Adalet Ağaoğlu

Parker Quinck, Remüs Telada, Adalet Sümer
(d. 23 Ekim 1929 / ö. 14 Temmuz 2020)
Yazar
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Ankara'nın Nallıhan ilçesinde dünyaya geldi. Annesi 93 Harbi’nde (1878) Saraybosna’dan zorunlu olarak İstanbul’a göç etmiş varlıklı Boşnak bir aileye mensup olan Emine İsmet Hanım, babası tüccar Mustafa Sümer'dir. Nüfus cüzdanında asıl adı Fatma İnayet olarak yazılıydı. On bir yaşına kadar bunu bilmeyen yazar, daha sonra -üniversite ikinci sınıftayken- mahkeme kararıyla adını Adalet olarak değiştirdi. Çocukluğuna ait ilk izlenimleri Nallıhan'da şekillendi: "Çocukluğum ilkokulu bitirinceye kadar, doğum yerim Nallıhan'da geçti. Üç erkek kardeşimden büyüğü, abim Dr. Cazip Sümer (Kumburgaz'da yürürken bir trafik saldırısına uğrayarak öldü. 1975), benden iki yıl önce ilkokulu bitirmiş, Nallıhan'da ortaokul olmadığından Bursa'ya (Balıkesir de olabilir, şimdi bilmiyorum) yatılı gönderilmiştir. Ben de ortaokula gidebilmek için fazla diretince (ölüm orucuna yatmışım, söylendiğine göre), benim küçüğüm, kardeşlerimin içinde en sadık arkadaşım Ayhan, daha ilkokulu bitirmeden 1938'de gidip Ankara'ya yerleştik. Abim de oraya geldi. Güner Sümer henüz bir buçuk yaşındaydı." (Andaç 200: 17). Nallıhan'da yaşadığı deneyimler ileride kaleme alacağı romanlarına yansıması bakımından hayli mühimdir. Adalet Ağaoğlu, 1946'da Ankara Kız Lisesi'ni bitirdi. 1951'de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu.

Açılan bir sınavla Ankara Radyosu'na girdi. 1951-1970 yılları arasında bu kurumda ve kuruluşundan sonra TRT'de dramaturgluk ve idarecilik gibi çeşitli görevler üstlendi. TRT Radyo Dairesi Başkanlığı'ndan, kurumun özerkliğine el konulması sonucu istifa etti (1971). Ankara Meydan Sahnesi'nin kurucuları arasında yer aldı. 1961-1965 yılları arasında dramaturg ve çevirmen olarak çalıştı. 15 Aralık 1954'te mühendis Halim Ağaoğlu (d. 1927-ö. 2018) ile evlendi ve "Sümer" olan soyadı "Ağaoğlu" oldu. Evlilikleri eşi Halim Bey ölünceye kadar devam etti. Öğrencilik yıllarında başladığı yazarlığını 1970'ten sonra aktif bir biçimde sürdürdü ve başka bir işle meşgul olmadı. Parker Quinck, Remüs Telada ve Adalet Sümer imzalarını kullandı. Radyo ve sahne oyunlarını; roman, hikâye, anı ve deneme kitapları izledi. Eserleri Almanca, İngilizce, Slovakça, Bulgarca ve Hollandacaya çevrildi. Yaşamak adlı oyunu Fransız ve Alman radyolarında yayımlandı. Tunç Okan, yazarın Fikrimin İnce Gülü adlı romanını "Sarı Mercedes" adıyla filme çekti (1993). The Reader's of Encylopedia of World Drama (New York, 1969) adlı tiyatro ansiklopedisinde adına yer verildi. Jezabel (Jean Anouilh'ten, 1955), Mezarsız Ölüler (Oyun, J. P. Sartre'dan, 1962), Kafkas Tebeşir Dairesi (Oyun, B. Brecht'ten, 1963) ve Amerikanomanyaklar (Roman, Serge Razvani'den, 1963) gibi eserleri dilimize kazandırdı. 1996'da geçirdiği kaza sonucu ağır bir şekilde yaralandı. Uzun yıllar tedavi gördü. TYS'nin kurucu üyesi Edebiyatçılar Derneği'nin onur kurulu üyesiydi.  14 Temmuz 2020 tarihinde çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. 15 Temmuz'da Kocatepe Camisindeki cenaze namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığında toprağa verildi. 

Ödülleri:

  • 1974 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü (Üç Oyun ile)
  • 1975 Sait Faik Hikâye Armağanı (Yüksek Gerilim ile)
  • 1979 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Bir Düğün Gecesi ile)
  • 1980 Orhan Kemal Roman Armağanı (Bir Düğün Gecesi ile)
  • 1980 Madaralı Roman Ödülü (Çok Uzak-Fazla Yakın ile)
  • 1992 Türkiye İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü
  • 1995 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (Romantik Bir Viyana Yazı ile)
  • 1997 Aydın Doğan Vakfı Roman Ödülü (Romantik Bir Viyana Yazı ile)
  • 1997 NTV Yılın Yazarı Ödülü
  • 1999 Aziz Nesin Ödülü

Çağdaş Türk edebiyatının üretken, bir o kadar da önemli sanatçılarından olan Adalet Ağaoğlu; tiyatro, roman, hikâye, deneme, hatıra ve mektup gibi edebiyatın hemen hemen her türünde eser vermiştir. Çok yönlü bir yazar olsa da daha çok romanlarıyla öne çıkmıştır. Yazarın çocukluğunu geçirdiği Nallıhan'daki ve daha sonra taşındıkları Ankara'daki gözlemleri ve deneyimleri eserlerinin kurgusu bakımından önem taşımaktadır. Diğer yandan ilk romanını yayımladığı 1973'ten evvelki Adalet Ağaoğlu, lise yıllarında roman denemeleri yapmış, dergilerde şiirler yayımlamış, tiyatro eleştirileri yazmış, yaklaşık yirmi yıl boyunca da aralıksız oyun yazarlığı yapmıştır. Bu süreç onu bir bakıma roman yazarlığına hazırlamıştır. 70'li yıllarda ara verdiği oyun yazarlığına, 90'larda tekrar dönse de asıl ününü romanlarıyla kazanmıştır.

Lise yıllarında sürekli roman denemeleri ile romancılığın ilk adımlarını gerçekleştiren Ağaoğlu, bu ilk örnekleri, o zamanın vazgeçilmez defteri olan lise defterlerine yazmış ve her üç gecede bir roman tamamlamaya çalışmıştır (Eronat 2005: 8). Yazarın lise yıllarından kalma Gönül Acısı adlı taslak romanı bulunmaktadır. Adalet Ağaoğlu için yazma eylemi bir başka dünya icat etmektir: "Yazmak nedir peki? Başka bir yer, başka bir hayat 'icat etmek' değil mi? Sıkan bir gömleği yırtıp atmak gibi, sınırların dışına atlamak değil mi?" (Andaç 2005: 121). Ağaoğlu'nu yazar olmaya iten sebeplerin başında Sait Faik'in dürüst yönü gelmektedir. İleride bir tutkuya dönüşecek olan hikâye yazma fikrini de ondan edinmiştir. Ağaoğlu'na göre sanat eseri bir fikrin mahsulüdür. Eserlerinde gerek teknik açıdan, gerek kurgusal açıdan kendini daima yenileyen Adalet Ağaoğlu, sosyalist gerçekçi bir sanat anlayışına sahiptir. Onun romanları aynı zamanda yeni teknikleri özümseyen romanların hazırlayıcısı ve öncüsü olarak kabul edilmektedir.

Edebî hayatına aktif olarak üniversite yıllarında başlayan Adalet Ağaoğlu, bu dönemde de Kambur Kâmil adında bir roman denemesi yapmıştır. Yüksel Topaloğlu'na göre Adalet Ağaoğlu hakkında bilgi veren bazı kaynaklar, onun 1948 yılında Kaynak dergisinde yayımlanan şiirleriyle edebiyat dünyasına girmiş olduğunu kaydeder. Ancak bu kayıt, doğru ve sağlıklı bir kayıt değildir. Çünkü o, bu tarihten birkaç yıl önce, 1946 yılında Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yazmış ve bu yazıları yayımlatmıştır. Bu bilgilere göre, o 1948 yılında Kaynak dergisinde yayımlanan şiiriyle değil, 1946 yılında Ulus gazetesinde yayımlanmış olan tiyatro eleştirileriyle edebiyat dünyasına girmiştir (Topaloğlu 2005: 51). 1948-1949'lu yıllarda Kaynak dergisinde yayımlanan "Gölgeler'den" adlı şiirinden sonra yazdığı "Değirmen" adlı şiiri de Ankara Üniversitesi DTCF Yeni Öğrenci Derneğince düzenlenen yarışmada Nurullah Ataç'ın başında bulunduğu seçici kurul tarafından birinci olmuştur. Yazar daha sonra oyun yazmaya yönelmiş, Sevim Uzgören ile beraber yazdıkları Bir Oyun Yazalım adlı oyunu 1953'te sahnelenmiş ve böylece uzun yıllar sürdüreceği oyun yazarlığı serüveni başlamıştır. Bir kez sahnelenen bu oyun kitap olarak basılmamıştır.

İlk kez 1963-64'te sahnelenen Evcilik Oyunu (1964)'nda yazar, kadın-erkek ilişkileri ve cinsiyetler üzerinden sosyal yaşamın tüm yönlerine eleştiriler getirmiştir. Geleneklerin bireyi sürüklediği açmazın ele alındığı oyunda; mutsuz evlilik ve geleneğin baskıcı yönünün zararları, her iki cinsin üzerinde yarattığı etkiler de gösterilerek sunulmaya çalışılmıştır. Yaşlılık dönemini düşünsel birikimden uzak, yalnızca küçük zekâ oyunlarıyla sınırlayan toplumsal yaşama yöneltilmiş bir eleştirinin söz konusu olduğu Tombala, Türk Dili dergisinin 189. sayısında (Haziran 1967) yayımlanmış ve 1969'da sahnelenmiştir (Yalçın 2010: 19). Çatıdaki Çatlak, oyununda toplumsal sınıf ayrımı, ekonomik eşitsizlik, kadının alt konuma itilişi ve emek sömürüsü gibi temalar işlenmiştir. Bu oyunda geçmişiyle hesaplaşmaktan korkan kişilerin; kendilerinin farklı göstermek için gerçeklerden kaçışı ve bu kaçışın, sonunda tüm hayatlara hâkim oluşu karakterlerin günlük yaşayışları içinde sezdirilmiştir. Çıkış (1973), oyununda kapitalist düzen bağlamında kadının aile içindeki pozisyonu ve aile içi güç dengeleri konu edinilmiştir. Kozalar (1973)'da üç kadın etrafında, oyunun adından da anlaşılacağı üzere dışarıya kapalılık, kadınların kendi küçük dünyalarında sıkışmışlığı ve rutin yaşamları gözler önüne serilmiştir. Sınırlarda ve Kendini Yazan Şarkı'da Ağaoğlu'nun feminist eleştirel tavrı dikkat çeker. Bu iki oyunda ise kadının toplumdaki yeri irdelenmiştir.

Çok Uzak Fazla Yakın ve Bir Kahramanın Ölümü'nde, toplumun bireylere dayattığı ideolojilerin ve kalıplaş(tırıl)mış düşüncelerin, onları sıkışmışlığa nasıl ittiği ve benliklerini nasıl kaybettirdiği ele alınmıştır. Kuşak çatışmalarını Çok Uzak Fazla Yakın adlı oyununda bir ailenin üç kuşağı ekseninde ele alan sanatçı, değerler üzerinden insan ilişkilerini sorgulamıştır. Bu oyunun dikkat çekici yönü iç hesaplaşmayla birlikte toplumsal değişimin bireyleri sağa sola savruluşunu göstermesidir. Adalet Ağaoğlu'nun oyunları toplu olarak ele alındığında toplumun sorunlarına, güncel gelişmelere duyarlı bir yazarın yaklaşımı gözlenmektedir. Özellikle psikolojik ve toplumsal kurumların baskısı altında kalan insanların yaşadıkları aldatıcı değerlere boyun eğmek zorunda kalışlarını aile-birey ilişkisi içinde yalın bir dille ortaya koyar. Korku, ölüm, barış, kadın-erkek ilişkisi, özveri aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük, vb. gibi evrensel temalar, yazarın güncel kaygılarıyla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe ele alınır (Yalçın 2010: 19). Gösterme unsurlarını ustalıkla kullanan yazar, yer yer ironiye de başvurmuştur. Metinlerde doğrudan söylemek yerine küçük ipuçları ve boşluklar bırakıp okurun tamamlamasını beklemiştir. Oyunları çeşitli yayınevlerince ciltler hâlinde defalarca toplu olarak basılmıştır. 1952-1971 yılları arasında kaleme aldığı altı radyo oyunu ve bir radyo skeci, Çağımızın Tellalı (2011) adı altında toplanmıştır. Doğan Hızlan'ın “Okuru için her yazdığı bir yürek çarpıntısıdır. Beğenilmenin tuzağından hep kaçar, konusuyla yeniliğin ve her yenilikçinin başaramadığı mükemmeliyetçiliğin de temsilcisidir.” şeklinde değerlendirdiği yazarın -radyo oyunları dâhil- bütün oyunları Toplu Oyunlar (2019) adıyla tek ciltte kitaplaştırılmıştır.

Yazar kurmaca eserlerinde, belirli bir tarihî arka plandaki meseleleri ve toplumsal olayları sorgulamıştır. Adalet Ağaoğlu, eserlerindeki bu sorgulayıcı yönüyle Kemal Tahir'den etkilenmiştir (Andaç: 2005: 112). Onu roman yazmaya iten sebeplerin birincisi 1950 sonrası Türk romanıyla hesaplaşmak, ikincisi ve yazara göre daha önemlisi en kısa sürenin anlatımını (Ağaoğlu bu kısa süreyi "an" olarak görür.) gerçekleştirmektir. “Roman, hiçbir edebiyat türünde olmadığı kadar hayata bağlıdır, onu anlatır.” anlayışıyla hareket eden yazarın ilk romanı Ölmeye Yatmak (1973)'tır. Daha ilk romanında farklı tekniklerle okurunun karşısına çıkan sanatçı, sosyoloji doçenti Aysel'in geçmişiyle hesaplaşmasını anlatmıştır. Adalet Ağaoğlu'nun romancı olarak tanınmasını sağlayan "Dar Zamanlar Dörtlemesi"nin ilk kitabı olan Ölmeye Yatmak, 1 saat 27 dakikalık bir zaman dilimi içinde romanın kahramanının bir otel odasına girişi, çantasını bir kenara atarak çırılçıplak yatağa uzanışı ile başlar. Yine su üzerinde taşların bıraktığı dalgalar gibi Aysel'in çağrışımlar yoluyla peş peşe geri dönüşleriyle devam eder. Bu geriye dönüşlerinde zaman zaman çocukluğuna, okul yıllarına Paris'te öğrencilik günlerine ve üniversitedeki öğretim üyeliğine kadar gider (Yalçın 2017: 593). Yazarın bu romandaki amacı sosyolojik yaklaşımla Cumhuriyet ideolojisinin küçük toplumsal sınıflar üzerindeki etkisini sorgulamak olarak değerlendirilebilir.

Yalnızlık, iletişimsizlik ve çatışmanın belirgin olduğu Bir Düğün Gecesi (1979), "Dar Zamanlar Dörtlemesi"nin ikinci romanıdır. On iki ana bölüm ve on iki ara bölümden oluşan romanın tarihî arka planında 12 Mart olayları vardır. Cemil Meriç, dönemin atmosferi karanlık olduğu için bu romanın da tabii olarak karamsar olduğunu belirtmiştir (Meriç 1979). 12 Mart olayları ekseninde; marjinal gruplar, sınıflar arası çatışmalar ve kutuplaşmalar ele alınmıştır. Berna Moran, baştan sona iç konuşmalarla ilerleyen romanın tekniğine dikkat çekmiş ve “bağımsız iç konuşma yöntemi” olarak adlandırdığı bu tekniğin, Türk romanında ilk defa Adalet Ağaoğlu tarafından bu eserde kullanıldığının altını çizmiştir. Yine Moran'a göre Bir Düğün Gecesi bir yönüyle 12 Mart romanları arasında yer alırken, gerçekçi romanların modernist romana kayışıyla da daha sonra gerçekçi yönteminden büsbütün uzaklaşan 1980'li yılların romanına bağlanır (Moran 1994: 34-37). Eser bu yönleriyle bir köprü vazifesi görmektedir. Diğer yandan romanın adı da yazar tarafından sembolize edilerek özellikle seçilmiştir. "Gece" dönemim karanlık atmosferine gönderme yaparken "Düğün" ise bireyler arasındaki kutsal değerleri işaret etmektedir.

"Sabah", "Akşamüstü", "Gece", "Gündoğumu" ve "An" ve "Öğlen" başlıklı altı bölümden oluşan Hayır... (1987) dörtlemenin üçüncü kitabıdır. Ölmeye Yatmak'taki akademisyen Aysel'in serüveni bu romanda devam eder. Romandaki olaylar 12 Eylül sonrası dönemde geçmektedir. Adalet Ağaoğlu, hızla değişen sosyal yapı ve aniden cereyan eden toplumsal olaylar karşısındaki aydının tavrını, psikolojik tükenmişliklerine dikkat çekerek gözler önüne sermektedir. Yazara göre hızlı gelişen toplumsal olaylar aydınları psikolojik olarak çökertmekte, özgürlüklerini kısıtlamakta, direncini kırmakta ve başarısız olmalarına yol açmaktadır. Hayır... romanında özellikle bu meseleler üzerinde durulmuştur. İlk üç kitapta yazarın deyimiyle Cumhuriyetin ilk kuşaklarından başlayarak içinde burun buruna yaşanan üç askeri darbe döneminin insanlarımızda, dolayısıyla toplumumuzda yarattığı sancıların izdüşümlerine odaklanılmıştır. "Dar Zamanlar Dörtlemesi"nin son kitabı Dert Dinleme Uzmanı (2014), Adalet Ağaoğlu'nun onuncu romanı olmakla birlikte son romanıdır. Bu romana kadar serinin adı Dar Zamanlar Üçlemesi olarak anılmıştır. Serideki diğer kitaplarla organik bağı bulunsa da Aysel Dereli ve diğer karakterlerin olmadığı Dert Dinleme Uzmanı'nda; isim, zaman ve mekân belirsizdir. Yazar, her dert dökümünün simgesel anlam ve çağrışımları olduğunun altını çizerek, toplumsal ahlakın bozulması, yozlaşması ve sonunda bireyin kendisinin bile farkına varamadığı değişim ve dönüşümünü muzip bir dille anlatmıştır. Bu romanın öne çıkan yönü ise yazarın toplumsal yabancılaşma temasını dönüştürerek bireyin kendine yabancılaşmasını göstermesidir. Birey, şifreler üzerinden akıp giden hayatta artık kendine yabancılaşmıştır. Sanatçının geçirdiği kaza, romanın yayımlanmasını geciktirmiştir.

Merkezinde Bayram Ünal, adlı bir şahsın yer aldığı Fikrimin İnce Gülü (1976)'nde sosyal değişmelere bağlı olarak Anadolu insanının bulunduğu topluma nasıl yabancılaştığı üzerinde durulur. Yazar bunun için de alt tabakadan biri olan Bayram Ünal'ı seçmiştir. Bayram dışındaki karakterlerin figüratif özellikler taşıdığı romanda; köyünden, ülkesindeki büyük kenti bile görmeden Almanya'ya giden insanların ümitlerini, beklentilerini ve hayallerini ele alarak işlemektedir. Fikrimin İnce Gülü, çağdaş bir Araba Sevdası özelliği taşımaktadır. Ne var ki buradaki kahraman seçkinci bir Osmanlı aydını değil, yoksulluklar içinden çıkarak Almanya'da paraya ve güce ulaşmaya çalışan sıradan bir halk adamıdır (Yalçın 2017: 619). Çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan ülkemizdeki İslam ideolojisinin belirlediği ahlaksal kuralların koşullandırdığı insan yapısından birdenbire bambaşka bir dünyanın insan yapısına geçişin ele alındığı Yazsonu (1980) romanında (Eronat 2004: 185) yazar, önceki romanlarından farklı olarak postmodern tekniklere yönelmiştir. Zaman, anlatıcı, mekân unsurlarında değişiklikler yapmış, üstkurmacaya yönelmiş, eş zamanlı olarak birbiriyle bağlantılı iki ayrı hikâyeye yer vermiştir. Tüm bunlar yazarın teknik açıdan yeniliğe gittiğini göstermekle birlikte eseri de özgün kılan postmodern özellikler olarak değerlendirilmiştir (Doltaş 1999, Ecevit 2002). Üç Beş Kişi (1984), varlıklı bir aile çevresinde 1960-1980 arası dönemin panoramasının Eskişehir'den çizildiği bir romandır. Ülkemizdeki sosyalist eğilimli dar bir çevrenin Anadolu insanına bakışı, bu romanda yansıtılmaya çalışılmıştır.

Anı-roman türündeki Göç Temizliği (1985), hem kadın hem de yazar olmanın çağrışımlara dayalı anlatımıdır. Tematik düzlemde cinsellik ve erotizmin işlendiği Ruh Üşümesi (1985)'nde Adalet Ağaoğlu, bir kadın ile bir erkeğin yaşadıklarını merkeze alarak iletişimsizlik ve yabancılaşmayı irdelemiştir. Adalet Ağaoğlu'nun dokuzuncu romanı Romantik Bir Viyana Yazı (1993)'nda bir yandan roman yazma kararlılığında bir yazarın hikâyesi anlatılırken diğer yandan tarih öğretmeni Kamil Kaya’nın hikâyesi anlatılır. Bu iki hikâye belli noktalarda kesişir. Roman kahramanı Kamil Kaya’nın hikâyesi K. harfi ile başlayan illerde öğretmenlik yaptığı yıllarla başlayıp emekli olduktan sonra çok arzuladığı Viyana’ya gitmesi ve orada yaşadıklarıyla devam etmiştir. Kamil Kaya’nın hikâyesi Viyana’da anlaşılmaz bir biçimde ortadan kaybolmasıyla son bulmuştur (Dikmen 2008: 61). Zaman ve mekânın bireyin psikolojisine yansımasının çarpıcı bir örneği olan Romantik Bir Viyana Yazı Adalet Ağaoğlu'nun romancılığıyla hesaplaştığı kitabıdır. Kronolojik bir sıra gözetildiğinde Yazsonu (1980) ile modernist çizgiden postmodern çizgiye kayan Adalet Ağaoğlu, sürekli bir arayış içerisinde olmuş ve kendine özgü anlatım teknikleri geliştirmiştir. Değişimler karşısında gerek teknik açıdan gerekse içerik ve tema açısından dönüştürücü bir yazar olmuştur.

Yazı serüveninde hikâyeler de kaleme alan Adalet Ağaoğlu; Yüksek Gerilim (1974), Sessizliğin İlk Sesi (1978), Hadi Gidelim (1982) ve Hayatı Savunma Biçimleri (1997) adlı hikâye kitaplarını yayımlamıştır. Uğurlu, bu eserleri şöyle değerlendirmiştir: "Ağaoğlu romanlarında olduğu gibi hikâyelerinde de aksiyonu olabildiğince azaltmış olan bir yazardır. Dört hikâye kitabının ilk ikisinde gerçekçi çizgi egemen iken üçüncüsünün geçiş, dördüncüsünün ise modernist yer yer postmodernist ögelerle bezeli olduğunu söylemek mümkündür. Yazarın hikâyelerinde sürekli biçimsel arayışlara rastlanır. Yüksek Gerilim (1974)'de sosyalist gerçekçi çizgi belirgin bir biçimde görülür. Bu özellik, Sessizliğin İlk Sesi (1978)'nde modernist ögelerle birlikte yürür. Hadi Gidelim (1982) geçiş özellikleri taşır. Hayatı Savunma Biçimleri (1997) gerek anlatımı gerekse teknikleri açısından ayrı bir yerde durur ve bu gelişim çizgisi, yazarın romancı kimliğiyle önemli ölçüde paralellik gösterir. Hikâyelerinin bütününde bireye ve topluma dönük eleştirel tutum sürdürülür. (...) Yazarın bazı hikâyeleri çok kanallı, çok kişili ve çok temalı özellikler taşır. Bir kısmı ise oldukça kısa, tek temalı ve tek etki uyandırmak düşüncesiyle kaleme alınmışlardır. Hikâye anlatıcıları da değişkendir." (Uğurlu 2003: 698). Yazar ayrıca hikâye yazmaya başladığı ilk zamanlarda neleri tahkiye edeceğinden çok nasıl tahkiye edeceğine inanmıştır. Füsun Akatlı, Adalet Ağaoğlu'nu günümüzün önemli hikâyecilerinden biri yapan özelliğin, düşünce düzeyindeki doğrularla sanat düzeyindeki doğruları buluşturabilmiş olmasına bağlamıştır (Akatlı 1982). Altı hikâyenin yer aldığı Düşme Korkusu 2017'de yayımlanmıştır. Yazar mizaha da yer verdiği bu son hikâye kitabında eserin adıyla paralel olarak düşme ve korku temalarını işlemiştir.

Adalet Ağaoğlu'nun roman ve hikâyeleri genel olarak değerlendirildiğinde şahıs kadrosunun son derece geniş olduğu görülmektedir. Ağaoğlu; yönetici, mühendis, bürokrat, akademisyen, esnaf, memur, sekreter, öğrenci, işçi, öğretmen, sanatçı, iş adamı, mafya, köylü ve hizmetçi gibi toplumun hemen hemen her kesiminden insana yer vermiştir. Aydın, dejenere, dindar, mirasyedi, ve kent züppeleri gibi tiplemeleri de gözlemek mümkündür. Kurmaca eserlerinde ironik bir biçimde aydın sorunlarına eğilen yazarın tematik çeşitliliği de dikkate değerdir. Yazar genellikle; kadın sorunsalı, feminizm, taşralılık, üniversite, kente göç, teknoloji ve nükleer çağ, kuşak çatışması, aile, evlilik gibi toplumsal tema ve izleklerin yanı sıra; yabancılaşma, yalnızlık, kaçış, yüzleşememe, cinsellik, ölüm, intihar, isyan, sevgisizlik, aşk gibi bireysel temaları işlemiştir. Yazarın ele aldığı politik temalar ise tarihî arka plana uygun olarak metnin gövdesine yerleştirilmiştir.

Adalet Ağaoğlu, her ne kadar siyasi ve sosyal meselelere romanlarında yer verse de politik bir yazar olarak görülmemelidir. "Devrimci sanat" yapmak isteyen kuşağındaki sosyalist gerçekçi yazarların, ya tamamen hamaseti öne çıkararak estetiği ihmal ettiklerini ya da tamamen estetik ölçütlere bağlı kalıp toplumun beklentisi olan eserin işlevsel, değiştirici yönünü göz ardı ettiklerini belirtmiştir. Onun çağdaşı olan sosyalist gerçekçi yazarlardan farkı ise estetik ölçütlerle eserin işlevi arasındaki dengeyi yakalamış olmasıdır ki kendisi "çağdaş Türk romanında zaman ustası" olarak değerlendirilmektedir (Aytaç 1992). Adalet Ağaoğlu, gerek oyunları gerekse kurmaca türündeki eserleriyle; çağına tanıklık eden bir aydın olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Dört cilt hâlinde yayımlanan Damla Damla Günler onun çağına tanıklık ettiğini gösteren önemli bir hatırat serisidir. Bu hatıralarda sosyal duyarlılığı ile edebî kaygısı ele ele yürüyen bir aydının gözünden 1970-1996 arasındaki tarihin izlerini sürmek mümkündür.

Kaynakça

Acar, Tevfik (2019). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarında Şahıs Kadrosu. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Uşak: Uşak Üniversitesi.

Akarkan, Serdar (2013). Adalet Ağaoğlu'nun Tiyatrolarında Yapısalcı Eleştiri Uygulaması. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.

Akdemir, Gamze (2014). "Adalet Ağaoğlu'ndan 'Dert Dinleme Uzmanı'". Cumhuriyet. 16 Mayıs 2014. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kitap/72599/Adalet_Agaoglu_ndan__Dert_Dinleme_Uzmani_.html [Erişim Tarihi: 02. 11. 2019]

Akkıyal, Berna (2005). Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar Üçlemesinde 'Kimlik' Sorunsalı. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Bilkent Üniversitesi.

Akatlı, Füsun (1982). Bir Pencereden. İstanbul: Adam Yayıncılık. s. 17-26.

Altınok, Gül (2014). Adalet Ağaoğlu'nun 'Kozalar' adlı Oyununun ve Karakterlerin İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Bahçeşehir Üniversitesi.

Atlı, Ferda (2011). Siyasal Düşünceler Bakımından Adalet Ağaoğlu Romanları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.

Andaç, Feridun (2005). Adalet Ağaoğlu Kitabı-"Sen Türkiye'nin En Güzel Kazasısın". İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları.

Aydemir, Sıla (2015). Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar Üçlemesinde Sol Muhafazakârlık ve Kadın. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Aytaç, Gürsel (1992). "Romantik Bir Viyana Yazı". Cumhuriyet Kitap. S. 197. 12 Aralık 1992. s. 13-15.

Büyükboduk Kandilci, Muradiye (2016). Adalet Ağaoğlu Öykülerini Yapısalcı Anlayışla Çözümleme Denemesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.

Cuşa, Hasan (2017). Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar Dörtlemesine Anlatıbilimsel Bir Yaklaşım. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Adana: Çukurova Üniversitesi.

Dikmen, Özge (2008). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarında Sosyal Yapı. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.

Doltaş, Dilek (1999). Postmodernizm Tartışmalar ve Uygulamalar. İstanbul: Telos Yayıncılık.

Doğancı, Nihat (2006). Adalet Ağaoğlu'nun Romanları ve Romancılığı. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Çanakkale: On Sekiz Mart Üniversitesi.

Ecevit, Yıldız (2002). Türk Romanında Postmodernist Açılımlar. İstanbul: İletişim Yayınları.

Ercan, Enver (1992). “Adalet Ağaoğlu ile Erotizm Üzerine”. Varlık. S. 1019. s. 25-28.

Eronat, Kamuran (2004). Adalet Ağaoğlu İnsan ve Eser. Doktora Tezi. Diyarbakır: Dicle Üniversitesi.

Gören, Duygu (2008). Adalet Ağaoğlu'nun Roman ve Tiyatrolarında Kadın ve Kadın Eğitimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi.

Kabacalı, Alpay (Ed.) (2010). Adalet Ağaoğlu: "An"ların Uzun Soluklu Yazarı. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları.

Kalçık, Tuba (2019). "Söyleşi: Adalet Ağaoğlu: Bu kadar uzun yaşamak istemezdim kendimden sıkıldım". Sabah. 19 Ağustos 2019. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/gunaydin/tuba-kalcik/2019/08/19/adalet-agaoglu-bu-kadar-uzun-yasamak-istemezdim-kendimden-sikildim [Erişim Tarihi: 02. 11. 2019]

Kan, Burcu (2004). Adalet Ağaoğlu' nun Kozalar Oyununda, Kadın Karakterler Bağlamında Yabancılaşma Kavramının İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.

Meriç, Cemil (1979). "Yeni Bir Satyricon". Hisar. C. 19. S. 261. s. 8.

Moran, Berna (1994). Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3. İstanbul: İletişim Yayınları.

Naci, Fethi (2019). Yüz Yılın 100 Türk Romanı. İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları.

Naymansoy, Günseli (2003). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarında Kadının Sosyal Konumu. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir: Osmangazi Üniversitesi.

Necatigil, Behçet (2016). "Ağaoğlu, Adalet". Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 20-21.

Sarı, Furkan Tuğrul (2016). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarında Aile. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Schwenk, Süheyla Mukaddes (2009). Adalet Ağaoğlu'nun Oyunlarında Toplumsal Eleştiri. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Haliç Üniversitesi.

Şenol, Derya (2009). Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar'ında Yabancılaşan Birey. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi.

Uludoğan, Onur (2014). "‘Dar Zamanlar’ın son kitabı ‘Dert Dinleme Uzmanı’". Edebiyat Haber. 22 Mayıs 2014. https://www.edebiyathaber.net/dar-zamanlarin-son-kitabi-dert-dinleme-uzmani-onur-uludogan/ [Erişim Tarihi: 02. 11. 2019]

Uğurlu, Seyit Battal (2003). Adalet Ağaoğlu'nun Hayatı, Roman ve Hikâyeleri Üzerine Bir Araştırma. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.

Uzun, Diler (2008). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarında Sosyal Meseleler. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Soylu, Hüseyin (2018). Adalet Ağaoğlu'nun Öykülerinde Estetik ve İdeoloji. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi.

Topaloğlu, Yüksel (1999). Adalet Ağaoğlu'nun İlk Romanları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.

Topaloğlu, Yüksel (1999). Adalet Ağaoğlu'nun Çağdaş Türk Romanındaki Yeri. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.

Topaktaş, Alptuğ (2017). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarına Arketipsel Bir Yaklaşım. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Nevşehir: Hacı Bektaş Veli Üniversitesi.

Yalçın, Murat (Ed.) (2010). "Ağaoğlu, Adalet". Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 18-22.

Yalçın, Alemdar (2017). Siyasal ve Sosyal Değişmeler Açısından Cumhuriyet Dönemi Çağdaş Türk Romanı 1946-2017- II. Ankara: Akçağ Yayınları.

Yamen, Hülya (2006). Adalet Ağaoğlu'nun Romanlarında Kadına Bakış. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Yolcu, Emre (2017). Adalet Ağaoğlu'nun Tiyatroları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: İSA KOYUNCU
Yayın Tarihi: 07.11.2019
Güncelleme Tarihi: 23.04.2022

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Evcilik Oyunuİzlem / İstanbul1964Tiyatro
Çatıdaki Çatlak / SınırlardaBilgi / İstanbul1969Tiyatro
Üç Oyun: Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, KozalarYankı / İstanbul1973Tiyatro
Ölmeye YatmakRemzi / İstanbul1973Roman
Yüksek GerilimBilgi / İstanbul1974Hikâye
Fikrimin İnce GülüRemzi / İstanbul1976Roman
Kendini Yazan Şarkı / Evcilik OyunuRemzi / İstanbul1977Tiyatro
Sessizliğin İlk SesiRemzi / İstanbul1978Hikâye
Bir Düğün GecesiRemzi / İstanbul1979Roman
YazsonuRemzi / İstanbul1980Roman
Hadi GidelimRemzi / İstanbul1982Hikâye
Güner Sümer Toplu Eserleri 1 (Öyküler-Şiirler-Düzyazılar-Roman)Ada / İstanbul1983Derleme
Güner Sümer Toplu Eserleri 2 (Oyunlar)Ada / İstanbul1983Tiyatro
Üç Beş KişiRemzi / İstanbul1984Roman
Göç TemizliğiRemzi / İstanbul1985Roman
GeçerkenRemzi / İstanbul1986Deneme
Hayır...Remzi / İstanbul1987Roman
Ruh Üşümesiİletişim / İstanbul1991Roman
Çok Uzak Fazla Yakınİletişim / İstanbul1991Tiyatro
Duvar ÖyküsüYKY / İstanbul1992Tiyatro
Gece HayatımSimavi / İstanbul1992Deneme
KarşılaşmalarYKY / İstanbul1993Deneme
Toplu Oyunları 1Mitos Boyut / İstanbul1993Tiyatro
Toplu Oyunları 2Mitos Boyut / İstanbul1993Tiyatro
SeçmelerYKY / İstanbul1993Diğer
Romantik Bir Viyana YazıYKY / İstanbul1993Roman
Başka KarşılaşmalarYKY / İstanbul1996Deneme
Toplu OyunlarYKY / İstanbul1996Tiyatro
Hayatı Savunma BiçimleriOğlak / İstanbul1997Hikâye
ÖYLE Kargaşada BÖYLE KarşılaşmalarYKY / İstanbul2002Deneme
Toplu Öyküler 1YKY / İstanbul2002Hikâye
Toplu Öyküler 2YKY / İstanbul2002Hikâye
Damla Damla Günler 1 (1969 - 1977)Alkım / İstanbul2004Hatıra
Toplu Oyunlar 1 (Evcilik Oyunu / Çatıdaki Çatlak / Kendini Yazan Şarkı)YKY / İstanbul2005Tiyatro
Toplu Oyunlar 2 (Tombala / Kozalar / Çıkış / Bir Kahramanın Ölümü)YKY / İstanbul2005Tiyatro
Toplu Oyunlar 3 (Çok Uzak Fazla Yakın / Sınırlarda)YKY / İstanbul2005Tiyatro
Mektuplaşmalarİş Bankası Kültür / İstanbul2005Mektup
Okurunun Yazarıİş Bankası Kültür / İstanbul2006Diğer
Çağımızın Tellalı - Radyo Oyunlarıİş Bankası Kültür / İstanbul2011Tiyatro
Duvarların DışındaHyperion Kitap / İstanbul2013Deneme
Dert Dinleme UzmanıEverest / İstanbul2014Roman
Damla Damla Günler 2 (1977-1983)Everest / İstanbul2015Hatıra
Damla Damla Günler 3 (1984-1989)Everest / İstanbul2016Hatıra
Damla Damla Günler 4 (1990-1996)Everest / İstanbul2016Hatıra
Halim’e İthaflarEverest / İstanbul2016Hatıra
Sessiz Bir AdamEverest / İstanbul2017Tiyatro
Düşme KorkusuEverest / İstanbul2018Hikâye
Toplu OyunlarEverest / İstanbul2019Tiyatro

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Mehmet Ayd. 1960 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2ZEYCÂNÎ, Süleymand. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3BATTAL, Battal Dalkılıçd. 1948 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4NAZARALİ MAHCUBÎd. 1929 - ö. 2001Doğum YılıGörüntüle
5Osman Bolulud. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017Doğum YılıGörüntüle
6MEHMET/KOCATÜRK, Mehmet Kocatürkd. 1929 - ö. 2005Doğum YılıGörüntüle
7NASÛHÎ, Muhlis Aydınd. 1944 - ö. 08.12.2020Ölüm YılıGörüntüle
8Mehmet Yılmaz Karaibrahimoğlud. 15 Mayıs 1949 - ö. 5 Eylül 2020Ölüm YılıGörüntüle
9Timuçin Özyüreklid. 19 Ağustos 1950 - ö. 27 Temmuz 2020Ölüm YılıGörüntüle
10R. Halenur Çalışkan Gürbüzd. 1983 - ö. ?MeslekGörüntüle
11İlyas Eserberlind. 10 Ocak 1915 - ö. 5 Ekim 1983MeslekGörüntüle
12Cenk Çalışırd. 1967 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Cem Yılmaz Turand. 1976 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Osman Serhat Erkeklid. 19 Haziran 1955 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Faik Dranazd. 1909 - ö. 1984Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Mim Kaf Agayefd. 07 Şubat 1939 - ö. 20 Ekim 1999Madde AdıGörüntüle
17HEMİD AĞAOĞLUd. 1899 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18Halit Asımd. 1918 - ö. 1941Madde AdıGörüntüle