Madde Detay
EDHEMÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Edhemî hakkında tezkirelerde ve diğer biyografik kaynaklarda herhangi bir kayıt yoktur. İstanbul Kitaplıkları Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu’nda (Tasnif Komisyonu 1947: 71), kimi beyitlerine istinaden Edhemî’nin Fâtih ya da II. Bâyezîd devri şairlerinden olduğuna değinilmiş; aşağıdaki iki beytinden hareketle de onun, Sicill-i Osmânî’de “Şeyhoğlu” namıyla bilindiği, kardeşi Ferruh Dede’yle İstanbul’un fethinde bulundukları ve öldüklerinde Hayreddîn Mescidi’ne defnedildikleri kayıtlı “Edhem Dede” ile aynı kişi olma ihtimali üzerinde durulmuştur. Ancak bu yoruma katılmadığını belirten Sevinç’e (2001: 1-2) göre Sicill-i Osmânî’de sözü edilen Edhemî, muhtemelen Türk Şairleri’nde hakkında malumat bulunmadığı söylenen ve 16. yüzyıl Hurûfîlerinden olduğu tahmin edilen Edhemî ile aynı şahıstır. Çünkü adı geçen kaynakta verilen gazel, Edhemî Dîvânı’nda yoktur. Üstelik eserin içindeki şiirlerde bu gazeldeki gibi Hurûfîlik izleri de görülmez. Edhemî hakkında tezkirelerde bilgi bulunmamasının nedenini onun Akkoyunlu sahasında yetişmesine bağlayan Sevinç, Dîvân’ındaki bir beyitte adı geçen Ya’kûb’un ise, metnin telif edildiği dönemde yaşayan Akkoyunlu hükümdarı Sultân Ya’kûb olabileceğine değinir. 15. yüzyılda Akkoyunlu sınırları içerisinde yer alan “gülgeşt-i Şîrâz”ın bir beyitte anılmasının da bu ihtimali güçlendirdiğine işaret eder.
Edhemî’nin bilinen tek eseri 885/1480’de telif edilen Dîvân’ıdır. İmla ve fonetik bakımdan Azerî Türkçesinin özelliklerini yansıtan eserde “bir münâcât, bir na’t, iki kasîde ve biri Farsça 90 gazel” bulunmaktadır. Toplam 483 beyti havi Dîvân’ın ortalarından eksik tek nüsahası “Süleymaniye Kütüphanesi, Şazeli Tekkesi 77”de kayıtlıdır. Edhemî Dîvânı üzerinde bir yüksek lisans çalışması yapılmıştır (Sevinç 2001).
Edhemî’yi gazel şairi kabul eden Sevinç, onun gazel yazmaya ağırlık vermesini lirik olmasına bağlar. Kasidelerini gazelleri kadar başarılı bulmaz. Şiirlerinde tasavvufî terim ve manalara genellikle sevgilinin vasıflarını belirtmek amacıyla yer verdiğine, aruzu başarılı kullandığına, yer yer atasözleri ile deyimlerden de yararlanarak oluşturduğu şiir dilinin büyük ölçüde sade olduğuna dikkati çeker. Edhemî Dîvânı incelendiğinde Şeyhî, Ahmed Paşa, Mesîhî ve Karamanlı Nizâmî ile Edhemî arasında bir etkileşim bulunduğunun söylenebileceğini de belirtir (Sevinç 2001: 4-5, 9-11).
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Süreyyâ Mehmed, Sicill-i Osmânî. C. 2. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa
Tatçı (hzl.) (2001). Tuhfe-i
Nâilî - Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara:
Bizim Büro Yay.
Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.
Tasnif Komisyonu (1947). İstanbul Kitaplıkları Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu. C. 1. İstanbul: MEB Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLÇİÇEK AKÇAYYayın Tarihi: 02.10.2014Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Men mest idüm cihânda müdâm olmadın henûz
Etvâr-ı bezm ü sâkîye nâm olmadın henûz
La’lün şarâbı şîşeye koymuşdı cin kimi
Pâ-mâl idüp cihânda harâm olmadın henûz
İçdüm lebün şarâbını çün âb-ı zindegî
İskender ile Hızr’a peyâm olmadın henûz
Mest itdi ehl-i âlemi mestâne gözlerün
Âlemde ism-i bâde vü câm olmadın henûz
Kaşunda men sücûd ider idüm çün Edhemî
Yerde bînâ-yı Kâ’be tamâm olmadın henûz
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Gazel
Ruh-ı zülfün haberin virdi mana bâd-ı seher
Fârigem olmasa âlemde gül ü sünbül-i ter
Giderür aklumı ışkun didüm ol gül-bedene
Kahr idüp söyledi k’ey dil-şüde menden ne gider
Ruh u kaşın göricek gövdeden ey cân çıhagör
Ki sefer kutlu olur kavse giren günden kamer
Varabilmen kapuna halümi bildürmek içün
Olmasa bâd-ı sabâ şimdi kim iltürdi haber
Leb-i la’lün sözidür didüm ana vird-i zebân
Söyledi sözlerünün her biri câna değer
Didiler kim kapuna yüzi sürerdi güneş
Men inanman bu söze Edhemî ölmişdi meger
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Yayın Tarihi: 02.10.2014Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Men mest idüm cihânda müdâm olmadın henûz
Etvâr-ı bezm ü sâkîye nâm olmadın henûz
La’lün şarâbı şîşeye koymuşdı cin kimi
Pâ-mâl idüp cihânda harâm olmadın henûz
İçdüm lebün şarâbını çün âb-ı zindegî
İskender ile Hızr’a peyâm olmadın henûz
Mest itdi ehl-i âlemi mestâne gözlerün
Âlemde ism-i bâde vü câm olmadın henûz
Kaşunda men sücûd ider idüm çün Edhemî
Yerde bînâ-yı Kâ’be tamâm olmadın henûz
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Gazel
Ruh-ı zülfün haberin virdi mana bâd-ı seher
Fârigem olmasa âlemde gül ü sünbül-i ter
Giderür aklumı ışkun didüm ol gül-bedene
Kahr idüp söyledi k’ey dil-şüde menden ne gider
Ruh u kaşın göricek gövdeden ey cân çıhagör
Ki sefer kutlu olur kavse giren günden kamer
Varabilmen kapuna halümi bildürmek içün
Olmasa bâd-ı sabâ şimdi kim iltürdi haber
Leb-i la’lün sözidür didüm ana vird-i zebân
Söyledi sözlerünün her biri câna değer
Didiler kim kapuna yüzi sürerdi güneş
Men inanman bu söze Edhemî ölmişdi meger
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Men mest idüm cihânda müdâm olmadın henûz
Etvâr-ı bezm ü sâkîye nâm olmadın henûz
La’lün şarâbı şîşeye koymuşdı cin kimi
Pâ-mâl idüp cihânda harâm olmadın henûz
İçdüm lebün şarâbını çün âb-ı zindegî
İskender ile Hızr’a peyâm olmadın henûz
Mest itdi ehl-i âlemi mestâne gözlerün
Âlemde ism-i bâde vü câm olmadın henûz
Kaşunda men sücûd ider idüm çün Edhemî
Yerde bînâ-yı Kâ’be tamâm olmadın henûz
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Gazel
Ruh-ı zülfün haberin virdi mana bâd-ı seher
Fârigem olmasa âlemde gül ü sünbül-i ter
Giderür aklumı ışkun didüm ol gül-bedene
Kahr idüp söyledi k’ey dil-şüde menden ne gider
Ruh u kaşın göricek gövdeden ey cân çıhagör
Ki sefer kutlu olur kavse giren günden kamer
Varabilmen kapuna halümi bildürmek içün
Olmasa bâd-ı sabâ şimdi kim iltürdi haber
Leb-i la’lün sözidür didüm ana vird-i zebân
Söyledi sözlerünün her biri câna değer
Didiler kim kapuna yüzi sürerdi güneş
Men inanman bu söze Edhemî ölmişdi meger
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Men mest idüm cihânda müdâm olmadın henûz
Etvâr-ı bezm ü sâkîye nâm olmadın henûz
La’lün şarâbı şîşeye koymuşdı cin kimi
Pâ-mâl idüp cihânda harâm olmadın henûz
İçdüm lebün şarâbını çün âb-ı zindegî
İskender ile Hızr’a peyâm olmadın henûz
Mest itdi ehl-i âlemi mestâne gözlerün
Âlemde ism-i bâde vü câm olmadın henûz
Kaşunda men sücûd ider idüm çün Edhemî
Yerde bînâ-yı Kâ’be tamâm olmadın henûz
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)
Gazel
Ruh-ı zülfün haberin virdi mana bâd-ı seher
Fârigem olmasa âlemde gül ü sünbül-i ter
Giderür aklumı ışkun didüm ol gül-bedene
Kahr idüp söyledi k’ey dil-şüde menden ne gider
Ruh u kaşın göricek gövdeden ey cân çıhagör
Ki sefer kutlu olur kavse giren günden kamer
Varabilmen kapuna halümi bildürmek içün
Olmasa bâd-ı sabâ şimdi kim iltürdi haber
Leb-i la’lün sözidür didüm ana vird-i zebân
Söyledi sözlerünün her biri câna değer
Didiler kim kapuna yüzi sürerdi güneş
Men inanman bu söze Edhemî ölmişdi meger
(Sevinç, Fırat (2001). Edhemî Dîvânı ve Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi. 106.)