Madde Detay

İzmit’te doğdu. Babası Tanzer Büyükarman, annesi Nübüvvet Hanımdır. İlk ve orta öğrenimini İzmit’te tamamladıktan sonra 1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulunda okumak üzere İzmir’e gitti. Tiyatro ile bu dönemde tanıştı. 1986’da İzmit’e dönünce Kocaeli Bölge Tiyatrosu’na katıldı. 1994 yılında Tiyatro Birikim için oyunlar yönetmeye başladı. "İlkel ve Düşne" adlı çocuk oyunu ile 1998 yılında Aliağa Belediyesi’nin düzenlediği 23 Nisan Çocuk Oyunu Yazma Yarışmasında ikincilik ödülü aldı. 2005 yılında "Küçük Mucizeler" isimli 9 Bölümlük radyo oyunu, TRT Radyo Oyunu Yazma Yarışmasında “Çocuk Bahçesi” dalında üçüncülük ödülü kazandı ve aynı sene TRT radyolarında seslendirildi. 2006 yılında "Asla Bilemezsin" isimli oyunu TRT “Radyo Tiyatrosu” dalında mansiyon ödülü kazandı. Huzursuzlar Evi ise 2007 yılında 9 Bölüm halinde "TRT Radyoları Arkası Yarın" kuşağında seslendirildi. 2011’de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Deprem” Konulu Oyun Yazma Yarışmasında Kurtarıcılar/Geriye Kalan oyunuyla ikincilik ödülü aldı. 2012 Yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Karagöz Oyunu Yazma Yarışması"nda "Karagöz’ün Dedektifliği" adlı oyunuyla birincilik ödülü kazanan yazar, 2013 yılında Eskişehir Valiliğinin düzenlediği "Uluslararası Oyun Yazma Yarışması"nda Kumdan Şehir/Yunus Benem adlı oyunuyla ikincilik, 2013 yılında Bursa Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği "Feraizcizade Mehmet Şakir Oyun Yazma Yarışması"nda Mansur’un Küpesi adlı oyunuyla birincilik, 2014 yılında ise Ahi Evran Üniversitesi tarafından düzenlenen "Uluslararası Oyun Yazma Yarışmasında" Ahiler Zamanı adlı oyunuyla ikincilik ödülü kazandı. 2014 yılında kaleme aldığı "Frambuazlı Pişmaniye" adlı oyunu Alternaif Tiyatro tarafından İzmit’te sahnelendi. Bu oyun 2016 yılında "Soğan Gibi" adıyla bu kez Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından tekrar seyirci karşısına çıktı. Kumdan Şehir/Yunus Benem ise 2017 yılında kurulan Konya Şehir Tiyatrosu’nun ilk oyunu oldu.

Resmî tarihin gerisindeki gerçeğin peşine düşen Büyükarman’ın oyunlarının özünü, “geçmişte olan aslında bugünü belirler” ilkesi oluşturur. Epik anlatım biçimini kullanır. Eserleri tek bir dramatik aksiyon eğrisi yerine kendi iç bütünlüğü olan birbirine bağlanmış tablolardan oluşmuştur. Bu anlatım biçimi Büyükaraman’ı aynı zamanda gelenekli temaşa sanatına da bağlar. Postmodern bir bakış açısıyla zamanın ve mekânın aslında akışkan ve belirsiz olabileceğini söyler. Dili özenli ve ironiktir. Seyirciyi şaşırtmaktan hoşlanır. Dil oyunları, yanlış anlamalardan doğan karışıklık, hızlı sahne geçişleri onu Haldun Taner ve Memet Baydur'un yazarlık geleneğine bağlar. Oyunları kalabalık kadroludur. Geçmişin ve bugünün kadri bilinmemiş, köşede kalmış ancak kendi içinde büyük trajediler yaşamış insanlarını yazar. Onun oyunlarında bir Roma dönemi valisinin yanında sıradan bir heykel ustası, padişah sarayında unutulmuş bir garip cüce, kendi halinde bir öğretim üyesi, emekliliğin tadını bir türlü çıkaramayan polis komiseri, okumak için Arap diyarından Türkiye’ye gelmiş bir tıp öğrencisi, bir türlü özlediği tiyatroyu yapamayan sanat delisi yan yanadır.