Madde Detay
AHMET, Ahmet Bozkurt
(d. 1926 / ö. 04.11.1991)
âşık, meddah
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Ahmet Bozkurt, 1926'da Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Bakırcıoğlu (Delikkaya) köyünde dünyaya gelmiştir. Şiirlerinde Ahmet mahlasını kullanan âşığın ailesi 1877–1878 yılları civarında Bayburt’un Kara mahallesinden Sivas’a göç ederek gelir. Annesinin adı Esma, babasının adı ise Hasan’dır. Âşık Ahmet, dokuz çocuklu bu ailenin tek erkek çocuğudur. Ahmet, çocukluk yıllarında herhangi bir öğrenim göremez. Arap ve Latin alfabelerini kendi çabalarıyla öğrenen Ahmet, yirmi yaşına geldiğinde evlenir ve ardından vatani görevini yerine getirmek üzere İzmit’e gider ve askerliğini burada tamamlayarak terhis olur. 1976'da Bakırcıoğlu köyünden Sivas merkeze göç eden Ahmet Bozkurt, hayatının kalan kısmını burada geçirir. Dördü kız, üçü erkek olmak üzere yedi çocuğu olan Âşık Ahmet, 4 Kasım 1991 tarihinde Sivas’ta vefat etmiştir (Kaya 1997: 16).
Âşıklık geleneğinin yaygın olduğu Sivas’a bağlı Yıldızeli ilçesinde yaşayan âşıklar içerisinde Âşık Ahmet Bozkurt’un ayrı bir yeri vardır. Âşık Ahmet, yörede diğer âşıklardan farklı olarak hikâyeciliğiyle şöhret bulur. Genç yaşlarından itibaren halk hikâyelerine merak saran Âşık Ahmet, hikâye kitaplarıyla ünlü âşıkların şiirlerini elinden hiç düşürmez. Ayrıca yörede İmam’ın Kızı olarak tanınan anneannesi Fadime’den de çok sayıda halk hikâyesi öğrenir. Ömür boyu köy köy dolaşarak halk hikâyesi anlatan Âşık Ahmet’in anlattığı başlıca hikâyeler şunlardır: Mahmut ile Elif, Mahmut ile Nigar, Latif Şah, Şah İsmail, Emrah ile Selvi, Sitemkâr ile Gül, Mahmut ile Mahbup, Seyfüzül-yezen, Seyfülmülk (Kaya 1997: 16).
Yörede Âşık Ahmet’in bu halk hikâyelerinden bazılarını, örneğin Sitemkâr ile Gül hikâyesi gibi, dört saatte, Emrah ile Selvi hikâyesi gibi kimi halk hikâyelerini de dokuz ya da on saatte anlattığı bilinmektedir. Halk hikâyesi anlatıcısı âşıklar tarafından anlatıma zenginlik ve akıcılık katması amacıyla icra sırasında kullanılan deyim, atasözü, alkış (dua), kargış (beddua), tekerleme vb. gibi formel ifadelerin Âşık Ahmet tarafından da yoğun olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Âşık Ahmet’in anlatım sırasında yoğun olarak kullandığı “öz ağlamazsa göz ağlamaz”, “yiğidin sözü demirin kertiğidir”, “eli dilenmeli evi dolanmalı” şeklindeki atasözleri ile “kör kömüşün kapçuğa daldığı gibi”, “yerde yaralı kuş gibi yedi kere çırpındılar”, “Karslı kayışı gibi, yerli, yufkası gibi, bıldırcın balası gibi” şeklindeki benzetmeye dayalı tasvir sözlerini bu formel ifadelerin başlıcaları arasında saymak mümkündür. Halk hikâyesi anlatıcılığı geleneğinde anlatımın birkaç gece sürmesi ve anlatıcının hikâyesine belli bir yerde ara vermesi biçimde karşımıza çıkan anlatım şeklini Âşık Ahmet’te de görürüz. Söz gelimi Âşık Ahmet, hikâyesini anlatırken vaktin geç olduğunu ileri sürerek, “Ahmed’im zihnim bulandı/ Yarelerim pek sulandı/ Uykular fır fır dolandı/ Yatmanın zamanı geldi” vb. gibi dizelerle ertesi gün devam etmek üzere hikâyesinin o günkü bölümüne ara verir (Kaya 1997: 16, 17).
Âşık Ahmet’in halk hikâyeciliğinde gösterdiği başarısının şiirlerine kıyasla çok daha fazla olduğunu belirtmek gerekir. Şiirlerinin teknik yönden çok da başarılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Genelde yaşadığı olaylar üzerine şiirlerini söyleyen Âşık Ahmet, bugüne kadar elli civarında şiir üretmiştir (Kaya 1997: 17).
Kaynakça
Kaya, Doğan (1997). “Yıldızeli Halk Şairleri ve Âşık Ahmet”. Sivas Altıncı Şehir. 1: 15-17.
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 1. Sivas: Sivas İl Kültür Turizm Müdürlüğü Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. BÜLENT AKINYayın Tarihi: 16.07.2019Güncelleme Tarihi: 05.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 16.07.2019Güncelleme Tarihi: 05.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SİMAYLÎ, İsmail Metin | d. 1961 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SÜLEYMAN, Süleyman Yücekaya | d. 1940 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | AHMET TURAN YANCI | d. 1932 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Kemal Demirel | d. 9 Eylül 1926 - ö. 4 Kasım 2009 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | İSMAİL EFENDİ | d. 1926 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | GÜLEBİ/GÜLEBİOĞLU, Kadir Gülsoy | d. 1926 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Kemal Demirel | d. 9 Eylül 1926 - ö. 4 Kasım 2009 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | İSMAİL EFENDİ | d. 1926 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | GÜLEBİ/GÜLEBİOĞLU, Kadir Gülsoy | d. 1926 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Kemal Demirel | d. 9 Eylül 1926 - ö. 4 Kasım 2009 | Meslek | Görüntüle |
11 | İSMAİL EFENDİ | d. 1926 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | GÜLEBİ/GÜLEBİOĞLU, Kadir Gülsoy | d. 1926 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Kemal Demirel | d. 9 Eylül 1926 - ö. 4 Kasım 2009 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | İSMAİL EFENDİ | d. 1926 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | GÜLEBİ/GÜLEBİOĞLU, Kadir Gülsoy | d. 1926 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Kemal Demirel | d. 9 Eylül 1926 - ö. 4 Kasım 2009 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | İSMAİL EFENDİ | d. 1926 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | GÜLEBİ/GÜLEBİOĞLU, Kadir Gülsoy | d. 1926 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |