KÂTİBÎ, Osman

(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hayatı hakkında ayrıntılı bilgilere sahip olmadığımız Kâtibî'nin ismi Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde geçmektedir bu nedenle de 17. yüzyılda yaşadığı tahmin edilmektedir. Bir şiirinde geçen "Halin nedir desen Kâtip Osmana" dizesinden şairin asıl adının Osman olduğu anlaşılmaktadır (Arısoy 1995:167). Bir ara koyun tüccarlığı da yapan Kâtibî'nin paşa ve beylerin yanında kâtiplik yaptığı da Evliya Çelebi tarafından aktarılmıştır (Kutsi 1978: 127). Dördüncü Murad'ın Bağdat seferine (1638) katıldığı söylenen şairin aynı zamanda bir asker olma ihtimali de göz önünde tutulurken Bağdat seferine yazdığı övgü dolu bir şiiri de bulunmaktadır (Arısoy 1995:167). Şairin Kayıkçı, Kuloğlu gibi ozanların çağdaşı olduğu da şiirlerinden anlaşılmaktadır. Zayıf aruz şiirleri dilce biraz karışık olmakla birlikte özgün hece manzumeleri ile kendinden sonra gelen Gevherî gibi kimi şairleri de etkilemiştir (Mutluay 1972: 135). Aruz ölçüsünde yazdığı şiirlerinden daha çok şairin hece ölçüsü ile yazdığı manzumeleri ön plana çıkmaktadır. Hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerde Osmanlıca kelimelerin fazla olması ve divan şiirine yakınlık, süslü bazı tamlamalar dikkat çekerken, aşk duygusunu özgünlükle dile getirmesi bakımından önemlidir (Arısoy 1995:167; Mutluay 1972: 135). Fuad Köprülü Saz Şairleri ve Sadettin Nüzhet Ergun Kâtibî isimli eserlerinde şaire ait birçok şiire yer vermişlerdir. 

Kaynakça

Arısoy, M. Sunullah (1995). Türk Halk Şiiri Antolojisi. Ankara: Bilgi Yay. 

Köprülü, Fuad (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 

Makal, Tahir Kutsi (1978). Türk Halk Şiiri. İstanbul: Toker Yay. 

Mutluay, Rauf (1972). Türk Halk Şiiri Antolojisi. İstanbul: Milliyet Yay. 

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: TUNA YILDIZ
Yayın Tarihi: 03.03.2015
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Koşma

Gönül aşk atına binelden beri

Muhabbet menzilin alagelmiştir

Pervene-veş şem’a yanaldanberi

Benzimiz sararıp solagelmiştir

 

Rûz-u şeb fikrimiz sevgili yârda

Ciğer kebap oldu hasret-i nârda

Bu garip bülbülün evvelbaharda

Muradın almağa güle gelmiştir

 

Dertli bülbül bahçelerde, bağlarda

Figan eder yaz geldiği çağlarda

Mor sümbüllü, gonçe güllü dağlarda

Ferhad şîrînini bula gelmiştir

 

Bu gurbette ayrılığın elinden

Deryalar dolmuştur çeşmim selinden

Sözün bilmez adûlann elinden

Bağrımız kan ile dola gelmiştir

 

Kâtibi der hayâlini gördüğüm

Gece gündüz hayâline yeldüğüm

Severler güzeli elbet sevdiğim

Yalancı dünyada olagelmiştir

Köprülü, Fuad (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 129.

 

Semai

Îşte gider olduk senden

Kal indi Bağdad Çölleri

Melâmet nâmesin benden

Al indi Bağdad Çölleri

 

Sultan Murad Hanı gördün 

Pâyine yüzünü sürdün

Henüz maksûduna erdin

Bil indi Bağdad Çölleri

 

Adûdan aldık başını

Hudâ onardı işini

Gözünden kaplı yaşını

Sil indi Bağdad Çölleri

 

Nice erenler şehbazm

Kışa tebdil etti yazın

Sende ölenin namazın

Kıl indi Bağdad Çölleri

 

Yatırsın edüp ah-ü vah

Donunu giyersin siyah

Kâtibi gibi bir meddah

Bul indi Bağdad Çölleri

Köprülü, Fuad (2004). Saz Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 141.