KÂ’İL, Mustafa Efendi

(d. 1128-29/1715-16 - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mustafa olan şairin mahlası Kâ’il’dir. XVIII. yüzyılda yaşayan Kâ’il hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Silâhdarzâde (vr. 56a) ve Şefkat Tezkirelerine (vr. 121a) göre Kâ’il, Kilis'te doğmuştur ve İstanbul'da ikamet etmektedir. Müstakîm-zâde Süleyman  Sa'deddin, Kâ’il’den "Galatavî" olarak bahsetmektedir. Buradan onun Galata semtinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır (vr. 348a). Es’ad Mehmed Efendi de, Müstakîmzâde’deki bilgileri tekrar eder (Oğraş 2001: 151). Ârif Hikmet ise onun Akkirmanlı olduğu görüşündedir (vr. 53b). Mehmed Sürreyyâ ise, İstanbullu ve III. Selîm Hân devri şairlerinden olduğunu söyler (Keskin 1997: 45).

Mustafa Kâ’il, eseri Nâme-i Aşk’ı 1151/1738 tarihinde I. Mahmûd Han (1730-1754) devrinde yazmıştır. Nâme-i Aşk’taki I. Mahmûd Hân’a yazılan methiye ile şairin eserin yazılış tarihine düştüğü tarih manzumesi bu bilgileri doğrulamaktadır. “Ya’ni sultân-ı selâtîn-i cihân / Hân Mahmûd Süleymân-ı zamân” (vr. 10b); “Didi târîh-i zamân-ı itmâm / “Mîve-i bâg-ı vefâ” harfi tamâm” (1151/1738) (vr. 72b). Diğer taraftan, Mustafa Kâ’il; Nâme-i Aşk’ın giriş bölümündeki bir beyitte eserini yirmi iki veya yirmi üç yaşında iken yazdığını söylemektedir. Bu bilgi şairin doğum tarihinin tespitini kolaylaştırmaktadır. “Nazm kıldım sıgar-ı sinnimde / Ya yigirmi ikide ya üçde” (vr. 14b). Bu durumda Nâme-i Aşk mesnevisini 1151/1738 tarihinde yazan Mustafa Kâi’il’in doğum tarihinin 1128-29/1715-16 olduğunu söylemek mümkündür. Bu bilgiler ışığında, şairin nereli olduğunu kesin olarak tespit etmek oldukça güçtür. Bir süre Kırım Hanlarının yanında bulunan Şefkat Seyyid Abdülfettâh’ın Mustafa Kâ’il’in Akkirmanlı değil de Kilisli olduğunu ifade etmesi şairin Kilisli olma ihtimalini yükseltmektedir (Levend 1988: 327-328). Fakat, İstanbul'un Galata semtinde yaşamış ve devlet hizmetinde bulunmuştur.

Şairin bilinen tek eseri Nâme-i Aşk adlı mesnevisidir. Bunun dışında gazellerinin olduğu tezkirelerde verilen örneklerden anlaşılmaktadır.

1. Nâme-i Aşk: Nâme-i Aşk’ın tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, Ȃtıf Efendi Ktp., 2214 numarada kayıtlıdır. Nüshanın üzerindeki kayıttan müellif nüshası olduğu anlaşılmaktadır. Nâme-i Aşk kaynaklarda tasavvufi mesneviler içinde sayılmaktadır (Levend 1988: 137). Dört ayrı manzum hikâyeden oluşan eser toplam 1474 beyittir. Eserde aşk ve âşıklığın hâlleri dört ayrı hikâyeyle anlatılmıştır. Birinci hikâyede, beşerî aşkın İlahî aşka geçişte bir vasıta olduğu; ikinci hikâyede, şiddetli aşkın sahibini öldürebileceği; üçüncü hikâyede, hakiki âşığa zehrin bile tesir etmeyeceği; dördüncü hikâyede ise vuslatın ancak sevgilinin aşk ateşinde yanıp can vermekle mümkün olacağı anlatılmaktadır. Şair, eserini Allah’ın cemâl ve celâl sıfatlarının âşıkların hüzün, gam ve ahlarının giderilmesine vesile olması için yazmıştır.

Mustafa Kâ’il’in edebî şahsiyetiyle ilgili kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Şair hakkındaki en önemli kaynak eseri Nâme-i Aşk’tır. Nâme-i Aşk, asıl konunun işlendiği bölümde, dört ayrı tasavvufî hikâyenin yer alması açısından tek konunun işlendiği yaygın mesnevi tertiplerinden farklı bir muhtevaya sahiptir. Eserin tertibindeki diğer bir husus da asıl hikâyeden önce o hikâyenin özeti mahiyetinde kısa bir bölümün yer almasıdır. Söz konusu bölüm vasıtasıyla muhataba hikâyenin asıl konusu verilmektedir. Bölüm başlıkları Türkçe olan Nâme-i Aşk, özellikle konunun işlendiği bölümlerde oldukça sade bir Türkçeyle yazılmıştır. Eser deyimler açısından da oldukça zengindir. Eserin bu hususiyetlerinden hareketle Mustafa Kâ’il’in asrında etkili olan mahallîleşme cereyanının etkisinde kaldığını söylemek mümkündür. Şairin bu anlayışı tezkirelere örnek olarak alınan gazellerine daha bariz bir şekilde yansımıştır.

Şairin üslubunun en dikkat çekici yönü bir anlatıcı olarak yer yer hikâyelere müdâhil olup, buralarda konuyla alakalı düşüncelerini dile getirmesidir. Bu bölümler şairin edebî şahsiyeti ve kabuler dünyası hakkında bilgi vermesi bakımından ayrıca önemlidir. Nâme-i Aşk’ta tahkiye tarzı anlatım konuya ayrı bir canlılık ve tesir kazandırmıştır. Hülasa olarak Mustafa Kâ’il’in Nâme-i Aşk’ı divan şiirinin aşk anlayışını yansıtması bakımından önemli ve ihmal edilmemesi gereken bir esedir.

Kaynakça

Alıcı, Lütfi (2008). Mustafa Kâ’il Nâme-i Aşk İnceleme-Metnin Çeviri Yazısı-İndeks. Kahramanmaraş: Ukde Yay (baskıda).

Es’ad Mehmed Efendi. Bagçe-i Safâ-endûz (Es’ad Tezkiresi). Süleymaniye Kütüphanesi. Es’ad Efendi Yazma Bağışlar. No: 4040.

İpekten, Haluk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey(1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.

Keskin, Mustafa (1997). Mehmed SüreyyâSicill-i Osmanî Yahud Tezkire-i Meşâhir-i Osmâniyye. C. IV/I, İstanbul: Sebil Yay.

Levend, Agâh Sırrı (1988). Türk Edebiyatı Tarihi. C. 1. Ankara: TTK Yay.

Mustafa Kâ’il. Nâme-i Aşk. Süleymaniye Kütüphanesi. Âtıf Efendi. No: 2214.

Müstakim-zâde Süleyman Sadeddin. Mecelletü’n-Nisâb fi’n-Nisbi ve’l-Elkab. Süleymaniye Kütüphanesi. Halet Efendi. No: 628.

Oğraş, Rıza (2001). Es’ad Mehmed Efendi ve Bagçe-i Safâ-Endûz'u İnceleme-Metin. Burdur: KTB Yay.

Silâhdar-zâde Mehmed Emin. Silâhdar-zâde Tezkiresi. Milet Kütüphanesi. Ali Emîrî. Tarih. No: 795.

Şefkat Seyyid Abdülfettâh. Şefkat Tezkiresi. Milet Kütüphanesi. Ali Emîrî. Tarih. No.: 770.

Şeyhülislam Ahmed Ârif Hikmet. Ârif Hikmet Tezkiresi, Milet Kütüphanesi. Ali Emirî. Tarih. No: 789.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ LÜTFİ ALICI
Yayın Tarihi: 02.08.2013
Güncelleme Tarihi: 12.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Nâme-i Aşk

Ey ki pâ-bend sana dâm-ı mecâz

Âkıbet hayrdır encâm-ı mecâz

 

Rehber-i râh-ı hakîkatdir ol

Şehper-i bâl-i sa’âdetdir ol

 

Aşk-ı Yezdâna o bir vâsıtadır

Şevk-i Rahmâna o bir râbıtadır

 

Beççeveş uçmagı ögren az az

Sonra var eyle hevâda pervâz

 

Sâhib-i aşk-ı mecâzî olagör

Bu tarîk ile anı sen bulagör

 

Bir kadi serve olup dil-dâde

Sâyeveş pâyına ol üftâde

Mushafâsâ nazar it çehresine

Bak Debîr-i ezelin san’atına

 

Kerem it aşk-ı cüvânı ara bul

Pîr mânend mürebbîdir ol

...

Tutalım hüsn ile yegsin ber-mâh

Sakın aldanma cihâna ey Şâh

Hüsn ile gâlib isen de melege

İ’timâd eylemez âkıl felege

Mihr-i hüsnün ki kemâli vardır

Âhirü’l-emr zevâli vardır

Sana ibret yetişir mihr ile meh

Gör felek anlara n’eyler iy Şeh

Şehlerin yapdıgı altunlı serây

Ola bir gün ola baykuşlara cây

Bîşe-i aşkda olsun mı dü şîr

Hîç bir iklîme sıgar mı dü emîr

(Mustafa Kâ’il. Nâme-i Aşk. Süleymaniye Kütüphanesi. Âtıf Efendi. No: 2214. vr.15a-16a, 47a-64b).


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1VÂHİD, Seyyid Emîn Mehmedd. ? - ö. 1828-29Doğum YeriGörüntüle
2ABDULLAH SERMEST TAZEBAY, Kilislid. 1819 - ö. 1882Doğum YeriGörüntüle
3SÜMBÜL, Mehmet Sümbüld. 28.04.1944 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4VÂHİD, Seyyid Emîn Mehmedd. ? - ö. 1828-29Doğum YılıGörüntüle
5ABDULLAH SERMEST TAZEBAY, Kilislid. 1819 - ö. 1882Doğum YılıGörüntüle
6SÜMBÜL, Mehmet Sümbüld. 28.04.1944 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7VÂHİD, Seyyid Emîn Mehmedd. ? - ö. 1828-29Ölüm YılıGörüntüle
8ABDULLAH SERMEST TAZEBAY, Kilislid. 1819 - ö. 1882Ölüm YılıGörüntüle
9SÜMBÜL, Mehmet Sümbüld. 28.04.1944 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10VÂHİD, Seyyid Emîn Mehmedd. ? - ö. 1828-29Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11ABDULLAH SERMEST TAZEBAY, Kilislid. 1819 - ö. 1882Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12SÜMBÜL, Mehmet Sümbüld. 28.04.1944 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13VÂHİD, Seyyid Emîn Mehmedd. ? - ö. 1828-29Madde AdıGörüntüle
14ABDULLAH SERMEST TAZEBAY, Kilislid. 1819 - ö. 1882Madde AdıGörüntüle
15SÜMBÜL, Mehmet Sümbüld. 28.04.1944 - ö. ?Madde AdıGörüntüle