ERŞÎ, Hoca Cahân (Yakup)

(d. 1097/1684-85 - ö. 1169/1755-56)
divan şairi ve han
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Çağatay)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hoca Cahân Erşî, “Karatağlik”lar güruhuna mensup olan Hoca Şuayb’in torunu, Daniyâl Hoca’nın en büyük oğlu olup (Muhlis 1988: 4) 1096/1684-85 yılında Hocent’te dünyaya geldi. O devirde, Orta Asya’nın önemli ilim ve kültür merkezlerinden Hocent ve Yarkent gibi şehirlerdeki medreselerde eğitim aldı. Medrese eğitimi esnasında Arapça ve Farsçayı iyi derecede öğrenen Erşî, Buhara ve Semerkant’taki alim ve şairlerin edebî ve ilmî meclislerine iştirak ederek büyük şöhret kazandı. 1101/1690 yılında Yarkent Hanı Arslan Han’ın teklifiyle babası Daniyâl Hoca ile birlikte Yarkent’e döndü. 1128/1716 yılında Çinliler tarafından Yarkent Hanlığı alınınca, Erşî babası ile birlikte İli’ye sürgün edilip Çin Hanlığı’nın gözetiminde 14 yıl yaşadı (Bahavidin 1995: 1-5; Utuk vd. 2006: 634). 1148/1736 yılında Daniyâl Hoca vefat ettikten sonra Hoca Cahân serbest bırakılarak Yarkent Hanlığını 1169/1755-56 yılına kadar idare etti (Utuk vd. 2006: 630). Onun hükümdar olduğu dönemde Yarkent’te Ak Medrese inşa edildi. Erşî’nin isteğiyle Hamuş Ahun Yarkendî tarafından Firdevsî’nin Şehnâmesi Uygur Türkçesine tercüme edildi. Ayrıca Erşî, tarihî ve dinî kişiler hakkında Arapça ve Farsça yazılan Siyer, Tarih-i Enbiyâ, Enbiya İzam ve Evliya-yı Sahib Kirâm, Padişah-i Mutekeddemlernin Kıssası gibi eserleri tercüme ettirdi. Erşî, Hamuş Ahun Yarkendî, Muhemmed Sıdık Zelilî, Hoca Sıddık Futuhî, Mir Abidin Ahundî gibi dönemin âlim ve şairlerini edebî meclislerde topladı ve tercüme eserler bu meclislerde mütalaa edildi. Onun döneminde “Altı Şehir” en parlak devrini yaşadı. Tezkire-i Ezizân’da bu durum şöyle ifade edilir:

Memliket içre şahinşâh eylese cânlarğa

Belki cândin aşurup cânlarğa cânân eylemes (Utuk vd. 2006: 631).

Erşî, 1169/1755-56 yılında Aktağlikların mensubu olan Burhanidin Hoca tarafından bütün ailesi ile birlikte öldürüldü (Bahavidin 1995: 1-5).

Erşî, Uygur Türklerinin siyasî tarihinde “Hocalar Dönemi” olarak bilinen devrin siyasî, düşünce ve ilim hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Onun asıl ismi Hoca Yakup iken sonraki dönemde “Hoca Cahân” olarak anılmaya başlanmıştır. Ali Şir Nevayî’nin eserlerini çok iyi bilen şair, onun takipçisi konumundadır. Bu durumu “körip” redifli gazelinde;

Bî-nevâ Erşî tiler roh-i Nevayîdin futuh

Morğizâri nezm ara murğ hûş elhânni körip (Utuk vd. 2006: 639)

şeklinde ifade ederken; “sürdi” redifli gazelinde ise;

Diyâr-ı nezm-ârâ şâhlik Nevayî gerçek öp sürdi

Gedâ Erşî mu hem söz mülkide yillar kedem sürdi (Utuk vd. 2006: 639)

biçiminde ifade eder.

Erşî'nin tek eseri Dîvân'ıdır. Şairin bütün şiirlerinin toplandığı el yazması eser, günümüzde “Otonom Rayon Müzesi”nde saklanmaktadır. Divan, Hoten’in ipek kâğıdı üzerine yazılmış olup, 132 sayfadır. Bu el yazması eserin kim tarafından ve ne zaman yazıldığı belli değildir. Eserde 90 gazel, 8 rubai, 1 sakiname, 6 muhammes, 2 müsemmen, 3 muhabbetnâme ve 1 müstezat yer almaktadır. Dönemin sosyal ve siyasi olayları şairin şiirlerine aks etmiştir.

Kaynakça

Bahavidin, Mehemmettursun (hzl.) (1995). Hoca Cahan Erşî Divan-ı Erşî. Ürümçi: Şincan Halk Neşriyatı.

Muhlis Nicat, Ş. Emet (hzl.) (1988). Tezkire-i Ezizân. Keşker: Keşker Uyğur Neşriyatı.

Osman, Ğeyretcan (2011). Uyğur Kilassik Edebiyat Tarihi. Ürümçi: Şincan Üniversitesi Neşriyatı.

Utuk, İmincan Ehmidi, Ğ. Osman, M. Mirziehmet, E. Suleyman, H. Abdusalam (2006). Uyğur Edebiyatı Tarihi 2.  Pekin: Milletler Neşriyatı.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. ADEM ÖGER
Yayın Tarihi: 03.04.2014
Güncelleme Tarihi: 22.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Cunûn tarâcidin mende ne cân ne han-mân peydâ

Nişâni sormağil çun kim emes nâm u nişân peydâ

Könül yâdida hursenddur hayâli birle cân hûştur

Ne hâcet bolmasa ol meh kaşimda her zemân peydâ

Humâ ger ustihânim körse kirpik târi dep bakmas

Kaçan âlemde mundağ erdi cism-i nâ-tevân peydâ

Revâc-i husn üçün çihremni kâhi eylemiş ez bes

Bolur gul husni zâhir bolsa ger rengi hezân peydâ

Meni körgençe nefrin kilmaniz ey ehl-i âlem kim

Cehân yahşiliği me'lum emes ger yok yamân peydâ

Cehân mikriğe hursend olmayin âh itse basğil kim

Bu dehr içre bolupdur fitne-i âhir zemân peydâ

Felek üstide mihr u yer öze mehveşle mehv olmiş

Semendin sekretip ol şoh bolsa nâ-gehân peydâ

Sucûd-i dergehidin baş köterme Erşiyâ veh kim

Cehânda bolmadi mundağ ki şâh-i hurdedan peydâ

(Bahavidin, Mehemmettursun (hzl.) (1995). Hoca Cahan Erşî Divan-ı Erşî. Ürümçi: Şincan Halk Neşriyatı.3.)

Rubailer

Kelgil sanemâ kuçup dudağinğe öpey

Menzinni şurup şurup kapağinğe öpey

Eslep dâğ-i sekâğinğe öpey

Bes emdi disen tüşüp ayağinğe öpey

Ol dem ki meni zâr u nizâr eyledi işk

Ğem tiğida könlümni figâr eyledi işk

Hey hey ne kilay emdi könül esrârin

Bir yoli barini aşkâra eyledi işk

Ol kimsege kim yâr ana çinidur

Yok çini ki bir nigâr meçindur

Gülşen-ârâ bezm eter ge ol eylese ezm

Merğub ana çayi bile çinidur

Devrân kizinin husnide bir çini yok

Ger köp dise el biride hem çini yok

Bu ğusseni def iter ge sey etse kişi

Muşkildur ana çayi bile çini yok

(Bahavidin, Mehemmettursun (hzl.) (1995). Hoca Cahan Erşî Divan-ı Erşî. Ürümçi: Şincan Halk Neşriyatı. 152.)