Madde Detay
HÂLÎ, Ahmed Hâlî Efendi
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Âlimler arasında “Semiyy-i seyyidü’s-sakaleyn” olarak anılan Ahmed Hâlî Efendi, İstanbullu'dur. Edepli, seçkin, zeki ve devrinde beğenilen biridir. Devletin ileri gelenleriyle bir arada bulunmuş, mal defterdarı olarak tayin edildiğinde işinde titiz davranmasıyla padişah ve vezirlerin takdirini kazanmıştır. Şiir alanında üslup sahibi, inşâda başarılıdır. Nitekim gece gündüz çalışarak pek çok ilme vâkıf olmuş, Farsçayı öğrenmiş, Nevâyî tarzına meylederek de her birine hakim olup devrinde bu bilgisiyle şöhret bulmuştur. Lugaz ve muammada adı duyulmuş; aruz ve kafiyede ikinci Câmî; gazelde Emîr-i Hüsrev; şiirlerinin dokunaklı; yeni manalar yaratmasıyla kasidenin Enverî’si; tarih düşürmede usta, sohbeti hoş bir zât olarak anılır. Ahmed Efendi’nin şiirleri hâlden uzak olmadığından âlim ve fâzıllardan Muslihiddin Lârî Efendi, onun şiirlerini duyduğunda ona Hâlî mahlasını vermiştir (Solmaz 2005: 127-29).
Kaynakça
Kurnaz, Cemal- Tatcı, Mustafa (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman Tuhfe-i Nâilî Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu'arâsı. Ankara: AKM Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 06.03.2015Güncelleme Tarihi: 13.11.2024Eserlerinden Örnekler
Gazel
Düşde zülf-i yâri yunmada görüp fâl eyledüm
Dâl geldi devlet-i valsa anı dâl eyledüm
Nakd-i câme bûsesin azırganan cânâneyi
Râyegan pehlûya çekdüm bir aceb âl eyledüm
Nâsihün kavline meşgûl olmış iken câm ile
Âlem-i ıtlâka düşdüm terk-i işgâl eyledüm
Dest-bûs-ı yâre sa’y ile irişmez gördüm el
Pâyîne düşdüm bu cism-i zerdümi âl eyledüm
Ehl-i ışkun olmaga kâmil ‘ayârı Hâlî’yâ
Cism-i zerdüm pûte-i ışka salup kâl eyledüm
**
Çün mahzen oldı mihrüne gel kaçma sîneye
İrgür meta’-ı vaslunı tapşur hazîneye
Girdâb-ı eşküm içre tenüm döndi âh ile
Bâd-ı muhâlif ile atılmış sefîneye
**
Sevdüm seveli cân ile ol şûh dilberi
Derd ü belâdan olmadı bir lahza dil beri
Sûz-ı derûn-ı sîneye rûşen delîldür
Par par yanan fitîle-i dâgum alevleri
‘İyd-ı visâle eylemedüm te’hir bûsesin
Ta’lîk ider muhâle idüp şîve ol perî
Döymez doyunca baka ruh-ı yâre gözlerüm
Girse sehâb-ı zülf dahi mihr-i enveri
Sor leblerinden ol sanemün Hâlî’yâ haber
Dünyâda bilmek ister isen zevk-i kevseri
**
Nişân idüp cefâ tîrine her dem cism-i sad-çâki
Kaşı yayum yiter urdun tîr-i sehm-i sihem-nâki
Boyadı gökleri göge duhân-ı nâr-ı dil-sûzum
Alevler eyledi peydâ çıkup yagmaya eflâki
**
Firâk-ı la’l-i nâbunla belâ irişdi çok câna
Terahhum cân-ı âlem şol iki gözden akan kana
Hayâl-i yâr her dilde levend olmış gezer Hâlî
Sana vurdukda habs idüp anı arz eyle sultâna
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu'arâsı. Ankara: AKM Yay. 128-30.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 06.03.2015Güncelleme Tarihi: 13.11.2024Eserlerinden Örnekler
Gazel
Düşde zülf-i yâri yunmada görüp fâl eyledüm
Dâl geldi devlet-i valsa anı dâl eyledüm
Nakd-i câme bûsesin azırganan cânâneyi
Râyegan pehlûya çekdüm bir aceb âl eyledüm
Nâsihün kavline meşgûl olmış iken câm ile
Âlem-i ıtlâka düşdüm terk-i işgâl eyledüm
Dest-bûs-ı yâre sa’y ile irişmez gördüm el
Pâyîne düşdüm bu cism-i zerdümi âl eyledüm
Ehl-i ışkun olmaga kâmil ‘ayârı Hâlî’yâ
Cism-i zerdüm pûte-i ışka salup kâl eyledüm
**
Çün mahzen oldı mihrüne gel kaçma sîneye
İrgür meta’-ı vaslunı tapşur hazîneye
Girdâb-ı eşküm içre tenüm döndi âh ile
Bâd-ı muhâlif ile atılmış sefîneye
**
Sevdüm seveli cân ile ol şûh dilberi
Derd ü belâdan olmadı bir lahza dil beri
Sûz-ı derûn-ı sîneye rûşen delîldür
Par par yanan fitîle-i dâgum alevleri
‘İyd-ı visâle eylemedüm te’hir bûsesin
Ta’lîk ider muhâle idüp şîve ol perî
Döymez doyunca baka ruh-ı yâre gözlerüm
Girse sehâb-ı zülf dahi mihr-i enveri
Sor leblerinden ol sanemün Hâlî’yâ haber
Dünyâda bilmek ister isen zevk-i kevseri
**
Nişân idüp cefâ tîrine her dem cism-i sad-çâki
Kaşı yayum yiter urdun tîr-i sehm-i sihem-nâki
Boyadı gökleri göge duhân-ı nâr-ı dil-sûzum
Alevler eyledi peydâ çıkup yagmaya eflâki
**
Firâk-ı la’l-i nâbunla belâ irişdi çok câna
Terahhum cân-ı âlem şol iki gözden akan kana
Hayâl-i yâr her dilde levend olmış gezer Hâlî
Sana vurdukda habs idüp anı arz eyle sultâna
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu'arâsı. Ankara: AKM Yay. 128-30.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 13.11.2024Eserlerinden Örnekler
Gazel
Düşde zülf-i yâri yunmada görüp fâl eyledüm
Dâl geldi devlet-i valsa anı dâl eyledüm
Nakd-i câme bûsesin azırganan cânâneyi
Râyegan pehlûya çekdüm bir aceb âl eyledüm
Nâsihün kavline meşgûl olmış iken câm ile
Âlem-i ıtlâka düşdüm terk-i işgâl eyledüm
Dest-bûs-ı yâre sa’y ile irişmez gördüm el
Pâyîne düşdüm bu cism-i zerdümi âl eyledüm
Ehl-i ışkun olmaga kâmil ‘ayârı Hâlî’yâ
Cism-i zerdüm pûte-i ışka salup kâl eyledüm
**
Çün mahzen oldı mihrüne gel kaçma sîneye
İrgür meta’-ı vaslunı tapşur hazîneye
Girdâb-ı eşküm içre tenüm döndi âh ile
Bâd-ı muhâlif ile atılmış sefîneye
**
Sevdüm seveli cân ile ol şûh dilberi
Derd ü belâdan olmadı bir lahza dil beri
Sûz-ı derûn-ı sîneye rûşen delîldür
Par par yanan fitîle-i dâgum alevleri
‘İyd-ı visâle eylemedüm te’hir bûsesin
Ta’lîk ider muhâle idüp şîve ol perî
Döymez doyunca baka ruh-ı yâre gözlerüm
Girse sehâb-ı zülf dahi mihr-i enveri
Sor leblerinden ol sanemün Hâlî’yâ haber
Dünyâda bilmek ister isen zevk-i kevseri
**
Nişân idüp cefâ tîrine her dem cism-i sad-çâki
Kaşı yayum yiter urdun tîr-i sehm-i sihem-nâki
Boyadı gökleri göge duhân-ı nâr-ı dil-sûzum
Alevler eyledi peydâ çıkup yagmaya eflâki
**
Firâk-ı la’l-i nâbunla belâ irişdi çok câna
Terahhum cân-ı âlem şol iki gözden akan kana
Hayâl-i yâr her dilde levend olmış gezer Hâlî
Sana vurdukda habs idüp anı arz eyle sultâna
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu'arâsı. Ankara: AKM Yay. 128-30.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Düşde zülf-i yâri yunmada görüp fâl eyledüm
Dâl geldi devlet-i valsa anı dâl eyledüm
Nakd-i câme bûsesin azırganan cânâneyi
Râyegan pehlûya çekdüm bir aceb âl eyledüm
Nâsihün kavline meşgûl olmış iken câm ile
Âlem-i ıtlâka düşdüm terk-i işgâl eyledüm
Dest-bûs-ı yâre sa’y ile irişmez gördüm el
Pâyîne düşdüm bu cism-i zerdümi âl eyledüm
Ehl-i ışkun olmaga kâmil ‘ayârı Hâlî’yâ
Cism-i zerdüm pûte-i ışka salup kâl eyledüm
**
Çün mahzen oldı mihrüne gel kaçma sîneye
İrgür meta’-ı vaslunı tapşur hazîneye
Girdâb-ı eşküm içre tenüm döndi âh ile
Bâd-ı muhâlif ile atılmış sefîneye
**
Sevdüm seveli cân ile ol şûh dilberi
Derd ü belâdan olmadı bir lahza dil beri
Sûz-ı derûn-ı sîneye rûşen delîldür
Par par yanan fitîle-i dâgum alevleri
‘İyd-ı visâle eylemedüm te’hir bûsesin
Ta’lîk ider muhâle idüp şîve ol perî
Döymez doyunca baka ruh-ı yâre gözlerüm
Girse sehâb-ı zülf dahi mihr-i enveri
Sor leblerinden ol sanemün Hâlî’yâ haber
Dünyâda bilmek ister isen zevk-i kevseri
**
Nişân idüp cefâ tîrine her dem cism-i sad-çâki
Kaşı yayum yiter urdun tîr-i sehm-i sihem-nâki
Boyadı gökleri göge duhân-ı nâr-ı dil-sûzum
Alevler eyledi peydâ çıkup yagmaya eflâki
**
Firâk-ı la’l-i nâbunla belâ irişdi çok câna
Terahhum cân-ı âlem şol iki gözden akan kana
Hayâl-i yâr her dilde levend olmış gezer Hâlî
Sana vurdukda habs idüp anı arz eyle sultâna
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu'arâsı. Ankara: AKM Yay. 128-30.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Ferit Edgü | d. 24 Şubat 1936 - ö. 22 Temmuz 2024 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ES’AD, Vassâf-zâde Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi | d. 1707-08 - ö. 28 Temmuz 1778 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NASÛHÎ, Abdülhâlik | d. 1836 - ö. 1912 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ferit Edgü | d. 24 Şubat 1936 - ö. 22 Temmuz 2024 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ES’AD, Vassâf-zâde Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi | d. 1707-08 - ö. 28 Temmuz 1778 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NASÛHÎ, Abdülhâlik | d. 1836 - ö. 1912 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ferit Edgü | d. 24 Şubat 1936 - ö. 22 Temmuz 2024 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ES’AD, Vassâf-zâde Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi | d. 1707-08 - ö. 28 Temmuz 1778 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NASÛHÎ, Abdülhâlik | d. 1836 - ö. 1912 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ferit Edgü | d. 24 Şubat 1936 - ö. 22 Temmuz 2024 | Meslek | Görüntüle |
11 | ES’AD, Vassâf-zâde Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi | d. 1707-08 - ö. 28 Temmuz 1778 | Meslek | Görüntüle |
12 | NASÛHÎ, Abdülhâlik | d. 1836 - ö. 1912 | Meslek | Görüntüle |
13 | Ferit Edgü | d. 24 Şubat 1936 - ö. 22 Temmuz 2024 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ES’AD, Vassâf-zâde Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi | d. 1707-08 - ö. 28 Temmuz 1778 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | NASÛHÎ, Abdülhâlik | d. 1836 - ö. 1912 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Ferit Edgü | d. 24 Şubat 1936 - ö. 22 Temmuz 2024 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ES’AD, Vassâf-zâde Şeyhülislam Mehmed Es’ad Efendi | d. 1707-08 - ö. 28 Temmuz 1778 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | NASÛHÎ, Abdülhâlik | d. 1836 - ö. 1912 | Madde Adı | Görüntüle |