ŞERÎFÎ, Muhammed

(d. 1186/1772 - ö. 1260/1844)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Muhammed b. Ahmed b. Halîl’dir. 1186/1772 yılının Ramazan ayının ikinci gününde Erzurum’da dünyaya gelmiştir. Eğitimine de Erzurum’daki medreselerde başlamıştır. Ailesiyle birlikte bir müddet Erzurum’da yaşayan Şerîfî, annesinin ısrarıyla “hücre-i cehlistân” olarak nitelendirdiği Zor Köyü (Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Esenyaka Köyü)’ne dönmek zorunda kalmıştır. Ancak şair, ilim meclislerine yakın olma arzusunu içinden bir türlü atamamış, anne-babasını ve eşini razı ederek 1802 yılında Erzurum’a tekrar gelmiştir. Amacı eğitimini tamamlayarak kendisini daha da olgunlaştırmaktır. Şair, dört aya yakın süren bu ikinci tahsil hayatında pek çok dinî-ahlaki eserle tanışma imkânı bulmuştur. Kendi ifadesiyle Hayriye-i Nâbî, Gülistân ve Muhammediye bunlardan bazılarıdır. Özellikle, Diyarbakırlı Ahmed Mürşid Efendi’nin Ahmediye olarak bilinen Pend-i Mürşidî adlı eserine ilgi duymuş ve bu esere nazire yapmak amacıyla dinî ilimlerle olan meşguliyetini iyice artırmıştır. Şerîfî, bu süre zarfında birkaç kez köyüne gidip gelmiştir. Ancak, ailesinden gelen bir mektup şairin düşüncesini değiştirmesine sebep olmuş; anne-babaya hizmetin daha önemli olduğu kanısıyla köyüne dönmeye karar vermiştir. Şerîfî, hayatının bundan sonraki kısmını hat sanatını geçim vesilesi yaparak burada devam ettirmiştir. Mustafâ (d.1793) ve Osmân (d.1803) adında iki çocuğu olan şair, anne-babasını kısa aralıklarla 1231/1816 yılında kaybetmiştir. 1260/1844 yılında Zor/Esenyaka Köyü’nde vefat eden Şerîfî’nin kabri bu köydeki eski mezarlıkta bulunmaktadır.

Şerfî'nin dört eseri bulunmaktadır.

1. Pend-i Gülistân: En önemli eseridir. 1226/1811 yılında tamamlanmıştır. Diyarbakırlı Ahmed Mürşid Efendi’nin Pend-i Mürşidî adlı eserine nazire olarak kaleme alınmıştır. Eser, nasihatname türünde olup mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. 98 bölümden oluşan eserde konu aralarında farklı nazım şekillerinin kullanıldığı şiirler de mevcuttur: 64 kaside, 3 murabba, 10 muhammes, 4 müseddes. Toplamda 12505 birimden oluşan eserin ilk dört bölümünde mesnevilerdeki genel temayüle uyularak tevhid, na't, sebeb-i telif ve medhiye konularına yer verilmiş; son bölümünde ise “Tetimme-i Kitâb” başlığı kullanılmıştır. Şair, bunlar arasındaki 93 bölümde dinî, ahlaki ve toplumsal konulara değinmiştir. Eser, bir nasihatname örneği olması yanında dinî pek çok konuyu ihtiva etmesiyle manzum bir akaidname ve ilmihal kitabı hüviyeti de göstermektedir. Ayrıca şair, eserinde dönemin tarihî ve siyasi olaylarına, padişahla ve diğer idarecilerle ilgili çeşitli tespitlere ve eğitim gördüğü yer olan Erzurum ile yaşadığı muhit hakkındaki bazı izlenimlere de yer vermiştir. Pend-i Gülistân’ın tespit edilebilen üç nüshası bulunmaktadır. Bunlar: 1. Erzurum İl Halk Kütüphanesi Nüshası (arşiv no. 25 Hk 15455), 2. Millî Kütüphane Nüshası (arşiv no. 06 Mil Yz A 3314) , 3. Galip Yüce Nüshası’dır.

2. Dürr-i Manzûm: Şerîfî’nin menakıbname türündeki eseridir. Mesnevi nazım şekliyle 605 beyit hâlinde yazılan eserde aruzun “fâ‘ilâtün fâ‘ilâtün fâ‘ilün” kalıbı kullanılmıştır. 1237/1822 tarihinde tamanlanan eser, Hanefi mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfe ve talebesi İmâm Yûsuf ile ilgili çeşitli kıssalardan oluşmaktadır. Eserin tek nüshası Milli Kütüphane'de (Arşiv Nu.: 06 Mil Yz A 2032) yer almaktadır.

3. Mevlîd: Süleymân Çelebi’nin aynı türdeki eserine nazire olarak yazılmıştır. 1218/1803 yılında tamamlanan eserde 964 beyit bulunmaktadır. Eserdeki bazı beyitler Vesîletü’n-Necât’tan aynen alınmıştır. Aruzun “fâ‘ilâtün fâ‘ilâtün fâ‘ilün” kalıbının kullanıldığı eserde Hz. Muhammed’in mucizeleri, miracı, hastalığı, vefatı ve kızı Hz. Fâtıma’nın vefatı uzun uzadıya anlatılmış; çeşitli kıssalara da yer verilmiştir. Eserin tespit edilebilen tek nüshası Zor/Esenyaka Köyü’ndeki Yüce Ailesi’nde bulunmaktadır.

4. Kasâ’id: Pend-i Gülistân’daki kasidelerin bazı ilavelerle bir araya getirildiği bir eserdir. Elde mevcut tek nüshası Milli Kütüphane'de (Arşiv Nu.: 06 Mil Yz A 8918) yer almaktadır.

Şerîfî, hikemî tarzı benimsemiş bir şair olarak karşımıza çıkmaktadır. O, eserlerinde bireyi ve toplumu eğitmeyi amaçlamış, dinî ve ahlaki pek çok konuyu nazma dökmüştür. Ancak Şerîfî, kuru bilgi vermekle yetinmemiş; şahsi tecrübe ve ruhi çoşkunluğunu sanatla bütünleştirmeye de gayret etmiştir. Özellikle, çeşitli mevzularda nazmettiği kasideleri onun sanatkâr bir kimliğe sahip olduğunu göstermektedir. Arapça ve Farsça kelimeleri sık kullanmaktan kaçınan, bu yönüyle halkın anlayabileyeceği bir dil tercih eden şair, Pend-i Gülistân mesnevisinde edebiyat ve şiir hakkında birtakım görüşler de ortaya koymuştur. Şerîfî’ye göre şiir, İslam dininin kurallarına uygun olmalıdır. Yazup na‘t-ı Resûl’i dâ‘imâ ol/Olur ahsen bu şi‘rün ehli makbûl” diyen şair, sözün kıymetlenmesini Allah ve peygamber sevgisini anlatmaya bağlamaktadır. Ona göre şiir vadisinde makbul olmak bununla mümkündür. Şerîfî, beşerî aşkı esas alanları ve şiirlerinde bütünüyle bu konuya yer verenleri de eleştirmektedir. O, insanları eğlendirmeyi amaçlayan meddah kişiliğindeki sözde şairlerin asla takdir göremeyeceğini düşünmektedir. Şerîfî’ye göre şiirde belli bir kıvama ulaşmak aruzu mükemmel bilmeye bağlıdır. Bu bağlamda şair, “Hudâ avn ile bir nebze eger keşf oldı her fenden/Şerîfî fenn-i eş‘âra arûz üstâd imiş bildim” beytiyle şiir yazma ve aruzu kullanma becerisinin üstatlık seviyesinde olduğunu söylemektedir. Hikemî tarzı benimseyen diğer şairler gibi Şerîfî de edebiyatı vasıta olarak görür. Şairin okunup istifade edilmesi için eser yazdığını belirtmesi bu görüşün bir ifadesi olarak düşünülebilir.

Kaynakça

Artvinli, Taner (2002). “Şair Mehmed Şerifî”. Folklor/Edebiyat. 4 (32). 333-337.

Artvinli, Taner (2010). “Mehmed Şerîfî ve Mevlid’i”. Geçmişten Geleceğe Yusufeli Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: Yusufeli Belediyesi Yay.

Fındıkoğlu, Z. Fahri (1941). “Erzurum Şairlerinden Şerifî”. Ülkü Dergisi. 17 (100): 309-315.

Kırzıoğlu, M. Fahreddin (1980). “Erzurumlu Şair Mehmed Şerifî ve Pend-i Gülistan’ı”. Köz Dergisi.  (5): 3-18.

Kiremitçi, Ferdi (2009). Muhammed Şerifî’nin Hayatı, Edebî Kişiliği, Eğitim Anlayışı ve “Pend-i Gülistan” Adlı Eseri (İnceleme-Tenkitli Metin). Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

Kiremitçi, Ferdi (2010). “Muhammed Şerîfî ve Pend-i Gülistân Mesnevisi”. Geçmişten Geleceğe Yusufeli Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: Yusufeli Belediyesi Yay.

Muhammed b. Ahmed b. Halîl Erzurûmi. Pend-i Gülistan-ı Şerîf. Millî Kütüphane. Nu.: 3314.

Muhammed b. Ahmed b. Halîl. Pend-nâme. Erzurum İl Halk Kütüphanesi. Nu.: 15455.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FERDİ KİREMİTÇİ
Yayın Tarihi: 18.06.2013
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Kasîde-i Zemm-i Riyâset


Bu gönlüm gibi âlem pür-harâb nâ-şâd imiş bildim

Giyâh-âsâ bu çarh-ı dehr bî-bünyâd imiş bildim

Bu fânî kalmadı mûr-ı za‘îfe ne Süleymân’a

Cihânun taht u tâcı bî-meded bir ad imiş bildim

Gel aldanma bu limana seni girdâba gark eyler

Bu keştî bahr-i mihnetde işi feryâd imiş bildim

Okundı câm-ı Cemşîd mülk-i Hüsrev şâh-ı İskender

Velî sultân-ı aşka hoş sezâ Ferhâd imiş bildim

Hudâ avn ile bir nebze eğer keşf oldı her fenden

Şerîfî fenn-i eş‘âra arûz üstâd imiş bildim

Kasîde-i Hubb-ı Dünyâ/Muhammes-i Müzdevic

Yâ ilâhî mübtelâ-yı cürm ü isyân olmışam

Hubb-ı dünyâ-yı hasâset ile tuğyân olmışam

Düşmüşem bahr-i hatâya çâh-ı hüsrân olmışam

İlm-i zâhir bâtına bir levh-i nâ-dân olmışam

Gelmişem bâb-ı atâya zâr u giryân olmışam

 …

Eylerem pend ü nasîhat şeyh-veş vâ‘iz misâl

Söylerem emr ile ma‘rûf nehy-i münkerden makâl

İderem kıssa menâkıb ehl-i fazl-ı ehl-i hâl

Kendi aybım dimeden ebkem lisânım ihtilâl

Bir acâyib hâle düşdüm tab‘-ı nisyân olmışam

 …

Düşmüşem dünyâ peşinde gezerem misl-i kilâb

Devr ider bu nefs-i emmâre beni misl-i tolab

İlm ü hikmet sözine bu nefs-i şûm olmış nikâb

Nâme-i cürmüm tamâm oldı içinde yok sevâb

Gelmişem lutf u sitâr ardında pinhân olmışam

Sûretâ bir andelîb-i nâzım-ı efsâneyem

Sîretâ bilmem aceb mecnûn mıyam dîvâneyem

Bend-i pâ itdim cihânı zâr ile efgâneyem

İçmişem hubb-ı fenâyı sekr ile mestâneyem

Pür-kusûram ben Şerîfî halka destân olmışam

(Muhammed b. Ahmed b. Halîl. Pend-nâme. Erzurum İl Halk Kütüphanesi. Nu.: 15455. v. 227b, 179a.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ÜLFETÎ, Muharrem Aktaşd. 01.07.1922 - ö. 25.02.1969Doğum YeriGörüntüle
2Sami Önald. 27 Haziran 1938 - ö. 26 Şubat 2008Doğum YeriGörüntüle
3BÎHUZUR BABA, Bayram Sarıoğlud. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4DERTLİ, İbrahimd. 1772 - ö. 1845Doğum YılıGörüntüle
5HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?Doğum YılıGörüntüle
6ŞÂDÎ BABA/BABA ŞÂDÎ-İ SOFYAVÎd. 1772 - ö. 1862Doğum YılıGörüntüle
7VESÎM, Müderris-zâde Ahmed Vesîm Efendid. 1805-06 - ö. 1844-45\'te hayattaÖlüm YılıGörüntüle
8İBRÂHÎM HAYRÂNÎ EFENDİ, Eskişehirlid. ? - ö. 1844Ölüm YılıGörüntüle
9TEVFÎKd. ? - ö. 1844Ölüm YılıGörüntüle
10RAHMÎ, Gülahmed-zâded. ? - ö. 1786MeslekGörüntüle
11ALİ, Canbaz-zâde Ali Efendid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
12SA'ÎD, Topkapılı-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1721MeslekGörüntüle
13GÂLİB, Mehmed Sa'îd Paşad. 1763 - ö. 1829Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HASAN FEHMÎ PAŞA, Batumlud. 1836 - ö. 1910Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15SA'ÎD, Fethî-zâde Sa'dullâh Sa'îd Efendid. 1759 - ö. 1831Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16RÜŞDÎ, Mustafa Rüşdî Efendid. ? - ö. Ocak-Şubat 1723Madde AdıGörüntüle
17SEC'Î ÇELEBİd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18MEHMED, Kasım-zâde Şeyh Seyyid Mehmed Efendid. ? - ö. 1718-19Madde AdıGörüntüle