SELÂMÎ

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Selâmî mahlaslı bir şairin varlığı tespit edilen tek eseri olan Tevhîd Risâlesi’nden öğrenilmektedir. Bu risale İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ndeki Yz 23/4 numaralı yazma içindedir (Katalog no 362: yk. 30b-32b). Aynı yazmada yer alan diğer iki risalenin (Yz 23/1 ve Yz 23/3) istinsah tarihleri (18 Zilhicce 981/10 Nisan 1574 ve 4 Muharrem 982/26 Nisan 1574) dikkate alınırsa manzume, 16. yüzyılda veya daha öncesinde yazılmış olmalıdır. Kaynaklarda tespit edebildiğimiz Selâmî mahlaslı tek şair Celvetî şeyhlerinden biridir. Onun ölüm tarihiyse 1103/1691’dir. Bu da elimizdeki yazmanın istinsahından (981-82/1574) sonraki bir tarihe denk gelmektedir. Celvetî şeyhi Selâmî’nin bilinen tek eseri de Tarîkat-nâme’dir. Dolayısıyla Tevhîd Risâlesi sahibi Selâmî, aynı mahlaslı başka bir şairdir.

Selâmî’nin Tevhîd Risâlesi (risalenin adı kataloğu hazırlayanlarca verilmiştir), 14-15. yüzyıllarda fazla dinî bilgisi olmayan Müslüman Türk halkı arasında ahlâkî değerleri yaymak ve yerleştirmek amacıyla kaleme alınmış, küçük hacimli tasavvufî ve didaktik eserlerdendir. Risalenin konusu, insanın kendi benliğini aşması (ifnâ etmesi) hakkındadır. Şair manzumede yirmi iki beyitlik “Mahmûd ve Ayâz” hikâyesine de yer vermiştir. Bu hikâyeyi yazmasındaki temel amaç, tasavvufun temel öğretilerinden birini, gönül temizlemek için dünyevî alâkalardan vazgeçmek gerektiğini anlatmaktır. Adı geçen hikâye, Mevlânâ’nın Mesnevî’sinin V. cildinde yer alan “Eyaz’ın, çarık ve postunu koyduğu bir odası vardı.  Kapısı sağlam ve kilitli olduğu için kapı yoldaşları, orada bir define var sanırlardı” başlıklı kısmın tercümesi ya da yeniden yazımıdır. 

Kaynakça

Büyükkarcı Yılmaz, Fatma (2016). “Bilinmeyen Bir Şair Selâmî’nin Tevhîd Risâlesi ve ‘Sultân Mahmûd ve Ayâz Hikâyesi’ Üzerine”. Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish and Turkic 11 (15): 85-104.

Mevlâna (1956). Mesnevi. C. V. Çev. V. İzbudak; karş. ve açıklama A. Gölpınarlı. İstanbul: Maarif Vekâleti.

Kut, Günay, Z. Toska, F. Büyükkarcı Yılmaz, T. Gençtürk Demircioğlu, A. Atik (hzl.) (2014). İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yazmaları Kataloğu 3 C. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü.

Tatçı, Mustafa, M. Cemâl Öztürk, Taxhidin Bytyqi (2006). Üsküdarlı Selâmî Ali Efendi: Hayatı ve Eserleri, İstanbul: Kaknüs.

Selâmî. Tevhîd Risâlesi. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü. Yz 23/4: yk. 30b-32b.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. FATMA BÜYÜKKARCI YILMAZ
Yayın Tarihi: 02.11.2016
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020

Eserlerinden Örnekler

Tevhîd Risâlesi’nden 

       Hikâye


Ayâz-ı hâss-ı Mahmûd-ı yegâne

İmâret eyleyüp bir râz-hâne

Teni tenhâ varup ol vara her gâh

Özinden gayrı yok idi ana râh

Çü bulmaya dile peykân-ı râhı

Olur gencîne-i sırr-ı İlâhî

Bu câyı gamz idüp sultâna hussâd

Didiler k’eyleyüp bir hâne âbâd

Cevâhir mahzeni kılmışdur anı

Tutar cânı gibi şehden nihânî

Dil-ârâyî olup ol genc-hâne

Anunla eglenür rûz u şebâne

Ne dem kim kıla azm-i hıdmet-i şâh

O cevher-hânesine ugradur râh

Varup evvel kılur ana nezâre

Teveccüh ider andan şehriyâre

Revâ mıdur nedîm-i şâha âhir

Ki ola ragbet-ile gayra nâzır

Nedür gevher ki ola nûr-ı dîde

Likâ-yı pâdişâhîden güzîde

Bu güftâr-ı fesâd-engîzi sultân

İşidüp keşf-i râza itdi fermân

Buyurdı niçe ehl-i i‘timâda

Ki varup kılalar bâbın küşâde

İçinde her ne var mâl ü cevâhir

Huzûrına kılalar cümle hâzır

Çü varup gördiler ol genc-i esrâr

Mufassal irmemiş devrine deyyâr

İçine girmemiş dünyâ metâ’ı

Dil-i âşık gibi var imtinâ’ı

Ne sîm ü zer var anda ne cevâhir

Hemân bir köhne câme evvel âhir

İrişmeyüp bunun birine ifhâm

Pes âhir kıldılar sultâna i‘lâm

Ta‘accüb eyleyüp hâl-i ünâsa

Didi sırrı nedür keşf eyle nâsa

Du‘â kılup didi ey şâh-ı âlem

Bu-y-idi kapuna geldükde câmem

Dile hîle hevâ kıldukça zûrı

Bununla eylerem def‘-i gurûrı

Budur mikdârum ancak sâ’ir âsâr

Kamu âsâr-ı cûdundur ne kim var

Şühûdunda vücûdum kıldum ifnâ

Senündür her ne kim olsa hüveydâ

(Selâmî. Tevhîd Risâlesi. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü. Yz 23/4: yk. 31b-32a.)