurnaz vd. 2000: 11-14).

Salacıoğlu, şiirlerindeki ifade ve eda bakımından Yunus Emre okuluna mensup bir şairdir. Güçlü şairlerin gazellerini tahmis etmesi onun edebî bakımdan kuvvetli bir alt yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Salacıoğlu’na göre şiir denince ehlullahın şiiri akla gelmelidir. Şairlik kabiliyeti okumakla kazanılmaz. Tasavvufi şiirin mayası gönüldeki irfandır. Sufilerin şiiri düzgün ve akıcı olmasa da hakiki şiirdir. Çünkü hakikat makamından söylenen tasavvufi incelikleri remzi olarak dile getirir. Salacıoğlu’nun şiirleri aşk ve âşık merkezlidir. Şiirlerinde âşık, maşuk, zahid tipleri arasındaki ilişkiler tasavvufi bir şekilde ele alınmıştır. O, Yunus Emre’den bu yana hemen tüm Türk mutasavvıf şairlerin kullandığı sembolleri ve mecazi kavramları yerli yerinde kullanmaktadır. Ayrıca kendine özgü teşbih ve mecazlarla şiirini özgün kılabilmiştir. Bunları yanında tevriye, îham ve istiârelere de sıkça başvurmaktadır. Salacıoğlu, yetiştiği ve yaşadığı Girit’in kendi devrindeki çehresini tanıtan şiirler de kaleme almıştır. Böylece Girit’te yaşayan önemli şahıslar, çeşme, okul gibi yapılar, bazı önemli olaylar hakkında bilgi veren bir kaynak durumundadır. Moralı Mustafa Paşa’nın Akdeniz’deki zaferleri, Seyrânî Selim Baba’nın vefatı, Kandiyeli Celveti şeyhi Hüseyin Baba’nın vefatı, Resmî Ali Baba’nın vefatı bunlar arasında sayılabilir. Vahdet-i vücûda inanan şair, fikren İbn Arabî’nin tesirindedir. Şiirlerinde Hz. Muhammed ve Ehl-i beyt sevgisi bariz olup melamet ehli ve kalender-meşrep bir sufidir. Bu meşrebi lirik şiirler kaleme almasının en önemli sebebidir (Kurnaz vd. 2000: 34-46). Yazdığı üç devriye ile bu görüşe inandığını gösteren Salacıoğlu’nun bu şiirleri, türün Türk edebiyatındaki önemli örneklerini oluşturmaktadır (Kurnaz vd. 2000: 27).

Kaynakça

Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatcı, Yaşar Aydemir (2000). Giritli Salacıoğlu Mustafa Celvetî: Dîvân. Ankara: Akçağ Yay.

Sevgi, Ahmet (1992-1993). “Giritli Şairler”. Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi 7-8: 33-35.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. GÜROL PEHLİVAN
Yayın Tarihi: 05.11.2014
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Devriyye

Der beyân-ı bidâyet-i hilkat-i insân u nihâyeteş

Devr-i insân nedir eyle idrâk

Bunu derk etmeye akl-ı çâlâk

Milk-i lâhût idi ervâha makarr

Görünüp ‘âlem-i nâsûta sefer

Muktezâ-yı dem-i sırr-ı ahbeb

Oldu bu sûret-i insân mekseb

Etdi a‘yâna tenezzül ey cân

Çâr-tebâyi‘ ü ‘anâsırla hemân

Geldi terkîbe me‘âdin evvel

Irk-ı mercân bu nebâta medhal

İntihâ devri[ni] feresde eyler

Sâlisen devr ile hayvâna erer

Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatçı, Yaşar Aydemir (2000). Giritli Salacıoğlu Mustafa Celvetî: Dîvân. Ankara: Akçağ Yay. 28-29.

Gazel

Nâr-ı ‘aşk ile yanıp kâl ol derûnun eyle sâf

Urasın vakt ola bir gün meclis-i pîrânda lâf

Dâ’im üstâd-ı muhabbet sun’ını izhâr eder

Kıl nazar şemşîr-i zâta kâlıbı etmiş gılâf

Gâfil olma semme vechu’llâhın oldun kıblesi

Beyt-i Haksın cümleten eşyâ seni eyler tavâf

Er gerekdir cümleten merdâne eyvallâh diye

Yohsa derd-i dost değil anlar isen lâf u güzâf

Zenb-i ‘aşk âlûdesi imdi Salacıoğludur

Biz o küstâhız ki etdik cürmümüzle i‘tirâf

Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatcı, Yaşar Aydemir (2000). Giritli Salacıoğlu Mustafa Celvetî: Dîvân. Ankara: Akçağ Yay. 170-171.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ÂTIF, Mehmedd. ? - ö. 1908Doğum YeriGörüntüle
2MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendid. 1847 - ö. 1910Doğum YeriGörüntüle
3NÛRÎ, Osman, Hanyevîd. 1767 - ö. 1815Doğum YeriGörüntüle
4ÂTIF, Mehmedd. ? - ö. 1908Doğum YılıGörüntüle
5MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendid. 1847 - ö. 1910Doğum YılıGörüntüle
6NÛRÎ, Osman, Hanyevîd. 1767 - ö. 1815Doğum YılıGörüntüle
7ÂTIF, Mehmedd. ? - ö. 1908Ölüm YılıGörüntüle
8MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendid. 1847 - ö. 1910Ölüm YılıGörüntüle
9NÛRÎ, Osman, Hanyevîd. 1767 - ö. 1815Ölüm YılıGörüntüle
10ÂTIF, Mehmedd. ? - ö. 1908MeslekGörüntüle
11MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendid. 1847 - ö. 1910MeslekGörüntüle
12NÛRÎ, Osman, Hanyevîd. 1767 - ö. 1815MeslekGörüntüle
13ÂTIF, Mehmedd. ? - ö. 1908Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendid. 1847 - ö. 1910Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15NÛRÎ, Osman, Hanyevîd. 1767 - ö. 1815Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16ÂTIF, Mehmedd. ? - ö. 1908Madde AdıGörüntüle
17MUHTÂR, Ahmed Muhtâr Efendid. 1847 - ö. 1910Madde AdıGörüntüle
18NÛRÎ, Osman, Hanyevîd. 1767 - ö. 1815Madde AdıGörüntüle