Madde Detay

Aydın Karasüleymanoğlu, Artvin’in Yusufeli ilçesinde 1 Ocak 1943 tarihinde dünyaya gelmiştir. Annesi Sona Arslan, babası Hafız Arslan'dır. İlkokula o zamanki ilçe merkezi Öğdem’de başlar ve Yusufeli’nde bitirir. İlçede ortaokul olmadığı için ortaokulu Artvin’de okumaya başlar. Yusufeli'de ortaokul açılınca geri gelse de babası il genel meclisi üyeliğine seçilince tekrar Artvin’e dönüp ortaokul ve liseyi burada bitirir (Abeş ve Gül 2008: 98). Yüksek öğrenimini Ankara İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde tamamlar ve Ankara'da yaşamaya başlar. İki yıllık pedagoji eğitimi alıp öğretmenlik de yapar. 1969'da Şahver Kaya ile evlenir. Spot-Toto müdürlüğü de yapan Karasüleymanoğlu'nun dönemi oldukça başarılı geçti ve o dönemde adından övgüyle söz edildi. Emek Matbaacılık A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliği, Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş. Denetleme Kurulu üyeliği, Spor-Koop fahri başkanlığı, Spor Yüksek Kurulu üyeliği, Gazeteciler Sendikası Denetleme Kurulu üyeliği gibi görevlerde de bulunan Karasüleymanoğlu 30 Ocak 2017 tarihinde Ankara’da vefat etmiştir (www.egitisim.gen.tr).

Aydın Karasüleymanoğlu’nun ailesinde âşıklık geleneğini sürdüren kimse yoktur. Kendisinin âşıklığa gönül vermesi ise lise yıllarında gördüğü bir rüya üzere olur. Rüyasında Artvin’e benzettiği yemyeşil bir alanda yürürken bir göl kenarına gelir ve orada kitap okuyan üç ak sakallı bilge görür. Bilgelerden birincisi ona dünyadaki bilgileri öğrenmeye bir ömrün yetmeyeceğini, her kitap sayfasının dünyaya açılan bir pencere olup hayata renk kattığını ve bundan böyle kitaplardan uzak kalmaması gerektiğini söyler. İkinci bilge, erdemli insanın yaşadığı çevrenin farkında olanların insan olduğunu, çevreyi ve insanları sevmeyenlere acımak gerektiğini öğütleyip acının da mutluluğun da hayat ağacının meyveleri olduğunu, önemli olanın acıyı bal eylemek olduğunu söyler. Üçüncü bilge ise dünyaya gelen herkesin bir sorumluluğu olduğunu, atalarımızın buluşlar yapıp eserler bıraktığını, bizim sorumluluğumuzun da sonraki nesiller için bunu yapmak olduğunu bildirip iz bırakmak için daha çok çalışmasını öğütler ve gözün de gönlün de adın da “Aydın” olsun der (Abeş vd. 2008: 98-99).

Karasüleymanoğlu rüyasında ilerleyip bir çeşme görür ve beyazlar içinde bir kız çocuğunun elinden su içer. Böylece âşık badesini de içmiştir. Suyla birlikte içini sıcaklık kaplar, o yeşil alanın bir yangın yerine dönüşmesiyle rüyasından uyanır ve gördüğü düşün etkisiyle “Gezinip dururken göl kenarında/ Çevremi saran o pirlere kandım” mısralarıyla başlayan şiirini yazar. Bu düşün tesiriyle Aydın Baba’nın kitaplara, şiirlere, âşıklığa ilgisi başlar. Lise yıllarında duvar gazetelerine yazılar yazar, karikatürler çizer. Bilgelerin de öğütlediği gibi çokça okur. Artvin’de bulamadığı kitapları İstanbul’dan getirtir, geniş bir kütüphane oluşturur, diğer öğrenciler dahi kitap lazım olduğunda ona başvurur (Abeş vd. 2008: 99).

Aydın Baba’nın şiirlerinin en belirgin yönü halkın sorunlarını, toplumsal konuları şiirine taşımasıdır. “Sen böyle kalacaksın bir ömür boyu/ Bir ömür boyu sürecek benim kavgam” dizeleriyle de sanatçı, amacını belirtir. Şiirlerinde toplumun aksayan yönlerini cesurca eleştirir. Zira o, daha iyi bir yaşamı ve toplumca özlenen ortamı ancak sanatçının hazırlayabileceği görüşündedir. Şiirlerini daha çok koşma tarzında yazar. Ayak açmayı ve muamma çözmeyi de bilir. Ayrıca Zeki Genç ve Mehmet Alptekin ile karşılaşmaları da vardır.

Başarılı bir şair ve yazar olan Karasüleymanoğlu, Akşam, Başkent, Cumhuriyet, Çağ, Demokrat İzmir, Güneş, Milliyet, Tasvir, Ulus, Vatan, Yeni Gün, Yeni Halkçı Barış, Yeni Tanin gibi gazeteler ile Durum, KİM, Forum, Pardon, Bonbon Papağan, Şamar gibi dergilerde yazılar yayımlar. Ayrıca Artvin, Şavşat, Yusufeli dernekleriyle birlikte Folklor Araştırma ve Sanat Severler Derneğine de üyedir. Sanatın pek çok alanına ilgili olan Karasüleymanoğlu kişisel bir suluboya resim sergisi de açmıştır. Deneme, eleştiri, roman, hikâye, şiir, mektup ve masal gibi edebiyatın farklı kollarında çok sayıda eser vermiştir.