Madde Detay

Kürdistan beyleri içinde Melik-zâdelerden olan İlâhî Bey, Yavuz Sultân Selîm dönemi şairlerindendir. Hayatı hakkında günümüze ulaşan bilgiler oldukça sınırlıdır. Âşık Çelebi (Kılıç 2010: 353) İlâhî Bey’in başlangıçta Yavuz Sultân Selîm’e riayet ettiğini ve onun iltifatına nail olduğunu belirtmiştir. Fakat daha sonra Kınalı-zâde Hasan Çelebi (Kutluk 1989: 170) cürümleri ve isyanı, Şemseddin Sâmî (1989: 1027) bazı suçları, Âşık Çelebi (Kılıç 2010: 353) ise dünyanın fitneleri sebebiyle sultanın şairi Halep’te kılıçla ikiye biçerek idam ettiğini yazmıştır. Ancak bu yazarlar, İlâhî Bey’in suçunun mahiyetine değinmemişlerdir. Mezarı da oradadır. Kaynaklarda eser yazıp yazmadığına ve edebî şahsiyetine dair bilgi yoktur. Sadece Kâmûsu’l-A’lâm’da (1989: 1027) Çağatay tarzında şiirleri olduğu yazılıdır.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). C. 1. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. 1. Ankara: TTK Yay.

Şemseddîn Sâmî (1306). Kâmûsu’l-A’lâm. C. 2. İstanbul.

Yâr dip cânlar birürmin bir belâ-yı cân üçün

Bâde dip kanlar yutarmın bir piyâle kan üçün

(Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. 1. Ankara: TTK Yay. 170.)