FAHRÎ, Ahmed

(d. ?/? - ö. 1213/1214/1799)
tekke şairi
(Tekke / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Ahmed olan Fahrî Ahmed Efendinin lakabı Fahreddin, mahlası da Fahrî’dir. Kendisiyle ilgili bilgi veren kaynakların hepsinde Fahrî Ahmed olarak geçmektedir. Celvetî tarikatının Hakkiyye kolu şeyhlerinden bilgin ve mutasavvıf bir şair olan Fahrî Ahmed, Gelibolu yakınındaki Şehr köyünde (Tekirdağ-Şarköy) dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi ile ilgili ne kendi eserlerinde ne de başka kaynaklarda bilgi mevcut değildir. Kaynaklarda ailesi hakkında bilgi yoktur. Zamanının âlimlerinden iyi bir eğitim aldığı, Arapça ve Farsçayı iyi bildiği eserlerinden anlaşılmaktadır. Fahrî Efendi, Sicill-i Osmânî, Kemal-nâme-i Hakkî ve Riyâz-ı Belde-i Edirne’de Süleyman Zâtî’nin halifesi olarak gösterilir (Akkuş-Yılmaz 2011: III, 98). Fakat Fahrî Efendi Kasîde-i Fahri Efendi adlı eserinde Hüseyin Şâhî Efendi’nin halifesi olduğunu açıkça ifade etmiştir (Fahri, vr. 58a). Süleyman Zâtî Efendinin oğlu Hüseyin Şâhî Efendiden hilafet almıştır. Hüseyin Şâhî de Tekirdağ Şarköy’de irşâd vazifesiyle meşgul olmuştur. Kaynaklarda vefat yeri ve tarihi hakkında herhangi bir bilgi mevcut değildir. Fahrî’nin tarikat silsilesi Hüseyin Şâhî Efendi kolundan İsmail Hakkî Bursevî’ye, ondan da Aziz Mahmud Hüdayî’ye ulaşır. Fahri’nin silsilesi şöyledir: Aziz Mahmud Hüdayî (ö. 1628), Dizdar-zade Mu’kad Ahmed Efendi (ö. 1639), Zâkir-zade Abdullah Efendi (ö. 1657), Osman İlâhî Efendi (ö. 690), İsmail Hakkı Bursevî (ö. 1724), Mehmed Bahaeddin İsmail Efendi (ö. 1725), Zâtî Süleyman Efendi (ö. 1738), Hüseyin Efendi (ö. 1763), Pertev Ahmed Efendi (ö. 1768) Hüseyin Şâhî Efendi (ö. 1778), Şemseddin Efendi (ö. 1785), Mustafa İlyas Efendi (ö. 1792) ve Fahrî Ahmed Efendi (ö. 1799) (Ustaoğlu 2001: 304). Fahrî Ahmed, Süleyman Zâtî Efendinin ölümünden sonra yerine geçen oğlu vasıtası ile sülukünü tamamlamıştır. Tarikata ne zaman girdiği ve yolu hangi tarihte tamamladığı bilinmemektedir. Halife olduktan sonra memleketine geri dönmüş ve burada çalışmalarına devam etmiştir. Fakat ömrünün sonlarına doğru Şarköy halkı ile anlaşmazlığa düşerek İstanbul’a gelmiş ve Müftü Hamamı Ali Çelebi Mescidi (Galitekin 2003: 138) yakınındaki evinde inzivaya çekilmiştir. 1214/1799 yılında vefat ederek Kasımpaşa’daki Ali Efendi Tekkesi haziresine gömülmüştür. Bu dergâh, daha sonra istimlak edilip tersaneye katıldığından mevcut değildir (Fatin 1854: 459).

 

Fahrî’nin daha çok tasavvuf ağırlıklı tespit edilebilen eserleri şunlardır:

1. Dîvân: Hacı Selim Ağa Kütüphanesi, Hüdayî Efendi no. 1254’te bulunan 61 varaklık mecmuanın 1b-43a varakları arasında yer alır. Eserde münacaat, na’t, gazel ve ilahiden oluşan 225 adet manzume ile 27 tarih kıtası bulunmaktadır. Ayrıca Yapı Kredi Kütüphanesi Sermet Çifter Yazma Eser Kütüphanesi 15551 numarada mevcuttur.

2. Şerh-i Şathiye-i Müftü Baba: Fahri’nin, Müftü Baba’nın şathiyesini şerh ettiği eseri Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Efendi no. 1254/2’dedir. Eserin satır sayısı 26 ile 29 arasındadır. Manzume 7+7 hece ölçüsüyle kaleme alınmıştır. Fahrî Efendi de Müftü Baba’nın şathiyesini tanzir etmiştir. Fahrî’nin naziresi, yazmada şerh edilen her beytin karşısına gelecek biçimde sayfa kenarına kırmızı ile yazılmıştır.

3. Şerh-i Elif-nâme: Fahri’nin Nesîb adlı dervişin “Elifden başladı dil bâda buldı sırr-ı rûhânî / Tedennî eyleyüp tâdan sebât ümmîd idüp sâda” matla’ ile başlayan manzumesinin şerhidir. Ankara Üniv. Dil Tarih-Coğrafya Fak. İ. Saib no: 636/1’de olup yazmanın 1b-18a varakları arasında yer alır.

4. Şerh-i Gülşen-i Vahdet: Zâtî Süleyman Efendinin başlayıp bitiremediği Şâhidî İbrahim Dede (ö. 1524) ye ait Gülşen-i Vahdet adlı eserin şerhidir, Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Efendi no. 1254/4’te 50b- 60a varakları arasında yer alır.

5. Kaside-i Fahri Efendi: Fahrî’nin süluke dair 29 beyitlik manzumesidir. Süleymaniye, İzmir no. 777’de bulunmaktadır.

6. Vâridât: Fahrî’nin tasavvufî remizleri izah ettiği mensur bir risaledir. Ankara Üniv.Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, İ. Saib no. 636/3, 19a-20a varakları arasındadır.

7. İsmail Hakkı Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelli-i Hüdâ ister gönül / Kendüye bu gurbet içre âşinâ ister gönül” beyti ile başlayan gazelinin naziresidir. (Aslan 2008: 128).

Fahrî Ahmed Efendinin eserleri üzerine sadece 2008 yılında Üzeyir Aslan tarafından yazılan bir makale mevcuttur.

Fahrî Ahmed, tasavvufî manzum ve mensur metinlerin şerhine önem verdiği söylenebilir. Şiirlerini hem hece vezni ile hem de aruz vezniyle yazmıştır. Eserlerinde diğer tarikat şeyleri gibi edebî bir kaygı gütmemiştir. Daha çok dinî-tasavvufi ağırlıklı olarak eserler veren Fahrî’nin dili dönemine göre oldukça sadedir. Şiirlerinde vezin kusurları mevcuttur. Birçok Celveti şairlerinde olduğu gibi şiirlerini zâhidâne bir anlayışla yazmış, tevhidin gereğinden ve öneminden bahsetmiştir. Şiirlerinin çoğunda nazım kusurları göze çarpmaktadır. İşlediği konulara hâkim bir sûfî şairdir. Bütün şiirlerinde tasavvufi neşveyi görmek mümkündür. Mutasavvıf şairlerin birçoğunda olduğu gibi onda da Yunus etkisi görülür. Kitap ve sünneti her şeyden üstün tutan ve bu çerçeveden çıkmayan, şairde güçlü bir yaradan sevgisi görülür. Eserlerinde Celveti bir şair olduğu için Celvetiliği hep ön planda tutmuştur.

Kaynakça

Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2011). Osman-zâde Vassaf Sefine-i Evliya. C. 3. İstanbul: Kitabevi Yay.

Bursevi, İsmail Hakkı (1874). Kitab-ı Silsile-i Tarîk-i Celvetî. İstanbul: Haydarpaşa Hastanesi Mat.

Ceylan, Ömür (2000). Tasavvufî Gazel Şerhleri. İstanbul: Kapı Yay.

Demircanlı, Yüksel Yoldas (yty.) İstanbul Mimarisi İçin Kaynak Olarak Evliya Çelebi Seyahatnamesi. İstanbul: Vakıflar Genel Müd.Yay.

Eraydın, Selçuk (1994). Tasavvuf ve Tarikatlar. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay.

Fahrî Ahmed. Şerh-i Elif-name. Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Kütüphanesi İ. Saib Yazmaları, no. 636.

Fahrî Ahmed. Divan. Süleymaniye Küt., Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1.

Fahrî Ahmed. Kasîde-i Fahrî Efendi. Süleymaniye Ktp. Hasan Hüsnü Paşa No: 777. vr. 58a.

Fahri Ahmed (1976). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 3. İstanbul: Dergâh Yay.

Fatin, Davud [1271]. Hâtimetü’l-eş’âr. İstanbul: yyy. 

Galitekin, Ahmed Nezih (2003). Osmanlı Kaynaklarına Göre İstanbul Cami, Tekke, Medrese, Mektep, Türbe, Hamam, Kütüphane, Matbaa, Mahalle ve Selatin İmaretleri. İstanbul: İşaret Yay.

http://www.turkishstudies.net/Makaleler/45894871_aslanüzeyir.pdf [erişim tarihi: 15.05.2011].

İpekten, Haluk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay.

Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Tuhfe-i Naili. C. 2, Ankara: Bizim Büro Yay.

Kuyumcu, Fehmi (1978). Evliyanın Dilinden. Ankara: Nur Yay.

Muslu, Ramazan (2004). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (18. Yüzyıl). İstanbul: İnsan Yay.

Necdet, Ahmet (1997). Tekke Şiiri, Dini ve Tasavvufi Şiirler Ansiklopedisi. İstanbul: İnkılap Kitabevi.

Şemseddin Sami (1323). Kâmusu’l-A’lam. İstanbul 5: 3345.

Uraz, Murat (1939). Türk Edip ve Şairleri. İstanbul: Tefeyyüz Kitabevi.

Ustaoğlu, Osman (2001). Geçmişten Günümüze Tarikatlar ve Silsileleri. C. 1. Ankara: Filiz Matbaası.

Yavuz, A. Fikri, İsmail Özen (hzl.) (1972). Osmanlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Meral Yay. 

Yılmaz, H. Kâmil (1982). Azîz Mahmûd Hüdâyî ve Celvetiyye Tarîkatı. İstanbul: Erkam Yay.

Yurtsever, Murat (hzl.) (2000). Kemâlnâme-i İsmail Hakkî. Bursa: Arasta Yay.

Yuvalı, Abdülkadir, Ali Aktan (hzl.) (1995). Sicill-i Osmânî. C. 4. İstanbul: Sebil Yay.


Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. MEHMET ÜNAL
Yayın Tarihi: 07.09.2013
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Bursevî’nin “Her nefeste bir tecelle-i Hüdâ ister gönül” mısrasıyla başlayan gazeline naziresidir.

Bâ-Hüdâ bir andelib-i dil-fezâ ister gönül

Gülşen-i bezm-i eletse âşinâ ister gönül

 

Etmeye mi’râc-ı rûhânî harîm-i hazrete

Sırr-ı “ec ednâ”ya mahrem reh-nümâ ister gönül

 

“Len tenâhü’l-birre hattâ”nın rumûzun anlayup

Râh-ı Hakkda nakd u baş u cân fedâ ister gönül

 

Hikmet-i pindârdan dil-hânesin tathîr içün

Şem-i Zât-ı Zü’l-Celâlîden ziyâ ister gönül

 

Nûş idüp câm-ı ene’l-Hakda hüve’l-Hak bâdesin

“Küntü kenz” esrârın ârif evliyâ ister gönül

 

“Nahnu akrab” nagmesin gûş eyleyen Fahriyâ

Bag-ı vahdet gül-sitânında nevâ ister gönül

 

Süleymaniye Kütüphanesi. İzmir No:777. vr. 50a/50b.

 

Gazel

Bezme ra‘nâ aşkile pür-câm-ı enverdir ruhun

Gösterir ahvâlini uşşâka manzardır ruhun

 

Hüsn ü ânın çaldı gönlü âşinâ-yı çeşm idüp

Kıldı sûz encâm çün sûzâna mazhardır ruhun

 

Nice hayret nice nükhet nâdiye gelsen zuhûr

Çün kelâmın dil-firîb hem derd-i ahmerdir ruhun

 

Zulmeti a‘yândan imhâ eyleyüp envâr-ı hat

Pek mücellâ görünür gâyet münevverdir ruhun

 

Gülşen-i tab‘ımdan olur arz-ı gül-bûveş sena

Her nazar Fahri’ye bir dürlü ziyâdadır ruhun

 Fatin, Davud (1854). Hatimetü'l-eş'âr. İstanbul: yyy. 459.

 

Şeyhi Hüseyin Şâhî Efendiye Yazdığı Tarih Kıt’asıdır:

İy sevâd-ı a’zam-ı ilmü’l-kemâl-i ma’rifet

Sırr-ı mübhem ‘alleme’l-esmâya mahrem müntebeh

 

Şâhid-i şîrîn kerem-nâ vü ‘arûs-ı kibriyâ

Taht-ı iklîm-i ledünne mâlik olmus pâdişeh

 

Gerçi kim Şâhî dinürdi sana lîkin şâhlar

Eyleye dervâze-i lutfun yiriydi câyigeh

 

Fürkatünle oldı zehr el vire deryâ-yı cihân

Ebr eşk-efşân olup giydi siyeh mihr ile meh

 

N’oldı ol hurşîd-i rahşân-ı cemâlün seyr idüp

Zulmet-i fürkatle kıldun hâne-i kalbim siyeh

 

Câmi-i ma’nâ-yı ‘irfândır vucûdun mushafı

Tâlib-i esmâya andan feth olurdı togrı reh

 

Nûr-ı ‘âlem-tâb idi gûyâ nigâhun ‘âşıka

İltifâtunla ziyâdâr oldı çok kalbi tebeh

 

Mesk-i ‘irfânı senün destünden aldı tıfl-ı dil

Nice el virsün diger ta’lîmine kılmak nigeh

 

Bâri ol dârû-yı rûhâniyyetünle kıl ‘ilâc

İy tabîb-i hâzık-ı imrâz-ı kalbim gâh u geh

 

Kâ’ilim ma’nen dahi irsem harîm-i vasluna

N’eyleyem reh-zenlik eyler ana da nefs-i sefeh

 

Böyle mâtem ravza-i ‘âlemde kim görmüş ‘aceb

Gonçe çâk ister girîbânın sezâ giyüp küleh

 

Ey felek bir kâr-ı nâ-hem-râh-ı akdâm eyledün

Gûş iden dir geldi ol kambûra varısa ‘ateh

 

Zîra ol müşkil-küşâ-yı fenn-i esmânun dirîg

Melce’in hâk itdün ey gaddâr-ı ‘âlem bî-güneh

 

Çün bu gülzâr-ı fenâdan kutb-ı vakt oldı rahîl

Eyledi kandîl-i ‘arşı murg-ı rûhı cilvegeh

 

Bendesi Fahrîye ilhâm oldı bir târîh-i tâm

Rûh-ı Şâhî oldı iklîm-i bakâya pâdişeh

 Fahrî Ahmed. Divan. Hacı Selim Ağa Kütüphanesi Hüdayî Tekkesi no. 1254/1. vr. 32b.

 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855Doğum YeriGörüntüle
2SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendid. ? - ö. 1696-97Doğum YeriGörüntüle
3DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgünd. 1928 - ö. 31.12.2009Doğum YeriGörüntüle
4YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855Doğum YılıGörüntüle
5SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendid. ? - ö. 1696-97Doğum YılıGörüntüle
6DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgünd. 1928 - ö. 31.12.2009Doğum YılıGörüntüle
7YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855Ölüm YılıGörüntüle
8SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendid. ? - ö. 1696-97Ölüm YılıGörüntüle
9DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgünd. 1928 - ö. 31.12.2009Ölüm YılıGörüntüle
10YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855MeslekGörüntüle
11SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendid. ? - ö. 1696-97MeslekGörüntüle
12DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgünd. 1928 - ö. 31.12.2009MeslekGörüntüle
13YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendid. ? - ö. 1696-97Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgünd. 1928 - ö. 31.12.2009Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855Madde AdıGörüntüle
17SUBHÎ, Subhî Ahmed Efendid. ? - ö. 1696-97Madde AdıGörüntüle
18DİVANÎ/ZÜLFİKAR DİVANÎ, Zülfikar Akgünd. 1928 - ö. 31.12.2009Madde AdıGörüntüle