Madde Detay
Özdemir Asaf
Özdemir Arun, Özdemir Özdem, Özdemir Yasaman
(d. 11 Haziran 1923 / ö. 28 Ocak 1981)
Şair, Çevirmen, Yazar, Yayımcı, İşletmeci
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Tam adı, Halit Özdemir Arun’dur. İlk kalem ürünlerinde “Özdemir Özdem, Özdemir Yasaman” imzalarını kullandı; ancak kendi adını kullanmak istemesine rağmen “r”leri söyleyememesi dolayısıyla soyadı kanunundan önce okul kayıtlarında geçen “Özdemir Asaf”ta karar kıldı. Annesi Hamdiye Hanım, babası Şûra-yı Devlet üyelerinden Mehmet Asaf Bey’dir. İkiz kız kardeşinin adı, Nesire Özgönül’dür. Yedi yaşına kadar Ankara Hacıbayram’da doğduğu evde yaşadı. 1930’da babası vefat edince ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Önce Fransız Erkek Lisesine kaydoldu; ancak kısa bir süre sonra okul kapanınca yatılı olarak Galatasaray Lisesine geçti. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Çocukluğunda geçirdiği bir rahatsızlığın nüksetmesi dolayısıyla bir sene okula gidemedi ve parasız eğitim hakkını kaybetti. Lise son sınıfta kaydını aldırdığı Kabataş Lisesinden mezun oldu (1942). İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başladığı yükseköğrenimini İktisat Fakültesinde sürdürdü. Üçüncü sınıfta buradan ayrılarak bir yıl Gazetecilik Enstitüsüne devam ettiyse de hiçbirinden mezun olmadı.
Vefatından sonra yayımlanan kısa otobiyografisinde yazı ve çalışma hayatının öğrencilik yıllarında başladığını söyler: “Bu aralarda Zaman ve Tanin gazetesinde çalıştım. Çeviriler yaptım. İlk yazım 1939 yılında Servetifünun-Uyanış dergisinde çıktı. Sanat-edebiyat dergilerinde 1962 yılına kadar çoğunlukla şiir olmak üzere yazı ve çevirilerimi yayımladım.” (2019a: 12).
Gazeteciliğin yanısıra askere gidene kadar sigorta prodüktörlüğü yaptı ve bu vesileyle Afyon, Çankırı, Burdur gibi şehirleri dolaştı. Yedek subay olarak Erzurum’da tamamladığı askerlik görevini bitirdikten sonra İstanbul'a döndü. Burada zarf, kâğıt ve fatura işleri yapan Sanat Basımevini (1950) ve Yuvarlak Masa Yayınlarını (1955) kurdu. Yuvarlak Masa Yayınları 1970’te kapandı. 1971’de Bebek’te Şimdi isimli biblio barı açtı ve 1980’de kapatıncaya kadar burayı işletti.
1950’li yılların gözde etkinliği olan edebiyat matinelerinin Attila İlhan’la birlikte en sevilen şairiydi. 1954’te Atlantik ve Amerika’nın doğusundaki kıyı şehirlerini gezen Özdemir Asaf, 1959’da Laponya’dan başlayarak hemen hemen bütün Avrupa’yı dolaştı. 1966’da Makedonya Yazarlar Birliği’nin davetiyle Yugoslavya’ya giderek şiir kongresine katıldı.
İlk eşi, üniversitede tanıştığı Sabahat Selma Tezakın’la 1946’da evlendi. Seda adında bir kız çocukları olan çift, 1961’de boşandı. İkinci evliliğini 1962’de Türkiye’de ilk akademik fotoğraf eğitimi almış Yıldız Moran’la yaptı ve bu evliliğinden Olgun, Etkin ve Gün adlarında üç oğlu oldu. Akciğer rahatsızlığı dolayısıyla Vakıf Gureba Hastanesinde tedavi gördü. Bu süreçte beyninde bir tümör olduğu tespit edilen Özdemir Asaf, 28 Ocak 1981 tarihinde Bebek’teki evinde vefat etti. 31 Ocak’ta Bebek Camiinden kaldırılan cenazesi Rumeli Aşiyan Mezarlığına defnedildi.
Özdemir Asaf’ın imzası ilk olarak 18 Mayıs 1939 tarihli Servet-i Fünun Uyanış dergisindeki “Bir Çiftliği Ziyaret” isimli bir çeviride görülür. Şair, Gustave Flaubert’in bir hikâyesi olan “Bir Çiftliği Ziyaret”inde Özdemir Arun imzasını kullanmıştır ve Özdemir Asaf adında karar kılana kadar Özdemir Arun, Özdemir Özdem, Özdemir Yasaman imzalarını kullanacaktır.
Servet-i Fünûn Uyanış, Büyük Doğu, Varlık, Kaynak, Edebiyat Dünyası, Amaç, Yirminci Asır, Şadırvan, Yeditepe, Küçük Dergi, Seçilmiş Hikâyeler, Yenilik, Vatan, Dost, Türkçe, Türk Dili, Yedigün gibi dergilerde çevirileri, makaleleri ve şiirleri yayımlanan Özdemir Asaf, şiirini neredeyse başından sonuna kadar kendine özgü bir çizgide yürütebilmiş az sayıdaki şairden biridir. Buna göre şiirleri tek tek ele alınıp mısra mısra incelendiğinde kaleme alındığı yılların Yahya Kemal, Necip Fazıl, Behçet Necatigil ve Edip Cansever gibi isimlerinin etkisi hissedilse de Özdemir Asaf şiirinin bütününe bakıldığında onun derin kırılmalar/farklılaşmalar yaşamadan aynı çizgi üzerinde özgünlüğünü oluşturan hususiyetleri olgunlaşarak ilerlediği görülür. Öyle ki Özdemir Asaf’la ilgili değerlendirmelerin ortak kabullerinden biri, 1950’den sonra özgün sesini bulduğu olmakla birlikte aslında şairin bu tarihe kadar olan şiirlerindeki kendine has işçiliğin sonraki yılların habercisi olduğu da sıklıkla söylenmektedir. Bu yüzden hemen hemen tamamı 1950’den sonraki şiirlerden seçilerek tertip edilmiş olan ilk şiir kitabı 1952 tarihli Dünya Gözümü Kaçtı ile Sen Sen Sen (1956), Bir Kapı Önünde (1957), Yumuşaklıklar Değil (1962), Nasılsın (1970), Çiçekleri Yemeyin (1975) ve Yalnızlık Paylaşılmaz (1978)’ı birlikte ele almak mümkündür.
Özdemir Asaf, Çiçekleri Yemeyin kitabında yer alan “Poetika” başlıklı şiirinin “Yaşadım da yoruldum, bir ağır-işçi gibi,/ Uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi./ Bana düşünmek vardı, payıma onu aldım,/ İşledim de işledim bir hüner-işi gibi.” (2019b: 228) mısralarıyla şiirini özetler. Bu mısralarda geçen “yaşamak, yorulmak, ağır-işçi, binlerce kişi gibi, düşünmek, işlemek, hüner-işi” ifadeleri, şairin konu ve temalarını seçtiği yaşamak eylemi ve hayat ile üslubunda öne çıkan düşünce ve işçiliği verir. Özdemir Asaf’a göre yaşamak ve hayat, başkalarıyladır. Esasen her insan için geçerli olan bu durum, Özdemir Asaf için farkında olunan bir bütünlük fikri halindedir. Son kitabı Yalnızlık Paylaşılmaz’da yer alan “Yaşam öyküleri, sanıldığınca karışımsız değil, karışımlıdır./ Her bir yaşam öyküsü, öbür yaşamların parçacıklarıyla tamamlanır.” (2019b: 414) ifadelerinin izahı, vefatından sonra yayımlanan ‘ça isimli otokopi ve denemelerinin derlendiği kitapta bulunur: “Sanatta etkili olmayı amaçlarımdan biri sayarım. Bu yolda araçlarımdan biri, üzerinizde etki yapmak istediğim siz seslendiğim insanlarsınız. (...) Benim yaşam deneyim, sizlerin deneylerinizden yararlanarak zenginleşiyor da ondan. Bu yüzden gözüm-kulağım sizde. Kısacası her boyutuyla her anlamıyla, işçilik benden, gerçeklerin çoğu sizden diyorum.”, “Benim hikâyelerim sizin hikâyelerinizdir. Ben kendi hikâyelerimi sizinkilerin arasına serpiştirdim.” (2019c: 247; 366). Özdemir Asaf, yaşamı deneyimlerken sürekli ötekileri de gözlemler. Bu gözleme tabiat ve tabiat unsurları, bilhassa kediler olmak üzere hayvanlar, bahçeleri ve odalarıyla evler, sokak, şehir de dâhildir.
Buna göre Özdemir Asaf’ın şiirlerinde sıklıkla işlediği tema ve konular; yaşam sevgisi, insani zaaflar, aşk, ilişkiler, aldanma, eksik kalış, hayalkırıklığı, özlem, zaman, yalnızlık ve ölüm olarak sıralanabilir. Şairin “Ego” şiirinde “Bir düşünce sardı hepsini../ Bir hatıra,/ Bir hırs,/ Bir kıskançlık,/ Bir yanıltı,/ Bir kardeşlik,/ Bir yanlışlık,/ Bir kin,/ Bir ümid,/ Bir şey../ İnsana ait.” (2019b: 26) mısralarıyla ifade ettiği üzere insan, iyi ile kötünün terkibidir ve bu durum, ait her türlü ilişkiye yansır. Yıllar geçtikçe ilişkilerde bencillik, kibir, aldanma ve yalan gibi hallerin sıklığı hayal kırıklığını, eksik kalış ve yalnızlık duygularını arttırır. Öte yandan yaşama sevgisinin kuvvetine rağmen ölümün unutulamayan ve yakınlaşan varlığıyla yarattığı korku, zamanın göreliliği, çağın zorluğu da geçmişe özlemle birlikte kendini daha çok hissettirir. Bütün bunlar ilk kitabından beri söyleşinde varolan alay ve taşlamayı güçlendirir.
Özdemir Asaf, bütün bu yaşama dair olanları yine “Poetika” şiirinde ifade ettiği gibi daima “düşünür” ve “bir hüner-işi gibi” işler. ‘ça’da nasıl yazdığını “Sanki asılacakmışım.. Ölecekmişim.. Son sözünü söyle demişler gibicesine.. Ben hep öyle yazmaya çalıştım, irili ufaklı, ne yazdımsa.”, “Kelimeler, vasıtasıdır şiirin, amacı değil. (...) Kelimeler, kutulardır. Şiir kutularla yapılmaz. Hediyelerin kutuları vardır ama veren de alan da kutu verip almış olmaz. Hediye verip almış olur. Yani o kutunun içindekini.”, “Yaşadığımı şiirlerimde en yoğun yönleriyle, en kesin sandığım biçimlerde, en kısa olduğuna inandığım ölçülerde verdim, veriyorum, vereceğim.”, “En yalın olandır açıklamayı gerektiren. Kendi deneyimlerimde gördüm.. Benden, şiir serüvenlerim boyunca, en çok, kısa şiirlerimi, beş-altı sözcüklü olanlarını açıklamamı istediler. Yalın’ın yadırgatması beni öyle kamçılamıştır. Ben de üzerine-üzerine gittim.” (2019c: 248; 347; 320; 367) sözleriyle anlatır. Bu sözlerden şairin son sözünü söyler gibi “yoğun”, “yalın”, “kesin”, “kısa” ve anlamın öncelendiği şiiri söylediği anlaşılır. Nitekim onun şiirini değerlendirenlerin özgünlüğü hususunda sıraladıkları hususiyetlerden yoğunluk, kısalık, kesinlik ve yalınlık ön sıralarda yer alır. Tumturaklı kelimelerden uzak yalın, kesin ve kısa şiirde yoğunluk ise özenli bir düşünce işçiliğinin ürünüdür. Bu da onun şiirinin değerlendirmelerinin bir diğer ortak kanaati olan akıl ve zekâya götürür. Murat Belge’ye göre “Çoğu ikişer dizeden oluşan bu tür şiirler doğal olarak aklî bir emeğin ürünüdür. (...) şiirlerinde karşımıza çıkan ‘ben’, öncelikle düşünen biridir. Düşünür, ölçer, karşılaştırır, değerlendirir.”, bu “zekâ” şiirlerinde “sıkıştırılmış bir istif” var (2018: 366; 367). Bu bağlamda şairin bir yöntem olarak sıklıkla kullandığı paradoks ve Dünya Gözüme Kaçtı, Yuvarlağın Köşeleri gibi kitap isimlerine dahi yansıyan şaşırtıcı durumlar da esasen, zekâ oyununun neticesidir. Daima akıl, mantık, realite gibi kavramların uzağında konumlandırılan aşk şiirlerinde dahi şair, düşünmekten vazgeçmez. Özdemir Asaf şiirinin bu hususiyeti “Şiir her şeyden önce duygu ve hayâle dayanır.” fikriyle şairi eleştiren Mehmet Kaplan gibi düşünenlere göre onun eserlerinde “şiir”i yok eder (Kaplan 1994: 301-302).
“İn Vivo” ve “Mythe” gibi zaman zaman şiir başlıklarına çıkan yabancı kelimeler ve bunlara karşılık Öz Türkçeye yakınlaşan dil, “düşüngü, caygın” gibi anlamı bağlamından çıkarılabilen ancak dile yerleşmediği için kendine has kalan Türkçe köklerden türetilmiş kelimeler, “Her gün bir gün geçmeyor.” ile örneklendirilebilecek “-yor” kipinin ses uyumuna aykırı kullanımı, “Bilmeme’yi öğrenmelisin.” (“Düşüngü”: 23), “Bütün bahçeler gel’siz kapalı./(…) O şimdi, gitmek-nedir biliyor./ Asıl-şimdi duvarlar olmalı.” (Sızlık: 151), “Öndenlik doğada, ilk-gören’inki.” (teknik: 181), “Ben öyle eşekim ki diyo’m.” ("BÜ-YÜK": 201) ile örneklendirilebilecek büyük ve küçük harf ile kesme işaretinin (‘) kural dışı kullanımı Özdemir Asaf şiirinin diğer özgün hususiyetleri olarak sıralanabilir. Büyük bir çoğunluğu serbest tarzda kaleme alınan şiirlerine son kitaplarında halk ve divan şiirinin koşma, gazel gibi nazım türlerini ekleyecek, hece ölçüsüyle şiirler yazacaktır.
Özdemir Asaf’ın yaşarken yayımlanan kitaplarından bir diğeri 1961 tarihli Yuvarlağın Köşeleri’dir. Şiirlerindeki düşünme eylemi, kitapta topladığı ve etika adını verdiği özdeyiş niteliğindeki sözlerinde sürdürürken esas itibariyle şiir kitaplarıyla bir bütünlük arz eder. Hiç Bir Kadın Bana Hayır Demedi (1948) Pitigrilli’den, Reading Zindanı Balladı (1968) ise Oscar Wilde’dan çeviridir. To Go To (1964) ise Özdemir Asaf’ın şiirilerinin Yıldız Moran tarafından İngilizceye çevrilmiş olanlarından oluşur.
Özdemir Asaf’ın vefatının ardından kalan eserleri, aile bireyleri tarafından yayımlanmaya devam edilir. Bunlardan ilki Doğan Hızlan tarafından yayıma hazırlanan Benden Sonra Mutluluk’tur. 1984 tarihli kitapta şairin “dergilerde bile gözükmemiş şiirleri” yer alır. 1986’da eşi Yıldız Arun ve oğlu Gün Arun tarafından seçilmiş etikalardan oluşan Yuvarlağın Köşeleri II, 1987’de oğlu Olgun Arun’un yayıma hazıladığı ve şairin 1940-1980 arasında kaleme aldığı hikâyelerden oluşan Dün Yağmur Yağacak, 1988’de hatıra ve deneme türündeki yazılarından oluşan ve eşi Yıldız Arun tarafından yayıma hazırlanan ‘ça, 2010’da ise ilk eşi Sabahat Selma Tezakın’a 1944-1959 arasında yazdığı mektuplar Sana Mektuplar adı altında 2010’da kızı Seda Arun tarafından yayımlanır.
Kaynakça
(2001). "Özdemir Asaf". Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. C. II. ed. Murat Yalçın. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 784-785.
Akbal, Oktay. "Özdemir Asaf ile Geçen Zaman". http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/45771/001524200006.pdf?sequence=1[erişim tarihi 30.12.2019].
Belge, Murat (2018). Şairaneden Şiirsele: Türkiye'de Modern Şiir. İstanbul: İletişim Yayınları.
Kaplan, Mehmet (1994). Şiir Tahlilleri II. İstanbul: Dergâh Yayınları.
Memet Fuat. "Düşünceye Saygı: Özdemir Asaf" http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/45779/001524187006.pdf?sequence=1[erişim tarihi 30.12.2019].
Necatigil, Behçet (1993). "Özdemir Asaf". Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Varlık Yayınları. s. 258.
Özdemir Asaf (2019a). Benden Sonra Mutluluk. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Özdemir Asaf (2019b). Çiçek Senfonisi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Özdemir Asaf (2019c). Kırılmadık Bir Şey Kalmadı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇİLEM TERCÜMANYayın Tarihi: 08.01.2020Güncelleme Tarihi: 10.11.2020
Yayın Tarihi: 08.01.2020Güncelleme Tarihi: 10.11.2020
Güncelleme Tarihi: 10.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Hiç Bir Kadın Bana Hayır Demedi | Marmara Kitabevi / İstanbul | 1945 | Hikâye |
Dünya Kaçtı Gözüme | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1955 | Şiir |
Sen Sen Sen | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1956 | Şiir |
Bir Kapı Önünde | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1957 | Şiir |
Yuvarlağın Köşeleri | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1961 | Diğer |
Yumuşaklıklar Değil | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1962 | Şiir |
To Go To | Sanat Basımevi / İstanbul | 1964 | Şiir |
Reading Zindanı Balladı | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1968 | Çeviri |
Nasılsın | Yuvarlak Masa Yayınları / İstanbul | 1970 | Şiir |
Çiçekleri Yemeyin | Bilgi Yayınevi / Ankara | 1975 | Şiir |
Yalnızlık Paylaşılmaz | Cem Yayınevi / İstanbul | 1978 | Şiir |
Benden Sonra Mutluluk | Adam Yayınları / İstanbul | 1984 | Şiir |
Yuvarlağın Köşeleri II | Adam Yayınları / İstanbul | 1986 | Diğer |
Dün Yağmur Yağacak | Adam Yayınları / İstanbul | 1987 | Hikâye |
'ça | Adam Yayınları / İstanbul | 1988 | Diğer |
Sana Mektuplar | Doğan Kitap / İstanbul | 2010 | Mektup |
Hidim | Kırmızı Yayınları / İstanbul | 2011 | Diğer |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Pelin Batu | d. 27 Aralık 1978 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Ayda Erbal | d. 23 Nisan 1972 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Cahide Birgül Sesveren | d. 9 Nisan 1956 - ö. 1 Aralık 2009 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MOLLA, Mehmet Akça | d. 1923 - ö. 12.08.1990 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Hıfzı Topuz | d. 25 Ocak 1923 - ö. 26 Eylül 2023 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Asım Haliloğlu | d. 1923 - ö. 27 Ekim 1980 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Adli Moran | d. 1919 - ö. 1981 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | OZANOĞLU, İhsan Ozanoğlu | d. 15.04.1907 - ö. 13.02.1981 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Murat Uraz | d. 14 Eylül 1892 (1894) - ö. 10 Aralık 1981 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | REZMÎ, Bahadır Giray | d. 1602 ? - ö. 1641 | Meslek | Görüntüle |
11 | Merih Akoğul | d. 08 Ağustos 1963 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Süreyya Berfe | d. 27 Ocak 1943 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Hüseyin Toprak | d. 25 Aralık 1942 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Sefa Fersal | d. 1960 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Ece Gamze Atıcı | d. 6 Mayıs 1978 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Asaf Çiyiltepe | d. 1934 - ö. 7 Haziran 1967 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Burak Özdemir | d. 31 Ağustos 1974 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Nurettin Özdemir | d. 1927 - ö. 26 Ağustos 2016 | Madde Adı | Görüntüle |