Madde Detay
İZZET, Kazasker Hâcı Mustafâ İzzet Efendi
(d. 1216/1801-02 - ö. 1294/1877)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1216/1801-02 yılında Tosya’da doğdu. Bostan-zâde Mustafâ Ağa’nın oğludur. Annesi tarafından, Kadirî-hâne kurucusu olan İsmâil Rûmî soyundandır. Babası ölünce annesi onu tahsil için İstanbul’a gönderdi. İlim öğrendikten sonra musikiye meyletmiş, Kömürcü-zâde Hâfız Mustafâ Efendi’den dersler almıştır. II. Mahmûd, bir selamlık günü Bahçekapısı’nda Hidayet Camii’de Cuma namazı kıldığı sırada müezzinlik yapan Mustafâ İzzet Efendi’nin sesini çok beğendi ve Enderun’a alınarak eğitilmesi emrini verdi. Bu sayede İzzet Efendi, 1233/1818’de Enderun’a girerek neyzen, hanende ve hattatlık alanında ciddi bir eğitim aldı. 1246/1830 yılında Kayserili Ali Efendi ile birlikte hacca gitti. Burada Abdullah Dehlevî’nin halifelerinden Şeyh Mehmed Can Efendi’den el alarak Nakşibendî tarikatına girdi. Hicaz’dan Mısır’a gidip derviş oldu. Burada yedi ay kaldıktan sonra tekrar İstanbul’a geldi ve kendini tamamen tasavvufa verdi. Başında Nakşî tacı, sırtında Dehlevî hırkası olduğu hâlde Bayezid Camiinde müezzinlik yaptığı sırada II. Mahmûd kendisini sesinden tanıdı ve onu tekrar saraya hanende yaptı. İzzet Efendi’nin bu görevi padişahın ölüm tarihi olan 1255/1839 yılına kadar devam etti. I. Abdulmecîd’in tahta geçmesinden sonra Eyüp Camii hatibi ve Laleli Camii evkaf kaymakamı ve 1261/1845’te ise sarayın ikinci imamı oldu. 1262/1846 yılında Selanik ve Mekke ardından İstanbul kadılıklarında bulundu. 1265/1849’da Anadolu kazaskeri ve Rumeli kazaskerliği payesiyle sarayın baş imamı oldu. 1266/1850’de şehzadelere hat muallimi olan Mustafâ İzzet Efendi, 1209/1852 yılında imametten ayrıldı. 1269/1853’te Meclis-i Vâlâ azası oldu. Bu görevi azalıktan azledildiği 1275/1858-59 yılına kadar sürdürdü. 1276/1860’da tekrar Meclis-i Vâlâ azası ve 1277/1860’ta Meclis-i Hassa memur oldu. 1278/1861-62’de reisü’l-ulemâ ve 1279/1863’te nakibüleşraf oldu. 1283/1866-67’de birinci, 1284/1867-68’de ikinci ve 1285/1868-69’da de üçüncü defa Rumeli kazaskeri oldu. 1294/1877 yılında İstanbul’da vefat etti. Tophane’de Kadirî-hane Tekkesi’ne defnedildi.
Mustafa İzzet Efendi’nin Keşfü'l-İ’râb ve Avâmil Mu’ribi adlı iki telif eseri (Yavuz-Özen 1972: 186) ve şarkılarını muhtevi bir Şarkı Mecmuası bulunmaktadır (İnal 1999: 1087). Mustafâ İzzet Efendi, İzzet mahlasıyla Arapça, Farsça ve Türkçe tasavvufi şiirler de yazmıştır. Şairliğinin yanında reisülulema, nakibüleşraf, hanende ve neyzen olarak bilinen İzzet Efendi, aynı zamanda iyi bir hattattı. İzzet Efendi, on bir Mushaf-ı Şerîf, birçok Delâ’ilü’l-Hayrât, otuzdan fazla en’âm, iki yüzden fazla hilye-i saadet ve pek çok kıt’a ve murakkâ yazmıştır. Ayasofya Camii’nde asılı olan büyük levhalar başta olmak üzere birçok binanın yazı ve kitabeleri de ona aittir. Aynı zamanda kendisinden sonra gelen Şeyh Tevfik Efendi, Muhsin-zâde Abdullah Bey, Şefîk Efendi, Abdullah Zühdî Efendi, Burdurlu Osmân Efendi, Vahdeti Efendi, Hâcı Ârif Bey, Behlül Efendi gibi musikişinas ve hattatların yetişmesinde büyük rolü olmuştur (İnal 1999: 1081-87, Yavuz-Özen 1972: 185-86, Akbayar 1998: 851-52).
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. 3. İstanbul: Kültür Bakanlığı-Tarih Vakfı Ortak Yay.
Cunbur, Müjgan (hzl.) (1999). İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şâirleri. C. II. Ankara: AKM Yay.
Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şâirleri. Ankara: Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.
Yavuz, Fikri ve İsmail Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Meral Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 08.01.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bezm-i vahdetten cüdâ bir nây bir ben bir gönül
Fânî-i bâkî-nümâ bir nây bir ben bir gönül
Hayretinden geh güler geh aglar inler dem-be-dem
Bü’l-aceb dîvâne hâ bir nây bir ben bir gönül
Cism-i zârı hemçü nâl ü haste-hâl ü bî-mecâl
Hasbihâli her belâ bir nây bir ben bir gönül
Kendi söyler kendi dinler kimse bilmez hâlini
Ehl-i aşka kîmyâ bir nây bir ben bir gönül
Kâr-ı nâtık abd-i âbık zâık-ı iksîr-i Hak
Sana benzer İzzetâ bir nây bir ben bir gönül
Hızırağa-zâde Sa'îd Bey’in Gazelini Tahmis
Âşık oldum olalı dogrusu ey mâh sana
Bir tarîk ile gönül olmadı hem-râh sana
Nice takrîr edeyim derd-i dilim âh sana
Etmedi gitti eser nâle-i cangâh sana
Merhamet vermedi mi Hazret-i Allah sana
Eyledin gönlümü âvîze-i mehd-i ülfet
Garaz eğlenmek imiş sonradan ettim dikkat
Böyle tıflâne edâya kim eder emniyyet
Nâlem etmiş seni hâbîde-i hâb-ı nahvet
Gâlibâ ninni gelir âh-ı sehergâh sana
Nâle-i aşk-ı ciger-sûzumu sandın kuru lâf
Sana takrîr-i gumûmu dil olup cümle hilâf
Hâlime eylemedin atf-ı nigâh-ı insâf
Âkıbet ömrümü hüsnün gibi kıldın itlâf
Kaldı sermâye hemân âh bana vâh sana
Nedir ey çerh sitem-dîdeye kahrın öyle
Ettigin lutfu bana sen de bilirsen söyle
Âh u feryâdımı sen sanma tehîce böyle
Beni şâd eylemedin bir kere insâf eyle
Acabâ neyledim ey tâli-i bed-hâh sana
Her ne rütbe görünürse sana sûretle baîd
İzzetâ kesme sakın şâhed-i mâ'nîden ümîd
Zâhir oldukça gönülde hele sırr-ı tevhîd
Tükenir bî-haberâne reviş elbette Sa'îd
Zannıma rehber olur bu dil-i âgâh sana
(Cunbur, Müjgan (hzl.) (1999). İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şâirleri. C. II. Ankara: AKM Yay. 1088-89.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 08.01.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bezm-i vahdetten cüdâ bir nây bir ben bir gönül
Fânî-i bâkî-nümâ bir nây bir ben bir gönül
Hayretinden geh güler geh aglar inler dem-be-dem
Bü’l-aceb dîvâne hâ bir nây bir ben bir gönül
Cism-i zârı hemçü nâl ü haste-hâl ü bî-mecâl
Hasbihâli her belâ bir nây bir ben bir gönül
Kendi söyler kendi dinler kimse bilmez hâlini
Ehl-i aşka kîmyâ bir nây bir ben bir gönül
Kâr-ı nâtık abd-i âbık zâık-ı iksîr-i Hak
Sana benzer İzzetâ bir nây bir ben bir gönül
Hızırağa-zâde Sa'îd Bey’in Gazelini Tahmis
Âşık oldum olalı dogrusu ey mâh sana
Bir tarîk ile gönül olmadı hem-râh sana
Nice takrîr edeyim derd-i dilim âh sana
Etmedi gitti eser nâle-i cangâh sana
Merhamet vermedi mi Hazret-i Allah sana
Eyledin gönlümü âvîze-i mehd-i ülfet
Garaz eğlenmek imiş sonradan ettim dikkat
Böyle tıflâne edâya kim eder emniyyet
Nâlem etmiş seni hâbîde-i hâb-ı nahvet
Gâlibâ ninni gelir âh-ı sehergâh sana
Nâle-i aşk-ı ciger-sûzumu sandın kuru lâf
Sana takrîr-i gumûmu dil olup cümle hilâf
Hâlime eylemedin atf-ı nigâh-ı insâf
Âkıbet ömrümü hüsnün gibi kıldın itlâf
Kaldı sermâye hemân âh bana vâh sana
Nedir ey çerh sitem-dîdeye kahrın öyle
Ettigin lutfu bana sen de bilirsen söyle
Âh u feryâdımı sen sanma tehîce böyle
Beni şâd eylemedin bir kere insâf eyle
Acabâ neyledim ey tâli-i bed-hâh sana
Her ne rütbe görünürse sana sûretle baîd
İzzetâ kesme sakın şâhed-i mâ'nîden ümîd
Zâhir oldukça gönülde hele sırr-ı tevhîd
Tükenir bî-haberâne reviş elbette Sa'îd
Zannıma rehber olur bu dil-i âgâh sana
(Cunbur, Müjgan (hzl.) (1999). İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şâirleri. C. II. Ankara: AKM Yay. 1088-89.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bezm-i vahdetten cüdâ bir nây bir ben bir gönül
Fânî-i bâkî-nümâ bir nây bir ben bir gönül
Hayretinden geh güler geh aglar inler dem-be-dem
Bü’l-aceb dîvâne hâ bir nây bir ben bir gönül
Cism-i zârı hemçü nâl ü haste-hâl ü bî-mecâl
Hasbihâli her belâ bir nây bir ben bir gönül
Kendi söyler kendi dinler kimse bilmez hâlini
Ehl-i aşka kîmyâ bir nây bir ben bir gönül
Kâr-ı nâtık abd-i âbık zâık-ı iksîr-i Hak
Sana benzer İzzetâ bir nây bir ben bir gönül
Hızırağa-zâde Sa'îd Bey’in Gazelini Tahmis
Âşık oldum olalı dogrusu ey mâh sana
Bir tarîk ile gönül olmadı hem-râh sana
Nice takrîr edeyim derd-i dilim âh sana
Etmedi gitti eser nâle-i cangâh sana
Merhamet vermedi mi Hazret-i Allah sana
Eyledin gönlümü âvîze-i mehd-i ülfet
Garaz eğlenmek imiş sonradan ettim dikkat
Böyle tıflâne edâya kim eder emniyyet
Nâlem etmiş seni hâbîde-i hâb-ı nahvet
Gâlibâ ninni gelir âh-ı sehergâh sana
Nâle-i aşk-ı ciger-sûzumu sandın kuru lâf
Sana takrîr-i gumûmu dil olup cümle hilâf
Hâlime eylemedin atf-ı nigâh-ı insâf
Âkıbet ömrümü hüsnün gibi kıldın itlâf
Kaldı sermâye hemân âh bana vâh sana
Nedir ey çerh sitem-dîdeye kahrın öyle
Ettigin lutfu bana sen de bilirsen söyle
Âh u feryâdımı sen sanma tehîce böyle
Beni şâd eylemedin bir kere insâf eyle
Acabâ neyledim ey tâli-i bed-hâh sana
Her ne rütbe görünürse sana sûretle baîd
İzzetâ kesme sakın şâhed-i mâ'nîden ümîd
Zâhir oldukça gönülde hele sırr-ı tevhîd
Tükenir bî-haberâne reviş elbette Sa'îd
Zannıma rehber olur bu dil-i âgâh sana
(Cunbur, Müjgan (hzl.) (1999). İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şâirleri. C. II. Ankara: AKM Yay. 1088-89.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bezm-i vahdetten cüdâ bir nây bir ben bir gönül
Fânî-i bâkî-nümâ bir nây bir ben bir gönül
Hayretinden geh güler geh aglar inler dem-be-dem
Bü’l-aceb dîvâne hâ bir nây bir ben bir gönül
Cism-i zârı hemçü nâl ü haste-hâl ü bî-mecâl
Hasbihâli her belâ bir nây bir ben bir gönül
Kendi söyler kendi dinler kimse bilmez hâlini
Ehl-i aşka kîmyâ bir nây bir ben bir gönül
Kâr-ı nâtık abd-i âbık zâık-ı iksîr-i Hak
Sana benzer İzzetâ bir nây bir ben bir gönül
Hızırağa-zâde Sa'îd Bey’in Gazelini Tahmis
Âşık oldum olalı dogrusu ey mâh sana
Bir tarîk ile gönül olmadı hem-râh sana
Nice takrîr edeyim derd-i dilim âh sana
Etmedi gitti eser nâle-i cangâh sana
Merhamet vermedi mi Hazret-i Allah sana
Eyledin gönlümü âvîze-i mehd-i ülfet
Garaz eğlenmek imiş sonradan ettim dikkat
Böyle tıflâne edâya kim eder emniyyet
Nâlem etmiş seni hâbîde-i hâb-ı nahvet
Gâlibâ ninni gelir âh-ı sehergâh sana
Nâle-i aşk-ı ciger-sûzumu sandın kuru lâf
Sana takrîr-i gumûmu dil olup cümle hilâf
Hâlime eylemedin atf-ı nigâh-ı insâf
Âkıbet ömrümü hüsnün gibi kıldın itlâf
Kaldı sermâye hemân âh bana vâh sana
Nedir ey çerh sitem-dîdeye kahrın öyle
Ettigin lutfu bana sen de bilirsen söyle
Âh u feryâdımı sen sanma tehîce böyle
Beni şâd eylemedin bir kere insâf eyle
Acabâ neyledim ey tâli-i bed-hâh sana
Her ne rütbe görünürse sana sûretle baîd
İzzetâ kesme sakın şâhed-i mâ'nîden ümîd
Zâhir oldukça gönülde hele sırr-ı tevhîd
Tükenir bî-haberâne reviş elbette Sa'îd
Zannıma rehber olur bu dil-i âgâh sana
(Cunbur, Müjgan (hzl.) (1999). İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şâirleri. C. II. Ankara: AKM Yay. 1088-89.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ANÎK, Mustafa Anîk Efendi | d. ? - ö. 1716-17 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SIDKÎ, Mustafâ Paşa | d. ? - ö. 1661\\\'den önce | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NASÛHÎ, Şeyh Nasûhî Efendi | d. ? - ö. 1518-19 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ANÎK, Mustafa Anîk Efendi | d. ? - ö. 1716-17 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SIDKÎ, Mustafâ Paşa | d. ? - ö. 1661\\\'den önce | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NASÛHÎ, Şeyh Nasûhî Efendi | d. ? - ö. 1518-19 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ANÎK, Mustafa Anîk Efendi | d. ? - ö. 1716-17 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SIDKÎ, Mustafâ Paşa | d. ? - ö. 1661\\\'den önce | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NASÛHÎ, Şeyh Nasûhî Efendi | d. ? - ö. 1518-19 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ANÎK, Mustafa Anîk Efendi | d. ? - ö. 1716-17 | Meslek | Görüntüle |
11 | SIDKÎ, Mustafâ Paşa | d. ? - ö. 1661\\\'den önce | Meslek | Görüntüle |
12 | NASÛHÎ, Şeyh Nasûhî Efendi | d. ? - ö. 1518-19 | Meslek | Görüntüle |
13 | ANÎK, Mustafa Anîk Efendi | d. ? - ö. 1716-17 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SIDKÎ, Mustafâ Paşa | d. ? - ö. 1661\\\'den önce | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | NASÛHÎ, Şeyh Nasûhî Efendi | d. ? - ö. 1518-19 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ANÎK, Mustafa Anîk Efendi | d. ? - ö. 1716-17 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SIDKÎ, Mustafâ Paşa | d. ? - ö. 1661\\\'den önce | Madde Adı | Görüntüle |
18 | NASÛHÎ, Şeyh Nasûhî Efendi | d. ? - ö. 1518-19 | Madde Adı | Görüntüle |