Madde Detay
KENZÎ, Kerim, Kerem
(d. ?/? - ö. 1300/1882/1883)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Kerim ya da Kerem olan âşık şiirlerinde Kenzî mahlasını kullanmıştır. Karaman’da doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. 10 yaşlarındayken babası tarafından bir terzi yanına çırak olarak verildi. Fakat şiire olan hevesi sebebiyle terziliği benimsemedi. Şiir sanatına yönelerek âşıklar kervanına katıldı. Evlenme çağına geldiğinde Şehriban adlı bir kızla nişanlandı. Nişanlısı Şehriban’ın bir zaman sonra nişanı bozup ayrılmasına çok üzüldü. Bu üzüntüsünü dile getirdiği “Şehribanım yandı canım” ayaklı koşma türündeki şiiriyle âşık sanatı içinde yer aldığını gösterdi (Gülcan 1990: 82). Sadettin Nüzhet Ergun ve Mehmet Ferit Uğur’a göre yaşadığı devrin en iyi saz şairlerindendi (Ergun- Uğur 2002: 88). D. Ali Gülcan, Kenzî’nin bade içerek âşık olduğunu belirtmektedir (Gülcan 1990: 82). Ergun ve Uğur tarafından okur-yazar olmadığı ifade edilen (Ergun- Uğur 2002: 88) Kenzî’nin Gülcan tarafından okumuş olduğuna vurgu yapılmaktadır (Gülcan 1990: 82). Kenzî, ekonomik bakımdan geçimini âşıklık sanatını icra ederek karşılığında aldığı bahşişlerle sağladı. Karaman’da 1880’li yıllarda Kaymakamlık yapan Serdaroğlu Abdullah Bey, şairi himayesine aldı. Ayrıca Konya’da Sultan Selim Camisinin imamı ve aynı zamanda bu Caminin bitişiğindeki Yusuf Ağa Kütüphanesi Müdürü olan Abdurrahman Hoca’dan himaye ve destek gördü (Gülcan 1990: 82-83). Ömrünün büyük bir kısmını sanatı gereği gezerek tamamlayan şair, H. 1300/M. 1880’li yılların başında Karaman’da vefat etti (Ergun- Uğur 2002: 88).
Kenzî’nin bir divanını olduğundan söz edilmektedir. Ama sözü edilen bu yazma eser henüz bulunamamıştır (Gülcan 1990: 83). Kenzî, kısa boyluydu. Kibar, nazik bir adamdı. Açık kalpli, kalender meşrep ve şen tabiatlıydı. Hem aşk badesini içmesi hem de bekâr olması sebebiyle elinde sazıyla köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaştı. Gittiği yerlerde buluştuğu âşıklarla saz ve söz meclislerinde buluştu. Âşık fasıllarında divanlar, semailer okudu. Karşılıklı atışmalar yaptı. Muamma sordu, muamma çözdü. Bu bakımdan koşma, destan, semai, divan türündeki şiirlerinin yanı sıra muammalarıyla da üne kavuştu.
Kenzî, sanatını genellikle yaşadığı dönemde Karaman’ın tek âşıklar kahvesi olarak bilinen Hacı Emin Dede’nin Kahvehanesinde icra etti (Gülcan 1990: 84). Sık sık Konya’ya giderek o dönemde Konya’nın önemli âşık kahvehanelerinden biri olan Sulu Kahve’de Âşık Şem’i, Silleli Âşık Sururî vd. âşıklarla âşık fasıllarına katıldı, atışmalar yaptı, muamma çözdü (Yakıcı 1994: 198). Bu karşılaşmalardan Kenzi’yi halk arasında şöhrete ulaştıranı Konya’daki Sulu Kahve’de Âşık Şem’î ile yaptığı karşılaşmalar oldu (Kendi 1951: 80-87).
Kenzi kaynaklarda Kıbrıslı adaşıyla karıştırılmıştır. Karamanlı Kenzî hakkında bilgi veren yazılı kaynaklardan ilki Sadettin Nüzhet Ergun ve Mehmet Ferit Uğur’un 1926 yılında yayımladığı Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı adlı eserdir. İbrahim Aczi Kendi, 1951 yılında yayımladığı Konyalı Âşık Şem’i Konuşuyor adlı eserinde Kenzî’nin muammalarını bir bölümde ele almıştır. Ayrıca 1958 yılında D.Ali Gülcan tarafından Karamanlı halk ozanlarından Gufrani ve Kenzî’yi konu alan bir müstakil bir kitap yayımlanmıştır.
Kaynakça
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay.
Gülcan, D. Ali (1990). Karamanlı Halk Ozanlarından Gufrani ve Kenzi. 2. Baskı. Karaman: Karamanın Sesi Ofset Yay.
Kendi, İbrahim Aczi (1951). Konyalı Âşık Şem’î Konuşuyor. Konya: Yeni Kitap Basımevi.
Yakıcı, Ali (1994). “Başlangıcından 20. Yüzyıla Kadar Konya’da Âşıklık Geleneği.”, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi/GEFAD. Bahar. 177-204.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. ALİ YAKICIYayın Tarihi: 28.02.2015Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çevrilir başıma cihan dar olur
Efendimden bana hitap olunca
Bülbül gibi işim ah u zar olur
Gül yüzünden ref-i nikap
Vücudum şehrini odlara yakma
Nüsha-i kübrâdır gönle hor bakma
Tanrının binasın kastedip yıkma
Tamir kabul etmez harap olunca
Sevdiğim aşkınla yanmış büryanım
Semalara çıktı ah u efganım
Safa mı kesp ettin kaşı kemanım
Kenzî’nin ciğeri kebap olunca
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 88-89.
Divan
Yürü ey münkir-i Hak kalmadı dünya çoğuna
Güvenilmez bu fena mülkün var u yoğuna
Gûş eden pendimi ârif başına gül sokuna
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Onların haline vakıf olan Rabb-i Celal
Bu sözün gûşuna mengûş ide gör çekme vebal
Kanda görsen bir dil-i mecruhu etme sen cidal
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Bir gün ol hâl-i hayatın ki mematı bulacak
Açılan gonce-i ranaları hüsnün solacak
Böyle dil mülkünü tahrip ile halin n’olacak
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Müminin kalbi Hüda beyti nazar kıl ebedi
Yürü var vech-i kitabı oku âyâtı yedi
Suhan-ı Kenzî hakikat sana irşadla dedi:
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 89.
Semai
Bu âlem dar-ı mihnettir gelen gitti giden gelmez
Acep sırdır ne hikmettir gelen gitti giden gelmez
Kanı ol servet vü saman kanı Sultan Süleymanlar
Bilene bir işarettir gelen gitti giden gelmez
Nebiler hem veliler n’oldu neylerler o âliler
Şehinşah olsa nöbettir gelen gitti giden gelmez
Uyan gafletten ol canım gözün aç n’oldu yâranım
Sana ibret basirettir gelen gitti giden gelmez
Bugün bana ise yarın sanadır yazılan başta
Hakikat bir nasihattir gelen gitti giden gelmez
Hüvelvâfi hüvelbâki fenadır çarhın âfâkı
Düğün sanma kıyamettir gelen gitti giden gelmez
Bugünden sonra ben de gayri durmam giderim Kenzî
Bu dünya bahr-ı ummandır gelen gitti giden gelmez
Gülcan, D. Ali (1990). Karamanlı Halk Ozanlarından Gufrani ve Kenzi. 2. Baskı. Karaman: Karamanın Sesi Ofset Yay. 95-96.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 28.02.2015Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çevrilir başıma cihan dar olur
Efendimden bana hitap olunca
Bülbül gibi işim ah u zar olur
Gül yüzünden ref-i nikap
Vücudum şehrini odlara yakma
Nüsha-i kübrâdır gönle hor bakma
Tanrının binasın kastedip yıkma
Tamir kabul etmez harap olunca
Sevdiğim aşkınla yanmış büryanım
Semalara çıktı ah u efganım
Safa mı kesp ettin kaşı kemanım
Kenzî’nin ciğeri kebap olunca
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 88-89.
Divan
Yürü ey münkir-i Hak kalmadı dünya çoğuna
Güvenilmez bu fena mülkün var u yoğuna
Gûş eden pendimi ârif başına gül sokuna
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Onların haline vakıf olan Rabb-i Celal
Bu sözün gûşuna mengûş ide gör çekme vebal
Kanda görsen bir dil-i mecruhu etme sen cidal
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Bir gün ol hâl-i hayatın ki mematı bulacak
Açılan gonce-i ranaları hüsnün solacak
Böyle dil mülkünü tahrip ile halin n’olacak
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Müminin kalbi Hüda beyti nazar kıl ebedi
Yürü var vech-i kitabı oku âyâtı yedi
Suhan-ı Kenzî hakikat sana irşadla dedi:
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 89.
Semai
Bu âlem dar-ı mihnettir gelen gitti giden gelmez
Acep sırdır ne hikmettir gelen gitti giden gelmez
Kanı ol servet vü saman kanı Sultan Süleymanlar
Bilene bir işarettir gelen gitti giden gelmez
Nebiler hem veliler n’oldu neylerler o âliler
Şehinşah olsa nöbettir gelen gitti giden gelmez
Uyan gafletten ol canım gözün aç n’oldu yâranım
Sana ibret basirettir gelen gitti giden gelmez
Bugün bana ise yarın sanadır yazılan başta
Hakikat bir nasihattir gelen gitti giden gelmez
Hüvelvâfi hüvelbâki fenadır çarhın âfâkı
Düğün sanma kıyamettir gelen gitti giden gelmez
Bugünden sonra ben de gayri durmam giderim Kenzî
Bu dünya bahr-ı ummandır gelen gitti giden gelmez
Gülcan, D. Ali (1990). Karamanlı Halk Ozanlarından Gufrani ve Kenzi. 2. Baskı. Karaman: Karamanın Sesi Ofset Yay. 95-96.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çevrilir başıma cihan dar olur
Efendimden bana hitap olunca
Bülbül gibi işim ah u zar olur
Gül yüzünden ref-i nikap
Vücudum şehrini odlara yakma
Nüsha-i kübrâdır gönle hor bakma
Tanrının binasın kastedip yıkma
Tamir kabul etmez harap olunca
Sevdiğim aşkınla yanmış büryanım
Semalara çıktı ah u efganım
Safa mı kesp ettin kaşı kemanım
Kenzî’nin ciğeri kebap olunca
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 88-89.
Divan
Yürü ey münkir-i Hak kalmadı dünya çoğuna
Güvenilmez bu fena mülkün var u yoğuna
Gûş eden pendimi ârif başına gül sokuna
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Onların haline vakıf olan Rabb-i Celal
Bu sözün gûşuna mengûş ide gör çekme vebal
Kanda görsen bir dil-i mecruhu etme sen cidal
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Bir gün ol hâl-i hayatın ki mematı bulacak
Açılan gonce-i ranaları hüsnün solacak
Böyle dil mülkünü tahrip ile halin n’olacak
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Müminin kalbi Hüda beyti nazar kıl ebedi
Yürü var vech-i kitabı oku âyâtı yedi
Suhan-ı Kenzî hakikat sana irşadla dedi:
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 89.
Semai
Bu âlem dar-ı mihnettir gelen gitti giden gelmez
Acep sırdır ne hikmettir gelen gitti giden gelmez
Kanı ol servet vü saman kanı Sultan Süleymanlar
Bilene bir işarettir gelen gitti giden gelmez
Nebiler hem veliler n’oldu neylerler o âliler
Şehinşah olsa nöbettir gelen gitti giden gelmez
Uyan gafletten ol canım gözün aç n’oldu yâranım
Sana ibret basirettir gelen gitti giden gelmez
Bugün bana ise yarın sanadır yazılan başta
Hakikat bir nasihattir gelen gitti giden gelmez
Hüvelvâfi hüvelbâki fenadır çarhın âfâkı
Düğün sanma kıyamettir gelen gitti giden gelmez
Bugünden sonra ben de gayri durmam giderim Kenzî
Bu dünya bahr-ı ummandır gelen gitti giden gelmez
Gülcan, D. Ali (1990). Karamanlı Halk Ozanlarından Gufrani ve Kenzi. 2. Baskı. Karaman: Karamanın Sesi Ofset Yay. 95-96.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Koşma
Çevrilir başıma cihan dar olur
Efendimden bana hitap olunca
Bülbül gibi işim ah u zar olur
Gül yüzünden ref-i nikap
Vücudum şehrini odlara yakma
Nüsha-i kübrâdır gönle hor bakma
Tanrının binasın kastedip yıkma
Tamir kabul etmez harap olunca
Sevdiğim aşkınla yanmış büryanım
Semalara çıktı ah u efganım
Safa mı kesp ettin kaşı kemanım
Kenzî’nin ciğeri kebap olunca
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 88-89.
Divan
Yürü ey münkir-i Hak kalmadı dünya çoğuna
Güvenilmez bu fena mülkün var u yoğuna
Gûş eden pendimi ârif başına gül sokuna
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Onların haline vakıf olan Rabb-i Celal
Bu sözün gûşuna mengûş ide gör çekme vebal
Kanda görsen bir dil-i mecruhu etme sen cidal
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Bir gün ol hâl-i hayatın ki mematı bulacak
Açılan gonce-i ranaları hüsnün solacak
Böyle dil mülkünü tahrip ile halin n’olacak
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Müminin kalbi Hüda beyti nazar kıl ebedi
Yürü var vech-i kitabı oku âyâtı yedi
Suhan-ı Kenzî hakikat sana irşadla dedi:
Bu meseldir: Fukara kalbine her kim dokuna
Dokunanın dokunur sinesi Allah okuna
Ergun, Sadettin Nüzhet, Mehmet Ferit Uğur (1926). Konya Vilayeti Halkıyat ve Harsiyatı. 2. Basım. hzl. Hüseyin Ayan. Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. 89.
Semai
Bu âlem dar-ı mihnettir gelen gitti giden gelmez
Acep sırdır ne hikmettir gelen gitti giden gelmez
Kanı ol servet vü saman kanı Sultan Süleymanlar
Bilene bir işarettir gelen gitti giden gelmez
Nebiler hem veliler n’oldu neylerler o âliler
Şehinşah olsa nöbettir gelen gitti giden gelmez
Uyan gafletten ol canım gözün aç n’oldu yâranım
Sana ibret basirettir gelen gitti giden gelmez
Bugün bana ise yarın sanadır yazılan başta
Hakikat bir nasihattir gelen gitti giden gelmez
Hüvelvâfi hüvelbâki fenadır çarhın âfâkı
Düğün sanma kıyamettir gelen gitti giden gelmez
Bugünden sonra ben de gayri durmam giderim Kenzî
Bu dünya bahr-ı ummandır gelen gitti giden gelmez
Gülcan, D. Ali (1990). Karamanlı Halk Ozanlarından Gufrani ve Kenzi. 2. Baskı. Karaman: Karamanın Sesi Ofset Yay. 95-96.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Çelebi, Şeyh Ahmed Efendi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Bekir Sıtkı Erdoğan | d. 8 Aralık 1926 - ö. 24 Ağustos 2014 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SEBÂTÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1618 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Çelebi, Şeyh Ahmed Efendi | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Bekir Sıtkı Erdoğan | d. 8 Aralık 1926 - ö. 24 Ağustos 2014 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SEBÂTÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1618 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Çelebi, Şeyh Ahmed Efendi | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Bekir Sıtkı Erdoğan | d. 8 Aralık 1926 - ö. 24 Ağustos 2014 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SEBÂTÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1618 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Çelebi, Şeyh Ahmed Efendi | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Bekir Sıtkı Erdoğan | d. 8 Aralık 1926 - ö. 24 Ağustos 2014 | Meslek | Görüntüle |
12 | SEBÂTÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1618 | Meslek | Görüntüle |
13 | Çelebi, Şeyh Ahmed Efendi | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Bekir Sıtkı Erdoğan | d. 8 Aralık 1926 - ö. 24 Ağustos 2014 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | SEBÂTÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1618 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Çelebi, Şeyh Ahmed Efendi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Bekir Sıtkı Erdoğan | d. 8 Aralık 1926 - ö. 24 Ağustos 2014 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | SEBÂTÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1618 | Madde Adı | Görüntüle |