BEYÂNÎ

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Biyografik eserlerde hayatına dair çok az bilgi bulunan Beyânî Kastamonuludur. Divan kâtiplerindendir. Yavuz Sultân Selîm devrinde (sal. 1512-1520) vefat etti. Kişiliği hakkında en ayrıntılı bilgileri veren Latîfî’ye göre (Canım 2000: 197) o; zeki, yetenekli ve olgun biriydi. Latifelerinde aşırıya gitmezdi. Güzel hitabı ve tatlı diliyle dostlarının ve halkın gönlünü kazanmıştı. Kalbinde kin ve yaradılışında kabalıktan eser yoktu. Sabır ve sebatı çok genişti. Öfkelendiğinde bile kabalıktan uzak dururdu. İnsanların davranışlarına da nüktelerine de kırılmaz, bu yüzden onlara soğuk davranmazdı. Kaynaklarda Beyânî’nin kaleme aldığı herhangi bir eserden söz edilmemiştir. Latîfî onun; büyüleyici sözler söylemekte Sâmirî gibi mahir bir şair olduğuna, her sözünde bir zarafet bulunduğuna, cinassız ve îhâmsız kelime kullanmadığına değinmiş (Canım 2000: 197); Kınalı-zâde ise “eş’âr-ı bedî’ü’l-beyânı vardur” diyerek şiirlerini beğendiğini belirtmiştir (Kutluk 1989: 229).

Kaynakça

Akbayır, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmânî. C. 2. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Tuhfe-i Nâilî - Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay.

Sungurhan, Aysun (hzl.) (1994). Beyânî Tezkiresi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Şemseddîn Sâmî (1306). Kâmûsu’l-A’lâm. C. 2. İstanbul.


Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HİCLÂL DEMİR
Yayın Tarihi: 19.07.2014
Güncelleme Tarihi: 05.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Kıt

Gereklü âdeme hulk u edebdür 

Ki evlâdur dilâ mâl u nesebden 

Latîf olsa latîfe hoşdur ammâ 

Velâkin hâric olmaya edebden 

(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay. 197.)

Matla 

Gün ruhlarun görelden mihr ugradı zevâle 

Ebrûlarun gamından döndi kamer hilâle 

Matla

Didüm yolunda cân virsem hey âfet 

Geçer mi minnete didi ne minnet 

Matla 

Gel kûy-ı nigâra varalum uy bana sûfî 

Dünyâda sana göstereyin bâg-ı cinânı 

Matla

Rakîb-i kelbi gör kim hân-ı vaslın 

Yavuz it gibi ne yir ne yidürür

(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay. 198.)