Madde Detay
HARÎMÎ, Şehzâde Korkud
(d. 874/1469-70 - ö. 918/1512-13)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Osmanlı hanedanının şiir yazan şehzadelerinden biri olan Şehzâde Korkud, 874/1469-70’te babası II. Bâyezîd’in vali bulunduğu Amasya’da doğdu. İlk tahsilini İstanbul’da dedesi Fâtih Sultân Mehmed’in yanında yaptı. Sultân Mehmed’in 1481’de vefatıyla yeniçeriler ayaklanınca vezir İshak Paşa, Korkud’u tahta geçirdi. 17 gün tahtta görevde kalan şehzade, yeniçerilerin ulufesini artırdı. Şehzâde Cem’e karşı II. Bâyezîd’in tahta geçmesini isteyenlerin duruma hâkim olmasıyla Korkud Amasya’ya döndü. Daha sonra Saruhan ve Manisa valiliklerinde bulundu. Amasya valisi Şehzâde Ahmed’in telkinleri ile Antalya sancağına gönderilerek Hamidili ile Lazkiye sancaklarının zeameti de kendisine bağlandı ve idaresi altındaki alan genişletildi. Şehzâde Ahmed taraftarlarının sayısının gittikçe artması ve babasının da Ahmed’e yakınlık göstermesi üzerine inzivaya çekildi. 915/1509-10’te Mısır’a gitti. Dönüşünde Teke sancağı yeniden kendisine verildi. Sağlığını sebep göstererek Aydın’a gönderilmeyi ve gelirinin artırılmasını istediyse de istekleri kabul edilmedi. Teke sancağında Şiî hareketlerinin artması üzerine ani bir kararla Saruhan sancağına gitti. Daha sonra İstanbul’a geldi. Burada yeniçerilerin desteğiyle tahta geçmek istedi. Ancak, yeniçeriler Şehzâde Selîm’i sultan görmek isteyince Selîm başa geçti. Bunun üzerine Korkud, yeniden Manisa sancağındaki görevine döndü. Korkud’un hâlâ saltanat hırsıyla dolu olduğunu anlayan Selîm, ani bir kararla Manisa sarayını kuşattı. Şehzade kaçmayı başardı. Fakat daha sonra yakalandı ve 918/1512-13’de Eğriboz’da boğdurularak öldürüldü. Şehzâde Korkud’un naşı Bursa’da, Orhan Gazi Türbesi civarına defnedildi. Ebu’l-hayr diye de anılan Korkud’un yalnız Ferahşâd ismindeki kızı hayatta kaldı.
Şehzâde Korkud; zayıf, hassas, sanatkâr ruhlu biriydi. İlmi ve irfanı ile Osmanlı padişahları ve şehzadeleri arasında ayrı bir yere sahipti. Sükûnet içinde yaşamayı severdi. Mûsikîde usta idi. Her çeşit sazı çalardı. İran’dan gelen Zeyne’l-Âbidîn, mûsikîde hocası olmuştur. Kendi icadı olan “Gıdâ-yı rûh” adındaki saz, devrinde müzik ustalarınca beğenilmiştir (İsen 1998: 57). Şeyhü’l-hattâtîn Hamdullâh Efendi’den hat dersleri alan Korkud çok güzel yazı yazardı. Sarayında âlim, şair ve sanatkârları toplayan Korkud, bunlara değerine göre itibar gösterirdi. Âşık Çelebi, Meşâirü’ş-Şu’arâ adlı tezkiresinde Şehzâde Korkud’un bilgin kişiliğini överken Manisa’da oluşturduğu ilim ve sanat muhitinden de söz etmiştir. Şehzadenin çevresinde Gazâlî, Fedâyî, Manisalı Serîrî ve Sevdâyî adlı şairlerin bulunduğunu çeşitli kaynaklardan hareketle söylemek mümkündür. Bu şairlerden, özellikle “Deli Birâder” lakabıyla anılan Gazâlî ve sadık bendelerinden Piyâle Bey çok sevdiği ve yanından ayırmadığı şahıslardı. Bunlarla arasında öylesine kuvvetli bir gönül bağı vardı ki Yavuz Sultân Selîm’den canını kurtarmak için kaçarken kardeşine yalvarmış ve hiç bir şeyde gözü olmadığını belirterek “tek bana Birâder’le Piyâle hem-sohbet olsun kâ’ilem yirüm taht-ı câhdan bedel taht-ı çâh yâ bir kûşe-i hân-kâh olsun” demiştir (Kılıç 2010: 1637). Şehzade, Gazâlî’nin zarafetinden ve sohbetinden hoşlanırdı. Bir gece içki meclisinde onun söylediği söze kırılan Korkud, Gazâlî’nin öldürülmesini emreder. Ancak, şehzadeyi çok iyi tanıyan Gazâlî, kendisini öldürmekle görevli kapıcıbaşına “Bu gece sen beni öldürürsen, ertesi gün şehzade sarhoşken verdiği emirden pişman olup seni de öldürür. Sen beni sakla. Yarın şehzadeye emrini yerine getirdiğini söyle. Eğer fikrinden caymazsa o zaman öldürürsün.” der. Gerçekten de sabahleyin kendine gelen şehzadeye Gazâlî’nin öldürüldüğü söylenince çok öfkelenir. Ancak işin doğrusu anlatılınca sevinir ve kapıcıbaşına ihsanlarda bulunur. Böylece Gazâlî de ölümden kurtulur (Kılıç 2010: 1636-1637). Bu olay Korkud ile Deli Birâder arasındaki münasebetin derecesini göstermesi ve şehzadenin kişiliği hakkında bilgi vermesi açısından önemlidir. Çok sevdiği hamisi şehzadenin katledilmesine oldukça üzülen Gazâlî, bir süre derviş kıyafetinde dolaştıktan sonra Bursa’ya gelmiş ve Geyikli Baba Tekkesi’nde şeyh olmuştur. Birâder’in, şehzadenin mezarının bulunduğu şehre gelerek, bu şekilde ona daha yakın olmak istemesi de muhtemeldir.
Şehzadenin, sarayında muhteşem bir kütüphanesinin olduğu kaynaklarda yazılıdır. Hatta Latîfî Tezkiresi’nde dağı andıran kütüphanesini pek çok deve katarının taşıdığından söz edilmiştir (İsen 1990: 75). Aynı zamanda şair olan Korkud “Harîmî” mahlasıyla şiirler kaleme almıştır. Harem-i Şerif ziyaretine niyet ettiği için bu mahlası alan şehzadenin şiirleri küçük bir divan teşkil edecek kadardır. Şehzâde Korkud’un eserleri şunlardır:
1. Kitâbu fi’t-Tasavvuf: “Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya Kitaplığı, No. 1763”te kayıtlı Arapça, tasavvufî-didaktik nitelikte 262 varaklık bu hacimli eserde Harîmî’nin Dîvânçe’sinde de bulunan birkaç şiiri ile “Hâtemî, Yûnus Emre, Neşet, Abdülkerîm, Şeyh Baba Yûsuf” gibi şairlerin şiirleri mevcuttur. İsmi bazı kaynaklarda Da‘vetu’n-Nefsi’s-Tâliha İla’l-A‘mâli’s-Sâliha bi-Âyâti’z-Zâhire ve'l-Beyyinâti’l-Bâhira olarak da geçen kitap, tâlih (yorgun, fasit) nefisleri, âyetler ve delillerle sâlih amellere davet etmek üzere kaleme alınmıştır.
2. Dîvânçe: Harîmî’nin “52 gazel, 2 beyitlik Arapça bir şiir, 2 Türkçe beyit”inin toplandığı Dîvânçe’nin nüshası “Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Bölümü, Manzum Eserler, No. 104”tedir. Pervâne Bey’in Mecmû’a-i Nezâ’ir ve Edirneli Nazmî’nin Mecma’u’n-Nezâ’ir adlı nazire mecmualarından hareketle Harîmî’nin 29 şiirinin “Şâhidî, Nizâmî, Ahmed Paşa, Hâfî-i Edirnevî, Ahmedî, Necâtî Bey, Cezerî-zâde Kâsım Paşa, Çâkerî Sinân Bey, Şâmî, Şeyhî, Vasfî Çelebi, Mestî, Zülâlî, Sücûdî”nin şiirlerine nazire olduğu tespit edilmiştir. Dîvânçe yayımlanmıştır (Kılıç 1996).
3. Korkudiyye: Sehî Bey (İsen 1998: 57), Şehzâde Korkud’un Korkudiyye isminde bir fetva mecmuasının ismini zikretmiş, fakat muhtevası hakkında bilgi vermemiştir. Latîfî (İsen 1990: 75) ise, Arapça bir fetva kitâbı olduğunu belirtmekle yetinmiştir.
4. Kitâbu Vesîleti’l-Ahbâb: Korkud, kendi hattıyla kaleme aldığı bu eserinde babasına Mısır’a gidiş sebebini açıklamıştır. Metinde, özellikle baba-oğul ilişkisi ile alakalı hadislere yer verilmiştir (Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya Kitaplığı, No. 3529).
5. Şerhu Elfâzi’l-Küfr: Şehzadenin, elfâz-ı küfr ile alakalı yeterli bir kitap bulamaması üzerine kaleme aldığını belirttiği eseridir (Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya Kitaplığı, No. 2289).
6. Kitabu Halli İşkâli’l-Efkâr fî Hilli Emvâli’l-Küffâr: Korkud, bu risalesinde fıkıhta ganimet hukukuna dair bilgiler vermiştir (Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya Kitaplığı, No. 1142).
7. Şerhü'l-Mevâkıf li’l-Cürcânî: Bazı kaynaklarda bu eserin Korkud'a ait olduğu bildirilmekle birlikte içeriğiyle ilgili bilgi verilmemiştir (http://www.e-tarih.org/).
Harîmî, orta seviyede bir şair olup çok sayıda şiir kaleme almamıştır. Şairin gazellerinin ana teması beşerî veya ilâhî aşktır. Şiirlerinde aşktan ve sevgiliden çekilen acı, yalnızlık ve dostun olmayışının verdiği üzüntü konularını işlemiştir. Birçok tasavvufî unsurun bulunduğu, zaman zaman kendini ve sanatını övdüğü mısralar da yazmıştır. Manzumeleri, deyim ve atasözlerinin sıkça kullanılması ile de dikkati çekmektedir. Yer yer ahenkli beyitler kaleme almayı da başaran Harîmî, ahengi özellikle kelime veya harf tekrarlarıyla sağlamıştır.
Kaynakça
Ali Emîrî (1319). Cevâhirü’l-Mülûk. l. Cüz: Mukaddeme. İstanbul.
Ana Britannica (1994). C. 19. “Korkut Çelebi”. İstanbul: Hürriyet Yay. 284.
Atmaca, Emine (hzl.)(2020). Harimî (Şehzade Korkut) Divanı. Konya: Palet Yay.
Banarlı, Nihat Sami (2001). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi. C. l. Ankara: MEB Yay.
Beyatlı, Yahya Kemal (2008). Eski Şiirin Rüzgârıyla. İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti Yay.
Bursalı Mehmed Tâhir (2000). Osmânlı Müellifleri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.
Edirneli Nazmî. Mecma’ü’n-Nezâ’ir. Nuruosmaniye Kütüphanesi. No. 4222.
Furat, Ahmet Hamdi (2010). “Osmanlı Hânedanında Şâfiî Bir Fakîh: Şehzade Korkud (Ganimet Ahkamıyla Alakalı “Kitabu Halli İşkâli’l-Efkâr Fi Hilli Emvali’l-Küffâr” İsimli Eseri Bağlamında)”. Ekev Akademi Dergisi (44): 193-211.
Gökbilgin, Tayyib (1977). “Şehzade Korkut”. İslâm Ansiklopedisi. C. 26. Eskişehir: MEB Yay. 855-860.
Harîmî. Dîvânçe. Fatih-Millet Kütüphanesi. Manzum Eserler. No. 104.
İsen, Mustafa (hzl.) (1990). Latîfî Tezkiresi. Ankara: KB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1998). Sehî Bey Tezkiresi Heşt-Bihişt. Ankara: Akçağ Yay.
Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 203-219.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Müstakîmzâde Süleymân Sa’deddîn (1928). Tuhfe-i Hattâtîn. İstanbul.
Pervâne Bey. Mecmû’a-i Nezâ’ir. Topkapı Sarayı Kütüphanesi. Bağdat Kitaplığı. No. 406.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219121/h/girishc.pdf [erişim tarihi 27.12.13].
Şardağ, Rüştü (1982). Şair Sultanlar. Ankara: Türkiye İş Bankası Yay. 129-132.
Şehzâde Korkud. Kitâbu fi’t-Tasavvuf. Süleymaniye Kütüphanesi. Ayasofya Kitaplığı. No. 1763.
Şemseddin Sâmî (1311). Kâmûsü’l-A’lâm. C. 5. İstanbul. s. 3724.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1981). C. 4. “Harimî”. İstanbul: Dergâh Yay. 121.
Yücebaş, Hilmi (1960). Şair Padişahlar. İstanbul: Ahmed Halid Yaşaroğlu Yay.
Yücel, Yaşar, A. Sevim (1991). Klasik Dönemin Üç Hükümdarı: Fatih-Yavuz-Kanunî. Ankara: TTK Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. FİLİZ KILIÇYayın Tarihi: 05.05.2014Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Perdesüz dimek içün râzını dildâre kopuz
Elin ayagın öpüp yüz süre yalvara kopuz
Geydügi köhne nemed sohbet-i uşşâka gider
Yürür elden ele bî-çâre vü âvâre kopuz
Mutrib alup dizi üstine kulagını burar
Dimesün diye meger sırrını agyâre kopuz
Damagın çatladuban la’line karşu ezilür
Dostlar gör nice âşık dirilür yâre kopuz
Delinüp bagrı anun ney gibi inledügi bu
Ey Harîmî bulamaz derdine bir çâre kopuz
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 211.)
Gazel
Subh-dem yil gibi yilüp azm-i yâr itsem gerek
Yüz süriyü işiginde cân nisâr itsem gerek
Dil saçı sevdâsına tolaşdı çünkim ol mehün
Cân virüp bu kâr u bârı târmâr itsem gerek
Sihr ile câdû gözi cân mülkini idüp harâb
Işkınun bünyâdını ben üstüvâr itsem gerek
Zülfinün câdûsına meyl itdügi şehbâz-ı dil
Ol hümâyı yine ben peşşe şikâr itsem gerek
Ol mehün mihrin alem gibi nişân itmek içün
Sırr-ı ışkını cihâna âşkâr itsem gerek
Bu Harîmî zühd ü takvâya kadem basmak içün
Işk yolında melâmet ihtiyâr itsem gerek
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 212.)
Gazel
Ne fitnedür benün zülfün biri zengî biri Hindû
Ne sihr olur gözün gamzen biri ayyâr biri câdû
Kimün vardur senün gibi cihânda bir dahı dil-ber
Sanavber-kad münevver-had lebi hokka dişi incü
Boyı ar’ar semenber bir melek-manzar hatı anber
Saçı sünbül beni fülfül mu’attar-zülf ü müşkîn-bû
Sa’âdet ahteri togdı başuma dün gice cânâ
Ne tâli’dür bu tâli’ kim tulû’ itdükde sen meh-rû
Harîmî cân virem dirken işigün yasdanup cânâ
Nice gavgâ nice sevdâ getürdi başuma bu hû
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 214.)
Gazel
Işka düşdün ey gönül ney gibi nâlân ol yüri
Zülf-i dil-ber gibi var hâli perîşân ol yüri
Pâdişehlık budur ey dil tâ ölince dil-berün
İtleriyle her gice kûyında mihmân ol yüri
Lutf kıl ey müdde’î tek dâmen-i dildârı ko
Büsbütün dünyâ sana var Mısra sultân ol yüri
Bahr-ı ışka fülk-i ten gark olısardur âkıbet
Âlemi tûfân idüp ey eşk bârân ol yüri
Gerçi kim olmış durur mürşîde izhâr-ı kemâl
Ey Harîmî sen bugün şi’rünle Selmân ol yüri
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 218.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.05.2014Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Perdesüz dimek içün râzını dildâre kopuz
Elin ayagın öpüp yüz süre yalvara kopuz
Geydügi köhne nemed sohbet-i uşşâka gider
Yürür elden ele bî-çâre vü âvâre kopuz
Mutrib alup dizi üstine kulagını burar
Dimesün diye meger sırrını agyâre kopuz
Damagın çatladuban la’line karşu ezilür
Dostlar gör nice âşık dirilür yâre kopuz
Delinüp bagrı anun ney gibi inledügi bu
Ey Harîmî bulamaz derdine bir çâre kopuz
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 211.)
Gazel
Subh-dem yil gibi yilüp azm-i yâr itsem gerek
Yüz süriyü işiginde cân nisâr itsem gerek
Dil saçı sevdâsına tolaşdı çünkim ol mehün
Cân virüp bu kâr u bârı târmâr itsem gerek
Sihr ile câdû gözi cân mülkini idüp harâb
Işkınun bünyâdını ben üstüvâr itsem gerek
Zülfinün câdûsına meyl itdügi şehbâz-ı dil
Ol hümâyı yine ben peşşe şikâr itsem gerek
Ol mehün mihrin alem gibi nişân itmek içün
Sırr-ı ışkını cihâna âşkâr itsem gerek
Bu Harîmî zühd ü takvâya kadem basmak içün
Işk yolında melâmet ihtiyâr itsem gerek
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 212.)
Gazel
Ne fitnedür benün zülfün biri zengî biri Hindû
Ne sihr olur gözün gamzen biri ayyâr biri câdû
Kimün vardur senün gibi cihânda bir dahı dil-ber
Sanavber-kad münevver-had lebi hokka dişi incü
Boyı ar’ar semenber bir melek-manzar hatı anber
Saçı sünbül beni fülfül mu’attar-zülf ü müşkîn-bû
Sa’âdet ahteri togdı başuma dün gice cânâ
Ne tâli’dür bu tâli’ kim tulû’ itdükde sen meh-rû
Harîmî cân virem dirken işigün yasdanup cânâ
Nice gavgâ nice sevdâ getürdi başuma bu hû
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 214.)
Gazel
Işka düşdün ey gönül ney gibi nâlân ol yüri
Zülf-i dil-ber gibi var hâli perîşân ol yüri
Pâdişehlık budur ey dil tâ ölince dil-berün
İtleriyle her gice kûyında mihmân ol yüri
Lutf kıl ey müdde’î tek dâmen-i dildârı ko
Büsbütün dünyâ sana var Mısra sultân ol yüri
Bahr-ı ışka fülk-i ten gark olısardur âkıbet
Âlemi tûfân idüp ey eşk bârân ol yüri
Gerçi kim olmış durur mürşîde izhâr-ı kemâl
Ey Harîmî sen bugün şi’rünle Selmân ol yüri
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 218.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Perdesüz dimek içün râzını dildâre kopuz
Elin ayagın öpüp yüz süre yalvara kopuz
Geydügi köhne nemed sohbet-i uşşâka gider
Yürür elden ele bî-çâre vü âvâre kopuz
Mutrib alup dizi üstine kulagını burar
Dimesün diye meger sırrını agyâre kopuz
Damagın çatladuban la’line karşu ezilür
Dostlar gör nice âşık dirilür yâre kopuz
Delinüp bagrı anun ney gibi inledügi bu
Ey Harîmî bulamaz derdine bir çâre kopuz
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 211.)
Gazel
Subh-dem yil gibi yilüp azm-i yâr itsem gerek
Yüz süriyü işiginde cân nisâr itsem gerek
Dil saçı sevdâsına tolaşdı çünkim ol mehün
Cân virüp bu kâr u bârı târmâr itsem gerek
Sihr ile câdû gözi cân mülkini idüp harâb
Işkınun bünyâdını ben üstüvâr itsem gerek
Zülfinün câdûsına meyl itdügi şehbâz-ı dil
Ol hümâyı yine ben peşşe şikâr itsem gerek
Ol mehün mihrin alem gibi nişân itmek içün
Sırr-ı ışkını cihâna âşkâr itsem gerek
Bu Harîmî zühd ü takvâya kadem basmak içün
Işk yolında melâmet ihtiyâr itsem gerek
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 212.)
Gazel
Ne fitnedür benün zülfün biri zengî biri Hindû
Ne sihr olur gözün gamzen biri ayyâr biri câdû
Kimün vardur senün gibi cihânda bir dahı dil-ber
Sanavber-kad münevver-had lebi hokka dişi incü
Boyı ar’ar semenber bir melek-manzar hatı anber
Saçı sünbül beni fülfül mu’attar-zülf ü müşkîn-bû
Sa’âdet ahteri togdı başuma dün gice cânâ
Ne tâli’dür bu tâli’ kim tulû’ itdükde sen meh-rû
Harîmî cân virem dirken işigün yasdanup cânâ
Nice gavgâ nice sevdâ getürdi başuma bu hû
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 214.)
Gazel
Işka düşdün ey gönül ney gibi nâlân ol yüri
Zülf-i dil-ber gibi var hâli perîşân ol yüri
Pâdişehlık budur ey dil tâ ölince dil-berün
İtleriyle her gice kûyında mihmân ol yüri
Lutf kıl ey müdde’î tek dâmen-i dildârı ko
Büsbütün dünyâ sana var Mısra sultân ol yüri
Bahr-ı ışka fülk-i ten gark olısardur âkıbet
Âlemi tûfân idüp ey eşk bârân ol yüri
Gerçi kim olmış durur mürşîde izhâr-ı kemâl
Ey Harîmî sen bugün şi’rünle Selmân ol yüri
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 218.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Perdesüz dimek içün râzını dildâre kopuz
Elin ayagın öpüp yüz süre yalvara kopuz
Geydügi köhne nemed sohbet-i uşşâka gider
Yürür elden ele bî-çâre vü âvâre kopuz
Mutrib alup dizi üstine kulagını burar
Dimesün diye meger sırrını agyâre kopuz
Damagın çatladuban la’line karşu ezilür
Dostlar gör nice âşık dirilür yâre kopuz
Delinüp bagrı anun ney gibi inledügi bu
Ey Harîmî bulamaz derdine bir çâre kopuz
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 211.)
Gazel
Subh-dem yil gibi yilüp azm-i yâr itsem gerek
Yüz süriyü işiginde cân nisâr itsem gerek
Dil saçı sevdâsına tolaşdı çünkim ol mehün
Cân virüp bu kâr u bârı târmâr itsem gerek
Sihr ile câdû gözi cân mülkini idüp harâb
Işkınun bünyâdını ben üstüvâr itsem gerek
Zülfinün câdûsına meyl itdügi şehbâz-ı dil
Ol hümâyı yine ben peşşe şikâr itsem gerek
Ol mehün mihrin alem gibi nişân itmek içün
Sırr-ı ışkını cihâna âşkâr itsem gerek
Bu Harîmî zühd ü takvâya kadem basmak içün
Işk yolında melâmet ihtiyâr itsem gerek
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 212.)
Gazel
Ne fitnedür benün zülfün biri zengî biri Hindû
Ne sihr olur gözün gamzen biri ayyâr biri câdû
Kimün vardur senün gibi cihânda bir dahı dil-ber
Sanavber-kad münevver-had lebi hokka dişi incü
Boyı ar’ar semenber bir melek-manzar hatı anber
Saçı sünbül beni fülfül mu’attar-zülf ü müşkîn-bû
Sa’âdet ahteri togdı başuma dün gice cânâ
Ne tâli’dür bu tâli’ kim tulû’ itdükde sen meh-rû
Harîmî cân virem dirken işigün yasdanup cânâ
Nice gavgâ nice sevdâ getürdi başuma bu hû
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 214.)
Gazel
Işka düşdün ey gönül ney gibi nâlân ol yüri
Zülf-i dil-ber gibi var hâli perîşân ol yüri
Pâdişehlık budur ey dil tâ ölince dil-berün
İtleriyle her gice kûyında mihmân ol yüri
Lutf kıl ey müdde’î tek dâmen-i dildârı ko
Büsbütün dünyâ sana var Mısra sultân ol yüri
Bahr-ı ışka fülk-i ten gark olısardur âkıbet
Âlemi tûfân idüp ey eşk bârân ol yüri
Gerçi kim olmış durur mürşîde izhâr-ı kemâl
Ey Harîmî sen bugün şi’rünle Selmân ol yüri
(Kılıç, Filiz (1996). “Osmanlı Hanedanında Bir Şair: Şehzade Korkut”. Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2): 218.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Osman Bolulu | d. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Fatma Tavukçuoğlu | d. 1959 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | IYDÎ-ZÂDE, ÂTIF, Ahmed Âtıf Efendi | d. ? - ö. 1713 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Osman Bolulu | d. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Fatma Tavukçuoğlu | d. 1959 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | IYDÎ-ZÂDE, ÂTIF, Ahmed Âtıf Efendi | d. ? - ö. 1713 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Osman Bolulu | d. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Fatma Tavukçuoğlu | d. 1959 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | IYDÎ-ZÂDE, ÂTIF, Ahmed Âtıf Efendi | d. ? - ö. 1713 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Osman Bolulu | d. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017 | Meslek | Görüntüle |
11 | Fatma Tavukçuoğlu | d. 1959 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | IYDÎ-ZÂDE, ÂTIF, Ahmed Âtıf Efendi | d. ? - ö. 1713 | Meslek | Görüntüle |
13 | Osman Bolulu | d. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Fatma Tavukçuoğlu | d. 1959 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | IYDÎ-ZÂDE, ÂTIF, Ahmed Âtıf Efendi | d. ? - ö. 1713 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Osman Bolulu | d. 1929 - ö. 2 Ağustos 2017 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Fatma Tavukçuoğlu | d. 1959 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | IYDÎ-ZÂDE, ÂTIF, Ahmed Âtıf Efendi | d. ? - ö. 1713 | Madde Adı | Görüntüle |