Madde Detay
FAHRÎ, Ahmed
(d. ?/? - ö. 1213/1214/1799)
tekke şairi
(Tekke / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Ahmed olan Fahrî Ahmed Efendinin lakabı Fahreddin, mahlası da Fahrî’dir. Kendisiyle ilgili bilgi veren kaynakların hepsinde Fahrî Ahmed olarak geçmektedir. Celvetî tarikatının Hakkiyye kolu şeyhlerinden bilgin ve mutasavvıf bir şair olan Fahrî Ahmed, Gelibolu yakınındaki Şehr köyünde (Tekirdağ-Şarköy) dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi ile ilgili ne kendi eserlerinde ne de başka kaynaklarda bilgi mevcut değildir. Kaynaklarda ailesi hakkında bilgi yoktur. Zamanının âlimlerinden iyi bir eğitim aldığı, Arapça ve Farsçayı iyi bildiği eserlerinden anlaşılmaktadır. Fahrî Efendi, Sicill-i Osmânî, Kemal-nâme-i Hakkî ve Riyâz-ı Belde-i Edirne’de Süleyman Zâtî’nin halifesi olarak gösterilir (Akkuş-Yılmaz 2011: III, 98). Fakat Fahrî Efendi Kasîde-i Fahri Efendi adlı eserinde Hüseyin Şâhî Efendi’nin halifesi olduğunu açıkça ifade etmiştir (Fahri, vr. 58a). Süleyman Zâtî Efendinin oğlu Hüseyin Şâhî Efendiden hilafet almıştır. Hüseyin Şâhî de Tekirdağ Şarköy’de irşâd vazifesiyle meşgul olmuştur. Kaynaklarda vefat yeri ve tarihi hakkında herhangi bir bilgi mevcut değildir. Fahrî’nin tarikat silsilesi Hüseyin Şâhî Efendi kolundan İsmail Hakkî Bursevî’ye, ondan da Aziz Mahmud Hüdayî’ye ulaşır. Fahri’nin silsilesi şöyledir: Aziz Mahmud Hüdayî (ö. 1628), Dizdar-zade Mu’kad Ahmed Efendi (ö. 1639), Zâkir-zade Abdullah Efendi (ö. 1657), Osman İlâhî Efendi (ö. 690), İsmail Hakkı Bursevî (ö. 1724), Mehmed Bahaeddin İsmail Efendi (ö. 1725), Zâtî Süleyman Efendi (ö. 1738), Hüseyin Efendi (ö. 1763), Pertev Ahmed Efendi (ö. 1768) Hüseyin Şâhî Efendi (ö. 1778), Şemseddin Efendi (ö. 1785), Mustafa İlyas Efendi (ö. 1792) ve Fahrî Ahmed Efendi (ö. 1799) (Ustaoğlu 2001: 304). Fahrî Ahmed, Süleyman Zâtî Efendinin ölümünden sonra yerine geçen oğlu vasıtası ile sülukünü tamamlamıştır. Tarikata ne zaman girdiği ve yolu hangi tarihte tamamladığı bilinmemektedir. Halife olduktan sonra memleketine geri dönmüş ve burada çalışmalarına devam etmiştir. Fakat ömrünün sonlarına doğru Şarköy halkı ile anlaşmazlığa düşerek İstanbul’a gelmiş ve Müftü Hamamı Ali Çelebi Mescidi (Galitekin 2003: 138) yakınındaki evinde inzivaya çekilmiştir. 1214/1799 yılında vefat ederek Kasımpaşa’daki Ali Efendi Tekkesi haziresine gömülmüştür. Bu dergâh, daha sonra istimlak edilip tersaneye katıldığından mevcut değildir (Fatin 1854: 459).
Fahrî’nin daha çok tasavvuf ağırlıklı tespit edilebilen eserleri şunlardır:
1. Dîvân: Hacı Selim Ağa Kütüphanesi, Hüdayî Efendi no. 1254’te bulunan 61 varaklık mecmuanın 1b-43a varakları arasında yer alır. Eserde münacaat, na’t, gazel ve ilahiden oluşan 225 adet manzume ile 27 tarih kıtası bulunmaktadır. Ayrıca Yapı Kredi Kütüphanesi Sermet Çifter Yazma Eser Kütüphanesi 15551 numarada mevcuttur.
2. Şerh-i Şathiye-i Müftü Baba: Fahri’nin, Müftü Baba’nın şathiyesini şerh ettiği eseri Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Efendi no. 1254/2’dedir. Eserin satır sayısı 26 ile 29 arasındadır. Manzume 7+7 hece ölçüsüyle kaleme alınmıştır. Fahrî Efendi de Müftü Baba’nın şathiyesini tanzir etmiştir. Fahrî’nin naziresi, yazmada şerh edilen her beytin karşısına gelecek biçimde sayfa kenarına kırmızı ile yazılmıştır.
3. Şerh-i Elif-nâme: Fahri’nin Nesîb adlı dervişin “Elifden başladı dil bâda buldı sırr-ı rûhânî / Tedennî eyleyüp tâdan sebât ümmîd idüp sâda” matla’ ile başlayan manzumesinin şerhidir. Ankara Üniv. Dil Tarih-Coğrafya Fak. İ. Saib no: 636/1’de olup yazmanın 1b-18a varakları arasında yer alır.
4. Şerh-i Gülşen-i Vahdet: Zâtî Süleyman Efendinin başlayıp bitiremediği Şâhidî İbrahim Dede (ö. 1524) ye ait Gülşen-i Vahdet adlı eserin şerhidir, Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Efendi no. 1254/4’te 50b- 60a varakları arasında yer alır.
5. Kaside-i Fahri Efendi: Fahrî’nin süluke dair 29 beyitlik manzumesidir. Süleymaniye, İzmir no. 777’de bulunmaktadır.
6. Vâridât: Fahrî’nin tasavvufî remizleri izah ettiği mensur bir risaledir. Ankara Üniv.Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, İ. Saib no. 636/3, 19a-20a varakları arasındadır.
7. İsmail Hakkı Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelli-i Hüdâ ister gönül / Kendüye bu gurbet içre âşinâ ister gönül” beyti ile başlayan gazelinin naziresidir. (Aslan 2008: 128).
Fahrî Ahmed Efendinin eserleri üzerine sadece 2008 yılında Üzeyir Aslan tarafından yazılan bir makale mevcuttur.
Fahrî Ahmed, tasavvufî manzum ve mensur metinlerin şerhine önem verdiği söylenebilir. Şiirlerini hem hece vezni ile hem de aruz vezniyle yazmıştır. Eserlerinde diğer tarikat şeyleri gibi edebî bir kaygı gütmemiştir. Daha çok dinî-tasavvufi ağırlıklı olarak eserler veren Fahrî’nin dili dönemine göre oldukça sadedir. Şiirlerinde vezin kusurları mevcuttur. Birçok Celveti şairlerinde olduğu gibi şiirlerini zâhidâne bir anlayışla yazmış, tevhidin gereğinden ve öneminden bahsetmiştir. Şiirlerinin çoğunda nazım kusurları göze çarpmaktadır. İşlediği konulara hâkim bir sûfî şairdir. Bütün şiirlerinde tasavvufi neşveyi görmek mümkündür. Mutasavvıf şairlerin birçoğunda olduğu gibi onda da Yunus etkisi görülür. Kitap ve sünneti her şeyden üstün tutan ve bu çerçeveden çıkmayan, şairde güçlü bir yaradan sevgisi görülür. Eserlerinde Celveti bir şair olduğu için Celvetiliği hep ön planda tutmuştur.
Kaynakça
Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2011). Osman-zâde Vassaf Sefine-i Evliya. C. 3. İstanbul: Kitabevi Yay.
Bursevi, İsmail Hakkı (1874). Kitab-ı Silsile-i Tarîk-i Celvetî. İstanbul: Haydarpaşa Hastanesi Mat.
Ceylan, Ömür (2000). Tasavvufî Gazel Şerhleri. İstanbul: Kapı Yay.
Demircanlı, Yüksel Yoldas (yty.) İstanbul Mimarisi İçin Kaynak Olarak Evliya Çelebi Seyahatnamesi. İstanbul: Vakıflar Genel Müd.Yay.
Eraydın, Selçuk (1994). Tasavvuf ve Tarikatlar. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay.
Fahrî Ahmed. Şerh-i Elif-name. Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Kütüphanesi İ. Saib Yazmaları, no. 636.
Fahrî Ahmed. Divan. Süleymaniye Küt., Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1.
Fahrî Ahmed. Kasîde-i Fahrî Efendi. Süleymaniye Ktp. Hasan Hüsnü Paşa No: 777. vr. 58a.
Fahri Ahmed (1976). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 3. İstanbul: Dergâh Yay.
Fatin, Davud [1271]. Hâtimetü’l-eş’âr. İstanbul: yyy.
Galitekin, Ahmed Nezih (2003). Osmanlı Kaynaklarına Göre İstanbul Cami, Tekke, Medrese, Mektep, Türbe, Hamam, Kütüphane, Matbaa, Mahalle ve Selatin İmaretleri. İstanbul: İşaret Yay.
http://www.turkishstudies.net/Makaleler/45894871_aslanüzeyir.pdf [erişim tarihi: 15.05.2011].
İpekten, Haluk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay.
Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Tuhfe-i Naili. C. 2, Ankara: Bizim Büro Yay.
Kuyumcu, Fehmi (1978). Evliyanın Dilinden. Ankara: Nur Yay.
Muslu, Ramazan (2004). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (18. Yüzyıl). İstanbul: İnsan Yay.
Necdet, Ahmet (1997). Tekke Şiiri, Dini ve Tasavvufi Şiirler Ansiklopedisi. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Şemseddin Sami (1323). Kâmusu’l-A’lam. İstanbul 5: 3345.
Uraz, Murat (1939). Türk Edip ve Şairleri. İstanbul: Tefeyyüz Kitabevi.
Ustaoğlu, Osman (2001). Geçmişten Günümüze Tarikatlar ve Silsileleri. C. 1. Ankara: Filiz Matbaası.
Yavuz, A. Fikri, İsmail Özen (hzl.) (1972). Osmanlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Meral Yay.
Yılmaz, H. Kâmil (1982). Azîz Mahmûd Hüdâyî ve Celvetiyye Tarîkatı. İstanbul: Erkam Yay.
Yurtsever, Murat (hzl.) (2000). Kemâlnâme-i İsmail Hakkî. Bursa: Arasta Yay.
Yuvalı, Abdülkadir, Ali Aktan (hzl.) (1995). Sicill-i Osmânî. C. 4. İstanbul: Sebil Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. MEHMET ÜNALYayın Tarihi: 07.09.2013Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelle-i Hüdâ ister gönül” mısrasıyla başlayan gazeline naziresidir.
Bâ-Hüdâ bir andelib-i dil-fezâ ister gönül
Gülşen-i bezm-i eletse âşinâ ister gönül
Etmeye mi’râc-ı rûhânî harîm-i hazrete
Sırr-ı “ec ednâ”ya mahrem reh-nümâ ister gönül
“Len tenâhü’l-birre hattâ”nın rumûzun anlayup
Râh-ı Hakkda nakd u baş u cân fedâ ister gönül
Hikmet-i pindârdan dil-hânesin tathîr içün
Şem-i Zât-ı Zü’l-Celâlîden ziyâ ister gönül
Nûş idüp câm-ı ene’l-Hakda hüve’l-Hak bâdesin
“Küntü kenz” esrârın ârif evliyâ ister gönül
“Nahnu akrab” nagmesin gûş eyleyen Fahriyâ
Bag-ı vahdet gül-sitânında nevâ ister gönül
Süleymaniye Kütüphanesi. İzmir No:777. vr. 50a/50b.
Gazel
Bezme ra‘nâ aşkile pür-câm-ı enverdir ruhun
Gösterir ahvâlini uşşâka manzardır ruhun
Hüsn ü ânın çaldı gönlü âşinâ-yı çeşm idüp
Kıldı sûz encâm çün sûzâna mazhardır ruhun
Nice hayret nice nükhet nâdiye gelsen zuhûr
Çün kelâmın dil-firîb hem derd-i ahmerdir ruhun
Zulmeti a‘yândan imhâ eyleyüp envâr-ı hat
Pek mücellâ görünür gâyet münevverdir ruhun
Gülşen-i tab‘ımdan olur arz-ı gül-bûveş sena
Her nazar Fahri’ye bir dürlü ziyâdadır ruhun
Fatin, Davud (1854). Hatimetü'l-eş'âr. İstanbul: yyy. 459.
Şeyhi Hüseyin Şâhî Efendiye Yazdığı Tarih Kıt’asıdır:
İy sevâd-ı a’zam-ı ilmü’l-kemâl-i ma’rifet
Sırr-ı mübhem ‘alleme’l-esmâya mahrem müntebeh
Şâhid-i şîrîn kerem-nâ vü ‘arûs-ı kibriyâ
Taht-ı iklîm-i ledünne mâlik olmus pâdişeh
Gerçi kim Şâhî dinürdi sana lîkin şâhlar
Eyleye dervâze-i lutfun yiriydi câyigeh
Fürkatünle oldı zehr el vire deryâ-yı cihân
Ebr eşk-efşân olup giydi siyeh mihr ile meh
N’oldı ol hurşîd-i rahşân-ı cemâlün seyr idüp
Zulmet-i fürkatle kıldun hâne-i kalbim siyeh
Câmi-i ma’nâ-yı ‘irfândır vucûdun mushafı
Tâlib-i esmâya andan feth olurdı togrı reh
Nûr-ı ‘âlem-tâb idi gûyâ nigâhun ‘âşıka
İltifâtunla ziyâdâr oldı çok kalbi tebeh
Mesk-i ‘irfânı senün destünden aldı tıfl-ı dil
Nice el virsün diger ta’lîmine kılmak nigeh
Bâri ol dârû-yı rûhâniyyetünle kıl ‘ilâc
İy tabîb-i hâzık-ı imrâz-ı kalbim gâh u geh
Kâ’ilim ma’nen dahi irsem harîm-i vasluna
N’eyleyem reh-zenlik eyler ana da nefs-i sefeh
Böyle mâtem ravza-i ‘âlemde kim görmüş ‘aceb
Gonçe çâk ister girîbânın sezâ giyüp küleh
Ey felek bir kâr-ı nâ-hem-râh-ı akdâm eyledün
Gûş iden dir geldi ol kambûra varısa ‘ateh
Zîra ol müşkil-küşâ-yı fenn-i esmânun dirîg
Melce’in hâk itdün ey gaddâr-ı ‘âlem bî-güneh
Çün bu gülzâr-ı fenâdan kutb-ı vakt oldı rahîl
Eyledi kandîl-i ‘arşı murg-ı rûhı cilvegeh
Bendesi Fahrîye ilhâm oldı bir târîh-i tâm
Rûh-ı Şâhî oldı iklîm-i bakâya pâdişeh
Fahrî Ahmed. Divan. Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1. vr. 32b.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 07.09.2013Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelle-i Hüdâ ister gönül” mısrasıyla başlayan gazeline naziresidir.
Bâ-Hüdâ bir andelib-i dil-fezâ ister gönül
Gülşen-i bezm-i eletse âşinâ ister gönül
Etmeye mi’râc-ı rûhânî harîm-i hazrete
Sırr-ı “ec ednâ”ya mahrem reh-nümâ ister gönül
“Len tenâhü’l-birre hattâ”nın rumûzun anlayup
Râh-ı Hakkda nakd u baş u cân fedâ ister gönül
Hikmet-i pindârdan dil-hânesin tathîr içün
Şem-i Zât-ı Zü’l-Celâlîden ziyâ ister gönül
Nûş idüp câm-ı ene’l-Hakda hüve’l-Hak bâdesin
“Küntü kenz” esrârın ârif evliyâ ister gönül
“Nahnu akrab” nagmesin gûş eyleyen Fahriyâ
Bag-ı vahdet gül-sitânında nevâ ister gönül
Süleymaniye Kütüphanesi. İzmir No:777. vr. 50a/50b.
Gazel
Bezme ra‘nâ aşkile pür-câm-ı enverdir ruhun
Gösterir ahvâlini uşşâka manzardır ruhun
Hüsn ü ânın çaldı gönlü âşinâ-yı çeşm idüp
Kıldı sûz encâm çün sûzâna mazhardır ruhun
Nice hayret nice nükhet nâdiye gelsen zuhûr
Çün kelâmın dil-firîb hem derd-i ahmerdir ruhun
Zulmeti a‘yândan imhâ eyleyüp envâr-ı hat
Pek mücellâ görünür gâyet münevverdir ruhun
Gülşen-i tab‘ımdan olur arz-ı gül-bûveş sena
Her nazar Fahri’ye bir dürlü ziyâdadır ruhun
Fatin, Davud (1854). Hatimetü'l-eş'âr. İstanbul: yyy. 459.
Şeyhi Hüseyin Şâhî Efendiye Yazdığı Tarih Kıt’asıdır:
İy sevâd-ı a’zam-ı ilmü’l-kemâl-i ma’rifet
Sırr-ı mübhem ‘alleme’l-esmâya mahrem müntebeh
Şâhid-i şîrîn kerem-nâ vü ‘arûs-ı kibriyâ
Taht-ı iklîm-i ledünne mâlik olmus pâdişeh
Gerçi kim Şâhî dinürdi sana lîkin şâhlar
Eyleye dervâze-i lutfun yiriydi câyigeh
Fürkatünle oldı zehr el vire deryâ-yı cihân
Ebr eşk-efşân olup giydi siyeh mihr ile meh
N’oldı ol hurşîd-i rahşân-ı cemâlün seyr idüp
Zulmet-i fürkatle kıldun hâne-i kalbim siyeh
Câmi-i ma’nâ-yı ‘irfândır vucûdun mushafı
Tâlib-i esmâya andan feth olurdı togrı reh
Nûr-ı ‘âlem-tâb idi gûyâ nigâhun ‘âşıka
İltifâtunla ziyâdâr oldı çok kalbi tebeh
Mesk-i ‘irfânı senün destünden aldı tıfl-ı dil
Nice el virsün diger ta’lîmine kılmak nigeh
Bâri ol dârû-yı rûhâniyyetünle kıl ‘ilâc
İy tabîb-i hâzık-ı imrâz-ı kalbim gâh u geh
Kâ’ilim ma’nen dahi irsem harîm-i vasluna
N’eyleyem reh-zenlik eyler ana da nefs-i sefeh
Böyle mâtem ravza-i ‘âlemde kim görmüş ‘aceb
Gonçe çâk ister girîbânın sezâ giyüp küleh
Ey felek bir kâr-ı nâ-hem-râh-ı akdâm eyledün
Gûş iden dir geldi ol kambûra varısa ‘ateh
Zîra ol müşkil-küşâ-yı fenn-i esmânun dirîg
Melce’in hâk itdün ey gaddâr-ı ‘âlem bî-güneh
Çün bu gülzâr-ı fenâdan kutb-ı vakt oldı rahîl
Eyledi kandîl-i ‘arşı murg-ı rûhı cilvegeh
Bendesi Fahrîye ilhâm oldı bir târîh-i tâm
Rûh-ı Şâhî oldı iklîm-i bakâya pâdişeh
Fahrî Ahmed. Divan. Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1. vr. 32b.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelle-i Hüdâ ister gönül” mısrasıyla başlayan gazeline naziresidir.
Bâ-Hüdâ bir andelib-i dil-fezâ ister gönül
Gülşen-i bezm-i eletse âşinâ ister gönül
Etmeye mi’râc-ı rûhânî harîm-i hazrete
Sırr-ı “ec ednâ”ya mahrem reh-nümâ ister gönül
“Len tenâhü’l-birre hattâ”nın rumûzun anlayup
Râh-ı Hakkda nakd u baş u cân fedâ ister gönül
Hikmet-i pindârdan dil-hânesin tathîr içün
Şem-i Zât-ı Zü’l-Celâlîden ziyâ ister gönül
Nûş idüp câm-ı ene’l-Hakda hüve’l-Hak bâdesin
“Küntü kenz” esrârın ârif evliyâ ister gönül
“Nahnu akrab” nagmesin gûş eyleyen Fahriyâ
Bag-ı vahdet gül-sitânında nevâ ister gönül
Süleymaniye Kütüphanesi. İzmir No:777. vr. 50a/50b.
Gazel
Bezme ra‘nâ aşkile pür-câm-ı enverdir ruhun
Gösterir ahvâlini uşşâka manzardır ruhun
Hüsn ü ânın çaldı gönlü âşinâ-yı çeşm idüp
Kıldı sûz encâm çün sûzâna mazhardır ruhun
Nice hayret nice nükhet nâdiye gelsen zuhûr
Çün kelâmın dil-firîb hem derd-i ahmerdir ruhun
Zulmeti a‘yândan imhâ eyleyüp envâr-ı hat
Pek mücellâ görünür gâyet münevverdir ruhun
Gülşen-i tab‘ımdan olur arz-ı gül-bûveş sena
Her nazar Fahri’ye bir dürlü ziyâdadır ruhun
Fatin, Davud (1854). Hatimetü'l-eş'âr. İstanbul: yyy. 459.
Şeyhi Hüseyin Şâhî Efendiye Yazdığı Tarih Kıt’asıdır:
İy sevâd-ı a’zam-ı ilmü’l-kemâl-i ma’rifet
Sırr-ı mübhem ‘alleme’l-esmâya mahrem müntebeh
Şâhid-i şîrîn kerem-nâ vü ‘arûs-ı kibriyâ
Taht-ı iklîm-i ledünne mâlik olmus pâdişeh
Gerçi kim Şâhî dinürdi sana lîkin şâhlar
Eyleye dervâze-i lutfun yiriydi câyigeh
Fürkatünle oldı zehr el vire deryâ-yı cihân
Ebr eşk-efşân olup giydi siyeh mihr ile meh
N’oldı ol hurşîd-i rahşân-ı cemâlün seyr idüp
Zulmet-i fürkatle kıldun hâne-i kalbim siyeh
Câmi-i ma’nâ-yı ‘irfândır vucûdun mushafı
Tâlib-i esmâya andan feth olurdı togrı reh
Nûr-ı ‘âlem-tâb idi gûyâ nigâhun ‘âşıka
İltifâtunla ziyâdâr oldı çok kalbi tebeh
Mesk-i ‘irfânı senün destünden aldı tıfl-ı dil
Nice el virsün diger ta’lîmine kılmak nigeh
Bâri ol dârû-yı rûhâniyyetünle kıl ‘ilâc
İy tabîb-i hâzık-ı imrâz-ı kalbim gâh u geh
Kâ’ilim ma’nen dahi irsem harîm-i vasluna
N’eyleyem reh-zenlik eyler ana da nefs-i sefeh
Böyle mâtem ravza-i ‘âlemde kim görmüş ‘aceb
Gonçe çâk ister girîbânın sezâ giyüp küleh
Ey felek bir kâr-ı nâ-hem-râh-ı akdâm eyledün
Gûş iden dir geldi ol kambûra varısa ‘ateh
Zîra ol müşkil-küşâ-yı fenn-i esmânun dirîg
Melce’in hâk itdün ey gaddâr-ı ‘âlem bî-güneh
Çün bu gülzâr-ı fenâdan kutb-ı vakt oldı rahîl
Eyledi kandîl-i ‘arşı murg-ı rûhı cilvegeh
Bendesi Fahrîye ilhâm oldı bir târîh-i tâm
Rûh-ı Şâhî oldı iklîm-i bakâya pâdişeh
Fahrî Ahmed. Divan. Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1. vr. 32b.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelle-i Hüdâ ister gönül” mısrasıyla başlayan gazeline naziresidir.
Bâ-Hüdâ bir andelib-i dil-fezâ ister gönül
Gülşen-i bezm-i eletse âşinâ ister gönül
Etmeye mi’râc-ı rûhânî harîm-i hazrete
Sırr-ı “ec ednâ”ya mahrem reh-nümâ ister gönül
“Len tenâhü’l-birre hattâ”nın rumûzun anlayup
Râh-ı Hakkda nakd u baş u cân fedâ ister gönül
Hikmet-i pindârdan dil-hânesin tathîr içün
Şem-i Zât-ı Zü’l-Celâlîden ziyâ ister gönül
Nûş idüp câm-ı ene’l-Hakda hüve’l-Hak bâdesin
“Küntü kenz” esrârın ârif evliyâ ister gönül
“Nahnu akrab” nagmesin gûş eyleyen Fahriyâ
Bag-ı vahdet gül-sitânında nevâ ister gönül
Süleymaniye Kütüphanesi. İzmir No:777. vr. 50a/50b.
Gazel
Bezme ra‘nâ aşkile pür-câm-ı enverdir ruhun
Gösterir ahvâlini uşşâka manzardır ruhun
Hüsn ü ânın çaldı gönlü âşinâ-yı çeşm idüp
Kıldı sûz encâm çün sûzâna mazhardır ruhun
Nice hayret nice nükhet nâdiye gelsen zuhûr
Çün kelâmın dil-firîb hem derd-i ahmerdir ruhun
Zulmeti a‘yândan imhâ eyleyüp envâr-ı hat
Pek mücellâ görünür gâyet münevverdir ruhun
Gülşen-i tab‘ımdan olur arz-ı gül-bûveş sena
Her nazar Fahri’ye bir dürlü ziyâdadır ruhun
Fatin, Davud (1854). Hatimetü'l-eş'âr. İstanbul: yyy. 459.
Şeyhi Hüseyin Şâhî Efendiye Yazdığı Tarih Kıt’asıdır:
İy sevâd-ı a’zam-ı ilmü’l-kemâl-i ma’rifet
Sırr-ı mübhem ‘alleme’l-esmâya mahrem müntebeh
Şâhid-i şîrîn kerem-nâ vü ‘arûs-ı kibriyâ
Taht-ı iklîm-i ledünne mâlik olmus pâdişeh
Gerçi kim Şâhî dinürdi sana lîkin şâhlar
Eyleye dervâze-i lutfun yiriydi câyigeh
Fürkatünle oldı zehr el vire deryâ-yı cihân
Ebr eşk-efşân olup giydi siyeh mihr ile meh
N’oldı ol hurşîd-i rahşân-ı cemâlün seyr idüp
Zulmet-i fürkatle kıldun hâne-i kalbim siyeh
Câmi-i ma’nâ-yı ‘irfândır vucûdun mushafı
Tâlib-i esmâya andan feth olurdı togrı reh
Nûr-ı ‘âlem-tâb idi gûyâ nigâhun ‘âşıka
İltifâtunla ziyâdâr oldı çok kalbi tebeh
Mesk-i ‘irfânı senün destünden aldı tıfl-ı dil
Nice el virsün diger ta’lîmine kılmak nigeh
Bâri ol dârû-yı rûhâniyyetünle kıl ‘ilâc
İy tabîb-i hâzık-ı imrâz-ı kalbim gâh u geh
Kâ’ilim ma’nen dahi irsem harîm-i vasluna
N’eyleyem reh-zenlik eyler ana da nefs-i sefeh
Böyle mâtem ravza-i ‘âlemde kim görmüş ‘aceb
Gonçe çâk ister girîbânın sezâ giyüp küleh
Ey felek bir kâr-ı nâ-hem-râh-ı akdâm eyledün
Gûş iden dir geldi ol kambûra varısa ‘ateh
Zîra ol müşkil-küşâ-yı fenn-i esmânun dirîg
Melce’in hâk itdün ey gaddâr-ı ‘âlem bî-güneh
Çün bu gülzâr-ı fenâdan kutb-ı vakt oldı rahîl
Eyledi kandîl-i ‘arşı murg-ı rûhı cilvegeh
Bendesi Fahrîye ilhâm oldı bir târîh-i tâm
Rûh-ı Şâhî oldı iklîm-i bakâya pâdişeh
Fahrî Ahmed. Divan. Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1. vr. 32b.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1696-97 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgün | d. 1928 - ö. 31.12.2009 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1696-97 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgün | d. 1928 - ö. 31.12.2009 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1696-97 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgün | d. 1928 - ö. 31.12.2009 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Meslek | Görüntüle |
11 | SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1696-97 | Meslek | Görüntüle |
12 | DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgün | d. 1928 - ö. 31.12.2009 | Meslek | Görüntüle |
13 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1696-97 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgün | d. 1928 - ö. 31.12.2009 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | YAHYA EFENDİ, Tekirdağlı | d. 1794 - ö. 1855 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendi | d. ? - ö. 1696-97 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgün | d. 1928 - ö. 31.12.2009 | Madde Adı | Görüntüle |