Madde Detay
HIZRÎ, Hızır Bey, Hızır Çelebi
(d. ?/? - ö. 863/1458-59)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Osmanlı Devleti’nin önemli ulemalarından Hızır Bey, Nasreddîn Hoca’nın torunu ve Sivrihisar kadısı Mollâ Celâleddîn’in oğludur. Hayatı hakkında ayrıntılı bilgiler veren Şakâik’a göre ilk öğrenimini babasından almış, daha sonra Mevlânâ Yegân Hazretleri’nden aklî ve naklî ilimlerle devrin diğer ilimlerini öğrenerek Sivrihisar’da müderris olmuştur. Sultân Mehmed Han saltanatının ilk yıllarında Arap ülkelerinden âlim bir zat gelmiş, padişahın meclisinde Anadolu âlimleri ile mübahaseye girişmiş, âlimin sorularına Anadolu fazılları cevap verememiştir. Sultân Mehmed Han, ülkesindeki ulemanın durumuna çok üzülmüş, asrın ulemasından bu soruların cevabını bilen var mıdır diye araştırınca Sivrihisar Medresesi’ndeki müderris Hızır Bey bulunarak Arap âlimle bir araya getirilmiştir. Sözü geçen zat, karşısındaki genç ve sipahî görünümlü Hızır Bey’i küçük görüp alaylı bir şekilde gülümsemiş, ancak Hızır Bey, sorduğu sorularla âlimi aciz bırakmıştır. Duruma çok memnun olan padişah da Hızır Bey’i takdir etmiş ve mükâfat olarak ona Bursa’da Sultân Medresesi’ni ihsan etmiştir. Bu medresede vaktini ilim ve ibadetle geçiren Hızır Bey; bir yandan da Kestellî, Alî Arabî, Hayâlî, Hâce-zâde gibi devrin fazıllarına hocalık yapmıştır. Sultân Mehmed Han, İstanbul’u fethettiğinde Hızır Bey’i kadılığa getirmiştir. İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey, bu görevini sürdürürken 863/1458-59’te ölmüş ve Şeyh Vefâ yakınında Necâtî’nin yattığı tekkeye gömülmüştür (Özcan 1989: 111-113). “Lâ zâle ʻaleyhi’r-rahmetü” vefatına tarihtir (Ekinci 2013: 229). Hızır Bey, hocası Mevlânâ Yegân’ın kızı ile evlenmiştir. Vefeyât-ı Ayvansarâyî’de belirtildiğine göre Hızır Bey’in “Sinân Paşa, Ahmed Paşa ve Yakûb Paşa” olmak üzere üç oğlu vardır (Ekinci 2013: 229). Oğullarından Sinân Paşa, devrin önemli âlimleri arasına girmiş, Fâtih döneminde vezir olmuş ve daha sonra Şeyh Vefâ’nın müritleri arasına katılmıştır (İsen 1999: 400). Sicill-i Osmânî’de diğer oğullarının da vezirlik yaptığına değinilmiştir (Akbayır 1996: 668).
Asrın uleması arasında “hüsn-i hâl” ile tanınan Hızır Bey’in anlama yeteneği hızlı, zekâsı keskin ve ezber kabiliyeti yüksekti. İlminin genişliği ve boyunun kısalığı nedeniyle kendisine “ilim dağarcığı” lakabı takılmıştır (Özcan 1989: 113). Nitekim tarih ve tercüme-i hâl kitaplarında Osmanlı âlimleri arasında Mollâ Fenârî’den sonra onun kadar derin bilgi sahibi kimsenin bulunmadığı belirtilmiştir (Kutlu yty: 33). Kaynaklarda Hızır Bey’e ait herhangi bir eserden söz edilmemiş, sadece Arapça, Farsça ve Türkçe şiirler yazdığına değinilmiştir. Hızır Bey, İslam akidesiyle ilgili bir “kasîde-i nûniyye” yazmış, bu kaside Hayâlî tarafından şerh edilmiştir. Müstezad şeklinde yazdığı Farsça bir “tövbe kasîdesi” ve diğer bir “kasîde-i nûniyye”si vardır (Özcan 1989: 113). Sehî Bey (İsen 1998: 92); Hızrî’nin gazellerinin güzel, beyitlerinin eşsiz, nazmının akıcı ve üslubunun nefis bulduğunu belirtmiş; Esrâr Dede (Genç 2000: 147), şiir ve inşasını “ser-çeşme-i âb-ı hayât-ı ma’nâ” (mana abıhayatının kaynağı) ibaresiyle nitelemiştir. Kınalı-zâde’ye (Kutluk 1989: 341-342) göreyse o, “fenn-i inşâ vü imlâda sâhib-i yed-i beyzâ” (inşa ve imla ilminde yed-i beyzâ sahibi)’dır.
Kaynakça
Ahmed Rif’at (1299). Lugat-ı Târihiyye ve Coğrâfiyye. C. 3. İstanbul.
Akbayır, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmânî. C. 2. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Vefeyât-ı Ayvansarâyî. İstanbul: Buhara Yay.
Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1998). Sehî Bey Tezkiresi - Heşt-Behişt. Ankara: Akçağ Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kutlu, Şemseddin (hzl.) (yty.). Eslâf, Faik Reşat. İstanbul: Tercüman 1001 Temel Eser.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. I. Ankara: TTK Yay.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şakâik-ı Nu’mâniyye ve Zeyilleri. C. 1. İstanbul: Çağrı Yay.
Sungurhan, Aysun (1994). Beyânî Tezkiresi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Şemseddîn Sâmî (1308). Kâmusu’l-Alâm. C. 3. İstanbul.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HİCLâL DEMİRYayın Tarihi: 29.10.2014Güncelleme Tarihi: 04.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kıl lâle sohbetini ki çâgındadur dahi
Var gül müsâfirine ki bâgındadur dahi
Gül leşkeri haberlerini lâleden işit
Kim şimdi geldi tozı ayagındadur dahi
Virmiş sabâ benefşeye peygâm-ı zülf-i yâr
Ol izzetün hevâsı damâgındadur dahi
Ey bülbül âh-ı serd ile bâd-ı hazân gibi
Gül goncesine degme budâgındadur dahi
Âb-ı hayât-ı hüsnini zulmât kapladı
Hızrî henüz yâr sürâgındadur dahi
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay. 148-149.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 29.10.2014Güncelleme Tarihi: 04.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kıl lâle sohbetini ki çâgındadur dahi
Var gül müsâfirine ki bâgındadur dahi
Gül leşkeri haberlerini lâleden işit
Kim şimdi geldi tozı ayagındadur dahi
Virmiş sabâ benefşeye peygâm-ı zülf-i yâr
Ol izzetün hevâsı damâgındadur dahi
Ey bülbül âh-ı serd ile bâd-ı hazân gibi
Gül goncesine degme budâgındadur dahi
Âb-ı hayât-ı hüsnini zulmât kapladı
Hızrî henüz yâr sürâgındadur dahi
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay. 148-149.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 04.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kıl lâle sohbetini ki çâgındadur dahi
Var gül müsâfirine ki bâgındadur dahi
Gül leşkeri haberlerini lâleden işit
Kim şimdi geldi tozı ayagındadur dahi
Virmiş sabâ benefşeye peygâm-ı zülf-i yâr
Ol izzetün hevâsı damâgındadur dahi
Ey bülbül âh-ı serd ile bâd-ı hazân gibi
Gül goncesine degme budâgındadur dahi
Âb-ı hayât-ı hüsnini zulmât kapladı
Hızrî henüz yâr sürâgındadur dahi
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay. 148-149.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Kıl lâle sohbetini ki çâgındadur dahi
Var gül müsâfirine ki bâgındadur dahi
Gül leşkeri haberlerini lâleden işit
Kim şimdi geldi tozı ayagındadur dahi
Virmiş sabâ benefşeye peygâm-ı zülf-i yâr
Ol izzetün hevâsı damâgındadur dahi
Ey bülbül âh-ı serd ile bâd-ı hazân gibi
Gül goncesine degme budâgındadur dahi
Âb-ı hayât-ı hüsnini zulmât kapladı
Hızrî henüz yâr sürâgındadur dahi
(Genç, İlhan (hzl.) (2000). Esrar Dede, Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: AKM Yay. 148-149.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | BİRGÜL, Birgül Kapaklıkaya | d. 1971 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HAYDAR, Haydar Çelebi, Haydar-ı Cem | d. ? - ö. 1495\'ten sonra? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MEVLÂNÂ SÂFÎ | d. - - ö. - | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | BİRGÜL, Birgül Kapaklıkaya | d. 1971 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HAYDAR, Haydar Çelebi, Haydar-ı Cem | d. ? - ö. 1495\'ten sonra? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MEVLÂNÂ SÂFÎ | d. - - ö. - | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | BİRGÜL, Birgül Kapaklıkaya | d. 1971 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HAYDAR, Haydar Çelebi, Haydar-ı Cem | d. ? - ö. 1495\'ten sonra? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MEVLÂNÂ SÂFÎ | d. - - ö. - | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | BİRGÜL, Birgül Kapaklıkaya | d. 1971 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | HAYDAR, Haydar Çelebi, Haydar-ı Cem | d. ? - ö. 1495\'ten sonra? | Meslek | Görüntüle |
12 | MEVLÂNÂ SÂFÎ | d. - - ö. - | Meslek | Görüntüle |
13 | BİRGÜL, Birgül Kapaklıkaya | d. 1971 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HAYDAR, Haydar Çelebi, Haydar-ı Cem | d. ? - ö. 1495\'ten sonra? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | MEVLÂNÂ SÂFÎ | d. - - ö. - | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | BİRGÜL, Birgül Kapaklıkaya | d. 1971 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HAYDAR, Haydar Çelebi, Haydar-ı Cem | d. ? - ö. 1495\'ten sonra? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | MEVLÂNÂ SÂFÎ | d. - - ö. - | Madde Adı | Görüntüle |