KİRÂMÎ

(d. ?/? - ö. 982/1574/75)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Abdurrahim’dir. Şairin adı Osmanlı Müellifleri’nde Abdülkerîm olarak geçmektedir. Ancak Kınalı-zâde Hasan Çelebi’nin yakın akrabası olması hasebiyle Hasan Çelebi’nin kaydına itibar etmek gerekir. Kınalı-zâde Ali Çelebi’nin kardeşi, tezkire yazarı Hasan Çelebi’nin amcasıdır. Akrabası olması dolayısıyla Kınalı-zâde Tezkiresi’nde hakkında oldukça geniş bilgi verilmiştir. İlk eğitimini babasından alan Abdurrahim, Abdülkerîm-zâde Efendi ile Bostan Efendi’den ders aldıktan sonra Haseki müderrisi Hasan Bey Efendi’ye muid oldu. Ebussuûd Efendi’ye intisap etti ise kaynaklarda belirtildiğine göre devrin bu en büyük hocasına karşı tavrının beğenilmemesi üzerine Ebussuûd Efendi’nin yanından uzaklaşmak zorunda kaldı ve 959/1552’de Bursa kadısı Arab-zâde Abdülbâkî Efendi’den mülazım oldu. Yirmi akçe ile Edirne’de Beylerbeyi Medresesi’nde müderrisliğe başladı. Edirne Hüsamiye Medresesi’nde müderris iken gözünde bir hastalıktan dolayı medreseyi bırakarak kadılığa geçti. Rumeli ve Anadolu’da türlü yerlerde görev yaptı. Siroz, Ankara ve Yenişehir kadılıklarında bulındu. Kınalı-zâde’ye göre Beyşehir, diğer kaynaklara göre Yenişehir kadısı iken 982/1574/75’de öldü. Keşfu’z-zunûn’da ölüm tarihi 980/1572/73 olarak gösterilmektedir. Keşfu’z-Zunûn’da ve Osmanlı Müellifleri’nde varlığı haber verilen Divan’ının nüshası bilinmemektedir. Hasan Çelebi, Anadolu ve Rumeli kadılarının en meşhurlarından olduğunu söylediği Kirâmî’nin cömert, gayretli bir insan, araştırıcı bir âlim, açık ve beliğ şiirleri olan bir şair olduğunu ifade etmektedir. Keza Atâyî’de de Kirâmî’nin özellikle mülâzımlığı dönemine dair övgü dolu ifadeler vardır.

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Kaf-zâde Fâizî. Zübdetü’l-Eş’âr. Milli Kütüphane, Yz. A. 679, vr. 91b.

“Kirâmî” (1982). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergah Yay. 354.

Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.

Köksal, M. Fatih (2006). “Kirâmî”. Türk Dünyası Edebiyatçılar Yazarlar ve Şairler Ansiklopedisi. C. 6. Ankara: AKM Yay. 27.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1978). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Mecdî Mehmed Efendi Hadâiku’ş-şakâik Şakâik-ı Nu’mâniyye ve Zeyilleri. İstanbul: Çağrı Yay.

Riyâzî. Riyâzü’ş-Şu’arâ. Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Ef. Nu. 3871, vr. 91b.

Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]

Şemseddîn Sâmî (1314). Kâmûsu’l-A’lâm. İstanbul: Mihrân Matbaası.

Tatçı, Mustafa (hzl.) (2003). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri I-II-III. Ankara: Bizim Büro Yay.

Yaltkaya, Şerafettin ve Kilisli Rıfat Bilge (hzl.) (1971). Kâtip Çelebi, Keşf-el-Zunûn. İstanbul: MEB Yay. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSAL
Yayın Tarihi: 09.09.2013
Güncelleme Tarihi: 30.10.2020

Eserlerinden Örnekler

 GAZEL 

 Gerçi serv olur hırâmân nâz ile gülzârda

 Sen de âfetsin kıyâmet şîve-i reftârda

 Tatlu diller virür agyâra baña düşnâm-ı telh

 Acıgum çokdur benüm ol la’l-i şekker-bârda

 Øa’fdan cismüm hayâle döndi kûyuñda beni

 Dir görenler nakşdur yâ sâyedür dîvârda

 Hatt-ı sâhir âlemi teshîr içün jengâr ile

 Yazdı na’l-i zülfi kodı âteş-i ruhsârda

 Sanma kim la’l-i lebüñ vasfında râzı keşf ider

 Bu Kirâmî dûstum nâzük durur güftârda

(Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli NazmîMecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf. 2198)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96Doğum YeriGörüntüle
3Ahmet Rızad. 1858 - ö. 26 Şubat 1930Doğum YeriGörüntüle
4Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96Doğum YılıGörüntüle
6Ahmet Rızad. 1858 - ö. 26 Şubat 1930Doğum YılıGörüntüle
7Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96Ölüm YılıGörüntüle
9Ahmet Rızad. 1858 - ö. 26 Şubat 1930Ölüm YılıGörüntüle
10Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?MeslekGörüntüle
11FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96MeslekGörüntüle
12Ahmet Rızad. 1858 - ö. 26 Şubat 1930MeslekGörüntüle
13Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Ahmet Rızad. 1858 - ö. 26 Şubat 1930Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17FETHÎ, Bolbolcu-zâde/Bübülcü-zâde Şeyh Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1694-96Madde AdıGörüntüle
18Ahmet Rızad. 1858 - ö. 26 Şubat 1930Madde AdıGörüntüle