Madde Detay
FAHRANÎ, Fahrettin Dolgun
(d. 15.02.1959 / ö. -)
?
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Fahrettin Dolgun olan âşık, 15 Şubat 1959 tarihinde Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde doğmuştur (İstanbullu 2018: 39). Babasının adı Osman, annesinin adı ise Şahide'dir. Dolgun’un üç kız, üç erkek kardeşi vardır. İlkokulu Yahyalı Fatih İlkokulunda tamamlayan Dolgun, Yahyalı Ortaokuluna başlamış ancak ikinci sınıftan sonra imkânsızlıklar yüzünden eğitimine devam edememiştir. Okulunu bıraktıktan sonra İstanbul’da birkaç yıl çalışmış ve tekrar Yahyalı’ya gelmiştir. Yahyalı’da çeşitli işlerde çalışan Fahrettin Dolgun, 1979 yılında askere gitmiş, askerliğini Ankara Mamak ve Etimesgut’ta tamamlamıştır. Askerden döndükten sonra Yahyalı Yuları köyünden Zülfü hanımla evlenmiştir. Bu evlilikten bir oğlan ve dört kız çocuğu olmuştur. Kendisi okuyamadığı için çocuklarının hepsini okutmuştur (Bakırcı 2019).
1984 yılında Yahyalı’da İmam Hatip Lisesine hizmetli olarak başlayan Fahrettin Dolgun, 1992 yılında Develi’ye taşınmış ve Develi Dumlupınar İlkokulunda çalışmıştır. Dolgun, 1996 yılında Niğde’ye taşınmış ve 23 Nisan Havacılar İlkokulunda çalışmayı sürdürmüş, daha sonra Ulukışla Yatılı Bölge Okuluna tayin edilmiştir. 2002 yılında 23 Nisan Havacılar İlkokuluna dönmüş, Millî Eğitim Müdürlüğünce Niğde Öğretmenevinde görevlendirilmiştir. 2006 yılında Millî Eğitim Müdürlüğünden emekli olmuştur. Hâlen Niğde’de ikamet etmektedir (Bakırcı 2019).
Fahranî, saz çalmayı 13-14 yaşlarında kendi kedine öğrenmiştir. Zamanla saz çalmada kendini geliştirmiştir. Kırk yaşından itibaren de irticalen şiirlerini söylemeye ve yazmaya başlamıştır. Şiirlerinde Fahranî mahlasını kullanmaktadır. Fahrettin Dolgun mahlas almasıyla ilgili bir rüya görmüştür. Dolgun’un gördüğü rüya şu şekildedir: “Ben rüyamda evdeyken, içlerinden biri Seyranî olan üç âşık sazlarıyla evime geldiler. Çocuklarım ve eşim uyuduğu için onları içeri almak istemedim. Ancak üç âşık zorla içeri girdiler. Sedire oturdular ve yanımda saz çalıp söylemeye başladılar. Daha sonra Seyranî, yanındaki Kayseri âşıklarından İdris Eroğlu’na Meydanî mahlasını, bana da Fahranî mahlasını verdi. Daha sonra üç âşık sazlarını bırakıp gittiler. Mahlası aldıktan sonra uyanmışım. İlk şiirimi bu hadiseden sonra söyledim.” (Bakırcı 2019). İlk şiiri, “Görünmüyor” redifli şiiridir. Bu şiiri ölen abisi için yazmıştır. Şiir yüz bir mısradan oluşmaktadır.
Âşık, bugüne kadar 400'ün üzerinde şiir söylemiş veya yazmıştır. Şiirlerini genellikle 8, 11 ve 13’lü hece ölçüsü ile söylemiştir. Bu ölçülerin yanı sıra 15 heceli iki destanı da vardır.
Fahranî “Hemen hemen her konuda şiirler söyledim, yazdım.” diyerek şiirlerinde pek çok konuyu işlediğini belirtmiştir. Şiirleri incelendiğinde işlediği konular arasında Yahyalı ve çevresi, Niğde ve çevresi, Türkiye’nin tarihî ve doğal güzellikleri, aşk, sevda, gurbet, sıla hasreti, tabiat, ölüm, felekten şikâyet, hapishane gibi konular sayılabilir. Ayrıca toplumun aksayan yönlerini ele alan taşlamaları da vardır (Bakırcı 2019).
Çevresinde gördüğü âşıkları can kulağıyla dinleyip, onları ve gezdikleri yerleri takip ederek âşık toplantılarına katılmaya çalıştığını ifade eden Fahranî, yakın çevresinde tanınmaya başlamıştır. Fahranî'nin diğer âşıkların karşısına ilk çıkışı Seyrani Şenlikleri’nde olmuştur. Seyrani şenliklerinden sonra âşık ortamlarında kendisini daha rahat hissetmeye başlayan Fahranî birçok usta âşığı dinlemiş ve atışmalara katılmıştır. Başka âşıklarla karşılaşıp onlarla tanışmadan, bilgilerini ve icralarını paylaşmadan, atışmalara katılıp kendisini geliştirmeyen bir aşığın zaman içerisinde köreleceğini belirten âşık, kendisinden daha usta olan âşıkları dinleyip onlardan feyz aldığını ifade etmektedir (İstanbullu 2018: 40).
Fahrettin Dolgun, her fırsatta il dışına âşıklarla buluşmaya gitmiş, çok sayıda âşıkla atışmalar yapmış ve bu atışmalar sonucu yörede tanınarak çeşitli âşık şölenlerine, yerel etkinliklere, festival, özel gün ve şehir tanıtımlarına davet edilmiştir.
Ankara’da davet edilmiş olduğu bir etkinlikte halk ozanı Ali Kızıltuğ, Fahranî’nin sesini, sözünü ve çalışını çok beğenmiş ancak “sazının sesi daha iyi olabilir” diyerek evinden ona bir bağlama hediye etmiştir. Bugün hâlen kullanmakta olduğu bağlama bu hediyedir (İstanbullu 2018: 40).
Çeşitli zamanlarda Ankara Gençlik Parkı'nda yerleri bulunan Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova ile sohbetlerde bulunmuştur. Bu sohbetler sırasında Fahranî, bu iki önemli âşıkla çalıp söylemiştir. Ayrıca âşık, Niğde Belediyesinin düzenlediği programlarda çalıp söylemiştir. Bu programlarda Adanalı İmamî'nin yanı sıra Konya ve Kayseri'den gelen âşıklarla atışma da yapmıştır (Bakırcı 2019).
Âşık, ozan, mahalli sanatçı, saz sanatçısı, düğün çalgıcısı kavramlarının halk arasında artık birbirine karışmış olduğunu belirten Fahranî, bu durumdan rahatsız olduğunu, zaman zaman âşıkların düğün müzisyenleri ile karıştırılmasından dolayı üzüntüsünü belirtmekte ve “Benim sazımdan başka hiçbir şeyim yok. Para gibi beklentim olmaz; sadece kendimi ifade etmek için sazımı ve sözümü söylerim” demektedir (İstanbullu 2018: 41).
Âşığın "Kayseri Türküsü", "Günüm Ay Oluyor" ve "Gidemedim" (İstanbullu 2018: 42-46) gibi türküleri Serenat İstanbullu ve Taylan Akyüz tarafından notaya alınmıştır.
Kaynakça
Fahrettin Dolgun, 1959, Kayseri/Yahyalı, İlkokul, Memur Emeklisi [Nedim Bakırcı tarafından 10.01.2019-22.01.2019 tarihlerinde yapılan görüşmeler].
İstanbullu, Serenat (2018), “Âşık Seyranî Şenliğinde Farkedilen Bir Âşık: Fahranî (Fahrettin Dolgun)”. I. Uluslararası Develi Âşık Seyranî ve Türk Kültürü Kongresi Bildiri Kitabı, 5-6 Ekim 2018, Kayseri, 38-48.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. NEDİM BAKIRCIYayın Tarihi: 25.03.2019Güncelleme Tarihi: 06.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 25.03.2019Güncelleme Tarihi: 06.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HÂŞİM VELİ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Ramazan Parladar | d. 1973 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HARBÎ, Adnan Türközü | d. 1925 - ö. 1982 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HÂŞİM VELİ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Ramazan Parladar | d. 1973 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HARBÎ, Adnan Türközü | d. 1925 - ö. 1982 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HÂŞİM VELİ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
8 | Ramazan Parladar | d. 1973 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
9 | HARBÎ, Adnan Türközü | d. 1925 - ö. 1982 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
10 | HÂŞİM VELİ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
11 | Ramazan Parladar | d. 1973 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
12 | HARBÎ, Adnan Türközü | d. 1925 - ö. 1982 | Madde Adı | Görüntüle |