TESLİM SULTAN ABDAL

(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Teslim Sultan Abdal, Türk halk edebiyatının tekke-tasavvuf şiiri bağlamındaki önemli temsilcilerindendir. Yaşadığı dönemde yazılmış bir eseri ve biyografisi yoktur. Kim olduğu ve hayatı hakkındaki bilgiler, sözlü gelenekte anlatılagelen rivayetlere ve farklı zamanlara ait cönk ve mecmualarda geçen şiirlerden hareketle yapılan yorumlara dayanmaktadır. Bu yorumlara göre Teslim Sultan Abdal veya Teslim Abdal, bazen farklı şahsiyetler olarak görülmüş, bazen de anlatıldığı bağlamın etkinliğine ve kendisi ya da yakınları adına izafe edilmiş mezar, türbe, zaviye gibi mekânların varlığına bağlı olarak o bölgede yaşamış biri olarak düşünülmüştür. Bu çerçevede düşülen kayıtlara göre, Denizli'de Çukur köyü/Cankurtaran mahallesinde (Hasluck 2012: 30; Ergun 1930: 364), Edirne'de Keşan-Malkara arasındaki eslim/Sarıpolat köyünde, Çorum'da Mecitözü ilçesi Teslim köyünde, Elazığ'da Baskil ilçesi Şıh Hasan/Tabanbükü köyünde (İvgin 1997: 295; Özmen 2002: 16) Teslim Sultan Abdal/Teslim Abdal/Teslim Dede adlarına bağlanan mezar/makam ve zaviyeler bulunmaktadır. "17. yüzyılın ikinci yarısı ile 18. yüzyıl başlarında yaşadığı, Ahmet Yesevi soyundan ve Horasan'dan geldiği, asıl adının Mehmet olduğu, IV. Murat'ın Bağdat seferine katıldığı, Romanya'nın Balçık kasabasından olduğu, Şeyh Ahmet ve Gevher Ana soyundan gelen Kalender Abdal'ın oğlu olduğu" gibi ifadeler de düşülen kayıtlar arasında yer almaktadır (Özmen 2002: 7-36). Teslim Sultan Abdal'ın Şeyh Bedrettin taraftarlarından Alioğlu'nun müridi olduğu ve ayaklanmalara katıldığı için Dedemoğlu, Kul Mustafa gibi şahsiyetlerle birlikte sürgün edildiği düşünülmektedir (Özmen 2002: 14). Yapılan bu yorumlar bazı dayanakları olmakla birlikte, kesin bir biyografi ortaya koymaktan uzaktır. Bu nedenle Teslim Sultan Abdal/Teslim Abdal mahlaslı şahsiyet ve/veya şahsiyetlerin kim olduğu ve nerede yaşadığı gibi sonuçsuz konulardan ziyade, onun anlatıldığı kültür çevresi ve bu çevredeki önemi üzerinde durmak gerekir. Çünkü "çok mekânlı ve çok mezarlı" şahsiyetler, edebiyat tarihçiliği yaklaşımlarından farklı olarak halk bilimi çalışma yöntemleriyle ele alınarak değerlendirilmelidir (Oğuz 2011: 5-11). Bu çerçevede Teslim Sultan Abdal'ın, "Abdalan-ı Rum" veya "veli-derviş" algı ve tasarımlarının özellikle Alevi-Bektaşi kültür çevrelerindeki farklı coğrafyalarda yeniden üretilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan, zamanla anlatıldığı ve inanıldığı mekânlara uyum sağlayarak yerleşen ve yerelleşen şahsiyetlerden biri olduğu söylenebilir.

Teslim Sultan Abdal, farklı bağlamlarda çok sevilen ve sürekli kendinden söz ettiren biridir. Alevi Bektaşi çevrelerinde önemli yere sahip pirlerden ve büyük şairlerden biri kabul edilir. Onun son derece yaygın bir şöhrete ulaşmasında, inandıklarını sade ve akıcı bir Türkçe ile ifade etmesi yanında, Pir Sultan Abdal gibi "ötekileştirilen Alevilerin sesi" (Oğuz 2011: 7) özelliği çerçevesinde algılanmasının da önemli olduğu görülür. Hakkında yazılanlardan ve şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla piri Alioğlu, Şeyh Bedrettin mürididir. Teslim Abdal'ın da muhtemelen Şeyh Bedrettin taraftarı olduğu ve bu yüzden sürgün edildiği iddiaları, onu, Alevi-Bektaşi çevrelerinde bir cazibe merkezi hâline getirmiştir.

Teslim Sultan Abdal'a ait olduğu düşünülen, onun mahlasını taşıyan yüz elli civarında şiir bulunmaktadır. Bu şiirler sözlü kültür kayıtları olan cönk ve mecmuaların yanısıra kaynak kişilerden tespit edilmiştir (Özmen 2002: 54-262). Şiirlerde görülen dil ve üslup farklılığı, bu eserlerin birden fazla mekânda dilden dile aktarılarak ve yeniden üretilerek kaydedildiğini göstermektedir. Şiirlerin farklı bağlamlarda yeniden üretilmesinden kaynaklanan "yerelleşme" kadar, farklı şahsiyetlere ait şiirlerin Teslim Sultan'a bağlanmış olması veya farklı Teslim Abdallar ihtimali, bu eserlerin özel bir biyografi çerçevesinde incelenmesini mümkün kılmaz. Teslim Abdal mahlaslı tespit edilen bazı şiirlerin başka şahsiyetlere ait olarak da tespit edilmiş olması bu fikri doğrulamaktadır. Örnek olarak Teslim Abdal mahlaslı "Bülbüller gülşende efgana durdu/Hüseyin Hakk'içün serini verdi/Doldurdu doldurdu bir dolu verdi/Ol Hızır'ın yeşil eli sabahtan" (Ergun 1955: 92; Özmen 2002: 135) şeklindeki şiir, "Bülbül de bahçede gülşene durdu/Hüseyin Hakk'içün serini verdi/Doldurdu bize de bir dolu verdi/Ol Hızır'ın yeşil eli sabahtan" (Öztelli 1971: 292) şeklinde Pir Sultan Abdal adına da kayıtlıdır. Aynı şekilde "Seherde bir bağa girdim/Ne bağ duydu ne bağbancı/El sundum güllerin derdim/Ne bağ duydu ne bağbancı" (Özmen 2002: 54) şeklinde başlayan şiir, Türkmen Göroğlu Destanı'nda geçen "Vardım da bir bağa girdim/Ne bağ duydu ne bağbanın/Kırmızı güllerin derdim/Ne bağ duydu ne bağbanın" (Arslan 1997: 165) şeklinde Göroğlu'nun ağzından söylenen şiirle benzerdir. Dolayısıyla Teslim Abdal şiirlerini değerlendirirken kişiye özel yaklaşımdan ziyade geleneğin öne çıktığı bir yeniden üretim ve icra tarzını dikkate almak icabeder. Bu sebeple Teslim Sultan Abdal'a ait olarak düşünülen şiirleri, daha çok Türk Halk Şiiri'nin, genel olarak Tekke-Tasavvuf, özel olarak da Alevi-Bektaşi kültürü bağlamında oluşan "derviş-şair" şiir geleneği çerçevesinde görmek gerekir.

Teslim Abdal mahlaslı şiirler, nazım şekli bakımından Türk halk şiiri özelliklerine sahiptir. Dörtlük nazım biriminin ve "koşma" nazım şeklinin hâkim olduğu şiirlerde yaygın olarak 8'li ve 11'li hece ölçüsü kullanılmıştır. Bir şiir 15'li hece ölçüsüyledir. İlk beyit dışında musammat özellik gösteren gazel nazım şeklindeki bir şiir de 16'lı hece ölçüsüyle kaydedilmiştir. Kafiye yapısında yarım ve tam kafiye tarzının tercih edildiği görülür. Kafiye+redif yapısı çok kullanılmıştır. Dil ve üslup bakımından farklı bağlam özellikleri gösteren şiirlerde, şekilden ziyade içeriğin ve aktarılmak istenen mesajların öne çıktığı bir tarz dikkati çeker. Bu tarz Türkistan'dan başlayıp Anadolu ve Balkanlara uzanan "Türk Müslümanlığı" ile tekke-tasavvuf kültür çevresinin "derviş-şair" veya "Abdalan" şiir geleneğine ilişkin ortak düşünüş ve ifade biçimidir. Teslim Abdal mahlaslı şiirlerde bu ortak düşünüş ve ifade biçimi, bireyselliği aşan bir özelliktir. Bu noktada Yunus Emre, Hatayi ve Pir Sultan tesiri dikkat çeker. Bununla birlikte bazı şiirlerde kendine has, güçlü ifade yapılarının olduğu da görülür. Bu özelliğe sahip şiirler Teslim Abdal'ın farklı bağlamlarda sürekli kendinden söz edilen özgün bir şahsiyet hâline gelmesinde etkili olmuştur. Tematik yönden insan sevgisi, doğruluk, sosyal ve toplumsal eleştiri, zamandan şikâyet konuları, tasavvuf felsefesinin "varlık birliği" inancına bağlı olarak "insan-tanrı, insan-evren" ilişkileri çerçevesinde, bazen ince bir lirizm ve romantizm, bazen toplumsal gerçekçilik, bazen de mizah ve ironi yoluyla dile getirilir. Tasavvufi çerçevede "Allah, Muhammed, Ali, Oniki İmam, Ehlibeyt sevgisi, Kırklar inancı, tarikat büyükleri, yol ve erkan" konuları şiirlerde öne çıkmaktadır.

Teslim Sultan Abdal, tekke-tasavvuf kültür çevresi bağlamında Yunus Emre, Şah Hatayi ve Pir Sultan Abdal'dan etkilenmiştir. Üslubunda söyleyiş sadeliği ve samimiyet bakımından Karacaoğlan tarzı da sezilmektedir. Kul Mustafa, Derviş Ali, Küstahoğlu, Arifoğlu, Kul Himmet Üstadım, Âşık Kul Yakup ve Kul Mehmet gibi şahsiyetleri etkilemiştir. Şiirlerinden bazıları Alevi-Bektaşi ayin-i cemlerinde söylenmektedir. Gelenek içinde ezgili olarak söylenen nefeslerinden başka bazı şiirleri de bestelenmiştir. Bunlar Türk halk müziği sanatçıları başta olmak üzere geniş kitlelere ulaştırılmış ve sevdirilmiştir. Tekke-tasavvuf şiirinin önemli isimlerinden biri olması yanında geniş çevrelerce bir "veli" olarak algılanmış ve kült hâline getirilmiştir. Hakkında çeşitli makale ve kitaplar yayımlanmıştır. Hakkında henüz akademik seviyede bir çalışma yapılmamıştır.

Kaynakça

Arslan, Mustafa (1997). Köroğlu Destanı'nın Türkmen Versiyonu Üzerinde Mukayeseli Bir İncelemeYayımlanmamış Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.

Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Devlet Matbaası Yay.

Ergun, Sadettin Nüzhet (1955). Bektaşi Şairleri ve Nefesleri- I. İstanbul: Maarif Kitaphanesi Yay.

Hasluck, F.W. (2012). Bektaşilik İncelemeleri. Çev. Ragıp Hulusi Özden. İstanbul: Say Yay.

İvgin, Hayrettin (1997). "Teslim Abdal", V. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Halk Edebiyatı Seksiyon Bildirileri. 1. Kitap. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 293-305.

Oğuz, M. Öcal (2011). "Çok Mekânlı Ve/Veya Çok Mezarlı Anlatı Kahramanları:Yunus Emre", Millî Folklor. 12 (91): 5-11.

Özmen, İsmail (2002). Teslim Abdal Hayatı ve Şiirleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Öztelli, Cahit (1971). Pir Sultan Abdal. İstanbul: Milliyet Yay.

Öztelli, Cahit (1973). Bektaşi Gülleri. İstanbul: Milliyet Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MUSTAFA ARSLAN
Yayın Tarihi: 10.02.2015
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gel Ha Gönül 

Gel ha gönül havalanma

Engin ol gönül engin ol

Dünya malına güvenme

Engin ol gönül engin ol.

 

Şu dünyanın hali böyle

Yalan yahşi geçer böyle

Söyledikçe engin söyle

Engin ol gönül engin ol.

 

Göğde uçar huma kuşu

Bilmeyenler atar taşı

Enginlik bir gönül işi

Engin ol gönül engin ol.

 

Teslim Abdal özün haktır

Sözümün yalanı yoktur

Engin söyle büyüklüktür

Engin ol gönül engin ol.

İvgin, Hayrettin (1997). "Teslim Abdal", V. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Halk Edebiyatı Seksiyon Bildirileri. 1. Kitap. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 298-299.

 

Ne Fayda

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün

Dünya sana baki değil ne fayda

Ettiğin işlere pişman olursun

Pişmanlığın ele girmez ne fayda.

 

Bir gün seni iletirler evinden

Hakk'ın kelamını kesme dilinden

Kurtulamazsın Azrail'in elinden

Türlü türlü yolun olsa ne fayda.

 

Söylersin de sen sözünden şaşmazsın

Helalini haramından seçmezsin

Kepeğin tükenir su da içmezsin

Hep deryalar senin olsa ne fayda.

 

Teslim Abdal eydür çöksem otursam

Cümle varlığımı ele yetürsem

Şu yalan dünyayı zapta getürsem

Hep dünyalar senin olsa ne fayda.

Öztelli, Cahit (1973). Bektaşi Gülleri. İstanbul: Milliyet Yay. 157.

 

Seherde Bir Bağa Girdim

Seherde bir bağa girdim

Ne bağ duydu ne bağbancı

El sundum güllerin derdim

Ne bağ duydu ne bağbancı.

 

Bağın kapısını açtım

Sayiki cennete düştüm

Yar ile tenha buluştum

Ne bağ duydu ne bağbancı.

 

Seherin bülbülü öttü

Öttü de murada yetti

Teslim Abdal yükün tuttu

Ne bağ duydu ne bağbancı.

Özmen, İsmail (2002). Teslim Abdal Hayatı ve Şiirleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 54.

 

Eylediler

Muhammed Ali'nin güzel yolları

Onu şimdi halden hal eylediler

Kesileydi şu mahlukun dilleri

Gayet rüsvalığı bol eylediler.

 

Kırmızı gül gibi acılı idik

Varıp yavan yahşı geçinir idik

Yetmiş ikilerden seçilir idik

Onun ötesini çul eylediler.

 

Kıramadım karaçalı töredi

Şeytana uyanlar almaz muradı

Yol oğlu kalmadı fitne türedi

Yine akıllıyı del'eylediler.

 

Yanlış fetvası var gelen yazının

Aslı pak mı olur nesli hayının

Sözünü bilmeyen çoban sözünün

Onu Hakk'a yarar kul eylediler

 

Teslim Abdal bir kırmızı gül idi

Müminler kalbinde bir top nur idi

Bizim bildiğimiz Ali bir idi

Şimdi her köyde bir Ali eylediler.

Özmen, İsmail (2002). Teslim Abdal Hayatı ve Şiirleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. 87.