Madde Detay
İSHÂK ÇELEBİ
(d. -/- - ö. 944/1538)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Osmanlı Rumelisi’nin en önemli kültür merkezlerinden biri olan Üsküp'te doğdu. Üsküp, fethi izleyen yıllarda önce bir siyasi merkez, ardından da bir bilim ve kültür merkezi olarak dikkat çekti. Özellikle İshak Çelebi’nin yaşadığı 16. yüzyılda yetiştirdiği önemli sayıdaki bilim adamı ve sanatçı ile bölgesel merkez olarak öne çıktı. Çelebi, kılıç yapmakla geçimini sağlayan İbrahim adlı birinin oğludur. Üsküp'te başladığı öğrenimini İstanbul'da tamamlayıp Kara Bâlî'den mezun oldu. İstanbul'da Atik Ali Paşa Medresesi müderrisliğine getirildi. Ardından Edirne, Serez ve Üsküp’te müderrislik yaptı. 933/1526'da Edirne'deki Dârulhadis Medresesi'ne ve 935/1528'de yine Edirne'deki Üç Şerefeli Medresesi'ne tayin edildi. 937/1530-31'de Sahn Medresesine müderris oldu. Şam'da da kadılık yaptı. Bir ara Halep'te Yavuz Sultan Selim'in musahibi olarak seçildi ise de bu görevde kalamadı. Şam'da öldü. Ölümü Riyâzî ve Faizî'de 944/1538; Hasan Çelebi'de ise yanlış olarak 949/1541-42 diye gösterilmiştir. Hayatında sıra dışı pek çok olaya tanıklık edilen İshak Çelebi, kendi vefatına düşürdüğü şu tarihle de dikkat çeker:
Gelicek hâlet-i nez'e didi târîhini İshâk
Yöneldüm cânib-i Hakk'a başıaçık yalın ayak
Rumeli şairleri serbest, hep yükseklerde gezen ve kayıt tanımayan, aldırmaz rindane tavırları, samimi ve derinliği olan mistik arka plana sahip hür bir derviş duyarlılığını dile getiren şiirleri, gündelik dile daha çok yaslanmış ifadeleri ile klasik şiirin özellikle medrese çıkışlı temsilcilerinin ağır bastığı İstanbul merkezli örneklerinden ayrılırlar. Sözü edilen bu şiirlerin mistik tarafını daha çok Hayalî, Hayretî Usûlî gibi Vardar Yeniceli şairler temsil ederken bölgedeki hedonist, laübali, aldırmaz ve rindane tavrın en önemli ismi İshak Çelebidir. Ama her iki gurupta da ortak özellik, bu duyguların içtenlik, yalınlık ve coşku ile dile getirilmiş olmasıdır.
İshak Çelebi, devrinin büyük bilginlerinden ve önde gelen şairlerinden biri olmasına karşın kaynaklar, mevkiine yakışmayacak hafifliklerini de özellikle belirtirler. Bu kaynaklarca laubalilik, argoya gündelik hayatında ve esprilerinde çokça yer vermesi ve şaraba aşırı düşkünlükle suçlanır. Hoş sohbet, zeki, şakacı yönüyle meclislerin aranan adamı olur ama bu özellikleri ile tercih edildiği padişah musahipliğinden yine bu sınır koyamayan tavrı yüzünden uzaklaştırılır.
Âşık Çelebi, İshak Çelebi’nin şiirlerinde özellikle âşıkla sevgili arasında geçenleri konu edindiğini ve bu sebeple şiirlerinin eğlence meclislerinde sanatçılar tarafından okunduğu söyler. Hatta davet edildiği bir düğünde, sade bir dille yazdığı gazellerinin okunduğunu görünce, "acaba bizim gazellerimiz olmasa bunlar ne okurdu" der. Oraya davet edilen zamanın bilginlerinden Şâh Kasım, gazellerinin dilini çok sade bulup alay etmek için "acaba onlar olmasaydı sizin gazelleri kim okurdu" diye küçümseyici bir eda ile cevap verir.
Divanı ve Selim-nâmesi vardır. Yavuz Sultan Selim hakkında yazdığı Selim-nâmesi başta Hoca Sadettin Efendi olmak üzere Osmanlı tarihçileri tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. Divanı yayınlanmıştır (Üsküplü İshâk Çelebi, Divan Tenkitli Basım, Hazırlayan: Mehmed Çavuşoğlu-M. Ali Tanyeri, Mimar Sinan Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Yay., İstanbul 1990.)
Bu divanda 15 kaside, 6 musammat, 1 Bursa şehrengizi, 1 Üsküp Şehrengizi, 342 gazel, 12 adet kıt’a ve tarih, 1 Arapça, 10 Farsça şiir yer almaktadır.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.
Çavuşoğlu, Mehmed ve Ali Tanyeri (hzl.) (1990). Üsküblü İshâk Çelebi, Divan. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay.
Çavuşoğlu, Mehmed (1976). "Meşâirü'ş-Şuarâ'dan İshâk Çelebi". Diriliş 18 (Şubat): 212-217.
Çeltik, Halil (2008). Divan Sahibi Rumeli Şairlerinin Şiir Dünyası. Ankara: MEB Yay.
Erdem, Sadık (1994). "İshâk Çelebi'nin Hayatı-Şahsiyeti ve Eserleri" Türk Dünyası Araştırmaları. 91 (Ağustos): 99.
İsen, Mustafa (1997). "Balkanlar'da Osmanlı Dönemi Türk Edebiyatı". Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi. C. 7. Ankara: KB Yay.
İsen, Mustafa (1997). "Balkanlar'da Türk Edebiyatı". Ötelerden Bir Ses - Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler. Ankara: Akçağ Yay.
İsen, Mustafa (1997). "Kültür Tarihimizde Üsküp ve Üsküplü Divan Şairleri". Ötelerden Bir Ses – Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler. Ankara: Akçağ Yay.
İsen, Mustafa (1998). "Akıncılığın Türk Kültür ve Edebiyatına Katkıları". Türkiye Günlüğü. 49 (Ocak-Şubat).
“İshak Çelebi”. TDEA. C. IV. İstanbul: Dergah Yay. 410.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Parmaksızoğlu, İsmet (1953). "Üsküplü İshâk Çelebi ve Selim-nâmesi". İstanbul Ü. Edebiyat Fak. Tarih Dergisi III (5-6): 123-134.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Tatçı, Mustafa (hzl.) (2003). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri I-II-III. Ankara: Bizim Büro Yay.
Yaltkaya, Şerafettin ve Kilisli Rıfat Bilge (hzl.) (1971). Kâtip Çelebi, Keşf-el-Zunûn. İstanbul: MEB Yay.
Yıldırım, Ali (1994). "On Altıncı Yüzyıl Türk Edebiyatında Edebî Bakımdan İshâk Çelebi'nin Yeri ve Önemi". Fırat Ü. Sosyal Bilimler Dergisi. (1-2): 280-88.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. TUBA DURMUŞYayın Tarihi: 18.11.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel 1
Gün gibi arz-ı cemâl itmez isen bize sabâh
Ey güneş yüzlü senünle ne selâm u ne sabâh
Gam kilidi açılur sâgar ile ey sâkî
Kutlu kapular açılsun elüme sun miftâh
N'eylerüz şemsi ruhun zav'ı bize kâfîdür
Rûz-ı rûşen olıcak anda ne hâcet mısbâh
Ortaya aldı beni tîrün iki yanumdan
Ey hümâ sâye bana olmag içün iki cenâh
Feth-i bâb ola gibi gamzesi sînem gözler
Hele İshak hele gel diyelüm yâ Fettâh
Gazel 2
Seyre gelsen gülşenün her gûşesi seyrân olur
Açılur güller ferahdan goncalar handân olur
Nice hüsn olur bunı kim gördi kim işitdi kim
Her gören sermest olur her işiden hayrân olur
Dest-i ışkından çeküp cân nakdin almakdur hüner
Yohsa her mahbûba dil virmek kişi âsân olur
Tende cânum bir belâ oldı halâsa çâre yok
Ger olursa yine derd-i ışkdan dermân olur
Bir vefâ ehli güzel sevsem acebdür tâli'üm
sevdügüm günden hemân bir âfet-i devrân olur
Ey kemân-ebrû inen 'uşşâkdan incinme kim
Sag olurlarsa kamusı yoluna kurbân olur
Gazel 3
Zuhûr-ı pertev-i hüsnün begâyet mihre gâlibdür
Anunçün her güneş yüzlü güzeller sana tâlibdür
Gözüm izün tozın gönlüm kapun derbânlıgın ister
Biri beglik hevâsında biri iksîre tâlibdür
Bu dünyâ acısın def' itmege bir hem-dem istersen
Gam-ı dilber gibi olmaz inen tatlu musâhibdür
Kişi mahbûba cân virmek 'acebdür dirsin ey sôfi
Sevüp can virmemek görsen 'acâyibden 'acâyibdür
Güzeller sohbetidür ortaya geldi yine âşık
Ne buyurdun begüm bagçe suvarmaga münâsibdür
Mey ü mahbûba virdi varını gönlüm velî cânın
Nigârâ sen perî-ruhsâra saklar bahş-ı gâyibdür
Günâha girme hâşâ engel olmaz sohbete İshâk
Leb öpmekden kaçar sanma hemân kucmaga tâyibdür
Gazel 4
Bu çeşmüm çeşmesârınun 'aceb hûnîn akar yaşı
Meger var ise ol 'aynun ciğer dagındadur başı
Mezârum ravza-i cennet civârı ola öldükde
Dikilse başum üstine nigarun işigi taşı
Müjen tîri firâkından cigerde kan yudar zahmum
Nelerden ayru düşmişdür görün ol onmaduk başı
Şarâb-ı nâb ile sâkî götür gel sıklet-i 'aklı
Gerekmez hey ma'âzallah aramuzda bizüm nâşî
Anadan böyle togmışdur gam-ı Şîrîn ile Ferhâd
Severse n'ola cândan yeg kişi süd bir karındaşı
Ko sôfî zühd ü takvâyı lebiyle ruhların söyle
Mey ü mahbûba mâyildür cihânun rind-i kallâşı
Kemâl-i lutf-ı tab'unla senün nazmun gören İshak
Hemân bî-ihtiyâr eyler sana tahsîn ü sâbâşı
(Çavuşoğlu, Mehmed ve Ali Tanyeri (hzl.) (1990). Üsküblü İshâk Çelebi, Divan. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.11.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel 1
Gün gibi arz-ı cemâl itmez isen bize sabâh
Ey güneş yüzlü senünle ne selâm u ne sabâh
Gam kilidi açılur sâgar ile ey sâkî
Kutlu kapular açılsun elüme sun miftâh
N'eylerüz şemsi ruhun zav'ı bize kâfîdür
Rûz-ı rûşen olıcak anda ne hâcet mısbâh
Ortaya aldı beni tîrün iki yanumdan
Ey hümâ sâye bana olmag içün iki cenâh
Feth-i bâb ola gibi gamzesi sînem gözler
Hele İshak hele gel diyelüm yâ Fettâh
Gazel 2
Seyre gelsen gülşenün her gûşesi seyrân olur
Açılur güller ferahdan goncalar handân olur
Nice hüsn olur bunı kim gördi kim işitdi kim
Her gören sermest olur her işiden hayrân olur
Dest-i ışkından çeküp cân nakdin almakdur hüner
Yohsa her mahbûba dil virmek kişi âsân olur
Tende cânum bir belâ oldı halâsa çâre yok
Ger olursa yine derd-i ışkdan dermân olur
Bir vefâ ehli güzel sevsem acebdür tâli'üm
sevdügüm günden hemân bir âfet-i devrân olur
Ey kemân-ebrû inen 'uşşâkdan incinme kim
Sag olurlarsa kamusı yoluna kurbân olur
Gazel 3
Zuhûr-ı pertev-i hüsnün begâyet mihre gâlibdür
Anunçün her güneş yüzlü güzeller sana tâlibdür
Gözüm izün tozın gönlüm kapun derbânlıgın ister
Biri beglik hevâsında biri iksîre tâlibdür
Bu dünyâ acısın def' itmege bir hem-dem istersen
Gam-ı dilber gibi olmaz inen tatlu musâhibdür
Kişi mahbûba cân virmek 'acebdür dirsin ey sôfi
Sevüp can virmemek görsen 'acâyibden 'acâyibdür
Güzeller sohbetidür ortaya geldi yine âşık
Ne buyurdun begüm bagçe suvarmaga münâsibdür
Mey ü mahbûba virdi varını gönlüm velî cânın
Nigârâ sen perî-ruhsâra saklar bahş-ı gâyibdür
Günâha girme hâşâ engel olmaz sohbete İshâk
Leb öpmekden kaçar sanma hemân kucmaga tâyibdür
Gazel 4
Bu çeşmüm çeşmesârınun 'aceb hûnîn akar yaşı
Meger var ise ol 'aynun ciğer dagındadur başı
Mezârum ravza-i cennet civârı ola öldükde
Dikilse başum üstine nigarun işigi taşı
Müjen tîri firâkından cigerde kan yudar zahmum
Nelerden ayru düşmişdür görün ol onmaduk başı
Şarâb-ı nâb ile sâkî götür gel sıklet-i 'aklı
Gerekmez hey ma'âzallah aramuzda bizüm nâşî
Anadan böyle togmışdur gam-ı Şîrîn ile Ferhâd
Severse n'ola cândan yeg kişi süd bir karındaşı
Ko sôfî zühd ü takvâyı lebiyle ruhların söyle
Mey ü mahbûba mâyildür cihânun rind-i kallâşı
Kemâl-i lutf-ı tab'unla senün nazmun gören İshak
Hemân bî-ihtiyâr eyler sana tahsîn ü sâbâşı
(Çavuşoğlu, Mehmed ve Ali Tanyeri (hzl.) (1990). Üsküblü İshâk Çelebi, Divan. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel 1
Gün gibi arz-ı cemâl itmez isen bize sabâh
Ey güneş yüzlü senünle ne selâm u ne sabâh
Gam kilidi açılur sâgar ile ey sâkî
Kutlu kapular açılsun elüme sun miftâh
N'eylerüz şemsi ruhun zav'ı bize kâfîdür
Rûz-ı rûşen olıcak anda ne hâcet mısbâh
Ortaya aldı beni tîrün iki yanumdan
Ey hümâ sâye bana olmag içün iki cenâh
Feth-i bâb ola gibi gamzesi sînem gözler
Hele İshak hele gel diyelüm yâ Fettâh
Gazel 2
Seyre gelsen gülşenün her gûşesi seyrân olur
Açılur güller ferahdan goncalar handân olur
Nice hüsn olur bunı kim gördi kim işitdi kim
Her gören sermest olur her işiden hayrân olur
Dest-i ışkından çeküp cân nakdin almakdur hüner
Yohsa her mahbûba dil virmek kişi âsân olur
Tende cânum bir belâ oldı halâsa çâre yok
Ger olursa yine derd-i ışkdan dermân olur
Bir vefâ ehli güzel sevsem acebdür tâli'üm
sevdügüm günden hemân bir âfet-i devrân olur
Ey kemân-ebrû inen 'uşşâkdan incinme kim
Sag olurlarsa kamusı yoluna kurbân olur
Gazel 3
Zuhûr-ı pertev-i hüsnün begâyet mihre gâlibdür
Anunçün her güneş yüzlü güzeller sana tâlibdür
Gözüm izün tozın gönlüm kapun derbânlıgın ister
Biri beglik hevâsında biri iksîre tâlibdür
Bu dünyâ acısın def' itmege bir hem-dem istersen
Gam-ı dilber gibi olmaz inen tatlu musâhibdür
Kişi mahbûba cân virmek 'acebdür dirsin ey sôfi
Sevüp can virmemek görsen 'acâyibden 'acâyibdür
Güzeller sohbetidür ortaya geldi yine âşık
Ne buyurdun begüm bagçe suvarmaga münâsibdür
Mey ü mahbûba virdi varını gönlüm velî cânın
Nigârâ sen perî-ruhsâra saklar bahş-ı gâyibdür
Günâha girme hâşâ engel olmaz sohbete İshâk
Leb öpmekden kaçar sanma hemân kucmaga tâyibdür
Gazel 4
Bu çeşmüm çeşmesârınun 'aceb hûnîn akar yaşı
Meger var ise ol 'aynun ciğer dagındadur başı
Mezârum ravza-i cennet civârı ola öldükde
Dikilse başum üstine nigarun işigi taşı
Müjen tîri firâkından cigerde kan yudar zahmum
Nelerden ayru düşmişdür görün ol onmaduk başı
Şarâb-ı nâb ile sâkî götür gel sıklet-i 'aklı
Gerekmez hey ma'âzallah aramuzda bizüm nâşî
Anadan böyle togmışdur gam-ı Şîrîn ile Ferhâd
Severse n'ola cândan yeg kişi süd bir karındaşı
Ko sôfî zühd ü takvâyı lebiyle ruhların söyle
Mey ü mahbûba mâyildür cihânun rind-i kallâşı
Kemâl-i lutf-ı tab'unla senün nazmun gören İshak
Hemân bî-ihtiyâr eyler sana tahsîn ü sâbâşı
(Çavuşoğlu, Mehmed ve Ali Tanyeri (hzl.) (1990). Üsküblü İshâk Çelebi, Divan. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel 1
Gün gibi arz-ı cemâl itmez isen bize sabâh
Ey güneş yüzlü senünle ne selâm u ne sabâh
Gam kilidi açılur sâgar ile ey sâkî
Kutlu kapular açılsun elüme sun miftâh
N'eylerüz şemsi ruhun zav'ı bize kâfîdür
Rûz-ı rûşen olıcak anda ne hâcet mısbâh
Ortaya aldı beni tîrün iki yanumdan
Ey hümâ sâye bana olmag içün iki cenâh
Feth-i bâb ola gibi gamzesi sînem gözler
Hele İshak hele gel diyelüm yâ Fettâh
Gazel 2
Seyre gelsen gülşenün her gûşesi seyrân olur
Açılur güller ferahdan goncalar handân olur
Nice hüsn olur bunı kim gördi kim işitdi kim
Her gören sermest olur her işiden hayrân olur
Dest-i ışkından çeküp cân nakdin almakdur hüner
Yohsa her mahbûba dil virmek kişi âsân olur
Tende cânum bir belâ oldı halâsa çâre yok
Ger olursa yine derd-i ışkdan dermân olur
Bir vefâ ehli güzel sevsem acebdür tâli'üm
sevdügüm günden hemân bir âfet-i devrân olur
Ey kemân-ebrû inen 'uşşâkdan incinme kim
Sag olurlarsa kamusı yoluna kurbân olur
Gazel 3
Zuhûr-ı pertev-i hüsnün begâyet mihre gâlibdür
Anunçün her güneş yüzlü güzeller sana tâlibdür
Gözüm izün tozın gönlüm kapun derbânlıgın ister
Biri beglik hevâsında biri iksîre tâlibdür
Bu dünyâ acısın def' itmege bir hem-dem istersen
Gam-ı dilber gibi olmaz inen tatlu musâhibdür
Kişi mahbûba cân virmek 'acebdür dirsin ey sôfi
Sevüp can virmemek görsen 'acâyibden 'acâyibdür
Güzeller sohbetidür ortaya geldi yine âşık
Ne buyurdun begüm bagçe suvarmaga münâsibdür
Mey ü mahbûba virdi varını gönlüm velî cânın
Nigârâ sen perî-ruhsâra saklar bahş-ı gâyibdür
Günâha girme hâşâ engel olmaz sohbete İshâk
Leb öpmekden kaçar sanma hemân kucmaga tâyibdür
Gazel 4
Bu çeşmüm çeşmesârınun 'aceb hûnîn akar yaşı
Meger var ise ol 'aynun ciğer dagındadur başı
Mezârum ravza-i cennet civârı ola öldükde
Dikilse başum üstine nigarun işigi taşı
Müjen tîri firâkından cigerde kan yudar zahmum
Nelerden ayru düşmişdür görün ol onmaduk başı
Şarâb-ı nâb ile sâkî götür gel sıklet-i 'aklı
Gerekmez hey ma'âzallah aramuzda bizüm nâşî
Anadan böyle togmışdur gam-ı Şîrîn ile Ferhâd
Severse n'ola cândan yeg kişi süd bir karındaşı
Ko sôfî zühd ü takvâyı lebiyle ruhların söyle
Mey ü mahbûba mâyildür cihânun rind-i kallâşı
Kemâl-i lutf-ı tab'unla senün nazmun gören İshak
Hemân bî-ihtiyâr eyler sana tahsîn ü sâbâşı
(Çavuşoğlu, Mehmed ve Ali Tanyeri (hzl.) (1990). Üsküblü İshâk Çelebi, Divan. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | NİYÂZÎ, Niyâzî Çelebi | d. ? - ö. 1537 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | DÜRRÎ, Dürrî Çelebi | d. ? - ö. 1494-5’ten sonra | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | İdris Ahmet Pura | d. 1910 - ö. 1975 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NİYÂZÎ, Niyâzî Çelebi | d. ? - ö. 1537 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DÜRRÎ, Dürrî Çelebi | d. ? - ö. 1494-5’ten sonra | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | İdris Ahmet Pura | d. 1910 - ö. 1975 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NİYÂZÎ, Niyâzî Çelebi | d. ? - ö. 1537 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | DÜRRÎ, Dürrî Çelebi | d. ? - ö. 1494-5’ten sonra | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | İdris Ahmet Pura | d. 1910 - ö. 1975 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | NİYÂZÎ, Niyâzî Çelebi | d. ? - ö. 1537 | Meslek | Görüntüle |
11 | DÜRRÎ, Dürrî Çelebi | d. ? - ö. 1494-5’ten sonra | Meslek | Görüntüle |
12 | İdris Ahmet Pura | d. 1910 - ö. 1975 | Meslek | Görüntüle |
13 | NİYÂZÎ, Niyâzî Çelebi | d. ? - ö. 1537 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | DÜRRÎ, Dürrî Çelebi | d. ? - ö. 1494-5’ten sonra | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İdris Ahmet Pura | d. 1910 - ö. 1975 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | NİYÂZÎ, Niyâzî Çelebi | d. ? - ö. 1537 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | DÜRRÎ, Dürrî Çelebi | d. ? - ö. 1494-5’ten sonra | Madde Adı | Görüntüle |
18 | İdris Ahmet Pura | d. 1910 - ö. 1975 | Madde Adı | Görüntüle |