Madde Detay
CEM'Î, Mehmed Cem'î Efendi
(d. ?/? - ö. 1070/1659/1660)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul’da doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Asıl adı Mehmed’dir. Cem'î Efendi ve Mehmed Cem'î Efendi olarak tanındı. Medrese eğitimi görerek mülâzım oldu. Kırk akçelik medreseden mazul olduktan sonra bazı kasaba ve beldelerde müderrislik ve kadılık yaptı. Erdemi ve olgunluğuyla tanındı. 1070/1659-1660’ta vefat etti (Özcan 1989: 661; Çapan 2005: 141; Abdülkadiroğlu 1999: 56; Akbayar 1996: 393; Cunbur 2002: 435). Eserinden, Sırbistan’ın Öziçe Kalesi’nde elli beş ay süren bir sürgün hayatı yaşadığı ve sonra Sultan IV. Murad tarafından bağışlandığı, Ümmühânî isminde bir kızı olduğu ve kızının 1058/1648-1649’da vefat ettiği anlaşılmaktadır (Toker 2005: 149).
Dîvân: Cem‘î’nin bilinen tek eseridir. Divan’ın Süleymaniye Kütüphanesi Lala İsmail Efendi Bölümü Nr. 432/1, Topkapı Sarayı Müzesi Revan Kütüphanesi Nr. 794, Topkapı Sarayı Müzesi Revan Kütüphanesi Nr. 795/4, Nuruosmaniye Kütüphanesi Nr. 4220/3 ile 4959/8, Süleymaniye Kütüphanesi İbrahim Efendi Bölümü Nr. 210, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Nr. 469/3 ile 780/4-6 (Toker 2005: 150) ve Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi Yazmaları, Nr. 689/1 (Arslan 2012: 434)’de kayıtlı dokuz nüshası bulunmaktadır. Cem‘î Divanı’nda 23 kaside, 4 mesnevî, 1 terkib-i bend, 1 terci-i bend, 1 tahmis, 2 tesdis,149 gazel, 13 kıt‘a, 35 matla bulunmaktadır. Divan, mesnevî seklinde kaleme alınan bir tevhit ile baslar. Yine mesnevî seklindeki na‘tten sonra kasideler sıralanır. Kasidelerden ikisi na‘ttir. Kasidelerden biri Sultan IV. Murad, üçü Şeyhülislam Yahya Efendi, üçü Sadru’l-Ulemâ Hüseyin Efendi, beşi Allâme Seyhî Efendi için kaleme alınmıştır. Sekizer beyitlik yedi bentten oluşan terkib-i bend, Hz. Hüseyin mersiyesidir. Tahmis ise Allâme Seyhî Efendi’nin “şimdi” redifli gazeline yapılmıştır. 29 tarih kıt‘asından biri Farsça'dır ve kendi kızının vefatı üzerine söylenmiştir. Tarihlerden ikisi Revan, ikisi Bağdat, biri Azak, biri de Girit fethi içindir. Sultan İbrahim ve Sultan IV. Mehmed’in cülûsu ile Sultan IV. Murad’ın vefatına dair birer tarih bulunmaktadır. Cem‘î Divanı’ndaki mesnevîlerden biri tamamen tasavvufî mahiyette kaleme alınan 91 beyitlik bir Sâkî-nâme’dir. Diğer mesnevî ise Şeyh Mahmud’a verilen bir tezkiredir (Toker 2005: 150). Sakiname’nin bir nüshası “Sâkînâme-i Cem‘î” adıyla İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Nr. T. 4097’da kayıtlıdır (Arslan 2012: 434). Divan üzerine bir yüksek lisans (Koparan 1995) çalışması yapılmıştır. Sâkînâme’si Mehmet Arslan (2012) tarafından yayımlanmıştır.
Cem‘î, bir takım hatalar olmakla birlikte, aruzu başarıyla kullanmıştır. Klâsik Türk edebiyatının genel kafiye anlayışına hâkim olan şair, kafiyeyle birlikte redife de önem vermiş ve redif olarak genellikle Türkçe fiilleri tercih etmiştir. Şairin devrinde epeyce tanındığı şiirlerinden, şiirlerine yapılan tahmislerden, tezkirelerde şiirlerine verilen yerden anlaşılmaktadır (Cunbur 2002: 435; TDVEA 1977: 40). Şiirlerinde coşkun bir söyleyiş ve canlı bir hayat tarzı dikkatleri çekmektedir. Cem‘î’nin divan edebiyatına ait bütün malzemeyi rahatça kullanarak kendi hünerini ortaya çıkaran kudretli bir şair olduğu söylenebilir (Toker 2005: 161).
Kaynakça
Abdülkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdetü’l-Eş’âr. Ankara: AKM Yay. 56-61.
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ ,Sicill-i Osmanî. C. 2. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay. 393.
Arslan, Mehmet (2012). Sâkî-nâmeler. İstanbul: Kitabevi Yay. 434-436.
Âsım. Zeyl-i Zübdetü'l-Eş‘âr. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi. TY 1711. vr. 3a-3b.
Cunbur, Müjgân (2002). “Cem'î”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 2. Ankara: AKM Yay. 435.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 141-147.
İpekten, Halûk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu, T. Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 87.
Kayabaşı, Bekir (1997). Kâfzâde Fâ’izî’nin Zübdetü’l-Eş‘âr’ı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi. 217.
Koparan, Birgül (1995). Cem’î, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. I-II. Ankara: Bizim Büro Yay. 159-160.
Müstakîm-zâde Süleyman Sa’deddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb (Tıpkıbasım). Ankara: KB Yay. vr. 173b.
Özcan, Abdulkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi Şakaik-ı Nu’mâniye ve Zeyilleri, Vekâyiü’l-Fudalâ. İstanbul: Çağrı Yay. 661-663.
Toker, Birgül (2005). “Cem’î, Hayatı, Divanı ve Edebî Şahsiyeti” Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (17): 147-160. http://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s17/toker.pdf [erişim: 04.03.2014]
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977). “Cem‘î Mehmed”. C. 2. İstanbul: Dergâh Yay. 40.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİKYayın Tarihi: 07.03.2014Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
Sâkî-nâme’den
Gel ey sâkî-i bezm-i mestân-ı ‘aşk
Tarab-senc-i sahbâ-perestân-ı ‘aşk
Kılup ber-taraf kâlbüd sıkletin
Hemân idelüm yine cân sohbetin
O sohbet ki ser-cümle rûhânîdür
Konuk sofrası hâle meh nânıdur
Anun rûh-ı kudsî ser-efgendesi
Pes-i perdede zühre sâzendesi
Simâtında sîmîn tabaklar hemân
Virür cûya düşmüş semenden nişân
Yanından zübâb-ı şeb itmez güzer
Meges-rânı şehper-i bâz-ı seher
Çü mürgân pâ-beste anda kimi
Degül üft ü hîfz-i harîfân tehî
O bir sayd-gâh-ı pür-evhâmdur
Kadeh bezmde dâne vü dâmdur
Gel ey sâkî-i câm-âşûb-ı hîz
Çeküp şu ‘le-i bâdeden tîg-ı tîz
Hızır-veş o tîg ile bî-vehm ü bâk
Hıred tıflın eyle şu denlü helâk
K’anun ser-te-ser bestesi bir zamân
Ola hayret-efzâ-yı Mûsâ-yı cân
Açup sîm bâzûlarun bî-ta‘ab
Gel ey sâkî kıl meclisi pür-tarab
Ki âgâz idüp devre çarh-ı ferah
Döne necm-i dünbâle-dâra kadeh
O meclis güzer-gâh-ı hurşîddür
O yer tekye-i ehl-i tecrîddür
Duhûl eyleyen ana ‘uryân olur
Nesîmî gibi cümle kurbân olur
O meclis olup reşk-i havz-ı cinân
Surâhî kenârında serv-i çemân
O serv-i sehîden çü tûtî seher
Kadeh gülşen-i ‘îşe pervâz ider
O bezmün meyi hayret-engîzdür
Güneş anda bir câm-ı leb-rîzdür
Anun cur ‘âsıyla tolar taşt-ı mâh
Anun dürdidür zâhir olan siyâh
O bezme duhûl itse ehl-i hüner
Surâhî gibi secde-i şükr ider
Surâhî vü câmı anun subh-dem
Olur remz-gûyâ-yı “Nûn ve’l-Kalem”
Felek subh ile sâgar-ı pür-‘arak
Meh ü mihr anda tabak-ber-tabak
Melek anda hayrân u güm-kerde hûş
Felek bir sebû-yı melâ’ik-nukûş
Surâhî k’ola ser-be-zânû-yı câm
Virür şevk-i güm-nâm-ı câmdan peyâm
Habâb-ı meyi necm-i mes‘ûddur
Surâhîsi hem-lahn-ı Dâvûddur
O rengîn sadâya olup gûş-zen
Felâtûn o meclisde açmaz dehen
O nagmeyledür gerdiş-i âfitâb
O nagmeyledür bendeki sûz u tab
…
Dil-i Cem‘î-i zârı mestâne kıl
Ana nefs-i hod-râyı bigâne kıl
…
(Arslan, Mehmet (2012). Sâkî-nâmeler. İstanbul: Kitabevi Yay. 434-436.)
Gazel
Cisr-i seyl-âb-ı gamı câm-ı musaffâ ile geç
Öyle cây-ı hatarı esb-i sebük-pây ile geç
Mevc-hîz olmadın ey dil dahi deryâ-yı melâl
Anı bir himmet edip zevrak-ı sahbâ ile geç
Hâne-i cân-ı ‘adüvv reşkile sûzân olsun
Dergehinden o yalın yüzlü dil-ârâyıla geç
Cem‘ edip yanına yârân gam u endûhu
Der-i cânâneden ey dil yürü âlâyıla geç
Cem‘iyâ kûçe-i hummâra yolun ugrarsa
Pîş-i mestâneden âdâb u medâr ile geç
(Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 145-146.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 07.03.2014Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
Sâkî-nâme’den
Gel ey sâkî-i bezm-i mestân-ı ‘aşk
Tarab-senc-i sahbâ-perestân-ı ‘aşk
Kılup ber-taraf kâlbüd sıkletin
Hemân idelüm yine cân sohbetin
O sohbet ki ser-cümle rûhânîdür
Konuk sofrası hâle meh nânıdur
Anun rûh-ı kudsî ser-efgendesi
Pes-i perdede zühre sâzendesi
Simâtında sîmîn tabaklar hemân
Virür cûya düşmüş semenden nişân
Yanından zübâb-ı şeb itmez güzer
Meges-rânı şehper-i bâz-ı seher
Çü mürgân pâ-beste anda kimi
Degül üft ü hîfz-i harîfân tehî
O bir sayd-gâh-ı pür-evhâmdur
Kadeh bezmde dâne vü dâmdur
Gel ey sâkî-i câm-âşûb-ı hîz
Çeküp şu ‘le-i bâdeden tîg-ı tîz
Hızır-veş o tîg ile bî-vehm ü bâk
Hıred tıflın eyle şu denlü helâk
K’anun ser-te-ser bestesi bir zamân
Ola hayret-efzâ-yı Mûsâ-yı cân
Açup sîm bâzûlarun bî-ta‘ab
Gel ey sâkî kıl meclisi pür-tarab
Ki âgâz idüp devre çarh-ı ferah
Döne necm-i dünbâle-dâra kadeh
O meclis güzer-gâh-ı hurşîddür
O yer tekye-i ehl-i tecrîddür
Duhûl eyleyen ana ‘uryân olur
Nesîmî gibi cümle kurbân olur
O meclis olup reşk-i havz-ı cinân
Surâhî kenârında serv-i çemân
O serv-i sehîden çü tûtî seher
Kadeh gülşen-i ‘îşe pervâz ider
O bezmün meyi hayret-engîzdür
Güneş anda bir câm-ı leb-rîzdür
Anun cur ‘âsıyla tolar taşt-ı mâh
Anun dürdidür zâhir olan siyâh
O bezme duhûl itse ehl-i hüner
Surâhî gibi secde-i şükr ider
Surâhî vü câmı anun subh-dem
Olur remz-gûyâ-yı “Nûn ve’l-Kalem”
Felek subh ile sâgar-ı pür-‘arak
Meh ü mihr anda tabak-ber-tabak
Melek anda hayrân u güm-kerde hûş
Felek bir sebû-yı melâ’ik-nukûş
Surâhî k’ola ser-be-zânû-yı câm
Virür şevk-i güm-nâm-ı câmdan peyâm
Habâb-ı meyi necm-i mes‘ûddur
Surâhîsi hem-lahn-ı Dâvûddur
O rengîn sadâya olup gûş-zen
Felâtûn o meclisde açmaz dehen
O nagmeyledür gerdiş-i âfitâb
O nagmeyledür bendeki sûz u tab
…
Dil-i Cem‘î-i zârı mestâne kıl
Ana nefs-i hod-râyı bigâne kıl
…
(Arslan, Mehmet (2012). Sâkî-nâmeler. İstanbul: Kitabevi Yay. 434-436.)
Gazel
Cisr-i seyl-âb-ı gamı câm-ı musaffâ ile geç
Öyle cây-ı hatarı esb-i sebük-pây ile geç
Mevc-hîz olmadın ey dil dahi deryâ-yı melâl
Anı bir himmet edip zevrak-ı sahbâ ile geç
Hâne-i cân-ı ‘adüvv reşkile sûzân olsun
Dergehinden o yalın yüzlü dil-ârâyıla geç
Cem‘ edip yanına yârân gam u endûhu
Der-i cânâneden ey dil yürü âlâyıla geç
Cem‘iyâ kûçe-i hummâra yolun ugrarsa
Pîş-i mestâneden âdâb u medâr ile geç
(Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 145-146.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
Sâkî-nâme’den
Gel ey sâkî-i bezm-i mestân-ı ‘aşk
Tarab-senc-i sahbâ-perestân-ı ‘aşk
Kılup ber-taraf kâlbüd sıkletin
Hemân idelüm yine cân sohbetin
O sohbet ki ser-cümle rûhânîdür
Konuk sofrası hâle meh nânıdur
Anun rûh-ı kudsî ser-efgendesi
Pes-i perdede zühre sâzendesi
Simâtında sîmîn tabaklar hemân
Virür cûya düşmüş semenden nişân
Yanından zübâb-ı şeb itmez güzer
Meges-rânı şehper-i bâz-ı seher
Çü mürgân pâ-beste anda kimi
Degül üft ü hîfz-i harîfân tehî
O bir sayd-gâh-ı pür-evhâmdur
Kadeh bezmde dâne vü dâmdur
Gel ey sâkî-i câm-âşûb-ı hîz
Çeküp şu ‘le-i bâdeden tîg-ı tîz
Hızır-veş o tîg ile bî-vehm ü bâk
Hıred tıflın eyle şu denlü helâk
K’anun ser-te-ser bestesi bir zamân
Ola hayret-efzâ-yı Mûsâ-yı cân
Açup sîm bâzûlarun bî-ta‘ab
Gel ey sâkî kıl meclisi pür-tarab
Ki âgâz idüp devre çarh-ı ferah
Döne necm-i dünbâle-dâra kadeh
O meclis güzer-gâh-ı hurşîddür
O yer tekye-i ehl-i tecrîddür
Duhûl eyleyen ana ‘uryân olur
Nesîmî gibi cümle kurbân olur
O meclis olup reşk-i havz-ı cinân
Surâhî kenârında serv-i çemân
O serv-i sehîden çü tûtî seher
Kadeh gülşen-i ‘îşe pervâz ider
O bezmün meyi hayret-engîzdür
Güneş anda bir câm-ı leb-rîzdür
Anun cur ‘âsıyla tolar taşt-ı mâh
Anun dürdidür zâhir olan siyâh
O bezme duhûl itse ehl-i hüner
Surâhî gibi secde-i şükr ider
Surâhî vü câmı anun subh-dem
Olur remz-gûyâ-yı “Nûn ve’l-Kalem”
Felek subh ile sâgar-ı pür-‘arak
Meh ü mihr anda tabak-ber-tabak
Melek anda hayrân u güm-kerde hûş
Felek bir sebû-yı melâ’ik-nukûş
Surâhî k’ola ser-be-zânû-yı câm
Virür şevk-i güm-nâm-ı câmdan peyâm
Habâb-ı meyi necm-i mes‘ûddur
Surâhîsi hem-lahn-ı Dâvûddur
O rengîn sadâya olup gûş-zen
Felâtûn o meclisde açmaz dehen
O nagmeyledür gerdiş-i âfitâb
O nagmeyledür bendeki sûz u tab
…
Dil-i Cem‘î-i zârı mestâne kıl
Ana nefs-i hod-râyı bigâne kıl
…
(Arslan, Mehmet (2012). Sâkî-nâmeler. İstanbul: Kitabevi Yay. 434-436.)
Gazel
Cisr-i seyl-âb-ı gamı câm-ı musaffâ ile geç
Öyle cây-ı hatarı esb-i sebük-pây ile geç
Mevc-hîz olmadın ey dil dahi deryâ-yı melâl
Anı bir himmet edip zevrak-ı sahbâ ile geç
Hâne-i cân-ı ‘adüvv reşkile sûzân olsun
Dergehinden o yalın yüzlü dil-ârâyıla geç
Cem‘ edip yanına yârân gam u endûhu
Der-i cânâneden ey dil yürü âlâyıla geç
Cem‘iyâ kûçe-i hummâra yolun ugrarsa
Pîş-i mestâneden âdâb u medâr ile geç
(Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 145-146.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Sâkî-nâme’den
Gel ey sâkî-i bezm-i mestân-ı ‘aşk
Tarab-senc-i sahbâ-perestân-ı ‘aşk
Kılup ber-taraf kâlbüd sıkletin
Hemân idelüm yine cân sohbetin
O sohbet ki ser-cümle rûhânîdür
Konuk sofrası hâle meh nânıdur
Anun rûh-ı kudsî ser-efgendesi
Pes-i perdede zühre sâzendesi
Simâtında sîmîn tabaklar hemân
Virür cûya düşmüş semenden nişân
Yanından zübâb-ı şeb itmez güzer
Meges-rânı şehper-i bâz-ı seher
Çü mürgân pâ-beste anda kimi
Degül üft ü hîfz-i harîfân tehî
O bir sayd-gâh-ı pür-evhâmdur
Kadeh bezmde dâne vü dâmdur
Gel ey sâkî-i câm-âşûb-ı hîz
Çeküp şu ‘le-i bâdeden tîg-ı tîz
Hızır-veş o tîg ile bî-vehm ü bâk
Hıred tıflın eyle şu denlü helâk
K’anun ser-te-ser bestesi bir zamân
Ola hayret-efzâ-yı Mûsâ-yı cân
Açup sîm bâzûlarun bî-ta‘ab
Gel ey sâkî kıl meclisi pür-tarab
Ki âgâz idüp devre çarh-ı ferah
Döne necm-i dünbâle-dâra kadeh
O meclis güzer-gâh-ı hurşîddür
O yer tekye-i ehl-i tecrîddür
Duhûl eyleyen ana ‘uryân olur
Nesîmî gibi cümle kurbân olur
O meclis olup reşk-i havz-ı cinân
Surâhî kenârında serv-i çemân
O serv-i sehîden çü tûtî seher
Kadeh gülşen-i ‘îşe pervâz ider
O bezmün meyi hayret-engîzdür
Güneş anda bir câm-ı leb-rîzdür
Anun cur ‘âsıyla tolar taşt-ı mâh
Anun dürdidür zâhir olan siyâh
O bezme duhûl itse ehl-i hüner
Surâhî gibi secde-i şükr ider
Surâhî vü câmı anun subh-dem
Olur remz-gûyâ-yı “Nûn ve’l-Kalem”
Felek subh ile sâgar-ı pür-‘arak
Meh ü mihr anda tabak-ber-tabak
Melek anda hayrân u güm-kerde hûş
Felek bir sebû-yı melâ’ik-nukûş
Surâhî k’ola ser-be-zânû-yı câm
Virür şevk-i güm-nâm-ı câmdan peyâm
Habâb-ı meyi necm-i mes‘ûddur
Surâhîsi hem-lahn-ı Dâvûddur
O rengîn sadâya olup gûş-zen
Felâtûn o meclisde açmaz dehen
O nagmeyledür gerdiş-i âfitâb
O nagmeyledür bendeki sûz u tab
…
Dil-i Cem‘î-i zârı mestâne kıl
Ana nefs-i hod-râyı bigâne kıl
…
(Arslan, Mehmet (2012). Sâkî-nâmeler. İstanbul: Kitabevi Yay. 434-436.)
Gazel
Cisr-i seyl-âb-ı gamı câm-ı musaffâ ile geç
Öyle cây-ı hatarı esb-i sebük-pây ile geç
Mevc-hîz olmadın ey dil dahi deryâ-yı melâl
Anı bir himmet edip zevrak-ı sahbâ ile geç
Hâne-i cân-ı ‘adüvv reşkile sûzân olsun
Dergehinden o yalın yüzlü dil-ârâyıla geç
Cem‘ edip yanına yârân gam u endûhu
Der-i cânâneden ey dil yürü âlâyıla geç
Cem‘iyâ kûçe-i hummâra yolun ugrarsa
Pîş-i mestâneden âdâb u medâr ile geç
(Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 145-146.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Doğan Hızlan | d. 22 Aralık 1937 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Orçun Türkay | d. 1976 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Doğan Hızlan | d. 22 Aralık 1937 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Orçun Türkay | d. 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Doğan Hızlan | d. 22 Aralık 1937 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Orçun Türkay | d. 1976 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Meslek | Görüntüle |
11 | Doğan Hızlan | d. 22 Aralık 1937 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Orçun Türkay | d. 1976 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Doğan Hızlan | d. 22 Aralık 1937 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Orçun Türkay | d. 1976 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | NESÎBÂ, Nesîbâ Tevfîka Hanım | d. ? - ö. 1844 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Doğan Hızlan | d. 22 Aralık 1937 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Orçun Türkay | d. 1976 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |