ARAP ALİ, Ali Erdugan

Arap Ali
(d. 07.11.1951 / ö. -)
?
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Ali Erdugan, 7 Kasım 1951'de Çorum ili Alaca ilçesi Haydar köyünde doğmuştur. Baba adı Hamdi, ana adı Satı’dır. Üç kardeşten en küçüğüdür. Çocukluk yılları yoksulluk içinde geçmiştir. On altı yaşına kadar köyde hayvan otlatır. İlkokulu köy okulunda bitiren Erdugan, 1967 yılında Ankara’ya çalışmak için gider. Ankara'da farklı işlerde çalışır ancak umduğunu bulamayınca 1968 yılında, sırtında sazı ile yıllarca hayal ettiği İzmir’e gider. İzmir’e gidişini âşık şöyle anlatır: “Terminalde indiğimde sabahın sihirli karanlığı idi. Deniz mavi, gök mavi sanki cennet. Aynı gün İzmir Fuarı çevresinde dolaşırken, o dönemin ünlü gazinocularında biri olmalı bir kişi, beni yanına çağırdı ve küçük âşık iki türkü oku da dinleyelim, dedi. Ben de Çorum yöresinden bildiğim türküleri okudum. Seni bir yere göndereyim git orada kurs al, akşamları da gel burada kal dedi. Ama bizim gidiş o gidiş.” İzmir’de farklı işlerde çalışan âşık umduğunu burada da bulamaz ve tekrar Ankara’ya döner. MTA Genel Müdürlüğünde işe başlar, orada uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olarak ayrılır. Hâlen Ankara’da yaşamını sürdüren Arap Ali, iki kız bir oğlan üç çocuğa sahiptir (Çelik 2007: 333).

Küçük yaşlarda Haydar Köyü’nde ustası Âşık Halil Erdugan’dan saz çalmayı ve şiir yazıp söylemenin inceliklerini öğrenir. Ustasının gösterdiği yolda ilerleyen Arap Ali, şiirlerini hecenin 11’li ölçüsü ve dörtlük nazım birimi ile meydana getirir. Heceyi titizlikle şiirlerinde uygulayan âşık şiirlerini redif üzerine kurar. Yarım ve tam uyağı da sıkça kullanır.

Koşma nazım şekli ile yazdığı şiirleri ağırlıktadır. Şiirlerinde genellikle sosyal olayları, sevgiyi, barışı, kendi yaşamını, adalet, haksızlıklar karşısındaki düşüncelerini anlatır. Şiirlerini içinden geldiği an kâğıda döken Arap Ali, irticalen şiir söylemez. Şiirlerinde mahlas olarak ustası gibi adını kullanmanın yanında Arap Ali mahlasını kullanmayı tercih eder. Arap mahlasını nereden ve nasıl aldığı hakkında bilgi vermemiştir. Kendi oğluna saz çalmayı öğreten Arap Ali, zor hayat koşullarından dolayı âşıklık mesleğini ikinci plana itmek zorunda kalır. Çevresi tarafından sevilen, sayılan, dürüstlüğü ile tanınan âşık, sohbetiyle, şiirleriyle, sazı ile dost meclislerinin aranan ismidir. Uğradığı haksızlıklara rağmen yaşama dair umudunu hiç yitirmeyen Arap Ali, hayat felsefesini sevgi üzerine kurar. Yazdığı şiirlerin kendi özel duygu ve düşünceleri olması dolayısı ile bugüne kadar kimse ile paylaşmak istememiştir (Çelik 2007: 334).

Kaynakça

Çelik, Cafiye (2007). Çorumlu Âşık Halil Erdugan ve Çırakları. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: OĞUZ DUMAN
Yayın Tarihi: 21.12.2018
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1KUL SEFİLİ, Ali Turalıd. 1964 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2ZAL HALİL OĞLU CABBARLId. 1913 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3İFFET, Mehmed Efendid. 1843 - ö. 1896Doğum YeriGörüntüle
4KUL SEFİLİ, Ali Turalıd. 1964 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5ZAL HALİL OĞLU CABBARLId. 1913 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6İFFET, Mehmed Efendid. 1843 - ö. 1896Doğum YılıGörüntüle
7KUL SEFİLİ, Ali Turalıd. 1964 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
8ZAL HALİL OĞLU CABBARLId. 1913 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
9İFFET, Mehmed Efendid. 1843 - ö. 1896Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
10KUL SEFİLİ, Ali Turalıd. 1964 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
11ZAL HALİL OĞLU CABBARLId. 1913 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
12İFFET, Mehmed Efendid. 1843 - ö. 1896Madde AdıGörüntüle