Madde Detay

Remzi Özçelik, 10 Ekim 1950 'de Samsun'un Kavak ilçesi Çalbaşı köyünde doğdu. İlköğretimini Çalbaşı ve Çakallı köyünde tamamlayan Remzi Özçelik, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi olarak İstanbul Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik-Kimya Bölümü'nü 1972’de bitirdi. Lise ve yüksekokullarda öğretmenlik yaptıktan sonra (1972-1985) Samsun Kültür ve Turizm Müdürlüğü (1985-1990) görevine getirildi. 1990-1993 yılları arasında Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdür Yardımcılığı yaptı. 1993-1996 yıllarında Tacikistan-Duşanbe Kültür Müşavirliği görevinde bulundu. Bir süre Kültür Bakanlığı’nda APK uzmanı olarak çalışan Remzi Özçelik 2006 yılında emekli oldu (Şengül 2015:372).

Taş Bademleri (1976) oyunu İstanbul Şehir Tiyatrosu ve Devlet Tiyatroları tarafından birçok kez sahnelendi. Oyun Kültür Bakanlığı tarafından açılan yarışmada birincilik ödülüne layık görüldü. Aynı yıl kaleme aldığı Büyük Köprü oyununa Töre-Devlet dergisi tarafından mansiyon verildi. Ayrıca Güzellik Ölmez isimli senaryosuyla Türk Edebiyatı Vakfı Necip Fazıl Senaryo Yarışması Jüri Özel Ödülünü aldı.

Remzi Özçelik, halen oyun yazarlığı çalışmalarına devam etmektedir.

Reemzi Özçelik, 1971'den itibaren birçok oyun ve Güzellik Ölmez ismiyle bir senaryo yazdı. Peyami Safa’nın Fatih-Harbiye romanını televizyon dizisi için senaryolaştırdı.

Bekleyenler’de kültür emperyalizmine maruz kalan bir neslin direnişini anlattı. Bu oyunda Batı Trakyalı Türk erkeklerin Sibirya’ya sürülüşünü, eşleri ve kızlarının Bulgar askerlerinin hayvanî isteklerine maruz kalışını bir Türk ailesinin dramından hareketle anlattı (Şengül 2008: 351-352). Oyun, Rusya ve Balkanlarda kendi kaderine terk edilmiş insanların mücadelesine Anadolu’dan yükselen ilk seslerden biri oldu (Şengül 2015: 373). İdeolojik bir temele oturtuğu oyunda Bulgar Türklerinin Komünizmle mücadelesine yer verdi.

Büyük Köprü’de Sultan Alparslan'ın Anadolu'yu fethini işledi. Depremden Sonra isimli oyunda depremde bütün yakınlarını kaybeden eski bir öğretmenin cehaletle mücadelesine yer verdi. Taş Bademleri isimli oyunda kan davasını ele aldı. Eğitimin bu problemlerin tek çaresi olduğuna işaret etti. Güneş Hâlâ Sıcak isimli oyununun konusunu Millî Mücadele’den aldı. İbni Sina isimli oyunda İbni Sina’nın, hekim kimliğinin dışında felsefe, kimya, geometri, astronomi ve devlet adamlığı gibi yönlerine dikkat çekti. Su Gelince isimli oyunda yıllarca suya hasret kalan bir köyün suyun gelmesiyle canlanışını, Ayrıntılar'da nesil çatışmalarını, Sürek Avı'nda genç bir kızın iç çatışmasını anlattı. Hoca Ahmet Yesevi’yi yazılı belgeler ve menkıbelerden yararlanarak Ahmet Yesevi isimli oyunda ele aldı. İki Gelin isimli oyunda köyün zor şartlarından sıyrılıp, öğretmen olmayı başaran amca-yeğenin hikâyesine yer verdi. Ahi Evran isimli tiyatrosu ile Anadolu'da yeni bir medeniyetin tohumlarını serpen "ahilik" felsefesinin toplumumuza tanıtılmasını amaçladı. Ahmet Yesevî'nin yaktığı ışığı Rum diyarına götürüp, orayı aydınlatmak üzere görevlendirilen Hacı Bektaş Veli’nin felsefesini Hacı Bektaş isimli oyununda ele aldı. Mehmet Âkif 'te İstanbul'un işgalinden İstiklâl Marşı'nın kabulüne kadar geçen süreyi şairin ailesi ve sosyal çevresiyle birlikte işledi (Şengül 2015:373-384). Yunus Emre'de şairi, yaşadığı asra ışık tutan bir düşünür olarak ele aldı. Sarıkamış: Kar ve Ateş’te ise Sarıkamış faciasını işledi.

Remzi Özçelik, içinde yaşadığı topluma dair endişelerini, beklentilerini bir öğretmen dikkatiyle zaman zaman coşkun, ama her zaman akıcı ve tabii bir dille anlatan bir tiyatro yazarıdır. Özellikle düşünceleri ve mücadeleleri ile insanlığa örnek olan Türk mistiklerini sahneye taşıması onun başlıca özelliğidir.