RESÎM/RÂSİM, Hacı Mustafa

(d. ?/? - ö. 1130/1717-18)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İsmi Mustafa’dır. Doğum tarihi bilinmeyen şair, Bursa’da Şihâbüddin Mahallesi’nde dünyaya geldi. Babasının ismi de Mustafa’dır. Nisbesi el-Hâc Mustafa Resîm bin Mustafa Efendi’dir. İlk eğitimini tamamladıktan sonra iyi bir tahsil almak maksadıyla Murâdiyye Medresesi müderrisi Mehmed Selîm Efendi’nin derslerine katıldı. Mühür kazıma ve resim yapma sanatındaki mahareti sayesinde kuyumculuk mesleğine başladı. Kısa sürede kuyumcubaşılığa kadar yükseldi. Erzurum kadısı Kürdzâde Tâlib Mehmed Efendi’den mülâzım oldu. Bir medreseye müderris tayin edilmeyi beklerken Bursa’da vefat etti ve Kurdoğlu Mezarlığı’na defnedildi. Osmanlı medreselerinden ortalama mülâzım olma yaşı göz önünde bulundurulduğunda şairin genç bir yaşta öldüğü söylenebilir. Şairin vefat tarihi hususunda kaynaklarda ihtilaf vardır. Safâyî ve Sâlim, Resîm’in 1020 senesinde /1708-09 vefat ettiği iddiasındadırlar. (Çapan 2005: 240; İnce 2005: 348) İsmail Beliğ, Şeyhî, Mehmed Süreyyâ ve Nâil Tuman ise şairin 1130 yılında/1717-18 öldüğünü bildirirler. (Atlansoy 1998: 297; Özcan 1989: 465; Akbayar 1996: 1375; Kurnaz vd. 2001:1383) Şairin ölümüne İsmail Beliğ’in 1130 senesine tekabül eden bir tarih düşürdüğü bilgisi dikkate alındığında, ikinci gruptaki kaynakların bildirdiklerinin doğruluğu ortaya çıkar. Şair, resim yapmadaki yeteneğinden dolayı Resîm ve Râsim mahlaslarını kullanmayı tercih etti. Resîm’in eserleriyle alâkalı kaynaklarda bilgi yoktur. Mecmualarda kayıtlı Farsça ve Türkçe şiirleri vardır. Genç yaşta vefat ettiğinden dolayı divan tertip etmemiş olabilir. Resîm hakkında bilgi veren bütün kaynaklar, şairliğinden övgüyle bahsederler. Acem şairlerinin üstâdlarının eserlerini incelemek suretiyle onlar kadar güzel şiir yazabilme kabiliyetini kazandı. Kaleme aldığı Farsça şiirlerle zamanının Örfî’si kabul edildi. Ayrıca Farsça atasözlerini yerli yerinde kullanmada maharetli idi. Türkçe şiirleri de ustaca yazılmış, nazik ifadelerle yüklü kalem nümûneleridir. 

Kaynakça

Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Beliğ, Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdetü’l-Eş‘âr. Ankara: AKM Yay.

Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1998). İsmail Beliğ, Güldeste-i Riyâz-ı İrfân ve Vefeyât-ı Dânişverân-ı Nâdiredân. Ankara: Anıl Matbaası.

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmânî, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay. C. 4. 1375-76.

Atlansoy, Kadir (1998). Bursa Şairleri. Bursa: Âsâ Kitabevi.

Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi, Tezkire-i Safâyî. Ankara: AKM Yay.

İnce, Adnan (hzl.) (2005). Sâlim Efendi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: AKM Yay. 

İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 

Komisyon (1990).“ Resîm Mustafa”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 7. İstanbul: Dergâh Yay. 311.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî . C. II. Ankara: Bizim Büro Yay. 1383/4880.

Özcan, Abdülkadir (hzl) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Vekâyiü’l-Fuzalâ. C. 2. İstanbul: Çağrı Yay. 465.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. RAMAZAN EKİNCİ
Yayın Tarihi: 23.02.2014
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Gösterip nâz ile gîsû-yı girih-gîr bana

Eyledi hâb-ı perîşânımı ta‘bîr bana

 

Yetişir gerd-i gam-ı aşk u gubâr-ı hâtır

Rahne-i mülk-i dili etmege ta‘mîr bana

 

Gülü bî-hâr u hazân u mülü bî-derd-i humâr

Oldu menşûr-ı tarâb safha-i tasvîr bana

 

Etdi ey şûh-ı siyeh-çerde hayâl-i rûyun

Zulmet-âbâd-ı gam-ı gülşeni Keşmîr bana

 

Şem‘-i pervâne zebân-ı gamım ey bülbül-i zâr

Nâliş-i subh sana girye-i şeb-gîr bana

 

Ben şehîd-i eser-i zahm-ı itâbım ki Resîm

Çîn-i ebrû görünür cevher-i şemşîr bana

(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Sâlim Efendi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: AKM Yay. 348-49.)

 

Gazel

Ne sâmân-ı tahammül var ne sabr-ı vefâ kaldı

İşim ey çâre-sâz-ı âcizân âhir sana ķaldı

 

Ne çekdimse mükâfât-ı vefâdır bana ammâ sen

Ne cevr etdinse cümle yânına ey pür-cefâ kaldı

 

Ne var gel makdeminle hâkdan ref‘ eyle teşrîf et

Gözüm yollarda ey nûr-ı basar çün nakş-ı pâ kaldı

 

O denlü arsa-i ma‘nâda irhâ inân etdim

Tekâpûdan kümeyt-i hâme âhir Resîmâ kaldı

(Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi, Tezkire-i Safâyî. Ankara: AKM Yay. 240.)

 

Beyt

Eyledim bûd u ne-bûdu Râsimâ vakf-ı fenâ

Milk-i hestîde benim nâm u nişânım kalmadı

(Atlansoy, Kadir (1998). Bursa Şairleri. Bursa: Âsâ Kitabevi. 298.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855Doğum YeriGörüntüle
2Nİ'METÎd. 1611? - ö. 1650Doğum YeriGörüntüle
3Semra Özdamard. 11 Ocak 1956 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855Doğum YılıGörüntüle
5Nİ'METÎd. 1611? - ö. 1650Doğum YılıGörüntüle
6Semra Özdamard. 11 Ocak 1956 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855Ölüm YılıGörüntüle
8Nİ'METÎd. 1611? - ö. 1650Ölüm YılıGörüntüle
9Semra Özdamard. 11 Ocak 1956 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855MeslekGörüntüle
11Nİ'METÎd. 1611? - ö. 1650MeslekGörüntüle
12Semra Özdamard. 11 Ocak 1956 - ö. ?MeslekGörüntüle
13MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Nİ'METÎd. 1611? - ö. 1650Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Semra Özdamard. 11 Ocak 1956 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16MEHMED FAHREDDÎN, Bursalıd. 1792 - ö. 1855Madde AdıGörüntüle
17Nİ'METÎd. 1611? - ö. 1650Madde AdıGörüntüle
18Semra Özdamard. 11 Ocak 1956 - ö. ?Madde AdıGörüntüle