Madde Detay
MEHMED ALİ
(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Doğum yeri ve tarihi bilinmeyen Mehmed Ali, Murgul’un Göktaş köyündendir. 1877-1878 savaşı yıllarında yaşadığı ve savaş nedeniyle İzmit’e göçüp orada yaşayıp öldüğü bilinmektedir. Şairin ne zaman ve nerede doğduğu hakkındaki bilinmezlik ölümü için de geçerlidir. Varlığı hakkında tek belge 1877-1878 Savaşı nedeniyle yazdığı elli bentlik “Murgul Destanı”dır (Özder 1971: 63-65; Öksüz 2013: 296-297).
Kaynakça
Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi.
Özder, M. Âdil (1971). Artvin ve Çevresi 1828-1921 Savaşları. Ankara: Ay Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. GÖZDE TEKİNYayın Tarihi: 11.02.2015Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Murgul Destanı
Esef etme imdad-ı Hak yetişir
Bizar olma hâl-i yamana Murgul.
Yetişti pençesi zalim gaddarın
Değil sana yalnız her cana Murgul.
Deren, tepen çoktur eskisin gayet
Sende yaşayan kavim kimdir, nihayet
İslam’ı, kâfiri bir bir beyan et
Seni kim koydu bu unvana Murgul?
Sana var destanın birkaç suali
Lutf eyle haber ver cümle meali
Zemin-ü asüman nizam tutalı
Kaç doldun boşaldın bu ana Murgul?
Unvanın koydular Adem devrinde
Yıktı seni derya Nuh’un dehrinde
Çok İslam, çok kâfir geçti serinde
Alışmıştır kılıç, kalkana Murgul.
Deren, tepen sonra yüksek-alçaktır
Havan pek güzeldir, suyun berraktır.
Dağında, bağında yemişin çoktur
Mebzuldür nimetin yiyene Murgul.
Rahat bulmayasın yazın kış olsun
Sende yaşayanlar eli boş olsun
Görüp geçirdiğin sana düş olsun
Kesilsin Mevla’dan iâne Murgul.
Halkın köle amma, ağa mizaçlı
Binaların yontma taşlı, kireçli
İnsanların tüfek, kama, kılıçlı
Yekdiğerin okur meydana Murgul.
Nefsine zulüm ile kazandığın mal
Yolda, izde cümle oldu payımal
Yalvarırlar birbirine canım al
Allah insaf vere alana Murgul.
Sen bir sem’a idin biz de pervane
Yakıp, yıkıp bizi girmedin kana
Akıbet göçünü düzdün kervana
Cellâdın var ecel pimane Murgul.
Aman bulsak ziyarete geliriz
Sende yediğimiz nanı biliriz
Helal eyle belki çabuk ölürüz
Nöbetçiyiz rahmet-Rahmana Murgul.
Sen bir gülşen idin çok idi gülün
Şak şak öter idi her dem bülbülün
Kervanın çok idi atın, düldülün
Bağ-u bostan oldu meyhane Murgul.
Yadigârım olsun dolaşsın dilde
Belki feth ederler, irfan çok elde
Bir hüner sahibi varsa bu salde
Göster kul olayım o canda Murgul.
En’el Hak sırrına kâr etmez hüner
Rah-i aşka girsin kuşansın kemer
Kuşluk saatinde şavk vermez fener
Züleyha’yım Yusuf Kenan’a Murgul
Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi. 296-297.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 11.02.2015Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Murgul Destanı
Esef etme imdad-ı Hak yetişir
Bizar olma hâl-i yamana Murgul.
Yetişti pençesi zalim gaddarın
Değil sana yalnız her cana Murgul.
Deren, tepen çoktur eskisin gayet
Sende yaşayan kavim kimdir, nihayet
İslam’ı, kâfiri bir bir beyan et
Seni kim koydu bu unvana Murgul?
Sana var destanın birkaç suali
Lutf eyle haber ver cümle meali
Zemin-ü asüman nizam tutalı
Kaç doldun boşaldın bu ana Murgul?
Unvanın koydular Adem devrinde
Yıktı seni derya Nuh’un dehrinde
Çok İslam, çok kâfir geçti serinde
Alışmıştır kılıç, kalkana Murgul.
Deren, tepen sonra yüksek-alçaktır
Havan pek güzeldir, suyun berraktır.
Dağında, bağında yemişin çoktur
Mebzuldür nimetin yiyene Murgul.
Rahat bulmayasın yazın kış olsun
Sende yaşayanlar eli boş olsun
Görüp geçirdiğin sana düş olsun
Kesilsin Mevla’dan iâne Murgul.
Halkın köle amma, ağa mizaçlı
Binaların yontma taşlı, kireçli
İnsanların tüfek, kama, kılıçlı
Yekdiğerin okur meydana Murgul.
Nefsine zulüm ile kazandığın mal
Yolda, izde cümle oldu payımal
Yalvarırlar birbirine canım al
Allah insaf vere alana Murgul.
Sen bir sem’a idin biz de pervane
Yakıp, yıkıp bizi girmedin kana
Akıbet göçünü düzdün kervana
Cellâdın var ecel pimane Murgul.
Aman bulsak ziyarete geliriz
Sende yediğimiz nanı biliriz
Helal eyle belki çabuk ölürüz
Nöbetçiyiz rahmet-Rahmana Murgul.
Sen bir gülşen idin çok idi gülün
Şak şak öter idi her dem bülbülün
Kervanın çok idi atın, düldülün
Bağ-u bostan oldu meyhane Murgul.
Yadigârım olsun dolaşsın dilde
Belki feth ederler, irfan çok elde
Bir hüner sahibi varsa bu salde
Göster kul olayım o canda Murgul.
En’el Hak sırrına kâr etmez hüner
Rah-i aşka girsin kuşansın kemer
Kuşluk saatinde şavk vermez fener
Züleyha’yım Yusuf Kenan’a Murgul
Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi. 296-297.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Murgul Destanı
Esef etme imdad-ı Hak yetişir
Bizar olma hâl-i yamana Murgul.
Yetişti pençesi zalim gaddarın
Değil sana yalnız her cana Murgul.
Deren, tepen çoktur eskisin gayet
Sende yaşayan kavim kimdir, nihayet
İslam’ı, kâfiri bir bir beyan et
Seni kim koydu bu unvana Murgul?
Sana var destanın birkaç suali
Lutf eyle haber ver cümle meali
Zemin-ü asüman nizam tutalı
Kaç doldun boşaldın bu ana Murgul?
Unvanın koydular Adem devrinde
Yıktı seni derya Nuh’un dehrinde
Çok İslam, çok kâfir geçti serinde
Alışmıştır kılıç, kalkana Murgul.
Deren, tepen sonra yüksek-alçaktır
Havan pek güzeldir, suyun berraktır.
Dağında, bağında yemişin çoktur
Mebzuldür nimetin yiyene Murgul.
Rahat bulmayasın yazın kış olsun
Sende yaşayanlar eli boş olsun
Görüp geçirdiğin sana düş olsun
Kesilsin Mevla’dan iâne Murgul.
Halkın köle amma, ağa mizaçlı
Binaların yontma taşlı, kireçli
İnsanların tüfek, kama, kılıçlı
Yekdiğerin okur meydana Murgul.
Nefsine zulüm ile kazandığın mal
Yolda, izde cümle oldu payımal
Yalvarırlar birbirine canım al
Allah insaf vere alana Murgul.
Sen bir sem’a idin biz de pervane
Yakıp, yıkıp bizi girmedin kana
Akıbet göçünü düzdün kervana
Cellâdın var ecel pimane Murgul.
Aman bulsak ziyarete geliriz
Sende yediğimiz nanı biliriz
Helal eyle belki çabuk ölürüz
Nöbetçiyiz rahmet-Rahmana Murgul.
Sen bir gülşen idin çok idi gülün
Şak şak öter idi her dem bülbülün
Kervanın çok idi atın, düldülün
Bağ-u bostan oldu meyhane Murgul.
Yadigârım olsun dolaşsın dilde
Belki feth ederler, irfan çok elde
Bir hüner sahibi varsa bu salde
Göster kul olayım o canda Murgul.
En’el Hak sırrına kâr etmez hüner
Rah-i aşka girsin kuşansın kemer
Kuşluk saatinde şavk vermez fener
Züleyha’yım Yusuf Kenan’a Murgul
Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi. 296-297.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Murgul Destanı
Esef etme imdad-ı Hak yetişir
Bizar olma hâl-i yamana Murgul.
Yetişti pençesi zalim gaddarın
Değil sana yalnız her cana Murgul.
Deren, tepen çoktur eskisin gayet
Sende yaşayan kavim kimdir, nihayet
İslam’ı, kâfiri bir bir beyan et
Seni kim koydu bu unvana Murgul?
Sana var destanın birkaç suali
Lutf eyle haber ver cümle meali
Zemin-ü asüman nizam tutalı
Kaç doldun boşaldın bu ana Murgul?
Unvanın koydular Adem devrinde
Yıktı seni derya Nuh’un dehrinde
Çok İslam, çok kâfir geçti serinde
Alışmıştır kılıç, kalkana Murgul.
Deren, tepen sonra yüksek-alçaktır
Havan pek güzeldir, suyun berraktır.
Dağında, bağında yemişin çoktur
Mebzuldür nimetin yiyene Murgul.
Rahat bulmayasın yazın kış olsun
Sende yaşayanlar eli boş olsun
Görüp geçirdiğin sana düş olsun
Kesilsin Mevla’dan iâne Murgul.
Halkın köle amma, ağa mizaçlı
Binaların yontma taşlı, kireçli
İnsanların tüfek, kama, kılıçlı
Yekdiğerin okur meydana Murgul.
Nefsine zulüm ile kazandığın mal
Yolda, izde cümle oldu payımal
Yalvarırlar birbirine canım al
Allah insaf vere alana Murgul.
Sen bir sem’a idin biz de pervane
Yakıp, yıkıp bizi girmedin kana
Akıbet göçünü düzdün kervana
Cellâdın var ecel pimane Murgul.
Aman bulsak ziyarete geliriz
Sende yediğimiz nanı biliriz
Helal eyle belki çabuk ölürüz
Nöbetçiyiz rahmet-Rahmana Murgul.
Sen bir gülşen idin çok idi gülün
Şak şak öter idi her dem bülbülün
Kervanın çok idi atın, düldülün
Bağ-u bostan oldu meyhane Murgul.
Yadigârım olsun dolaşsın dilde
Belki feth ederler, irfan çok elde
Bir hüner sahibi varsa bu salde
Göster kul olayım o canda Murgul.
En’el Hak sırrına kâr etmez hüner
Rah-i aşka girsin kuşansın kemer
Kuşluk saatinde şavk vermez fener
Züleyha’yım Yusuf Kenan’a Murgul
Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi. 296-297.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | COŞARÎ, Ergül Keskin | d. 1959 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HUZURÎ, Ali Coşkun | d. 19.04.1886 - ö. 23.09.1951 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SEYYAHÎ/SEFİL SEYYAHÎ Nihat Muratoğlu | d. 17.07.1944 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | COŞARÎ, Ergül Keskin | d. 1959 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HUZURÎ, Ali Coşkun | d. 19.04.1886 - ö. 23.09.1951 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SEYYAHÎ/SEFİL SEYYAHÎ Nihat Muratoğlu | d. 17.07.1944 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | COŞARÎ, Ergül Keskin | d. 1959 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HUZURÎ, Ali Coşkun | d. 19.04.1886 - ö. 23.09.1951 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SEYYAHÎ/SEFİL SEYYAHÎ Nihat Muratoğlu | d. 17.07.1944 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | COŞARÎ, Ergül Keskin | d. 1959 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | HUZURÎ, Ali Coşkun | d. 19.04.1886 - ö. 23.09.1951 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | SEYYAHÎ/SEFİL SEYYAHÎ Nihat Muratoğlu | d. 17.07.1944 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | COŞARÎ, Ergül Keskin | d. 1959 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | HUZURÎ, Ali Coşkun | d. 19.04.1886 - ö. 23.09.1951 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | SEYYAHÎ/SEFİL SEYYAHÎ Nihat Muratoğlu | d. 17.07.1944 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |