Madde Detay
ALİ
(d. ?/? - ö. ?/?)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Hayatı hakkında yeteri kadar bilgi bulunmayan Ali, Kayseri Sarızlıdır. Kesin olarak doğum yılı bilinmemekle birlikte, 19. yüzyılda yaşadığı kesindir. Afşar aşiretinden gezgin bir halk ozanı olduğu düşünülmektedir. Gezginci her âşık gibi onun deyişleri de herhangi bir kaynakta muhafaza edilmediğinden Maraş, Yozgat, Kayseri, Sivas, Sarız, Pınarbaşı gibi gezip, dolaştığı bölge halkının belleklerine havale edilmiştir. Karacaoğlan yolunda bir halk ozanı olan Ali’nin günümüze ancak birkaç şiiri ulaşmış, bazı şiirleri de bölgenin ünlü âşıklarına mal edilmiştir (Kalkan 1988: 28-29).
Kaynakça
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. PETEK ERSOY İNCİYayın Tarihi: 05.12.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Hüma Kuşu
Gökte uçan hüma kuşu
Ne bilsin dalın kıymatın
Karğayı kondurman güle
Ne bilsin alın kıymatın
Çift sürüp ekin ekmeyen
Meydana sofra dökmeyen
Arının kahrını çekmeyen
Ne bilsin balın kıymatın
Menciliste söz atanlar
Gerçeğe yalan katanlar
Sonra beyliğe yetenler
Ne bilsin ilin kıymatın
Aşık Ali’m bunu deyik
Diyarı gurbete gedik
Yeni akılbalik oluk
Ne bilsin yarın kıymatın
Üstadname
Dinler ağ’lar bir nasihat edeyim
Kullar muhannete muhtaç olmasın
Alana veririm ben bu öğüdü
Amanın hatıra bir yer gelmesin
Niderler de bu dünyayı niderler
Doğruyu koyup da sarpa giderler
Malı olmayanı ahmak ederler
İsterse bildiğim âlem bilmesin
Gökteki yıldızlar doğan ay ise
Ararlar bulurlar aslın soy ise
Sarı altın gök kuruşun var ise
İster zerre kadar aklın olmasın
Garip Aşık Ali’m bunu söyleyen
İnip aşkın deryasını boylayan
Komşusunun koy gıybetin eyleyen
Boşa abdest alıp namaz kılmasın
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
Destan
Nere gidem gönül senin elinden
Ellik ellik sürülmez ki süresin
Gönül şişe değil ya da bir fincan
Taşa çalıp kırılmaz ki kırasın
Derman bulamadım dertli dizine
Özüm dövüp bakamadım yüzüne
Topraklar mı doldu ala gözüne
Açıp mezar görülmez ki göresin
Her ne oldu ise şu bana oldu
Gününü saydım da dört sene oldu
Ağalar yârimi göresim geldi
Hiç gelen yok sorulmaz ki sorasın
Fıraktan da deli gönül fıraktın
Elim ermez gözüm görmez yıraktan
Olanca derdimiz bizim yürekten
Sarğı tutup sarılmaz ki sarasın
Aşık Ali’m der de edek minneti
Kılak farzı terk etmeyerek sünneti
Hak nasip etse de görsek cenneti
Rüşvet verip girilmez ki giresin.
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.12.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Hüma Kuşu
Gökte uçan hüma kuşu
Ne bilsin dalın kıymatın
Karğayı kondurman güle
Ne bilsin alın kıymatın
Çift sürüp ekin ekmeyen
Meydana sofra dökmeyen
Arının kahrını çekmeyen
Ne bilsin balın kıymatın
Menciliste söz atanlar
Gerçeğe yalan katanlar
Sonra beyliğe yetenler
Ne bilsin ilin kıymatın
Aşık Ali’m bunu deyik
Diyarı gurbete gedik
Yeni akılbalik oluk
Ne bilsin yarın kıymatın
Üstadname
Dinler ağ’lar bir nasihat edeyim
Kullar muhannete muhtaç olmasın
Alana veririm ben bu öğüdü
Amanın hatıra bir yer gelmesin
Niderler de bu dünyayı niderler
Doğruyu koyup da sarpa giderler
Malı olmayanı ahmak ederler
İsterse bildiğim âlem bilmesin
Gökteki yıldızlar doğan ay ise
Ararlar bulurlar aslın soy ise
Sarı altın gök kuruşun var ise
İster zerre kadar aklın olmasın
Garip Aşık Ali’m bunu söyleyen
İnip aşkın deryasını boylayan
Komşusunun koy gıybetin eyleyen
Boşa abdest alıp namaz kılmasın
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
Destan
Nere gidem gönül senin elinden
Ellik ellik sürülmez ki süresin
Gönül şişe değil ya da bir fincan
Taşa çalıp kırılmaz ki kırasın
Derman bulamadım dertli dizine
Özüm dövüp bakamadım yüzüne
Topraklar mı doldu ala gözüne
Açıp mezar görülmez ki göresin
Her ne oldu ise şu bana oldu
Gününü saydım da dört sene oldu
Ağalar yârimi göresim geldi
Hiç gelen yok sorulmaz ki sorasın
Fıraktan da deli gönül fıraktın
Elim ermez gözüm görmez yıraktan
Olanca derdimiz bizim yürekten
Sarğı tutup sarılmaz ki sarasın
Aşık Ali’m der de edek minneti
Kılak farzı terk etmeyerek sünneti
Hak nasip etse de görsek cenneti
Rüşvet verip girilmez ki giresin.
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Hüma Kuşu
Gökte uçan hüma kuşu
Ne bilsin dalın kıymatın
Karğayı kondurman güle
Ne bilsin alın kıymatın
Çift sürüp ekin ekmeyen
Meydana sofra dökmeyen
Arının kahrını çekmeyen
Ne bilsin balın kıymatın
Menciliste söz atanlar
Gerçeğe yalan katanlar
Sonra beyliğe yetenler
Ne bilsin ilin kıymatın
Aşık Ali’m bunu deyik
Diyarı gurbete gedik
Yeni akılbalik oluk
Ne bilsin yarın kıymatın
Üstadname
Dinler ağ’lar bir nasihat edeyim
Kullar muhannete muhtaç olmasın
Alana veririm ben bu öğüdü
Amanın hatıra bir yer gelmesin
Niderler de bu dünyayı niderler
Doğruyu koyup da sarpa giderler
Malı olmayanı ahmak ederler
İsterse bildiğim âlem bilmesin
Gökteki yıldızlar doğan ay ise
Ararlar bulurlar aslın soy ise
Sarı altın gök kuruşun var ise
İster zerre kadar aklın olmasın
Garip Aşık Ali’m bunu söyleyen
İnip aşkın deryasını boylayan
Komşusunun koy gıybetin eyleyen
Boşa abdest alıp namaz kılmasın
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
Destan
Nere gidem gönül senin elinden
Ellik ellik sürülmez ki süresin
Gönül şişe değil ya da bir fincan
Taşa çalıp kırılmaz ki kırasın
Derman bulamadım dertli dizine
Özüm dövüp bakamadım yüzüne
Topraklar mı doldu ala gözüne
Açıp mezar görülmez ki göresin
Her ne oldu ise şu bana oldu
Gününü saydım da dört sene oldu
Ağalar yârimi göresim geldi
Hiç gelen yok sorulmaz ki sorasın
Fıraktan da deli gönül fıraktın
Elim ermez gözüm görmez yıraktan
Olanca derdimiz bizim yürekten
Sarğı tutup sarılmaz ki sarasın
Aşık Ali’m der de edek minneti
Kılak farzı terk etmeyerek sünneti
Hak nasip etse de görsek cenneti
Rüşvet verip girilmez ki giresin.
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Hüma Kuşu
Gökte uçan hüma kuşu
Ne bilsin dalın kıymatın
Karğayı kondurman güle
Ne bilsin alın kıymatın
Çift sürüp ekin ekmeyen
Meydana sofra dökmeyen
Arının kahrını çekmeyen
Ne bilsin balın kıymatın
Menciliste söz atanlar
Gerçeğe yalan katanlar
Sonra beyliğe yetenler
Ne bilsin ilin kıymatın
Aşık Ali’m bunu deyik
Diyarı gurbete gedik
Yeni akılbalik oluk
Ne bilsin yarın kıymatın
Üstadname
Dinler ağ’lar bir nasihat edeyim
Kullar muhannete muhtaç olmasın
Alana veririm ben bu öğüdü
Amanın hatıra bir yer gelmesin
Niderler de bu dünyayı niderler
Doğruyu koyup da sarpa giderler
Malı olmayanı ahmak ederler
İsterse bildiğim âlem bilmesin
Gökteki yıldızlar doğan ay ise
Ararlar bulurlar aslın soy ise
Sarı altın gök kuruşun var ise
İster zerre kadar aklın olmasın
Garip Aşık Ali’m bunu söyleyen
İnip aşkın deryasını boylayan
Komşusunun koy gıybetin eyleyen
Boşa abdest alıp namaz kılmasın
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
Destan
Nere gidem gönül senin elinden
Ellik ellik sürülmez ki süresin
Gönül şişe değil ya da bir fincan
Taşa çalıp kırılmaz ki kırasın
Derman bulamadım dertli dizine
Özüm dövüp bakamadım yüzüne
Topraklar mı doldu ala gözüne
Açıp mezar görülmez ki göresin
Her ne oldu ise şu bana oldu
Gününü saydım da dört sene oldu
Ağalar yârimi göresim geldi
Hiç gelen yok sorulmaz ki sorasın
Fıraktan da deli gönül fıraktın
Elim ermez gözüm görmez yıraktan
Olanca derdimiz bizim yürekten
Sarğı tutup sarılmaz ki sarasın
Aşık Ali’m der de edek minneti
Kılak farzı terk etmeyerek sünneti
Hak nasip etse de görsek cenneti
Rüşvet verip girilmez ki giresin.
Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Özel İdare Matbaası. 28-29.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SITKÎ, Memiş | d. 1820 - ö. 1912 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FAZIL AHMET BAHADIR | d. 1958 - ö. - | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Ahmet Hilmi Kalaç | d. 1888 - ö. 1996 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SITKÎ, Memiş | d. 1820 - ö. 1912 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FAZIL AHMET BAHADIR | d. 1958 - ö. - | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Ahmet Hilmi Kalaç | d. 1888 - ö. 1996 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | SITKÎ, Memiş | d. 1820 - ö. 1912 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | FAZIL AHMET BAHADIR | d. 1958 - ö. - | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Ahmet Hilmi Kalaç | d. 1888 - ö. 1996 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | SITKÎ, Memiş | d. 1820 - ö. 1912 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | FAZIL AHMET BAHADIR | d. 1958 - ö. - | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Ahmet Hilmi Kalaç | d. 1888 - ö. 1996 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | SITKÎ, Memiş | d. 1820 - ö. 1912 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | FAZIL AHMET BAHADIR | d. 1958 - ö. - | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Ahmet Hilmi Kalaç | d. 1888 - ö. 1996 | Madde Adı | Görüntüle |