TIFLÎ, Ahmed Çelebi

(d. ?/? - ö. 1070/1659-1660)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

17. yüzyıl Osmanlı şairi ve meddahıdır. Doğum yeri hakkında muhtelif bilgiler olmakla birlikte kuvvetli ihtimalle Trabzon’da doğmuştur. Şeyhî, Müstakimzâde, Belîğ, Mehmed Süreyyâ, Nâil Tuman onun İstanbullu olduğunu belirtirler. Safâyî ise Tezkiresinde, Tıflî’nin Trabzon’da doğduğunu, Abdülaziz Efendi’nin oğlu olduğunu belirtmektedir. Divan’ındaki şiirlerden İstanbul’a sonradan geldiği ve memleket hasreti çektiği anlaşılmaktadır. Çocuk denecek yaşta şiirler yazdığından Tıflî mahlasını almıştır. Evliya Çelebi, Seyahatnâme (I/671)’sinde, boyunun uzunluğundan dolayı "Leylek Tıflî" lakabıyla anıldığını belirtir. Tıflî’den bahseden bütün tezkireler, onun şairliğini övmekle birlikte o, meddah ve nedim olarak şöhret bulmuştur.

 Tıflî, IV. Murad’a intisap ederek onun çevresinde Şehnâme söylemiş ve mizâhî kıssalar telif etmiştir. Kaynaklarda onun sülüs, nesih, ta’lik ve Acem kırması ta’likte mahir ve hattat olduğu, padişah ve devlet ricaline birçok kitap yazdığı belirtilmektedir. Şeyhî ve Safâyî, Tıflî’nin şairlik, hattatlık ve özellikle meddahlıkla şöhret bularak gümrük ve evkaftan aldığı vazifelerle rahat bir ömür sürdüğünü kaydetmektedir. Hayat tarzı bazı kaynaklara göre serbest ve rindanedir. Buna rağmen devlet nizamındaki kötü gidişi yer yer şiirlerinde aksettirmiş, siyasî otoritenin bunlara kayıtsız kaldığını vurgulamıştır. Gölpınarlı, Melâmîlik ve Melâmîler’de, Tıflî’nin Melâmiyye-i Bayrâmiyye tarikatına mensup, İdris-i Muhtefî’nin müntesibi ve Sarı Abdullah Efendi’nin gece gündüz hemsohbeti olduğunu belirtmektedir.

Tıflî’nin ölüm tarihi için üç ayrı görüş vardır. Safâyî, Nâil Tuman ve Hammer onun ölümünü 1074/1663-1664; Müstakimzâde, Şeyhî ve Köprülü 1071/1660-1661; Belîğ, Aynî ve Gölpınarlı 1070/1659-1660 olarak gösterirler. Üç ayrı görüş de Tıflî’nin akrabası Nazmî Mehmed Efendi ve Nâ’ilî’nin düştüğü tarihleri delil göstermektedir. Aslında bu tarihler 1070/1659-1660’a tekabül etmektedir. Tıflî Divanı’nın British Museum nüshasında (v.79/b) Tıflî’nin ölümü için düşülen tarihlerin hepsi 1070/1659-1660 tarihini göstermektedir. Fâik Efendi Mecmûa’sına (vr.61/b) göre evi Koca Mustafa Paşa’da, mezarı Silivrikapı dışında Hazret-i Bâlî civarındadır.

Tıflî'nin, Dîvân ve Sâkinâme adında iki eseri vardır. Tıflî Dîvânı'nda bir mesnevî (Sâkinâme), 28 kaside, bir terkib bend, bir müseddes, 197 gazel, dört ruba’î, üç kıta, altı müfred, yedi tarih manzumesi vardır. Sâkînâme ise, 241 beyit olup bu eserinde Tıflî, Melâmîliğini açıkça bildirerek tarikat silsilesini kaydetmektedir. Aynî, Tıflî'nin Sâkînâme’sini şairliğinin ispatı olarak görür. Bu Sâkînâme işlediği konu bakımından ilginçtir.

Safâyî, tezkiresinin Tarzî maddesinde, Eski Zagralı Tarzî’ nin Tıflî’nin lisanından Vasiyyetnâme ve Zillenâme adlı iki manzum risale yazarak bunları Tıflî’nin eserleri olarak takdim ettiğini bildirir. Mücîb, Tezkire’sinin Tarzî maddesinde “Tıflî lisânından meşhur olan Vasiyyetnâme bunlarun nazmıdur” der. Hiciv tarzındaki 184 beyitlik bu ilginç Vasiyyetnâme (N.Ktp., Nu:4967/I.vr.61-66) Tıflî’ye ait değildir. Aynı mecmuadaki Zillenâme de Tarzî’ye aittir. Şeyhî, Vekayiü’l-Fudalâ’sında, Tıflî’nin mürettep ve mükemmel divanının olduğunu ve herkesin bildiği bir hikâyeyi farklı ve yaratıcı bir üslûpla söylediğini kaydeder. Sansar Mustafa, Hançerli Hanım, Letâifnâme, Kanlı Bektaş vb. başlıklı hikâyeler, bizzat Tıflî tarafından mı yoksa sonradan başka meddahlar tarafından mı meydana getirildiği meçhuldür. Ancak bu husus Tıflî’nin bu sahadaki şöhretine işarettir.

Agâh Sırrı Levend, mizah ve hicivden bahsederken Tıflî Divanı'nın müstehçen ifadelerle dolu olduğunu belirtse de, onun Divan'ında bu tarzda bir şiire rastlanmamıştır. Seyrekzâde Âsım, Tezkire’sinde, Tıflî’nin mükemmel Divan'ının olduğunu belirtir. Tıflî Divanı'nın British Museum nüshası, şairin ölümü için düşülen ve diğer nüshalarda olmayan tarihleri ihtiva etmektedir. Bu tarihler, tezkirelerde şairin ölüm tarihleri için verilen yanlış bilgileri giderecek mahiyettedir.

Kaynaklar, Tıflî’nin şairliği hakkında önemli bilgiler vermektedir. Safâyî, onun şiirlerini belagat ve fesahat bakımından över. Rızâ ve Güftî onu “tâze-gû” olarak vasf ederler. Evliya Çelebi, onun latif bir divanının olduğunu belirtir. Köprülü, Hammâmîzâde İhsan’nın Trabzon Şairleri adlı yazma eserinden naklen Tıflî’nin, “zamânın en marûf ve üstâd şuarâsından” olduğunu ve Tıflî’yi Osmanlı meddahlarının en meşhuru saymak gerektiğini ifade eder. Sâlim, Tezkiretü’ş-Şuarâ’sında, Kırımî’nin meddahlıkta Tıflî kadar maharetli olduğunu söyler. Halil Nihat Boztepe, Nedim Divanı’nın lügatçe kısmında Tıflî’nin, zamanın şairleri arasında yüksek mertebede şiir yazanlardan, şahsına mahsus hissiyatındaki incelik ve edasındaki metanetle mümtaz söz sahibi olduğunu belirtir. Tıflî, Bâkî’nin Sünbül Kasidesi'ni ve onun bazı şiirlerini tanzir etmiştir. Nedim, Tıflî’nin bir gazelini tahmis etmiş ve bir gazeline de nazire yazmıştır.

 

 

 

Kaynakça

Akbulut, Ömer (1952). Trabzon Şairleri. Trabzon: Trabzon İlini Kalkındırma Cemiyeti Yay.

Abdülkerim Abdulkadiroğlu (hzl.) (1985). İsmail Belîğ Nuhbetü’l-Asâr Li Zeyli Zübdetü’l-Eş’âr. Ankara: Gazi Üniversitesi Yay.

Aktan, Ali ve Abdülkadir Yuvalı ve Metin Hülâgü (hzl) (1996). Mehmed Süreyya Sicill-i Osmanî. İstanbul: Sebil Yay.

Aynî, Mehmed Ali (1343). Hacı Bayram Veli. İstanbul: Ceride-i Havadis Matbaası.

Boztepe, Halil Nihat (1338-40). Nedim Dîvânı. İstanbul: İkdam Matbaası.

Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî (Nuhbetü'l-Âsâr Min Fevâ'idi'l-Eş'âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay.

Çınar, Bekir (hzl.)(2000). Tıflî Ahmed Çelebi Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Dîvânı’nın Tenkitli Metni.Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

Çınar, Bekir (2002). “Tıflî Ahmed Çelebi ve Sakinâmesi”. Türklük Bilimi Araştırmaları. (12): 111-154.

Çınar, Bekir (2003). “Türk Edebiyatında Vasiyyetnâmeler ve İki Şair (Tıflî / Tarzî) Arasında Kalan Bir Vasiyyetnâme”. Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi. (9). 

Elçin, Şükrü (1998). Halk Edebiyatı Araştırmaları. C. II. Ankara: KTB Yay.

Evliya Çelebi (1314). Seyahatnâme. İstanbul: (Pertev Paşa) Ktp. Nu. 459-462.

Gölpınarlı, Abdülbaki (1931). Melâmîlik ve Melâmîler. İstanbul: Devlet Matbaası.

Köprülüzâde, Mehmet Fuad (1934). “Tıflî Ahmed Çelebi”. Encyclopédie de l’Islam, Paris: Tome. IV S-Z.

Köprülü, Mehmet Fuad (1965). “Tıflî Ahmed Çelebi”. İslam Ansiklopedisi. C. XII. İstanbul: MEB Yay.

Köprülü, Mehmet Fuad (1999). Edebiyat Araştırmaları. Ankara: TTK Yay.

          Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i NâilîDîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Levend, Agâh Sırrı (1984). Türk Edebiyatı Tarihi. C. I. Ankara: TTK Yay.

Mustafa Mucîb Efendi. Tezkire-i Mucîb. Nuruosmaniye Ktp. Nu: 4965, vr. 290/b.

Müstakim-zâde Süleyman Saadeddin Efendi (1928). Tuhfe-i Hattatîn. İstanbul: Devlet Matbaası.

Müstakim-zâde Süleyman Saadeddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb Tıpkıbasım. Ankara: KB Yay.

Özcan, Abdülkadir (hzl) (1989) . Şeyhî Mehmet Efendi Şakâik-i Numaniye ve Zeyilleri Vekâyiü’l-Fudalâ. C.I. İstanbul: Çağrı Yay.

Özdemir, Nutku (1997). Meddahlık ve Meddah Hikayeleri. Ankara: AKM Yay.

Rızâ Seyyid Mehmed (1316). Tezkire-i Rızâ. İstanbul: Matbaa-i Amire.

Rieu, Charles (1888). Catalogue of Turkish Manniscript in the British Museum. London.

Yılmaz, Kâşif (hzl.)(2001). Güftî ve Teşrîfâtü’ş-Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. BEKİR ÇINAR
Yayın Tarihi: 04.09.2013
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

 

Vireli bâğda revnak gül-i âl üstine gül

Şehlevendüm takınur kırmızı şâl üstine gül

 

Zâtıdur var ise sultân-ı bahârun gülşen

Jâle nakdini alur sâl-be-sâl üstine gül

 

Dâmen-efşân yetiş ey bülbül-i şûrîde yetiş

Çıkdı gülşende ser-i şâh-ı nihâl üstine gül

 

Dâğlar sînede dil nâlede gûyâ kodılar

Kafes-i bülbül-i şûrîde makâl üstine gül

 

Şi'r-i üstâddaki gülleri seyr it Tıflî

Dökdi evrâkını bir âb-ı zülâl üstine gül 

(Çınar, Bekir (2000). Tıflî Ahmed Çelebi Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Dîvânı’nın Tenkitli Metni.Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 305)

 

Gazel

 

Âşıkuz ol zülf-i anberbâra düşdi gönlümüz

Şimdi bir devr-i dırâz-efkâra düşdi gönlümüz

 

Matlaü'l-envâr-ı Câmîden hayâl-i vasl ile

Güft ü gûy-ı Mahzenü'l- esrâra düşdi gönlümüz

 

Kûh u sahrâ kısmet olmış Kays u Ferhâda bizüm

Hâk-i pây-ı dergeh-i dildâre düşdi gönlümüz

 

Hûş-ber dârû nigâhı zülfi bir çîn-i kemend

Bir aceb ağyâr-ı şîrinkâra düşdi gönlümüz

 

Bir güherdür düşmesün her şûha dirdüm Tıfliyâ

Düşdi bir seng-i dil-i mekkâre düşdi gönlümüz

 

Âkıbet Sultân Murâdun itdi dergâhın penâh

Âlemi geşt eyleyüp âvâre düşdi gönlümüz 

(Çınar, Bekir (hzl.)(2000). Tıflî Ahmed Çelebi Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Dîvânı’nın Tenkitli Metni. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 280.)