GÜLHANÎ, Mehmet Ali Sarıgül

(d. 22.11.1946 / ö. 04.05.2010)
?
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mehmet Ali (nüfus kaydında Memet Ali) Sarıgül olan âşık, 22 Kasım 1946 tarihinde Erzurum'un Pasinler ilçesine bağlı Yayladağ (Kalbulas) köyünde dünyaya gelmiştir. Gülhanî mahlasını kullanan âşığın babası, Kadıoğullarından İskender Efendi, Annesi Besrai Hanım'dır. Babası İskender Efendi'nin, dedeleri 1877 Osmanlı Rus savaşının yenilgiyle bitmesinden sonra Ahıska'dan önce Ardahan'a, Ardahan'ın da Ruslar tarafında işgal edilmesiyle Hasankale'nin Yukarı Kalbulas (Yayladağ) köyüne yerleşmiştir. Âşık Gülhanî'nin babası Mevlüt Efendi'nin küçük oğlu İskender Efendi, askerlik görevini yaptıktan sonra, 1928'de Latin alfabesinin kabulü ile eğitmen olur ve 1940'da kendi köyü olan Yukarı Kalbulas'ta okul açarak, göreve başlar. Pünhanî mahlasıyla şiirler de yazan İskender Efendi, eğitmenliğinin yanında çevresinde ehli dil kişiliğiyle tanınır. Pek çok şiirinin yanında, özellikle 1952 depreminde Hasankale’nin, bazı köylerinin yıkılması üzerine kaleme aldığı “1952 Pasinler Depremi” destanı ile halkın büyük takdirini toplamıştır (Dinç 2006: 21). İskender Efendi kendi köyünden, Besrai hanımla evlenmiştir. Mehmet Ali bu evlilikten olan ilk çocuktur. İlkokulu babasının eğitmenlik yaptığı okulda bitiren Âşık Gülhanî, 1956'da on iki yaşında iken annesini kaybeder. Bu yıllarda Âşık Gülhanî, saza söze ilgi duymaya, çevresindeki âşıkların anlattığı hikâyeleri, söylediği şiirleri öğrenmeye başlar. Babasının şiirlerini ezberlemiş olan Âşık Gülhanî'deki âşıklığa yatkınlık da bu yaşlarda ortaya çıkmıştır. Âşık Gülhanî kaybettiği annesinin hasreti ve geçmişteki âşıkların hikâye ve şiirlerinin tesiriyle âşıklığa yönelir. Ustası Âşık Yaşar Reyhanî olan Âşık Gülhanî mahlasını gençken Gül isimli sevgilisinin başka şehre göçmesi ve kendisinin de “Gül hani?” diyerek dolaşmış olmasına bağlı olarak "Gülhanî’ olarak almıştır (Sarıgül 1990; Özarslan 2001: 394). İlkokuldan sonra Erzurum Ağır Bakım Sanat Okulu'na giren ve burayı başarı ile bitiren Âşık Gülhanî, mezun olduktan sonra aynı kurumun Mal Saymanlık bölümünde çalışmaya başlar. 1966'da askerlik görevi için Balıkesir'e gider, askerden döndükten sonra da Erzurumlu Âşık Eminoğlu'nun kız kardeşi Meliha hanımla evlenir. Bu evlilikten Mehtap, Murat, Vefa ve Şahin isimli dört çocuğu vardır. Memuriyetle beraber, âşıklığı da sürdürür, çevresindeki âşıklarla tanışıp kaynaşarak âşık meclislerine girer ve âşıklıkla ilgili tecrübe edinir. Özellikle atışma sanatında büyük bir hüner sahibi olan ve şöhreti yayılmaya başlayan Âşık Gülhanî, 21 Şubat 1985 tarihinde, Erzurum Ağır Bakım Mal Saymanlığından emekliye ayrılır. Emekli olduktan sonra bütün hayatını âşıklığa vakfeder, yurt içi ve yurt dışında pek çok şenlik, festival ve yarışmalara katılır ve ödüller alır. 1990 yılından 1998 yılına kadar her yıl Konya Âşıklar Bayramı'na katılmış ve başta atışma olmak üzere çeşitli dallarda ödüller almıştır. 1994'te bulunduğu Nahcivan ve Azerbaycan'da o yörenin âşıklarıyla karşılaşmalar yapmıştır (Dinç 2006: 24). Yurtiçinde Çorum, Sivas, Erzincan'da yapılan yaz festivallerine katılarak ödüller kazanmış. 1995 ve 2000 yıllarında İstanbul Gülhane Festivali'ne katılan Âşık Gülhanî, atışma ve güzelleme dalında ödül almıştır. 1995-2000 yılları arasında yapılan Erzurum Âşıklar Yarışması başta olmak üzere yurtiçinde daha pek çok yarışmaya, festivale katılmış olan Âşık Gülhani'nin çeşitli ulusal ve mahalle gazetelerde, Atatürk Üniversitesi yayını Köz [S. 5, Eylül 1980] ve Kara Kuvvetleri Dergisi [Nisan 1978] gibi dergilerde şiirleri yayımlanmıştır (Dinç 2006: 27). Âşık Gülhanî’nin şiirleri kitap ölçeğinde Erzurumlu Gülhanî Dîvânı (Aslan 1979) ve Âşık Gülhani Hayatı-Sanatı Şiirleri (Dinç 2006) adlarıyla yayımlanmış; ayrıca âşıklık geleneği odaklı antolojilerde (Halıcı 1992: 383-386, Özhan vd. 1992: 276-277, Kırkkılıç vd. 1997: 136-144) ve araştırmalarda (Özarslan 2001: 394-395) da hayatı, sanatı ve şiirleri hakkında bilgiler verilmiştir. Kendisini halk âşığı olarak nitelendiren Âşık Gülhanî genellikle Erzurum çevresinde kahvehanelerde, yurtiçi-yurtdışı şölen ve yarışmalarda sanatını icra etmiştir. Kendi deyişlerinin yayında Âşık Sümmanî, Âşık Şenlik ve Erzurumlu Emrah gibi eski ve Âşık Yaşar Reyhanî, Âşık Mevlüt İhsanî, Âşık Mustafa Ruhanî gibi yeni ustaların deyişlerini de söylemiştir. Plak ve kaseti yoktur. Çeşitli mahallî radyo ve TV programlarına katılmıştır. Biri kendi tasnifi olan beş halk hikâyesi bilen Âşık Gülhanî, 90’lı yılların ikinci yarısında bir süre Erzurum’daki Doğu Halk Ozanları Derneği sekreterliğini de yürütmüştür (Sarıgül 1996, Özarslan 2001: 394). Sarıgül, pankreas kanserinden 4 Mayıs 2010 tarihinde Erzurum'da vefat etmiş ve Yayladağ (Kalbulas) köyünde defnedilmiştir.

Âşık Gülhanî âşıklık geleneğinin güçlü temsilcilerindendir. Erzurum ve Kars ölçeğinde yetiştiği ortam ve dönem kendisine âşıklık geleneği içindeki yetenek ve gücünü destekleyici zengin bir ortam sunmuştur. Âşık Gülhanî'nin yetiştiği dönemde ünlü hikâye anlatıcısı Behçet Mahir ve dönemim güçlü âşıklarından Âşık Yaşar Reyhanî, Âşık Mevlüt İhsanî, Âşık Mustafa Ruhanî Erzurum'da, Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova gibi güçlü âşıklar Kars'ta geleneğin oldukça kuvvetli bir biçimde sürdürülmesini sağlamışlardır. Âşık Gülhanî de bu verimli zeminden beslenmiş ve yeteneğini olabildiğince geliştirmiştir. İrtical gücü yüksek ve dili son derece pratik olan Âşık Gülhanî'nin bu özelliği Ustası Âşık Reyanî'den gelmektedir. Âşık Gülhanî sanat icra ettiği dönemde gerek Kuzeydoğu Anadolu bölgesi gerekse âşıklık sanatının devam ettiği diğer yöre âşıklarıyla muhtelif vesilelerle karşılaşmış onlarla deyişmeler yapmıştır. Böylesi tecrübeler onun sanat gücünün yükselmesinde tesirli olmuş ve Âşık Gülhanî de döneminin usta âşıkları arasına girmiştir. Gerek âşık fasıllarında gerekse özel hayatında son derece nüktedan olan Âşık Gülhanî bu tavrı şiirlerine de yansımıştır. Âşık Gülhanî, şiirlerinde ferdî duyguların yanında içtimaî konuları da dile getirmiştir. Genel olarak aktif, nüktedan hatta sert bir üslubu benimseyen bir âşık olmasına rağmen yer yer tasavvufî temaları da şiirine konu edinen Âşık Gülhanî’nin dili oldukça çeviktir. Katıldığı fasıllarda başarılı söyleyiş ve hazırcevaplığıyla tebarüz eden Âşık Gülhanî semai, koşma ve özellikle divanlarında aşk, barış, din-tasavvuf, fanilik, gurbet, güzellik, iyilik, kader, sevgi, sosyal meseleler, tabiat, vatan-millet ve benzeri konular ele alınmıştır. Şiirlerinde ele alınan konuları öğütleme, güzelleme koçaklama ve taşlama biçimlerinde işleyen Âşık Gülhanî’nin kendine has üslubu belirgindir.

Kaynakça

Aslan, Ensar (1980). Âşık Gülhanî Dîvânı. Erzurum: Ayhan Basımevi.

Dinç, Abdulkerim (2006). Âşık Gülhani Hayatı-Sanatı Şiirleri. Erzurum: Palandöken Belediyesi Yay.

Halıcı, Feyzi (1992). Âşıklık Geleneği ve Günümüz Halk Şâirleri. Ankara: TTK Yay.

Kırkkılıç, Ahmet, vd. (1997). Geleneksel Türkiye Âşıklar Yarışması (1990-1996). Erzurum: Erzurum Halk Ozanları Kültür Derneği Yay.

Mehmet Ali Sarıgül, 1946 Erzurum doğumlu, memur ve âşık [21.09.1996 tarihinde Metin Özarslan tarafından Erzurum’da yapılan görüşme].

Özarslan, Metin (2001). Erzurum Âşıklık Geleneği. Ankara: Akçağ Yay.

Özhan, Mevlüt, Ömer Gözükızıl, Emine Kırcı, Mukadder Küren, N. Zeynep Özçörekçi (1992).Yaşayan Halk Ozanları Antolojisi. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Sarıgül, Mehmet Ali (1990). “Âşık Gülhanî”. Hagem Arşivi. Yazılı Belge No: 900025, Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. METİN ÖZARSLAN
Yayın Tarihi: 15.03.2019
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SEYLABİ, Tortumlud. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2DARÎR, Kadı Darîr, Gözsüz, Mustafâ bin Yûsuf bin Ömerü’l-Mevlevî el-Erzene’r-Rûmîd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HIFZIZÂDE/KÖYCÜ, Hüseyin Köycüd. 1895 - ö. 31.01.1958Doğum YeriGörüntüle
4SEYLABİ, Tortumlud. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5DARÎR, Kadı Darîr, Gözsüz, Mustafâ bin Yûsuf bin Ömerü’l-Mevlevî el-Erzene’r-Rûmîd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6HIFZIZÂDE/KÖYCÜ, Hüseyin Köycüd. 1895 - ö. 31.01.1958Doğum YılıGörüntüle
7SEYLABİ, Tortumlud. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8DARÎR, Kadı Darîr, Gözsüz, Mustafâ bin Yûsuf bin Ömerü’l-Mevlevî el-Erzene’r-Rûmîd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9HIFZIZÂDE/KÖYCÜ, Hüseyin Köycüd. 1895 - ö. 31.01.1958Ölüm YılıGörüntüle
10SEYLABİ, Tortumlud. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11DARÎR, Kadı Darîr, Gözsüz, Mustafâ bin Yûsuf bin Ömerü’l-Mevlevî el-Erzene’r-Rûmîd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12HIFZIZÂDE/KÖYCÜ, Hüseyin Köycüd. 1895 - ö. 31.01.1958Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13SEYLABİ, Tortumlud. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14DARÎR, Kadı Darîr, Gözsüz, Mustafâ bin Yûsuf bin Ömerü’l-Mevlevî el-Erzene’r-Rûmîd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15HIFZIZÂDE/KÖYCÜ, Hüseyin Köycüd. 1895 - ö. 31.01.1958Madde AdıGörüntüle