ÇİROZ ALİ, Yenimahalleli

(d. ?/? - ö. ?/1895)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Osman Cemal Kaygılı’nın İstanbul’da Semaî Kahveleri ve Meydan Şairleri adlı eserinde Yenimahalleli Çiroz Ali olarak tanıtılan âşığın, Eğrikapı'nın dışında salhaneleri olan Köle Mustafa Ağa isminde zengin bir adamın oğlu olduğunu belirtir. Ne zaman doğduğu bilinmemektedir. Kaygılı, Çiroz Ali’nin delikanlılığına kadar evde uşaklar, halayıklar arasında naz ve naim içinde büyüdüğünü, ince ve çelimsiz bu çocuğun genç yaşında tulumbacılığa heves ettiğini ifade eder. Ayrıca az zaman içinde hem günün en gözde tulumbacılarından biri hâline geldiğini hem de en sevilen semaicisi olduğunu dile getirmektedir. Kendisinin yakışıklı ve sesinin güzel olması nedeniyle Çiroz Ali’nin İstanbul’daki hemen hemen bütün semaî kahvelerinde el üstünde tutulduğundan ve o hangi semaî kahvesine gidip okursa yüzlerce meraklısını da arkası sıra oraya getirdiğinden söz etmektedir. Çiroz Ali, Bakırköylü Zil İzzet, Acem İsmail gibi mani ve semaî ustaları ile birlikte uzun zaman söyledikten ve zanaatinde onları geçtikten sonra, Beşiktaş’ta tulumbacılık yaparken 1895'te verem hastalığı nedeniyle vefat etmiştir. Bu bilgilere ek olarak Kaygılı, Çiroz Ali’nin genç yaşında ölümünün o zamanki tulumbacılık ve semaicilik âlemini çok üzdüğünü ve kendisine o zamana kadar İstanbul’da bir eşi daha görülmemiş olan bir cenaze alayı yapıldığını ifade etmektedir. (Kaygılı 1937: 10-13). 

Osman Cemal Kaygılı, son çağların en meşhur manicilerinin, semaicilerinin, koşmacılarının ve destancılarının ekseriyetle o zamanların bir çeşit sporcuları olan genç tulumbacıların arasından çıktığını belirtmektedir. Kaygılı, tulumbacı olan en meşhur manici ve semaicileri sayarken Yenimahalleli Çiroz Ali’nin de adını vermektedir. Bu kişilerin oynadıkları oyunların mani, semaî, koşma, kalenderi, divan, yıldız fasılları arasında ayrı bir fasıl teşkil ettiğini ya da okuyup çalma işi tamamıyla bittikten sonra oyunlara başlandığını ifade etmektedir. Bu oyunları “Çiftetelli”,”Köçek”, “Ağırlama”, “Kasap”, “Düğün havası”, “Helvacı”, bir çeşit alaturka polka olan “Ayak havası”, “Bıçak oyunu”, “Zeybek” olarak sıralamaktadır. “Divan”ların ya koşma gibi “6-5” ya da “aruz” ile yazıldıklarını, “Yıldız”ların ise, “Müstezad”a çok bezeyen bir şey olduğunu fakat bunların, özellikle de yıldızların, söyleniş ve çalış tarzlarının çok güç olduğunu dile getirmektedir. Kaygılı, bu tarzların hepsini birden pürüzsüz okuyanları parmakla gösterdiklerinden ve bunları en iyi becerenlerin başında Çiroz Ali ile birlikte Dolmacı Mihran, Çarkçı Ethem, Arnavudun Mehmet, Tersaneli Osman Nuri ve Otakcılarlı Cevad’ın geldiğinden bahsetmiştir. Kaygılı, gerek Çiroz Ali’den öncekilerin gerekse ondan sonra yetişenlerin mani, semaî, koşma, destan ve kalenderi gibi birçok eserlerini bulabildiğini ancak Çiroz Ali’nin bir tek manisini bile bulamadığını belirtmiştir. Ayrıca Otakçılarlı Cevat’ın kendisine sahibi pek belli olmayan bir semaiyi Çiroz Ali’nin semaisi olma ihtimali var diye gösterdiğini fakat aynı semainin Dertli İbrahim’den sonra gelen Tavukpazarı saz şairlerinden birine ait olması ihtimalinin de olduğunu ifade etmektedir. (Kaygılı 1937: 10-13).

Kaynakça

Kaygılı, Osman Cemal (1937). İstanbul’da Semaî Kahveleri ve Meydan Şairleri. İstanbul: Bürhaneddin Basımevi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. ZEYNEP SAFİYE BAKİ
Yayın Tarihi: 03.03.2015
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020

Eserlerinden Örnekler