HÜSÂMÎ, Hüsâmeddîn Efendi

(d. 945?/1537? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Mevlevî şeyhi Şâhidî İbrahim Dede’nin oğludur. Hayatı hakkında bilgi yoktur. Babası dolayısıyla iyi bir eğitim aldığı söylenebilir. Farsça öğrenmek isteyenler için “Tuhfe-i Hüsâmî” adında manzum Türkçe-Farsça bir gramer kitabı yazmıştır. Eserin telif tarihi 957/1549 olarak görünmektedir. Dolayısıyla Hüsâmî 945/1537 tarihinde doğmuş olmalıdır.Tuhfe-i Nâilî de ise telif tarihi 992/1584 olarak verilmiştir (Kurnaz, 2001: 191).

Hüsâmeddîn Efendi’nin bilinen tek eseri Tuhfe-i Hüsâmî’dir. Hüsâmî, metnin sonunda bu eseri on iki yaşında yazdığını kaydetmiştir. Manzum Farsça gramer kitabı olan eser, Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlı Türkçesine geçiş döneminin imla özelliklerini taşımaktadır. Farsça öğrenmek isteyenler için yazılan eserde sade ve külfetsiz bir dil kullanılmıştır. Mesnevi nazım şekliyle yazılmış ve her bab için farklı bir vezin tercih edilmiştir. Toplam 477 beyitten oluşan Tuhfe-i Hüsâmî’nin 957/1549 yılında yazıldığı eserin sonunda geçmektedir. Metin, Tolga Elbirlik tarafından yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış, üzerinde dil ve üslup incelemesi yapılmıştır (Elbirlik, 2006).

Kaynakça

Elbirlik, Tolga (2006). Tuhfe-i Hüsâmî: Çevri Metin, Dil ve Üslup İncelemesi. Yüksek Lisans Tezi. Manisa: Celal Bayar Üniversitesi.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HÜSEYİN GÖNEL
Yayın Tarihi: 10.03.2014
Güncelleme Tarihi: 31.10.2020

Eserlerinden Örnekler

Kilk-i sıhhatle bunı yazdı Hüsâm bin Şâhidî
Okıyan tahsîl-i Farsi idüp murâdına ire

Didiler gökde melâik şevk ile târîh ile
Şâhidî-zâde Hüsâmî yâd-kârını göre (992/1584)

(Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay. s.191)

Tuhfe-i Hüsâmî'den

Kelime münkasımdur üç kısma
Fi‘le vü harfe vü dahı isme

İsim hem iki nev‘ üzre olur
Müştak ve dahı gayru müştakdur

Gayr-ı müştak olana âlimler
Didiler ism-i câmid ey server

Lügat-ı Farside ism-i müştak
Dört nev‘ üzredür âyâ yüzi ak

İsm-i fâ‘il dahı ism-i mef‘ûl
Hem sıfat kim müşebbehedürür ol

Birisi dahı ism-i masdardur
Mâ‘adâsına gayr-ı müştak olur
*
Fi‘l-i mâzî bil ki masdardan olur müştak hemân
İştikâkınun tariki nicedür kılam beyân

Âhirinde masdarun elbette nun-ı sâkine
Oluban mâkabli meftuh olur ol nunun yine

Âhirinden masdarun ol nunı hazf it bî-kusur
Sâkin it mâkablini gör mâzî-i müsbet olur

Gerd ü reft ü şod gibi ammâ ki menfiye misâl
Evveline nâfiye nunnı getür ey bî-misâl

Diyelüm anın misâlini ne-gerd ü hem ne-şod
Hem ne-reft ü hem ne-geşt ve hem ne-buved ü hem ne-bud

(Elbirlik, Tolga (2006). Tuhfe-i Hüsâmî: Çevri Metin, Dil ve Üslup İncelemesi. Yüksek Lisans Tezi. Manisa: Celal Bayar Üniversitesi. s.82-83).