Madde Detay
ENVERÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
müverrih, divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
XV. yüzyıl ortalarında yaşayan müverrih ve şair Enverî’nin, hayatı hakkında bilinenler Düstûr-nâme adlı eserinden elde edilmektedir. Fâtih Sultân Mehmed ve II. Bâyezîd devirlerinde yaşayan Enverî (Babinger 1992: 445), Fâtih’in vezîr-i âzamlarından Mahmûd Paşa ile Eflâk, Bosna ve Midilli seferlerine katılmıştır. Düstûr-nâme’sinin mukaddimesinden anlaşıldığına göre zamanının ilimlerini bir dereceye kadar tahsil etmiş, bu esnada bazı tarih kitaplarını okumuştur (Özcan 1994: 49; Ergun 1945: 1299). Enverî’nin bilinen eserleri şunlardır:
1. Düstûr-nâme: Manzum bir tarih kitabı olan Düstûr-nâme, 869/1465 tarihinde şairin hamisi Mahmûd Paşa’nın emriyle tamamlanmış ve ona sunulmuştur. Aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla yazılan 3730 beyitlik bu eser bir mukaddime ile üç ana bölümden meydana gelmiştir. Mahmûd Paşa’ya ithafın ve fihrist kısmının yer aldığı mukaddimeden sonra gelen ana bölümlerden birincisi peygamberler ve İslâm tarihine dairdir ve kendi içinde “bâb” başlıklı on yedi kısma ayrılmıştır (Şentürk vd. 2004: 218). Metnin ikinci bölümünü oluşturan on sekizinci bâbda Aydınoğulları Beyliği’nin tarihçesi, özellikle Umur Bey’in gaza ve fetihleri anlatılmıştır. Üçüncü bölümünde ise, başlangıçtan eserin yazılış tarihi olan 869/1465’a kadarki Osmanlı tarihi ele alınmıştır. Eser, içerdiği önemli tarihî bilgilerin yanı sıra özellikle Aydınoğulları tarihine dair ayrıntılı bilgi veren tek kaynak olması bakımından değerlidir. Düstûr-nâme’nin biri “Paris Bibliothèque Nationale no. 250”de, diğeri “İzmir Millî Kütüphanesi no. 22/401-1614”te kayıtlı iki nüshası tespit edilmiştir. Kitabın Paris nüshasını, ilkçağda kurulmuş bazı devletlerle ilgili kısımları hariç, Mükrimin Halil Yınanç (1928) eski harflerle bastırmıştır. Yınanç’ın (1930) eserin tarihî kıymetine dair bir çalışması daha vardır. Kitabın Osmanlı tarihi bölümünü de Necdet Öztürk (2003) yayımlamıştır.
2. Teferrüc-nâme: Enverî, Düstûr-nâme’sinde “Gel imdi bir gazâdan nâme sen / Bir Teferrüc-nâme yazdım yine ben” (Ergun 1945: 1299) ifadesiyle Fâtih Sultân Mehmed adına Teferrüc-nâme adıyla bir tarih kitabı (Özcan, 1994: 49) yazdığından bahsetmiş ise de eser henüz ele geçmemiştir.
Kaynaklara göre Enverî, orta derecede bir şairdir (Özcan 1994: 49). Nitekim ilk Osmanlı tarihlerinden biri olan Düstûr-nâme’si şiir yönüyle fazla kıymetli bulunmamaktadır. Eserinde yer alan önemli tarihî bilgiler (Ergun 1945: 1299) de Enverî’nin şairliğinden ziyade müverrih kimliğinin ön planda olduğunu göstermektedir.
Kaynakça
Babinger, Franz (1992). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. C. Üçok. Ankara: KTB Yay.
Banarlı, Nihad Sami ( 1987). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: MEB Yay.
Büyük Türk Klasikleri (1985). C. II. “Enverî”. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 160.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936-1945). Türk Şairleri. C. III. İstanbul.
Özcan, Adülkadir (2001). “Düstûr-nâme-i Enverî”. İslâm Ansiklopedisi. C. X. İstanbul: TDV Yay. 49-50.
Öztürk, Necdet (hzl.) (2003). Fatih Devri Kaynaklarından Düstûr-nâme-i Enverî, Osmanlı Tarihi Kısmı (1299-1466). İstanbul: Kitabevi Yay.
Şentürk, Ahmet Atilla, A. Kartal (2004). Eski Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Dergâh Yay.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1979). C. III. “Enverî”. İstanbul: Dergâh Yay. 52-53.
Yınanç, Mükrimin Halil (hzl.) (1928). Düstûr-nâme-i Enverî. İstanbul: Türk Tarihi Encümeni Külliyatı.
Yınanç, Mükrimin Halil (hzl.) (1930). Düstûr-nâme-i Enverî: Medhal. İstanbul: Türk Tarihi Encümeni Külliyatı.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. ÖMER SAVRANYayın Tarihi: 30.10.2014Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Düstûr-nâme’den
İki kaleyidi İzmir ol zamân
Birini Mehmed Beğ almışdı nihân
Biri anun dopdoluydu Freng
İşleriydi dün gün İslâm ile ceng
Geldi çün Gâzî Umur Paşa ana
Çoklığına kâfirün kaldı tana
…
Yanına bir kimse anun varımaz
Kuş olup uçarsa ana gir(e)mez
…
Çünki Paşa çekdi kılıç tepinür
İrişür küffâre kalkan yapınur
Hasm ile bir sâ’at eyleyince ceng
Sınuban kal’aya tıkıldı Freng
…
Nısfı kalmadı Freng oldı helâk
Hem Frengistâna andan irdi bâk
…
Sakız’a oldı Mesemort (hem) revân
İllik oldı andadur ana mekân
...
Bunda Paşa kükelere uğradı
Ceng idüben pâre pâre doğradı
Sancak-ı İslâm getürildi çıkar
Mîr Gâzî bahr yüzine bakar
(Büyük Türk Klasikleri (1985). C. II. “Enverî”. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 160-162.)
Yayın Tarihi: 30.10.2014Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Düstûr-nâme’den
İki kaleyidi İzmir ol zamân
Birini Mehmed Beğ almışdı nihân
Biri anun dopdoluydu Freng
İşleriydi dün gün İslâm ile ceng
Geldi çün Gâzî Umur Paşa ana
Çoklığına kâfirün kaldı tana
…
Yanına bir kimse anun varımaz
Kuş olup uçarsa ana gir(e)mez
…
Çünki Paşa çekdi kılıç tepinür
İrişür küffâre kalkan yapınur
Hasm ile bir sâ’at eyleyince ceng
Sınuban kal’aya tıkıldı Freng
…
Nısfı kalmadı Freng oldı helâk
Hem Frengistâna andan irdi bâk
…
Sakız’a oldı Mesemort (hem) revân
İllik oldı andadur ana mekân
...
Bunda Paşa kükelere uğradı
Ceng idüben pâre pâre doğradı
Sancak-ı İslâm getürildi çıkar
Mîr Gâzî bahr yüzine bakar
(Büyük Türk Klasikleri (1985). C. II. “Enverî”. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 160-162.)
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Düstûr-nâme’den
İki kaleyidi İzmir ol zamân
Birini Mehmed Beğ almışdı nihân
Biri anun dopdoluydu Freng
İşleriydi dün gün İslâm ile ceng
Geldi çün Gâzî Umur Paşa ana
Çoklığına kâfirün kaldı tana
…
Yanına bir kimse anun varımaz
Kuş olup uçarsa ana gir(e)mez
…
Çünki Paşa çekdi kılıç tepinür
İrişür küffâre kalkan yapınur
Hasm ile bir sâ’at eyleyince ceng
Sınuban kal’aya tıkıldı Freng
…
Nısfı kalmadı Freng oldı helâk
Hem Frengistâna andan irdi bâk
…
Sakız’a oldı Mesemort (hem) revân
İllik oldı andadur ana mekân
...
Bunda Paşa kükelere uğradı
Ceng idüben pâre pâre doğradı
Sancak-ı İslâm getürildi çıkar
Mîr Gâzî bahr yüzine bakar
(Büyük Türk Klasikleri (1985). C. II. “Enverî”. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 160-162.)
Eserlerinden Örnekler
Düstûr-nâme’den
İki kaleyidi İzmir ol zamân
Birini Mehmed Beğ almışdı nihân
Biri anun dopdoluydu Freng
İşleriydi dün gün İslâm ile ceng
Geldi çün Gâzî Umur Paşa ana
Çoklığına kâfirün kaldı tana
…
Yanına bir kimse anun varımaz
Kuş olup uçarsa ana gir(e)mez
…
Çünki Paşa çekdi kılıç tepinür
İrişür küffâre kalkan yapınur
Hasm ile bir sâ’at eyleyince ceng
Sınuban kal’aya tıkıldı Freng
…
Nısfı kalmadı Freng oldı helâk
Hem Frengistâna andan irdi bâk
…
Sakız’a oldı Mesemort (hem) revân
İllik oldı andadur ana mekân
...
Bunda Paşa kükelere uğradı
Ceng idüben pâre pâre doğradı
Sancak-ı İslâm getürildi çıkar
Mîr Gâzî bahr yüzine bakar
(Büyük Türk Klasikleri (1985). C. II. “Enverî”. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 160-162.)