Madde Detay
MÜCRİM, Kerîm Vardânî
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Şiirlerini Mücrim, Kerîm ya da Mücrim Kerîm mahlasıyla yazan şairin gerçek adı Kerîm'dir. Vardan köyünde doğmuş, 19. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. Vardan (Vardanlı) köyü, Mücrim Kerîm’in yaşadığı dönemde Şeki’ye bağlı, günümüzde Oğuz Vilayeti’nin bir köyüdür ve Mücrim Kerîm onuruna Kerimli adını almıştır. Şiirlerinden Arapça ve Farsça bildiği, çokça seyahat ettiği, Rusya, Dağıstan, Türkiye ve Arabistan’da bulunduğu anlaşılmaktadır. Mücrim Kerîm hakkında eldeki bilgiler oldukça kısıtlı ve karışıktır. Mümtâz, El Şairleri adlı kitabında bazen Kerîm bazen de Mücrim mahlasıyla yazan Vardanlı Kerîm ile Keşfî mahlaslı Vardanlı Molla Kerîm adlı iki ayrı kişiden bahsederek bunların şiirlerine de yer vermiştir (Nağıyeva 2005: 186-195, 407-420). Şeki Hanlarının soyundan gelen Mustafa Ağa Şûhî, Kerim Ağa Fâtih’in Terceme-i Hâli adlı eserinde, babası Kerîm Ağa Fâtih’e şiir sunanlar arasında Hacı Kerîm Vardani diye birinden bahseder, bu şairin Rum’a ve Dağıstan’a yaptığı seyahatten döndükten sonra Keşfî mahlasıyla gazel sunduğunu yazar (Şûhî’den aktaran Ceferzade 1978: 4). Buradan hareketle, El Şairleri’ndeki Vardanlı Molla Kerîm Keşfî ile Vardanlı Mücrim Kerîm’in aynı kişi olduğu iddia edilmiştir (Ceferzade 1978: 4). XIX. yüzyılın ilk yarısında Karabağ’ın Cebrayıl bölgesinde yaşayan ve mezarı Horovlu köyü yakınında bulunan Mücrim Kerîm adlı bir âşıktan daha bahsedilmektedir (Abbaslı 2011: 108). Ne zaman öldüğü bilinmemektedir.
Mücrim Kerîm hem klasik tarzda hem de halk şiiri tarzında eser vermiştir ve çeşitli cönklerde şiirlerine rastlanır (Ceferzade 1978: 3, 11). Azerbaycan’da Fuzûlî Yazmalar Enstitüsü’nde muhafaza edilen A-347 numaralı cönkte bazı diğer şairlerin şiirleriyle beraber, çoğunlukla Mücrim Kerîm’in şiirleri kayıtlıdır. Ceferzade bunun Mücrim Kerîm’in müellif hattı yazması olduğuna inanmaktadır (1978: 5). Yazmada bir Dîvânçe de bulunmaktadır. Kerîm ve Mücrim Kerîm mahlaslı şiirlerin toplandığı Dîvânçe mensur bir dibaçe ile başlar. Dibaçeden Dîvânçe’nin 1256/1840-41 yıllarında tamamlandığı ve yazarının buna Sünbülistân adını verdiği anlaşılmaktadır (Ceferzade 1978: 61-62). Ceferzade, bu yazmayı temel alarak Mücrim Kerîm’in şiirlerini Sünbülistân adıyla Kiril alfabesiyle yayımlatmıştır (Ceferzade 1978).
Kerîm mahlaslı şairler konusundaki karışıklık, bunların eserlerine de yansımıştır. Şöyle ki: Abbaslı’nın Cebrayıllı Mücrim Kerîm’e ait olduğunu iddia ettiği iki şiir örneği (2011: 108) Ceferzade’nin Vardanlı Mücrim Kerîm adına derlediği kitapta bulunuyor (Ceferzade 1978: 14, 21). Mücrim Kerîm’in şiirlerinin 19. yüzyılda Nahçıvan’ın Şahbuz bölgesinde yaşayan Ululu Kerîm adlı şairin şiirleriyle de karıştırıldığını görürüz. Ceferzade’nin derlemesinde “Ey ağalar size bir arz eyleyem” mısraıyla başlayan halk şiiri tarzındaki bir şiirin Ululu Kerîm’e ait olduğu iddia edilmiştir (Namazov 2010: 25). Azerbaycan Aşıg Şeirinden Seçmeler adlı kitapta Mücrim Kerîm’in şiirleri arasında sunulan (Ahundov 2005: 280-291) “Fırsat elde iken yahşilik eyle” mısraıyla başlayan şiir, “Ululu Kerîm’i ahtaran tapar” mısraından da açıkça anlaşılacağı üzere Ululu Kerîm’e aittir (Namazov 2010: 2).
Tebriz âşıklık geleneğinden bahseden çalışmasında Kobotarian, Tebrizli Âşık Yedullah’ın Şikârî Destanı’na Mücrim Kerîm’den üstat-namelerle başladığını yazar (Kobotarian 2013: 108, 258). Bunun hangi “Mücrim Kerîm” olduğunu bilmiyoruz, ama aynı çalışmada Mücrim Kerîm adına verilen iki şiirden bir tanesi Mümtaz’ın kitabında da Vardanlı Mücrim Kerîm adına kayıtlıdır (Nağıyeva 2005: 415).
Ceferzade, Mücrim Kerîm’in gazellerinin sanatkârlık açısından fazla mükemmel olmadığını söylerken şairin dilinde halk şiiri tarzında yazan şairlere özgü canlılık ve akıcılık olduğunun da altını çizer (Ceferzade 1978: 7, 9). Gasımzade Mücrim Kerîm’in muhammeslerinin gazellerinden daha canlı ve güzel olduğunu, fakat en iyi şiirlerinin koşmaları olduğunu iddia eder (Gasımzade 1974: 65).
Kaynakça
Abbaslı, Tariyel (2011). “Garabağ: Cebrayıl Aşıg Mühiti”. Ozan Dünyası 4: 101-118.
Ahundov, Ehliman, İ. Abbaslı, H. İsmayılov (hzl.) (2005). Azerbaycan Aşıg Şeirinden Seçmeler. C. 1. Bakü: Şark-Garp Neşriyatı.
Ceferzade, Ezize (hzl.) (1978). Mücrim Kerim Vardani, Sünbülüstan. Bakü: Genclik Yay.
Gasımzade, Feyzulla (1974). XIX Esr Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi. Bakü: Maarif Neşriyatı.
Kobotarian, Nabi (2013). Tebriz Âşıklık Geleneği ve Âşık Edebiyatı. Adana: Karahan Kitabevi.
Nağıyeva, Cennet, T. Nureliyeva (hzl.) (2005). Salman Mümtaz, Azerbaycan Edebiyyatı (El Şairleri). Bakü: Nurlan Yay.
Namazov, Gara, E. Gedimov (2010). “XIX Esr Nahçıvan Aşıg Mühiti”. Azerbaycan Şifahi Halg Edebiyyatına Dair Tedgigler 33: 15-42.
Şûhî, Mustafa Ağa. Kerim Ağa Fâtih, Terceme-i Hâl. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Fuzuli Yazmalar Enstitüsü. No. B-1890.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: AZAD AĞAOĞLUYayın Tarihi: 18.04.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Muhammes'ten
Feryâd Kerîm’ün yine cânânı küsübdür
Âzürdelenüb tab’-ı kerîmânı küsübdür
Huld-ı iremin serv-i hırâmânı küsübdür
Firdevs-i berîn hûrî vü gılmânı küsübdür
El-hâsıl anın şâhid-i zî-şânı küsübdür
Sevdi anı gönlüm dahi ol kâlü belâdan
Kısmet bile oldu mana ol Bâr-Hudâ’dan
El çekmedi bir zerrece bî-dâd ü cefâdan
Bir şey ana men etmemişem gayr-i vefâdan
Bîcâ yere menden usanub cânı küsübdür
Bu zulmü mana yâr-ı sitem-kâr kılubdur
Ağyâr ile hem-râz ve hem-sohbet olubdur
Endâmuma yüz âteş-i hırmânı salubdur
Ya’kûb gibi ağlamağun vakti gelübdür
Men bî-nevânın Yûsuf-ı Ken’ânı küsübdür
Yüz kerre dedüm âşıkına sen gazab etme
Bîdâd ü cefâ renc ü itâb ü ta’ab etme
Bir cevr ü cefâ kılsan ona bî-sebeb etme
Çarkın bu kadar sâika-bârın aceb etme
Men teg o fakîrin meh-i tâbânı küsübdür
Gam nîzesi saldı meni yüz derd ü azâra
Kaldım mütehayyir ona hîç olmadı çâre
Herkes özüne tapdı bugün râh-ı müdârâ
Zâhid iledi secde o ebrû-yi nigâra
Mücrim kulın ammâ dîn ü îmânı küsübdür
Gazel
Hîç tekellüm kılub etmez sevâb
Hâlüme bakub bana vermez cevâb
Birce dimez ki nedür ey müstemend
Munca firâkumda çekersün azâb
Ukde-i zülfine olan mübtelâ
Mestliğinden ne bilür hurd u hâb
Bûyi abîrin cigerin kan eder
Verse eger rişte-i zülfine tâb
Zülf-i siyâhına berâber durub
Haddi nedür lâf disün müşg-i nâb
Bir göz ucıyla bakar olsa yakîn
Hayrete batub olur âlem harâb
Öldürür âşıkları hiç rahmi yok
Bir elide tîğ birinde şarâb
Cennet-i rıdvânda olmaz yakîn
Böyle sürâhi-kad ü âlî-cenâb
Ey Kerîma burka’ın açsa o meh
Bî-şek ü şübhe tutulur âfitâb
(Ceferzade, Ezize (hzl.) (1978). Mücrim Kerim Vardani, Sünbülüstan. Bakü: Genclik Yay. 54-56, 63.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.04.2014Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Muhammes'ten
Feryâd Kerîm’ün yine cânânı küsübdür
Âzürdelenüb tab’-ı kerîmânı küsübdür
Huld-ı iremin serv-i hırâmânı küsübdür
Firdevs-i berîn hûrî vü gılmânı küsübdür
El-hâsıl anın şâhid-i zî-şânı küsübdür
Sevdi anı gönlüm dahi ol kâlü belâdan
Kısmet bile oldu mana ol Bâr-Hudâ’dan
El çekmedi bir zerrece bî-dâd ü cefâdan
Bir şey ana men etmemişem gayr-i vefâdan
Bîcâ yere menden usanub cânı küsübdür
Bu zulmü mana yâr-ı sitem-kâr kılubdur
Ağyâr ile hem-râz ve hem-sohbet olubdur
Endâmuma yüz âteş-i hırmânı salubdur
Ya’kûb gibi ağlamağun vakti gelübdür
Men bî-nevânın Yûsuf-ı Ken’ânı küsübdür
Yüz kerre dedüm âşıkına sen gazab etme
Bîdâd ü cefâ renc ü itâb ü ta’ab etme
Bir cevr ü cefâ kılsan ona bî-sebeb etme
Çarkın bu kadar sâika-bârın aceb etme
Men teg o fakîrin meh-i tâbânı küsübdür
Gam nîzesi saldı meni yüz derd ü azâra
Kaldım mütehayyir ona hîç olmadı çâre
Herkes özüne tapdı bugün râh-ı müdârâ
Zâhid iledi secde o ebrû-yi nigâra
Mücrim kulın ammâ dîn ü îmânı küsübdür
Gazel
Hîç tekellüm kılub etmez sevâb
Hâlüme bakub bana vermez cevâb
Birce dimez ki nedür ey müstemend
Munca firâkumda çekersün azâb
Ukde-i zülfine olan mübtelâ
Mestliğinden ne bilür hurd u hâb
Bûyi abîrin cigerin kan eder
Verse eger rişte-i zülfine tâb
Zülf-i siyâhına berâber durub
Haddi nedür lâf disün müşg-i nâb
Bir göz ucıyla bakar olsa yakîn
Hayrete batub olur âlem harâb
Öldürür âşıkları hiç rahmi yok
Bir elide tîğ birinde şarâb
Cennet-i rıdvânda olmaz yakîn
Böyle sürâhi-kad ü âlî-cenâb
Ey Kerîma burka’ın açsa o meh
Bî-şek ü şübhe tutulur âfitâb
(Ceferzade, Ezize (hzl.) (1978). Mücrim Kerim Vardani, Sünbülüstan. Bakü: Genclik Yay. 54-56, 63.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Muhammes'ten
Feryâd Kerîm’ün yine cânânı küsübdür
Âzürdelenüb tab’-ı kerîmânı küsübdür
Huld-ı iremin serv-i hırâmânı küsübdür
Firdevs-i berîn hûrî vü gılmânı küsübdür
El-hâsıl anın şâhid-i zî-şânı küsübdür
Sevdi anı gönlüm dahi ol kâlü belâdan
Kısmet bile oldu mana ol Bâr-Hudâ’dan
El çekmedi bir zerrece bî-dâd ü cefâdan
Bir şey ana men etmemişem gayr-i vefâdan
Bîcâ yere menden usanub cânı küsübdür
Bu zulmü mana yâr-ı sitem-kâr kılubdur
Ağyâr ile hem-râz ve hem-sohbet olubdur
Endâmuma yüz âteş-i hırmânı salubdur
Ya’kûb gibi ağlamağun vakti gelübdür
Men bî-nevânın Yûsuf-ı Ken’ânı küsübdür
Yüz kerre dedüm âşıkına sen gazab etme
Bîdâd ü cefâ renc ü itâb ü ta’ab etme
Bir cevr ü cefâ kılsan ona bî-sebeb etme
Çarkın bu kadar sâika-bârın aceb etme
Men teg o fakîrin meh-i tâbânı küsübdür
Gam nîzesi saldı meni yüz derd ü azâra
Kaldım mütehayyir ona hîç olmadı çâre
Herkes özüne tapdı bugün râh-ı müdârâ
Zâhid iledi secde o ebrû-yi nigâra
Mücrim kulın ammâ dîn ü îmânı küsübdür
Gazel
Hîç tekellüm kılub etmez sevâb
Hâlüme bakub bana vermez cevâb
Birce dimez ki nedür ey müstemend
Munca firâkumda çekersün azâb
Ukde-i zülfine olan mübtelâ
Mestliğinden ne bilür hurd u hâb
Bûyi abîrin cigerin kan eder
Verse eger rişte-i zülfine tâb
Zülf-i siyâhına berâber durub
Haddi nedür lâf disün müşg-i nâb
Bir göz ucıyla bakar olsa yakîn
Hayrete batub olur âlem harâb
Öldürür âşıkları hiç rahmi yok
Bir elide tîğ birinde şarâb
Cennet-i rıdvânda olmaz yakîn
Böyle sürâhi-kad ü âlî-cenâb
Ey Kerîma burka’ın açsa o meh
Bî-şek ü şübhe tutulur âfitâb
(Ceferzade, Ezize (hzl.) (1978). Mücrim Kerim Vardani, Sünbülüstan. Bakü: Genclik Yay. 54-56, 63.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Muhammes'ten
Feryâd Kerîm’ün yine cânânı küsübdür
Âzürdelenüb tab’-ı kerîmânı küsübdür
Huld-ı iremin serv-i hırâmânı küsübdür
Firdevs-i berîn hûrî vü gılmânı küsübdür
El-hâsıl anın şâhid-i zî-şânı küsübdür
Sevdi anı gönlüm dahi ol kâlü belâdan
Kısmet bile oldu mana ol Bâr-Hudâ’dan
El çekmedi bir zerrece bî-dâd ü cefâdan
Bir şey ana men etmemişem gayr-i vefâdan
Bîcâ yere menden usanub cânı küsübdür
Bu zulmü mana yâr-ı sitem-kâr kılubdur
Ağyâr ile hem-râz ve hem-sohbet olubdur
Endâmuma yüz âteş-i hırmânı salubdur
Ya’kûb gibi ağlamağun vakti gelübdür
Men bî-nevânın Yûsuf-ı Ken’ânı küsübdür
Yüz kerre dedüm âşıkına sen gazab etme
Bîdâd ü cefâ renc ü itâb ü ta’ab etme
Bir cevr ü cefâ kılsan ona bî-sebeb etme
Çarkın bu kadar sâika-bârın aceb etme
Men teg o fakîrin meh-i tâbânı küsübdür
Gam nîzesi saldı meni yüz derd ü azâra
Kaldım mütehayyir ona hîç olmadı çâre
Herkes özüne tapdı bugün râh-ı müdârâ
Zâhid iledi secde o ebrû-yi nigâra
Mücrim kulın ammâ dîn ü îmânı küsübdür
Gazel
Hîç tekellüm kılub etmez sevâb
Hâlüme bakub bana vermez cevâb
Birce dimez ki nedür ey müstemend
Munca firâkumda çekersün azâb
Ukde-i zülfine olan mübtelâ
Mestliğinden ne bilür hurd u hâb
Bûyi abîrin cigerin kan eder
Verse eger rişte-i zülfine tâb
Zülf-i siyâhına berâber durub
Haddi nedür lâf disün müşg-i nâb
Bir göz ucıyla bakar olsa yakîn
Hayrete batub olur âlem harâb
Öldürür âşıkları hiç rahmi yok
Bir elide tîğ birinde şarâb
Cennet-i rıdvânda olmaz yakîn
Böyle sürâhi-kad ü âlî-cenâb
Ey Kerîma burka’ın açsa o meh
Bî-şek ü şübhe tutulur âfitâb
(Ceferzade, Ezize (hzl.) (1978). Mücrim Kerim Vardani, Sünbülüstan. Bakü: Genclik Yay. 54-56, 63.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Emirhan Yeniki | d. 2 Mart 1909 - ö. 16 Şubat 2000 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MEHMET DOĞAN | d. 1900 - ö. 1982 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | İHSANOĞLU, Şakir Çalışkan | d. 15.12.1945 - ö. 09.11.2018 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Emirhan Yeniki | d. 2 Mart 1909 - ö. 16 Şubat 2000 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | MEHMET DOĞAN | d. 1900 - ö. 1982 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | İHSANOĞLU, Şakir Çalışkan | d. 15.12.1945 - ö. 09.11.2018 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Emirhan Yeniki | d. 2 Mart 1909 - ö. 16 Şubat 2000 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | MEHMET DOĞAN | d. 1900 - ö. 1982 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | İHSANOĞLU, Şakir Çalışkan | d. 15.12.1945 - ö. 09.11.2018 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Emirhan Yeniki | d. 2 Mart 1909 - ö. 16 Şubat 2000 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | MEHMET DOĞAN | d. 1900 - ö. 1982 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | İHSANOĞLU, Şakir Çalışkan | d. 15.12.1945 - ö. 09.11.2018 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Emirhan Yeniki | d. 2 Mart 1909 - ö. 16 Şubat 2000 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | MEHMET DOĞAN | d. 1900 - ö. 1982 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | İHSANOĞLU, Şakir Çalışkan | d. 15.12.1945 - ö. 09.11.2018 | Madde Adı | Görüntüle |