Madde Detay

İlhâmî Ubeydullah, 15. asırda yaşamış İstanbullu bir mutasavvıftır. Nakşibendi büyüklerinden Emir Buharî’nin halifesi Hekim Çelebi’den feyz aldı. Zahirî ilimleri bırakıp tasavvufa yöneldi. Ahdî ve Hasan Çelebi tezkirelerinde şiirlerinden örnek verilmektedir (TDEA 1981: 362).

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. 2. Ankara: TTK Yay. 

Solmaz, Süleyman (hzl.) (2009). Gülşen-i Şu’arâ (Bağdatlı Ahdî). Denizli: yyy.

“İlhâmî, Ubeydullah” (1981). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi C. 4. İstanbul: Dergâh Yay.  362.

Gazel

Şâd olurdun ne kadar münkesirü’l-bâl olsan

Ehl-i ‘ışk içre eger derd ile hoş -hâl olsan

Safhanı kîl ü makâl ile siyâh itmez idün

Nûr-ı tevhîd e irüp vâkıf-ı ahvâl olsan

Zer gibi hâlis olup hâle irürdün anı

Süzülüp pûte-i ‘ışk içre eger kâl olsan

Başa iltürdün işi zülfi hevâsında anun

Sürünüp nîce zamân derd ile pâmâl olsan

Gördügün hûba gönül virmek olurdı kârun

Sen de İlhâmî gibi ‘âşık-ı meyyâl olsan

Solmaz, Süleyman (hzl.) (2009). Gülşen-i Şu’arâ (Bağdatlı Ahdî). Denizli: yyy. 99.