Madde Detay

İzmit / Kocaeli ilinde dünyaya geldi. Asıl adı Ayşe Günay’dır. İzmit Kazım Karabekir İlkokulunu bitirdi (1989). Orta ve lise öğrenimini İzmit İmam Hatip Okulu'nda tamamladı (1995). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden (2001) mezun oldu. 2001-02 yılları arasında gazetecilik yaptı. Daha sonra çeşitli yayın organlarında editör olarak çalıştı. Tarih ve edebiyat konularında dersler ile İSMEK’te yazı dersleri verdi. Kitaphaber (2005) dergisinin editörlüğünü üstlendi. Kısa bir dönem radyo programcılığı yaptı. Bazı belgesel yönetmenleriyle ortak projeler yürüttü. İstanbul, Ankara, Sinop’tan sonra şu anda eşi ve oğluyla Samsun’da yaşamakta ve edebi faaliyetlerini sürdürmektedir.

İlk şiiri 1997 yılında Merdiven Sanat dergisinde çıkmıştır. Daha sonra şiirleri Merdiven Sanat, Kitap Haber, Dergâh, Hece, Merdiven Şiir dergilerinde yayımlandı. 2004 yılında çıkan ilk kitabı Güneşe Yolculuk Türkiye Yazarlar Birliğince Yılın Çocuk Kitabı seçildi. Ayşe Sevim’in çocuklar için hazırladığı çeşitli kitapların yanında feminizmin tarihi sürecini anlatıldığı Feminizm (2005) isimli çalışması da bulunmaktadır. Yine Yazarlar ve Aşkları (2006) isminde bir deneme çalışmasına sahip olan şair- yazarın, ilk şiir kitabının adı Taburcu’dur. İşlenmemiş Suç (2013) şair-yazarın ikinci şiir kitabıdır. Türk Destanları (2006), Ejderhalar Zamanı/Hikâye Anahtarcısı 2 (2016), Allah Beni Seviyor (2018) ise yazarın çocuk edebiyatı alanında yazdığı kitaplarıdır.

Üniversite öğrencisiyken yayınevlerinde çalışma fırsatı bulan sevdiği yazarları dinleme şansı yakalayan Sevim, bu sayede yayın hayatına adım atmıştır. Kendisiyle yapılan mülakatlarda ve kaleme aldığı yazılarının satır aralarında şiirden ve edebiyattan ne anladığını, şiirin ve yazının nasıl olması gerektiğini, kendi tarzıyla ifade etmiştir.

“Edebî çalışmalar sevdiğim türlerin başında. Romanlar, şiirler, hikayeler, denemeler… Çünkü her edebiyatçı gibi ben de ne anlatıldığıyla değil nasıl anlatıldığıyla ilgileniyorum. Bakılan şeyden ziyade bakış ilgimi çekiyor. Bir şeyi ilk fark edilen haliyle değil de tüm cepheleriyle izah etmelerinden ötürü tasavvuf büyüklerinin eserlerine de hayranım. Bunun dışında yakın tarihle ve kültür tarihiyle alakalı kitapları seviyorum.” (Sevim 2016)

Ayşe Sevim okumayı keşfettiği yaştan itibaren iyi bir okur olmuş ve küçük yaştan itibaren okumaya ve hayal kurmaya önem vermiştir. Peter Pan kitabı ve kitapta anlatılan evren profili onun duygu ve hayal dünyasının zenginleşmesinde edebi kişiliğinin temellerinin atılmasında bir mihenk taşı olmuştur. İlk gençlik yıllarında Türk ve dünya klasiklerine yönelmiştir. Suç ve Ceza, Derviş ve Ölüm, Amak-ı Hayal, Çanlar Kimin İçin Çalıyor?, Anna Karenina gibi eserler onun zamanla tekrar tekrar okuyacağı edebi altyapısını oluşturan klasiklerden bazıları olmuştur. Edebiyatımızın iki önemli yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar ve Peyami Safa ise yazarı dünya görüşü, ruh ve duygu dünyası bakımından etkilemiştir.

Çağdaş edebiyatın sıkı bir takipçisi olan yazar eserleri sorgulayarak okumanın önemi üzerinde durmaktadır. Yazara göre bir eseri okurken ve yorumlarken eserin kurgusal boyutta hangi temeller üzerine inşa edildiği temel soru olmalıdır. Kurgusal eserlerin yanında şiirin duygu dünyasında ayrı bir yeri olduğunu her fırsatta ifade etmiştir.

Yazarın ehemmiyet verdiği noktalardan biri de yetişkinler için yazamayan bir kişinin çocuklar için yazmaması gerektiğidir. Yazar, kişinin yetişkinler için yazabilecek kabiliyette olması; edebiyatı, kurguyu, karakter oluşturmayı, tipi, olay örgüsünü bilmesi gerektiğine ancak bu sayede çocuklara da hitap edebileceğine inanmaktadır. Edebi bir metin yazabilmek için hem yetişkin hem de çocuk edebiyatını iyi bilmenin önemini vurgulamaktadır. Tek kaynağı çocuk kitapları olan çocuk edebiyatçılarının davranışlarını “çocukça” olarak nitelendirmiştir. Sadece hayal kurmanın ve çocuksu düşünmenin ele kalem almak için yeterli bir sebep olamayacağı görüşünde olan yazar bu sayede çocuk edebiyatında verdiği eserleri de düşünsel bağlamda temellendirmiştir. Hem yetişkinler hem de çocuklar için yazan Sevim, yetişkinler için yazabilen yazarların çocuk edebiyatıyla da ilgilenmesi gerektiğine inanmaktadır. Türkiye’de yetişkinlerin okudukları kitabı seçme hakkına sahip olduğu ama çocuklar için bunu velilerin ve öğretmenlerin yapıyor olması gerçeği yazarın çocuk edebiyatı adına ifade ettiğin en büyük giriftlerden biridir. Sevim, bir çocuk kitabının eğitici olmasından fazla, hayal gücünü geliştirici özellikte olması gerektiğine inanmaktadır. Nasıl ki insan sinemaya yahut tiyatroya gittiğinde bir şey öğrenmek için değil keyif almak için gider ve kendi dünyalarını rahatlatma fırsatı bulursa edebiyatta da çocuklar için bunu yapmanın lazım geldiğini düşünmektedir. Günümüz çocuklarının “google” yapılmak istenmesi yazarın en çok yakındığı konulardan biridir.

“İnsan özgür olduğunu düşünüyor ama bilinçaltımız bile işgal altında. Bize seçenekler sunulduğunu düşünüyoruz. Hâlbuki bu seçeneklerde modern dünyanın seçmemizden rahatsız olacağı hiçbir şık yok. Basit bir örnek vereceğim. Ankara’daki evimin penceresinden bakınca ferah bir manzara görüyordum. Ben bu manzaraya bakmaktan keyif alırken oğlumun tedirgin olduğunu fark ettim. Ona sebebini sorduğumda “Bana herhangi bir çatıda bizi nişan almış bir keskin nişancının olabileceğini” söyledi. Çizgi filmler, bilgisayar oyunları, haberler, gazeteler bize ‘kork ve tüket’ dünyası kuruyorlar. Bu dünyada camdan görünen manzaramıza bile keyifle bakamayacağız. Hepimiz modern dünyanın kafeslerine yaşayan ve ormanı özleyen aslanlarız aslında. Şiirimde bunu ifade etmeye çalışıyorum. Arada kalmışlığı.” (Sevim 2014)

Yazar, bilginin kurgusal yapı içinde fark ettirilmeden verilmesi gerektiğine inanmakta ve bu yüzden çocuk edebiyatında olduğunu vurgulamaktadır. Sevim, eserlerinin kendisini yansıtmadığını, eserlerinin hayatına dair bir donesi olmadığını düşünmekle beraber romanlarındaki kahramanların hislenimlerinin, duygu durumlarının karakterinden izler taşıdığını vurgulamaktadır. Geleceğe dair her daim umutlu olduğunu yazar hemen her röportajında ifade etmiştir.

“Geçmiş için de gelecek için de bildiğim en müjdeleyici şey şu ayetler:” Kuşluk vaktine yemin ederim/ Sakinlik çöktüğü zaman geceye de/Rabbin seni terk etmedi/ Sana darılmadı da/Duha suresi ilk üç ayet.” (Sevim 2016)

Sevim, Güneşe Yolculuk kitabında küçük bir kızın Peygamberimizin hayatına yaptığı yolculuğu anlatır. Marketteki Maşallahlar'da Betül, dünyayı keşfettikçe, yeni şeyler öğrendikçe her gün biraz daha büyür