ÂRİF

(d. ?/? - ö. 842’den sonra/1438-39’dan sonra)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Tezkirelerle diğer biyografik kaynaklarda Ârif mahlaslı otuz beş kişi kayıtlı olmakla birlikte (Tuman 2001: 601-609) İkinci Murâd dönemi şairlerinden Ârif’in adı bunlar arasında yoktur. Ârif, sadece yakın dönem kaynaklarında (Kocatürk 1964: 261-264; Mazıoğlu 1982: 108; Çelebioğlu 1999: 24, 279-308; Kortantamer 1982: 16) eserlerinden hareketle ele alınmıştır. Kendisi de mesnevîlerinde ismi, memleketi, ailesi, yaşı, eğitimi gibi kendi hayatına dair bilgi vermediği gibi tarihî, siyasî, idarî bir şahsiyete veya hadiseye de işaret etmemiştir. Dolayısıyla eserlerinin telif tarihinden hareketle sadece Ârif’in, 14. yüzyıl sonları ile 15. yüzyılın ilk yarısı arasında yaşadığını ve 842/1438-39’dan sonra öldüğünü söylemek mümkündür. Ârif’in eserleri şunlardır:

1. Mürşidü’l-Ubbâd: 841/1437-38’de yazılmıştır. 2042 beyitten oluşan mesnevî aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün kalıbıyla kaleme alınmıştır. Şairin dinî, tasavvufî, ahlakî bilgi ve öğütler verdiği nasihat-nâme türündeki bu didaktik eser dört bölüm hâlinde tertip edilmiştir. Manzumede sırasıyla sâlik, meczûb, âşık ve merdûd-ı Hak tarif edilmiştir. Ârif, Mahzenü’l-Esrâr tarzındaki eserine meşâyıh sözlerini derlediğini, ayrıca kendi bildiklerini ve gördüklerini de ilave ettiğini, bu yönüyle de kitabının bir mürşit olduğunu kaydetmiştir (Tunç 1996: 646; beyit 2033, 2037-38). Mürşidü’l-Ubbâd’ın nüshaları “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355; Millî Kütüphane Yz 3529; Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi, No. 167/1”de bulunmaktadır. Bunlardan Yapı Kredi Sermet Çifter nüshası, ilgili kütüphane katalogunda Mahzenü’l-Esrâr adıyla kayıtlıdır (Dağlı vd. 2001: 77).

2. Nüsha-ı Âlem ve Şerhü’l-Âdem: 841/1437-38’de telif edilen Nüsha-i Âlem, âlemin kopyası kabul edilen insanın şerhi olup şair, göklerden başlayarak kâinattaki her şeyin insandaki karşılıklarını vermiştir. 368 beyitlik eserin vezni “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün”dür. Mesnevînin bilinen nüshaları “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355; Millî Kütüphane Yz 3529; Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi, No. 167/2”de kayıtlıdır.

3. Mevlid: Eserin yazım tarihi 841/1437-38’dir. Şairin, Vefât-ı Nebî’sinin sonundaki Mevlid ve Mi’râc-nâme ile birlikte üç mesnevîsinin toplam beyit sayısını verdiği kayıttan Mevlid’in 743 beyit olduğu anlaşılmaktaysa da (Tunç 1996: 988) sadece baştan 2l6 beyti elimizdedir. Bu kısımda tevhid, na’t, dört halife ile Hz. Peygamber’in ailesiyle ashâbına övgü içeren manzumeler, sebeb-i telif ve asıl konuya hazırlık mahiyetinde kimi beyitler bulunmaktadır. “Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” vezniyle kaleme alınan Mevlid’in tek nüshası “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355”teki Külliyât içindedir.

4. Mi’râc-nâme: 841/1437-38’de yazılan mesnevî 1855 beyitse de eldeki tek nüshanın baştan ve ortalardan 126 beyti eksiktir. Vezni “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün”dür. Manzumede Mirac mucizesi, sûrî ve sırrî olmak üzere iki ana bölümde işlenmiştir. Eserin tek nüshası “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355”teki Külliyât içinde bulunmaktadır.

5. Vefât-ı-Nebî: 842/1438’de kaleme alınan manzume, hâtimesindeki kayda göre 1402 beyit olmalıdır. Ancak bilinen tek nüshasında beyit sayısı 1390’dır. Aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün kalıbıyla yazılmıştır. Konusu dolayısıyla diğerlerine nazaran daha samimî, duygusal ve lirik ifadeler bulunan mesnevîsinde şair, Hz. Peygamber’in hastalığı, ölümü ve sonrasındaki olaylarla ailesinin ve ashâbının bu süreçteki durumunu duygusal ve canlı tasvirlerle işlemiştir. Vefât-ı-Nebî’nin eldeki nüshası da “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355”teki Külliyât içindedir. Çelebioğlu’nun (1999: 300, dipnot 146) Millî Kütüphane’de Vasfi Mâhir bağışları arasında olduğunu kaydettiği eksik nüsha ise bulunamamıştır.

6. Mesnevî: 39 beyitlik dinî-tasavvufî konulu bu manzumenin ismi yoktur. Vezni “mef’ûlü mefâ’ilün fe’ûlün”dür. Tespit edilen nüshası “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355”te kayıtlı Külliyât içindedir.

Ârif’in yukarıdakilerin yanı sıra beyit sayıları 7 ile 11 arasında değişen gazel kafiyeli, ahiret hayatı ile ilgili uyarılarla dinî ve ahlâkî öğütler içeren ilahî formunda altı manzumesi vardır. Bu metinlerin de “Süleymaniye Kütüphanesi, İbrahim Efendi, No. 355”te kayıtlı Külliyât nüshasından başka bir nüshası tespit edilmemiştir. 

Ârif, mesnevîlerini klasik hamse konularından farklı konularda kaleme almıştır. Bu sebeple Kortantamer (1982: 16); diğer araştırmacıların sadece hamse sahibi şairler arasında adını andığı Ârif’in hamsesi olduğuna değinmekle yetinmemiş, eserlerinin tamamen telif olmasından dolayı onu “Türk edebiyatında ilk orijinal hamse” sahibi şair saymıştır. Manzumelerinde kullandığı dil sadedir ve beyitler kolayca söylendiği izlenimi vermektedir. 15. yüzyılın benzer eserlerinde rastlanan vezin ve kafiye kusurlarına bunlarda da rastlanmaktadır. Zaman zaman edebî nitelikli ve lirik beyitler yazmışsa da Ârif, genellikle sanat kaygısından ziyade öğreticilik vasfı ağır basan manzumeler kaleme alan, dinî ve tasavvufî bilgiye vâkıf, mutasavvıf bir şair kimliğindedir.

Kaynakça

Çelebioğlu, Âmil (1999). Eski Türk Edebiyatında Mesnevî (XIII-XV.yy). İstanbul: Kitabevi Yay.

Dağlı, Yücel, E. N. İşli (2001). Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu. İstanbul: Yapı Kredi Yay.

Elveren, Abdurrahim (2001). XV. Yy. Şairlerinden Ârif ve Hamsesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Gülsoy, Nebahat (1993). Ârif: Mirâc-nâme, Vefât, İsimsiz Bir Mesnevi (Giriş-Transkripsiyonlu Metin-Sözlük). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Kocatürk, V. Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara.

Kortantamer, Tunca (1982). Nev’îzâde Atâyi ve Hamsesi. İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (Hzl.) (2001). Tuhfe-i Nâilî - Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Mazıoğlu, Hasibe (1982). “Eski Türk Edebiyatı”. Türk Ansiklopedisi. C. XXXII (256): 108.

Sarıkaya, Bekir (1992). Ârif: Mürşidü’l-Ubbâd, Nüsha-i Âlem ve Şerhü’l-Âdem, Mevlid (Giriş-Transkripsiyonlu Metin-Sözlük). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Tolasa, Harun (1982). “15. Asır Türk Edebiyatı Anadolu Sahası Mesnevîleri”. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Araştırma Dergisi (1): 5-6.

Tunç, Semra (1996). Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.

Tunç, Semra (2002). “Ârif ve II. Murâd Döneminde Yazılmış Bir Hamse”. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (12): 155–168.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. SEMRA TUNÇ
Yayın Tarihi: 08.02.2014
Güncelleme Tarihi: 05.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Mürşidü’l-Ubbâd’dan

Kamu âlem isteği ol dost yüzi

Toludur andan cihân açgıl gözi

Ger kamu perdeleri sen süresin

Kanda bakarsan hemîn dost göresin

Kulağundan çıkarursan panbuğın

İşidesin her yanadan dost ünin

Bilesin hem katre deryâ olduğın

Ol denizde mahv oluban solduğın

(Tunç, Semra (1996). Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 447.)

Nüsha-i Âlem’den

Dinle imdi ol sözün aslını sen

İşbu sırrı keşf ideyin sana ben

Ne dimekdür gökde yirde ne ki var

Cümlesi bî-naks şöyle sende var

Akluna yakışduram bu sözi ter

Şöyle kim ak yüzde yaraşur dürer

Doğrı yoldan tâ ki sen çıkmayasın

Bilmedin tamuya cân atmayasın

(Tunç, Semra (1996). Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 654.)

Mevlid’den

Çün gönül Hak’dan alur dile virür

Lâcerem ol tercemân-ı Hak-durur

Mevlid’ini idelüm evvel beyân

Asl-ı âlem olduğını hoş ayân

Nicesi aslu’l-hakâyık oldı ol

Âlemîne ne sebebden toldı ol

Nice peygamberdi Âdem gelmedin

İns ü cinnî gök ile yir olmadın

(Tunç, Semra (1996). Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 702.)

Mi’râc-nâme’den

Diyelüm kim ol nebîler serveri

Nice geçdi işbu yidi çenberi

Nice buldı kurb-ı ev ednâya yol

Nicesi hazret anı kıldı kabûl

İdelüm bir bir bu ahvâli beyân

Ol şehün Mi’râc’ı sırrın hoş ayân

(Tunç, Semra (1996). Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 718-719.)

Vefât-ı Nebî’den

Dil diledi hicrden ide beyân

Tâ ki yürekleri ol dile revân

Uşda ister ol Vefât’ı söyleye

Göz yaşına halkı pes gark eyleye

Ayrulık odını ol yakmak diler

Katı yaydan okları urmak diler

Anun ile ümmeti yakmak diler

Bu yetîmler yüreğini ol diler

İşbu hicrânda büküldüm çeng-vâr

Oda düşdüm ü çü ûd uşda i yâr

(Tunç, Semra (1996). Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi. 881-882.)