Madde Detay
MEYYAL
(d. ?/? - ö. 1080/1669-1670)
tekke şairi
(Tekke / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Mutasavvıf şair Meyyal Mehmed Efendi, Esrar Dede’nin Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye adlı eserinde Derviş Meyyal adıyla; İbrahim Edhem Kırımî’nin Mecmua-i Eş’ar adlı eserinde Şehla Dede adıyla yer almaktadır. Farsça yazdığı şiirlerinde Şehla, Türkçe nazmında ise Meyyal mahlaslarını kullanmıştır (Esrar Dede 2000: 474; TDEA 324). Bu nedenle tezkirelerde hem Ş hemde M harflerinde yer alır. Doğum yeri Ankara olarak bilinmekte, doğum yılı bilinmemektedir. Kaynaklarda belirtildiğine göre babası zengin ve âlim bir kişidir. (Sic. O. IV, Esrar Dede: Tezkire-i şuarâ-yı mevleviye, Semâhâne, Beliğ: Nuhbetü’l- âsâr, Seyrekzâde M. Âsım: Zeyl-i Zübdetü’l-eş’âr, Nail Tuman: Tuhfe-i Nâilî). Ulemâzâde olup, okuduktan sonra Mevlevi olmuştur (Mehmed Süreyya 1996: 1091). Yüksek bilim ve fen tahsilini bitirdikten sonra Mesnevi şârihi Rusuhî Dede’nin ve daha sonra Adem Dede’nin hizmetinde bulunmuştur (TDEA: 324). Kulekapısı Mevlevihanesi’ndeki odasına çekildiği sırada bilimini yaymaya başlamıştır. Öğrenim ve eğitim çemberine oturanların her biri çeşitli Batıni ve Zahiri bilgileri almışlardır. Son zamanlarında öğretim yapmayı bırakmışsa da yine bilginler arasında oluşan çeşitli bilim problemlerini halletmede başarılar göstermiştir. Bu nedenle şu fıkra kendisi hakkında bir deyim olmuştur: “Şehlayı vürast beyani hasa-i İşanest.” (www.muze.semazen.net). 1669-1670'te İstanbul’da vefat etmiş ve Galata Mevlevihanesi’ne defnedilmiştir (Esrar Dede 2000: 476; TDEA: 324; Mehmed Süreyya 1996: 1091). İstanbul'da inşa edilen ilk mevlevihane olma özelliğini taşıyan ve 1491'de inşa edilişinden 1925 yılında tekkelerin kapatılmasına kadar geçen 434 yıl boyunca Türk edebiyatına, musikisine ve diğer sanat dallarına hizmet veren edebiyatçı, sanatkâr ve müzisyen yetiştiren Galata diğer adıyla Kulekapısı Mevlevihanesi’nin kuzeyinde sessizler evi anlamında Hamuşan adı verilen mezarlık alanı bulunmaktadır. Meyyal Mehmed Efendi Hamuşan adı verilen bu mezarlığa defnedilmiştir.
Meyyal Mehmed Efendi’nin Esrar Dede Tezkiresi’nde çağdaşı Vecdi’nin bir gazeline ziyadeler ekleyerek müstezad türünde yazdığı bir şiiri vardır. Aynı eserde iki rübaisi de yer almaktadır. Kaynaklarda bir eserinin olup olmadığına dair bilgi mevcut değildir. Eserinin varlığına dair bir bilgiye ulaşılmadığından Tekke edebiyatında yaygın olan şiir türlerinde eser verip vermediği de bilinmemektedir.
Şiirlerinden anlaşılacağı üzere, ilim tahsil etmiş olduğu görülmektedir. Esrar Dede tezkiresinde şiirlerinin hoş ve nükteli olduğu, ustalıkta mertebeye ulaşmış ünlü bir şair olduğu ve Mezaki, Cevri ve Vecdi ile dostluk ettiği ifade edilmektedir. Aynı Tezkirede yer alan: “Hiştenra ne tevaned ki be bined ahvel/Ne tevan kerd be yektai-yi zat-ı to seki [Şaşı kimse, görmeye güç yetiremez (ancak iki görebilir)/ Senin zatının birliğinden kuşku duyulmaz] (106b) (Esrar Dede, 2000,474)” beyitinden dolayı mı Şehla mahlasını kullandığı yoksa gözleri şaşı olduğu için mi kullandığı kesin olarak bilinmemektedir. Ferit Devellioğlu’na ait Osmanlıca sözlükte Şehla “ ela göz, koyu mavi göz; tatlı şaşı” gibi anlamları ile yer almaktadır. Aynı sözlükte Meyyal ise “çok meyleden, eğilen; çok istekli “ anlamları ile yer almaktadır. Rubailerinde de Allah’a kavuşma isteğinin çok olduğunu benzetme, istiare sanatlarını kullanarak ifade etmiştir. Meyyal Dede ulaşılabilen iki rubaisinde aruzun “ mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlün fa’ül” ve “mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlün fa’ ” kalıplarını kullanmıştır; ancak her iki rubaide de bir mısra kalıba uygun değildir. Rubailerinde “put(büt-ara, çelipâ), kilise(deyr, kilisa), mâh” gibi divan şiiri mazmunlarına sıkça başvurduğu, ayrıca divan şiirindeki âşığın özelliklerini yine kendi ile özdeşleştirerek kendisinin şeyda (aşktan aklını kaybetmiş, divane, düşkün, şaşkın), vâlih (şaşa kalmış, şaşırmış) olduğunu dile getirir. Elde bulunan metinlerden hareketle Tekke şairi olarak kabul edilen Meyyal Mehmed Efendi’nin divan şiirinin söz ustalıklarını iyi bildiği, biçim özelliklerine de vâkıf olduğu yorumunda bulunulabilir. Meyyal Mehmed Efendi’nin, divan şiirinden ziyade halk şiirinde “yedekli, ayaklı” olarak anılan ve daha sık karşılaşılan, müstezad türünde yazdığı şiirinde de divan şiiri mazmunlarına sıkça başvurmuştur. Vecdi’nin aruzun “ mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fa’ûlün” kalıbı ile yazdığı gazele “mef’ûlü fa’ûlün” ziyadelerini ekleyerek kaleme aldığı müstezadda “bülbül, gülşen,dil-i zâr” gibi yine divan şiiri mazmunlarından yararlanmış, Vecdi’nin mısralarına uygun tevriye, leff ü neşr sanatları yapmıştır. Örneğin “zünnar” sözcüğünün geçtiği mısranın altına eklediği ziyadede“Berehmen” sözcüğünü kullanmıştır. Ayrıca müstezad boyunca nida, istifham ve tecâhül-i arif sanatlarından yararlanmıştır. Son ziyadeden bir önceki ziyadede “ Meyyal” mahlasını kullanmıştır. Ayrıca müstezadın son iki ziyadesinde söz oyunları yaparak Vecdi’yi övmüş, Vecdi’nin kendinden ve diğer çoğu şairlerden daha üstün olduğunu ifade etmiştir. Mevlevi olması ve Mesnevi şârihi Rusuhî Dede’nin hizmetinde bulunması dolayısı ile dili divan şiiri diline daha yakın olabilir. İlahi aşkı doğrudan değil de betimlemelere başvurarak, istiare ve teşbihlerle işlemiştir.
Kaynakça
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 474-476.
http://muze.semazen.net/content.php?id=00154 [Erişim Tarihi: 28.04.2013].
İbrahim Edhem Kırımî. Mecmua-i Eş’ar. Millî Kütüphane. Şehla Dede. Yz. A 8071, DVD 526.
Mehmed Nail Tuman. Tuhfe-i Nâilî. Millî Kütüphane Yz. B 611/1. Yz. B.611/2. DVD 777.
Mehmed Süreyya (1996). “Meyyal Mehmed Efendi”. Sicilli Osmani. C. 4. Hzl. Nuri Bayraktar. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay. 1091.
Müstakimzâde Süleyman Sadettin Efendi (2000). Mecelletü’n-nisab. Millî Kütüphane. Yz. B 1014, yp. 414a. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Semahane. Millî Kütüphane, Yz. Cönk 53, yp 3b.
Seyyid İsmail Beliğ (1999). Nuhbetü’l- âsâr li zeyli zübdetül- eş’ar. Ankara: AKMB Yay. Millî Kütüphane Mf 1994 A 3311.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. Devirler/İsimler/Eserler/Terimler. C. 6. Ed. Müjgân Cumbur vd. İstanbul: Dergâh Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: FERYA ÇALIŞ ERSÖZYayın Tarihi: 09.09.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Müstezad
Ey dil gam-ı gisu-yı ruh-ı yarde kaldun Sad mihnet ile sen
Kayd-ı sanem ü ukde-i zünnarda kaldun Manend-i Berehmen
Ey can yoluna çıkmaga kadir mi degülsin Bi’llah sana n’oldu
Kim hasret ile sine-i efkarda kaldun Kimdür sana reh-zen
Ey dide bakup ruyına zülfinde ilişdün Sad hayf ü diriga
Gül ister iken keş-me-keş-i harda kaldun Çün bülbül-i Gülşen
Ey bülbül o gül zib-ser –i bü’l heves oldı Agah degülsin
Sen bi-haber efgan ile gülzarda kaldun Ne çare kılam ben
Ey kadd-i düta geçmedün ebru hevesinden İl menzile irdi
Keç-tir gibi dest-i keman-darda kaldun Ey kendüye düşmen
Ey hüsn-eda ehl-i sühan hep sana müştak Meyyal-veş amma
Sen Vecd-i hoş tab‘u hoş asarda kaldun Hayl-i şu‘aradan
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475.
Ruba’i
Her bar ki za’ir-i kilisa oluram
Sen mahı görüp valih ü şeyda oluram
Ben suret-i bi-cana dahi ikbal it
Aguşum açup ben çelipa oluram
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475-476.
Ruba'i
Velehüm: Her suret ile dil nice bir deyr olsun
Varsun o büt –aram-ı dil-i gayr olsun
Hattın göricek terk idüp ol şuh-ı didem
Ey yar-ı cefa-kar gicen hayr olsun
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 476.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 09.09.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Müstezad
Ey dil gam-ı gisu-yı ruh-ı yarde kaldun Sad mihnet ile sen
Kayd-ı sanem ü ukde-i zünnarda kaldun Manend-i Berehmen
Ey can yoluna çıkmaga kadir mi degülsin Bi’llah sana n’oldu
Kim hasret ile sine-i efkarda kaldun Kimdür sana reh-zen
Ey dide bakup ruyına zülfinde ilişdün Sad hayf ü diriga
Gül ister iken keş-me-keş-i harda kaldun Çün bülbül-i Gülşen
Ey bülbül o gül zib-ser –i bü’l heves oldı Agah degülsin
Sen bi-haber efgan ile gülzarda kaldun Ne çare kılam ben
Ey kadd-i düta geçmedün ebru hevesinden İl menzile irdi
Keç-tir gibi dest-i keman-darda kaldun Ey kendüye düşmen
Ey hüsn-eda ehl-i sühan hep sana müştak Meyyal-veş amma
Sen Vecd-i hoş tab‘u hoş asarda kaldun Hayl-i şu‘aradan
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475.
Ruba’i
Her bar ki za’ir-i kilisa oluram
Sen mahı görüp valih ü şeyda oluram
Ben suret-i bi-cana dahi ikbal it
Aguşum açup ben çelipa oluram
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475-476.
Ruba'i
Velehüm: Her suret ile dil nice bir deyr olsun
Varsun o büt –aram-ı dil-i gayr olsun
Hattın göricek terk idüp ol şuh-ı didem
Ey yar-ı cefa-kar gicen hayr olsun
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 476.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Müstezad
Ey dil gam-ı gisu-yı ruh-ı yarde kaldun Sad mihnet ile sen
Kayd-ı sanem ü ukde-i zünnarda kaldun Manend-i Berehmen
Ey can yoluna çıkmaga kadir mi degülsin Bi’llah sana n’oldu
Kim hasret ile sine-i efkarda kaldun Kimdür sana reh-zen
Ey dide bakup ruyına zülfinde ilişdün Sad hayf ü diriga
Gül ister iken keş-me-keş-i harda kaldun Çün bülbül-i Gülşen
Ey bülbül o gül zib-ser –i bü’l heves oldı Agah degülsin
Sen bi-haber efgan ile gülzarda kaldun Ne çare kılam ben
Ey kadd-i düta geçmedün ebru hevesinden İl menzile irdi
Keç-tir gibi dest-i keman-darda kaldun Ey kendüye düşmen
Ey hüsn-eda ehl-i sühan hep sana müştak Meyyal-veş amma
Sen Vecd-i hoş tab‘u hoş asarda kaldun Hayl-i şu‘aradan
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475.
Ruba’i
Her bar ki za’ir-i kilisa oluram
Sen mahı görüp valih ü şeyda oluram
Ben suret-i bi-cana dahi ikbal it
Aguşum açup ben çelipa oluram
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475-476.
Ruba'i
Velehüm: Her suret ile dil nice bir deyr olsun
Varsun o büt –aram-ı dil-i gayr olsun
Hattın göricek terk idüp ol şuh-ı didem
Ey yar-ı cefa-kar gicen hayr olsun
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 476.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Müstezad
Ey dil gam-ı gisu-yı ruh-ı yarde kaldun Sad mihnet ile sen
Kayd-ı sanem ü ukde-i zünnarda kaldun Manend-i Berehmen
Ey can yoluna çıkmaga kadir mi degülsin Bi’llah sana n’oldu
Kim hasret ile sine-i efkarda kaldun Kimdür sana reh-zen
Ey dide bakup ruyına zülfinde ilişdün Sad hayf ü diriga
Gül ister iken keş-me-keş-i harda kaldun Çün bülbül-i Gülşen
Ey bülbül o gül zib-ser –i bü’l heves oldı Agah degülsin
Sen bi-haber efgan ile gülzarda kaldun Ne çare kılam ben
Ey kadd-i düta geçmedün ebru hevesinden İl menzile irdi
Keç-tir gibi dest-i keman-darda kaldun Ey kendüye düşmen
Ey hüsn-eda ehl-i sühan hep sana müştak Meyyal-veş amma
Sen Vecd-i hoş tab‘u hoş asarda kaldun Hayl-i şu‘aradan
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475.
Ruba’i
Her bar ki za’ir-i kilisa oluram
Sen mahı görüp valih ü şeyda oluram
Ben suret-i bi-cana dahi ikbal it
Aguşum açup ben çelipa oluram
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 475-476.
Ruba'i
Velehüm: Her suret ile dil nice bir deyr olsun
Varsun o büt –aram-ı dil-i gayr olsun
Hattın göricek terk idüp ol şuh-ı didem
Ey yar-ı cefa-kar gicen hayr olsun
Esrar Dede (2000). “Meyyal Derviş”. Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviye. Hzl. İlhan Genç. Ankara: AKMB Yay. 476.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ŞİFÂÎ, Ahmed Şaban Şifâî Efendi | d. ? - ö. 1704-05 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | OZAN DALKILIÇ/DALKILIÇ/ŞAH MÜSLÜM/DERTLİ MÜSLÜM/OZAN MÜSLÜM/MÜSLÜM, Müslüm Dalkılıç | d. 02.02.1931 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | GÖKKUBBE/GÖKYÜZÜ, Asuman Erkılıç | d. 1971 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ŞİFÂÎ, Ahmed Şaban Şifâî Efendi | d. ? - ö. 1704-05 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | OZAN DALKILIÇ/DALKILIÇ/ŞAH MÜSLÜM/DERTLİ MÜSLÜM/OZAN MÜSLÜM/MÜSLÜM, Müslüm Dalkılıç | d. 02.02.1931 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | GÖKKUBBE/GÖKYÜZÜ, Asuman Erkılıç | d. 1971 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ŞİFÂÎ, Ahmed Şaban Şifâî Efendi | d. ? - ö. 1704-05 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | OZAN DALKILIÇ/DALKILIÇ/ŞAH MÜSLÜM/DERTLİ MÜSLÜM/OZAN MÜSLÜM/MÜSLÜM, Müslüm Dalkılıç | d. 02.02.1931 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | GÖKKUBBE/GÖKYÜZÜ, Asuman Erkılıç | d. 1971 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ŞİFÂÎ, Ahmed Şaban Şifâî Efendi | d. ? - ö. 1704-05 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | OZAN DALKILIÇ/DALKILIÇ/ŞAH MÜSLÜM/DERTLİ MÜSLÜM/OZAN MÜSLÜM/MÜSLÜM, Müslüm Dalkılıç | d. 02.02.1931 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | GÖKKUBBE/GÖKYÜZÜ, Asuman Erkılıç | d. 1971 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | ŞİFÂÎ, Ahmed Şaban Şifâî Efendi | d. ? - ö. 1704-05 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | OZAN DALKILIÇ/DALKILIÇ/ŞAH MÜSLÜM/DERTLİ MÜSLÜM/OZAN MÜSLÜM/MÜSLÜM, Müslüm Dalkılıç | d. 02.02.1931 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | GÖKKUBBE/GÖKYÜZÜ, Asuman Erkılıç | d. 1971 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |