Madde Detay
RA'NÂ, Mustafa Ra'nâ Efendi
(d. ?/? - ö. 1248/1832)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Rumeli'de bulunan Nevrekop adlı kasabada doğdu. Asıl adı Mustafa Ra'nâ Efendi'dir. Memleketinde öğrenim gördü. Bir süre Drama'da ikamet edip sonra rûznâmçe kalemine girdi. Daha sonra Mısır'a giderek Mehmed Ali Paşa ve İbrahim Paşa'nın yanında rûznâmçeci kâtipliği görevinde bulundu. Memleketine dönüp inzivaya çekildi. Bir süre sonra felç geçirip iki sene kadar felçli kaldıktan sonra 1248/1832 yılında doğduğu yer olan Nevrekop'ta vefat etti ve oraya defnedildi.
Ârifâne şiirlerinden bir kısmı İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Ty. No: 3988'de bulunan bir mecmuada kayıtlıdır. Fatîn'e göre Arapça ve Farsça ilimlere aşina bir şairdir. Hacı Bektaş-ı Velî muhibbanından olduğu için genellikle şiirleri tasavvufane ve şeyhanedir (1271: 151). Şiirine örnek Fatîn Tezkiresi'ndedir.
Kaynakça
Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul
Şemseddîn Sâmî (1308). Kâmûsü'l‑A‘lâm. C. III. İstanbul.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 30.06.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Merdüm-i çeşmim dem-â-dem kendüye tapudadır
Her cihetle dil hevâ-yı gayriden âsûdedir
Oldı mişkât-ı zuhûrum zâtıma misbâh-ı nûr
Nârı nûr iden hidâyet kâsesi peymûdedir
Evveli yok âhiri yok lem-yeliddir zât-ı hû
Kul hüvallâhu ahad şânı anı fermûdedir
Lâ-yezâlîdir sıfâten ismine Allâh dedim
Zât-ı lem-yûled şuhûdı ayn ile meşhûdedir
Ayn ile ayn oluben ol aynı a'yânda görüp
Lâ ile illâyı virdim ayna mülküm hûdadır
Mülk olaldan hû bana dil gayre itmez iltifât
Lâ-mekân u bî-sadâ bî-harf güft ü gûdadır
Halka-i zikrinde eylerken hevâ-yı hây u hû
Buldı söz aynın sözümde dil bekâ-âlûdedir
Utlubu'l-ilme velev bi's-sîn'i tasdîk eyleyen
İlme gâyet virmeyüp hemvâre cüst ü cûdadır
Zâhidâ sanma salât erkânıdır müşkil rükû'
Bu sırât-ı çâr-pâda kalmanız bîhûdedir
Va'büd emri çün sana hakka'l-yakîni emr ider
Kâmetin dâl itme zîrâ fe'stakîm fermûdedir
Hâcem ârifdir bu sırra şimdi Ra'nâ gönlümüz
Ahsen-i takvîm üzre bir kad-i dil-cûdadır
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 150-151.)
Yayın Tarihi: 30.06.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Merdüm-i çeşmim dem-â-dem kendüye tapudadır
Her cihetle dil hevâ-yı gayriden âsûdedir
Oldı mişkât-ı zuhûrum zâtıma misbâh-ı nûr
Nârı nûr iden hidâyet kâsesi peymûdedir
Evveli yok âhiri yok lem-yeliddir zât-ı hû
Kul hüvallâhu ahad şânı anı fermûdedir
Lâ-yezâlîdir sıfâten ismine Allâh dedim
Zât-ı lem-yûled şuhûdı ayn ile meşhûdedir
Ayn ile ayn oluben ol aynı a'yânda görüp
Lâ ile illâyı virdim ayna mülküm hûdadır
Mülk olaldan hû bana dil gayre itmez iltifât
Lâ-mekân u bî-sadâ bî-harf güft ü gûdadır
Halka-i zikrinde eylerken hevâ-yı hây u hû
Buldı söz aynın sözümde dil bekâ-âlûdedir
Utlubu'l-ilme velev bi's-sîn'i tasdîk eyleyen
İlme gâyet virmeyüp hemvâre cüst ü cûdadır
Zâhidâ sanma salât erkânıdır müşkil rükû'
Bu sırât-ı çâr-pâda kalmanız bîhûdedir
Va'büd emri çün sana hakka'l-yakîni emr ider
Kâmetin dâl itme zîrâ fe'stakîm fermûdedir
Hâcem ârifdir bu sırra şimdi Ra'nâ gönlümüz
Ahsen-i takvîm üzre bir kad-i dil-cûdadır
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 150-151.)
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Merdüm-i çeşmim dem-â-dem kendüye tapudadır
Her cihetle dil hevâ-yı gayriden âsûdedir
Oldı mişkât-ı zuhûrum zâtıma misbâh-ı nûr
Nârı nûr iden hidâyet kâsesi peymûdedir
Evveli yok âhiri yok lem-yeliddir zât-ı hû
Kul hüvallâhu ahad şânı anı fermûdedir
Lâ-yezâlîdir sıfâten ismine Allâh dedim
Zât-ı lem-yûled şuhûdı ayn ile meşhûdedir
Ayn ile ayn oluben ol aynı a'yânda görüp
Lâ ile illâyı virdim ayna mülküm hûdadır
Mülk olaldan hû bana dil gayre itmez iltifât
Lâ-mekân u bî-sadâ bî-harf güft ü gûdadır
Halka-i zikrinde eylerken hevâ-yı hây u hû
Buldı söz aynın sözümde dil bekâ-âlûdedir
Utlubu'l-ilme velev bi's-sîn'i tasdîk eyleyen
İlme gâyet virmeyüp hemvâre cüst ü cûdadır
Zâhidâ sanma salât erkânıdır müşkil rükû'
Bu sırât-ı çâr-pâda kalmanız bîhûdedir
Va'büd emri çün sana hakka'l-yakîni emr ider
Kâmetin dâl itme zîrâ fe'stakîm fermûdedir
Hâcem ârifdir bu sırra şimdi Ra'nâ gönlümüz
Ahsen-i takvîm üzre bir kad-i dil-cûdadır
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 150-151.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Merdüm-i çeşmim dem-â-dem kendüye tapudadır
Her cihetle dil hevâ-yı gayriden âsûdedir
Oldı mişkât-ı zuhûrum zâtıma misbâh-ı nûr
Nârı nûr iden hidâyet kâsesi peymûdedir
Evveli yok âhiri yok lem-yeliddir zât-ı hû
Kul hüvallâhu ahad şânı anı fermûdedir
Lâ-yezâlîdir sıfâten ismine Allâh dedim
Zât-ı lem-yûled şuhûdı ayn ile meşhûdedir
Ayn ile ayn oluben ol aynı a'yânda görüp
Lâ ile illâyı virdim ayna mülküm hûdadır
Mülk olaldan hû bana dil gayre itmez iltifât
Lâ-mekân u bî-sadâ bî-harf güft ü gûdadır
Halka-i zikrinde eylerken hevâ-yı hây u hû
Buldı söz aynın sözümde dil bekâ-âlûdedir
Utlubu'l-ilme velev bi's-sîn'i tasdîk eyleyen
İlme gâyet virmeyüp hemvâre cüst ü cûdadır
Zâhidâ sanma salât erkânıdır müşkil rükû'
Bu sırât-ı çâr-pâda kalmanız bîhûdedir
Va'büd emri çün sana hakka'l-yakîni emr ider
Kâmetin dâl itme zîrâ fe'stakîm fermûdedir
Hâcem ârifdir bu sırra şimdi Ra'nâ gönlümüz
Ahsen-i takvîm üzre bir kad-i dil-cûdadır
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 150-151.)